20 MAYIS — 1935 Toptan fiyatına perakende satış Hakiki J uvel) gazocakları Taklitlerinden Pirinç renginde yaldızlı ekeder yapılanları katiyyen almayınız. “JUVEL Pirinçten Yapılmış dayanıklıdır Fiyadan? 190-380 k Na... wardır. Dikkat Istanbulda r ci han No 21 ( Giyarmati ) Taşra siparişleri DEMON 144 ) filli mavi alevli 275 kuruşa Ocaklarımız sakınınız sraşinda - her Savış 4 kabul olunu ve her KASADA SAKLADIĞINIZ VAZİYETİNDEDİR ONU FAİZLE, DANKAYA VERİNİZ HUSUSİ ŞARTLARIMIZI SORUNUZ HOLANTSE DANLUNİ OR POSTASI | Memleketimizde ve ecnebi memleketlerinde bütün spor ve Bençlik hareketlerini ve sporcu gençliğe verilmesi lâzım gelen Yeni şekiller hakkındaki yazıları muntazaman takip etmek iste- yenler münhasıran SPOR POSTASInı okumalıdırlar. Hal #ler yerde fatı 5 kuruştur. mutlak okuyunuz. HABER — Akşam Postası Hasan-——Hasan TRAŞ. BİÇAGI 1-2-3 ve 4numarak gayet keskin ve hassas tarafları var: dır ki her bir tarafıyle lâakal lon defa tıraş olmak kabildir. / Bu hesapla 5 kuruşluk bir a idet Hasan tıraş bıçağıyle 40 defa ve ıslak bardak ile bilen- dikte yüz defa tıraş yapılmak İmümkündür ki dünyanm hiç bir bıçağında bu meziyet yok- (tur. Hasan © bıçağı halde başka marka verirlerse aldanmayınız. o Taklitlerinden sakınınız. Fiyata 1 adedi 5 ku. ruştur. 10 adedi 45 kuruştur. İl HASAN DEPOSU. — istediğiniz LAM Traş Sabunu Sabun 'Kremi Çok köpürür ve köpüğü devam eğer. Cildi yumuşatır o vetraşı sühületle yaptırır. Adedi 25, kutusu 20 kuruştur. Tıraş krem sabununun adedi 30, kutusuz 25 kuruştur. HASAN Traş Pudrası Nefis kokuludur. Kutusu 15, orta 25, büyük 40 kurüştür. rini bul, Beyoğlu No. 20 Telefon: 20062 Heryerde satılır. Satış merkezi: Yeni Postahane civarında Aksaraylılar han “E. NEŞET KiNiN KOMPRiMELERİ Gir GRiP, NEZLE Bir tek Kinin Komprimesi sizi bü- tün bu hastalıklardan kurtarır. Eczanelerden Kinin alırken daima 2 lik zarf ve yahut da 10 adetlik tüpler içerisinde , ğa E. NEŞ'ET kinini israrla isteyiniz Deposu: Ankara Cad. Ne. 88, İstanbul. ECZANESİ Hüseyin Hüsnü A. KARAHISAR MADEN SUYU | Galata, Karaköy caddesi No. 5 — RAGASTANIN OĞLU — () Titten vebadan kaçar gibi ka r, dükkünmin miyorlardı, Bu, ilâçlarmın hastalıkları iyileştir- meditinden değildi. korkutan bir önünden vie | 'Tit herkesi şev yapı- yordu. i Ölüm satıyordu. | Onu polis müdürüne haber ver arasında neler geçtiği bilinmez, Fakat | Tit dükkâna döndüğü vakit gayet ra- hat, Akalinin hiddeti bu sefer başka bir şekle döndü. Ona yuha çektiler. So- pa ile, taşla kovaladılar. Tit hiç şikâyet etmedi. Bekledi. Bu sırada mahallede, çocuklar ara» | 8:nda sâri bir hastalık o çıktı. Bütün| hekimler toplandıkları o halde bun bir çare bulamadılar. Hergün bir çok | gocuk ölüyordu. Nihayet bu devrin çaresini ancak | Tİ* bulabildi. Ve o günden sonra onu | kendi haline bıraktılar, Artık dükkânmı gündüzleri nadi- ren açıyordu. at komşular ara sr Ta geceleri dükkünmın kepengine ha. fifçe vurulduğunu duyuyorlardı. Tit, kapıdaki bir delikten baktıktan sonra e Bu gere mlişterilerinin ziyareti her halde kâriridi. Çünkü herifin saraf- lara bilyük miktarda © para yatırdığı söyleniyordu. Tit ufak tefek, yaşı belirsiz, cılız, kâra saçlı, basık alınlı, köse, parlak Gözlü, ince burunlu, o yumusak uzun ve asabi elli, sol kalçası çarpık bir a- damdı, Onu her gören meş'um bir şeytanın karşısında imiş gibi titrerdi. — Muhterem polis müdürünü rahat Siz etmiyorum ya! — Asla 'tit! Çünkü her zaman bana yeni haberler getiriyorsun! Tit iki elini bir koltuk © sandalye sinin arkalığına dayıyarak Monklara | garip bir şekilde baktı. — Bugünkü havadis mühimdir, ri ayrı vea söylüyor her sözünü ağırlıklı altı satan bir adam tavrı alıyordu. — Söyle bakalım! — Bü gece âciz dükkânımda şeref- li bir ziyareti kabul ettim. — Saraydan biri mi geldi — Sarayır en büyüklerinden biri, — Sakın bir kadın olmasın?. ivet bir kadın. — Madam Lâ — Mönsenyör anlıyor! — Düşes ne istiyormuş? — Madam Sen Albanın birdenbire ortadan kaybolduğu üç © gündenberi mevkuf olduğunu o biliyorsunuz! Ne ise bunu geçelim, Düşes Detamp ele mini azaltmak için madam Sen Alba- na bir sepet meyve göndermek istiyor, Monklar titrediğini hissetti. Onun şaştığı şey meyvelerin gönde- rilmesi değildi. Saray halkının arala rındaki samimi münasebetlerin böyle feci bir şekle döndüğünü çok görmüs. tü. Polis müdürü yalnız bu vakanın se bebini anlayamıyordu. Acaba Düşes Detamp neden dolayı Madam Sen Albandan kurtulmak is- tiyordu. — Düşes başka bir şey mi2. — Meyvelerin bugün gönderilmesi lâzım olduğundan başka bir şey söy- lemedi! — Göndereceğini vadettin mi? — Eret! — Şimdi ne yapacaksın? Düşes Detamp mı? herşeyi — çabucak söylemedi * Çünkü — RAGASTANIN OĞLU — Daima altı yaşmda! l Deli ümitsiz bir harekette bulün- du. Düşündü. Aacaba kızı kaybolmasaydı kaç yaşında olacaktı? Şüphesiz büyüyecek ve delikanlı- ların ateşli bakışlarla süzdükleri bir genç kız olacaktı! — Şimdi tam... Marjantin saymak istedi, Fakat birdenbire, yerde yatan genç kıza hid- detle bakarak: — Ön yedi yaşmda! sözünü mırı).| dandı. Gözlerinde vahşi bir ışık parladı. Kendisini acı içinde yaşatmak için| bu cehennemi kız Jiyete benziyor, onun gibi çağrılıyor, sesi, sevimli bir şakırdısı gibi, basi yarak uyuyan kızının sesini yordu. Fakat kendisini tahkir için gelen | bu kız kötülüğünün cezasını çekecek» ti. şimdi andır. Evet! Marjantin intikamını ala:| Maksadı onu öldürmek. değildi! üm azdı. Acı, müthiş ve uzun bir işkence bulacaktı. Delinin gözleri bir çelik namlu gi: | bi parlıyordu. İ Kızın ayak ucuna diz çöktü. Onun | gibi kımıldanmaksızın bekledi... | Saatler geçti! İ Nihayet güneş ufukta biriken sis: | lerini parçalıyarak doğdu. i üzünde vahşi bir ifade beliren| Marjantin birdenbire ayağa kalktı. Evet istediğini bulmuştu. İntikamını alacaktı. Güzel Madam memnun olacak ve kendisine Jiyetini getirecekti. ! Aklına gelen delice bir gey vx güldürdü. — Çabuk!, Çabuk!. diye dı. Yavaşça odanın bir köşesine gide- rek uzun bir ip aldı. Sonra tekrar Ji- yetin yanına geldi. Genç kızın ayaklarını yanyana ge tirdi. Sonra iple sıkıca sardı, Ellerini de göğsünün üzerine getirerek ayni surette bağladı. mırıldan- Birinci Fransuanın metresi Düşes d'Etamp orta yaşlı halinde Artık şimdi. dışarıya çikabilirdi. Esirinin kaçmasına ihtimal kalma mıştı. Marjantin çıkmadan evvel dolu keseyi de aldı. İntikamının ücretini ödeyecek kas dar zengindi, altın Hemen kapıdan dışarıya fırladı. Acaba nereye gitti?.. Ve ne yap tı? Buraları meçhul? Aradan bir saat geçti, Nihayet Marjantin koşa koşa gel- Forma: 19