ae pere "m A a ge ge ORMAN Vahşi hayvanlar arasında larında geçen aşk ve kah, romanı m No: 5 mamum Yazan: Rıza Şekib wan Kızı Karşa, Karşa ormanının bütün hususiyetlerini kendisinde Yavuz, çok küçük denecek bir | yaşta babası ve babasının arka daşlariyle vahşi hayvan avına çık - muştı. Başma gelen bir felâketle babasından ayrılmak mecburiye - tinde kalmış ve senelerden sonra | darağabeyisi Muradla karşılaşmış- tr... Geçen günler kendisini OKarşa | “ormanına öyle bağlamıştı ki ağa - beyisinin bütün israrına rağmen o- radan ayrılmadı. İ Karşa-vâhşiliğin bütün korkunç güzelliğini kendisinde toplamıştı... “İnsan, yüksek ağaçların tepelerine doğru basını kaldırınca yüzlerce maymunla karşılaşır, her çatır- dıyan dal seslerine başmı çevirin * se; yelpaze kulaklı iri fillerin, kur- ynazca ilerliyon ateş gözlü “aslan * "ların parsların, yahut da ince-ya- | pl: bir geyiğin yaklaştığını görür | “Büyük bir gürültü ile, kayalar - dan kayalara çarparak köpükle » ne köpüklene yuvarlanıp giden ne» | birleri, kâh, deli, kâh uslu akarak Afrikanın ayak görmemiş içlerine İ “katlar uzanır. . İ Bu geniş ormanın ve belki bütün | iç Afrikanın — eğemeni (hâkimi) | "Aslanlı adam Karşanın bavasın - .dan dışarda yaşayamazdı.. Yazuyahşileşmiş edam kuvvetli © .kollarmingelişmesini, bu-ormana, bir'balik gibi yüzmesini bu orma « Dır nekirlerine, vahşi hayvariların “râlı ölmasını on üç yaşında tanı diğı ve alıştığı aslana borçduydu. Bunlardan ayrılamazdı ve ayrıla - mıyordu. "Murad Yavuzla (buluştuktan sonra, kendisine'ne kadar yalvar - muştı. Onu bile dinlememişti...Ka - ret Merzüka ne'kadar inlemişti, difilememisti.. İşte bu inadı yüzün- “Man Bağl miyei Ki çök sevdiği'ka- *agnı, ikiz çocuğunu dünyaya geti- *rirken kaybetmişti. Şimdi attık ihtiyar denebilecek bir yaşta bulu- “man Muradla ve biri kız diğeri er- k&k'iki çocuğiyle ve ormanın - goril ve korkunç yılanları müs - desna - bütün vahşi hayvanlariyle birarada yaşıyordu. Muratiin buluştukları zaman - daniberi tem on beş sene geçmişti . Karısını kaybelleli ise yedi sene o- Tuyordu. Kızma, ormanına karşı bağlılı - ğını göstermek için Karşa adını vermiş, oğluna (o babasınmadı. -Süleymanı isim olarak takmıştı . Şimdi Karşa ile Süleyman yedi- #er yaşındaydılar.. İkiz olmalarına tağmen, kızı oğlundan daha gös - Aerişli, daha güçlü kuvvetli, daha hırçın, daha atılgandı.. O sanki ovmanm bütün (hususiyetlerini kendisinde toplamıştı.. Oğiu hiç O oldukça korkak ve'çekinyen tabiatliydi. Yürümeye başladığı günden bir sene evveline gelin ceye kailar daima (aslanlar'lan kofkar, fillerin kendisine yaklaş - masma tahammül edemiyerek ağ - Jamıya başlardı. Daha onlara alı - şek, onlarla düşüp kalkmıya'baş - aylı ancak birsene ya var ya yaktı. iki Yavuz, onu aslanlarla yalnız bi- iranlık gözlerinin süslediği yüzü İ rünüyordu. bağlar., Üstünü örten'geniş yap - IN KIZI ve Afrikanın balta görmemiş orman ramanlık, heyecan, esrar ve tetkik toplamıştı Fakat Karşa,'hiç ona benzeme: | mişti, 'O, iki yaşma'bastığı gün « denberi, en azılı hayvanlarla çe - kişir, daima kavga €der, hayvan- ları hücuma, geçirecek kadar cile den'çıkarıtdı... .Birrara gelmişti rakamaz olmuşlu . Yuvarlâk ve bir gece kadar ka - güzeldi. Hele hatları o kadar düz“ gündü ki ufacık bir kusur'bile bul- mak'kabil'değildi . Kıvırcık o ve uzun saçları dâha şimdiden çıplak omuzlarını ört: meye başlamıştır. Karşa eksiksiz bir güzeldi. Bu güzelliği içinde saklanan vahşiliği | kendisine dâha (başka bir çeşni, | daha başka bir güzellik veriyor - du, Aslanlı adamın'yetini oğlundan çok kızının tutacağı şimdiden gö - di 18 —'Muvad! Murad!.. Aslanlı adam, dört bir tarafa a- çıkça gören bir beyaz karınca yu - vası üstünden sesinin bütün kuv * vetiyle:bağrıyordu. Yanında oğlu Süleyman'vardı. — Murad! Murad 1. Ağabeyisinin “cevap vermemesi biraz “garibine gitmekle 'berdber aldırmadı. Süleymanı'belinden-sol eliyle kavrayarak sıçradı.. Ağaç dallarının biribirine karışarak üs - tünü tamamiyle kapadığı oldukça dar bir geçide.daldı.. Azsonra bir meydana varmış bulunuyordu. Ko- lunda çırptnan Süleymanı yere bı - raktr. Sonra'onu iki eliyle havaya kaldırarak güldü: — Yikanâlım mı?, — Evet baba... — Haydi öyleyse... Süleyman önde, Yavuz arkada Karşa ormanının en güzel nebirle - rinden: biri.olan Şar'a'en yakın bir yoldan indiler. Şar nehrinin durgun sularma bakıp da aldanmamalıır. “Onun -çok.defa hırçın sulardan daha teh- likeli olduğu az görülmemiştir. Timsah bolluğu, bazı yerlerinde iki sahilini canlı bir köprü halinde rakir otların manzarasını gören - ler, nebrin mecdudiyetini bile'çok kere hissetmezler. Bu geniş sahayı tesviye edilmiş bir yeşil aoprak sa- nırlar. şil toprak sanırlar, Yavuz nehrin:sahilinde'bir müd- det durduğu zaman düşünceliydi.. Muradın cevab vermeyişinin sebe- bini bulmıya çalışan bir O halivar gibiydi.. Suya atılmadan tekrar seslen - di. Onun yerine.kızı Karşanın sesi - ni işitti. Çok uzakta olmasa ge - rekti, Yavuz: — Karşa.. Buraya gel.. diye mur- | kabele etti. Az sonra, ihtiyar Şerifin, dalları aralayan kuru dalları kıran gürül - tüküsgelişi işidildi. (Devamı var) i lük ederler. Bu hâfta İngiliz gazetelerinin birçoğunda şu haberi okuduk: “Muazzam buz.dağlatı, Atlan. fk Okyanosundan aşağıya, das i doğru seyrüsefer yollarına sürük- lenmektedir.,, Denizcilik hayatmda buz dağ- ları kadar kotku veren hiçbir'teh- like -yöktur. Bunların kocaman gövdeleri, çekilmesi “mümkün dl. mıyan seyr ve hareketleri ve bele hiç hâber vermeksizin gelip ge- mülere.çatması, en büyük Tadia- lara sebebiyet vermektedir. Kutup mıntâkalatından kopup aşağıya doğru sürüklenen'buz kit leletini gözetlemek için “Arsuilu: sal'buz karâkolu,, adit'bir kurum vardır ki, bu izdiler bitindi'teştin den haziranayı sonuna'kadar ge milerin yolları üzerinde karakol yaparâk gördükleri ;tehlikeleri, telsiz 'tölgrafia bütün vapurlare bildiritler. Titanik transatlaritik gemisi - . nin İngiltereden Amerikaya, bun dan yirmi bir seme evvel ilk -sefe- tini yaparken bir buz parçasına ğ A çarparâk battiğımi, hemen hetkes ME hatırlar, İşte “Arsıulusal buz kâraköle kurtumu,, o'feci hâdiseden sonra kurulmuş olup, kurulduğundanbe.. tiigeçen 21 senede de buz dlağla-| rına çarpmak suretiyle 'bâtan “hiç: bir vapur olmamıştır. Birleşmiş Amerika “cümhuri - yetleri sahil muhafaza kuman - danlığının kontrolü altında olan bu teşkilâtın masraflarını — belli başlı denizci ülkeler temin etmek: tedir. »v 4 .lesberg adı veriln bu Atlantik Okyanosuna mahsus'ejderler Gro enlandın cümudiyelerinden kop- maâktadırlar. Dünyada bir eşi daha işitilmiyen bir o çatırtı ile bu buz dağları, cümudiyenin ü - cundan koparak önce ağır ağır de: rin sulara yuvarlanır ve bir kere de müvazenesini buldüktan son ra, nihayet bütün eriyip yökolmak olmak üzere yavaş yavaş “cevaba doğru sürüklenirler. “Buz dağları Labarador sahille rine, vapurların geçiş yolu olan siğJiklara doğru akarak soğuk su cereyanı vücuda getirici bir çev rim ağzı halinde yavaş yavaş top: lanırlar, İşte karakolcular bu sıralarda işe başlarlar. Buz (mıntakasına .girdikleri ilk günden itibaren en son buz dağının yokolacağı güne kadar hiç dalga geçmeden gözcü- Bunlar o dosdoğru tehlikeli sahanın tam merkezine giderek, vapurlara lâzım olan ha- berleri vermek için gerçekten pa-. değerli. ha biçilemiyecek kadar araştırmalar, tetkikler ve hesap- lar yaparlar. Bütün bu işleri idare eden za- buta Öseanografer, yani “okyanos! ilmi mütehassısı,, denilmektedir. Bu mütehassıs buz dağının bütün zaviyelerinden fotoğraflarını alır, uzunluğunu, yüksekliğini ve ge - nişliğini ölçer, sonra da ağırlı - ğını hesap eder. Bir milyon top ağırlığında buz dağları pek çoktur. Mevsimin ilk karakol gemisi bu mütehasarı alıp evvelâ şima- le, buz dağlarının kopmakta oldu! gu cümudiyelere götürür. Burada biribiri ardından kopan (dağlar gözetlenir; muayene olunur ve krokileri yapılır. Buzlu mıntakada seferde bulu- nan gemiler tarafından O görülen diğer buz dağları da telsiz telgraf» İa ve muntazam fasılalarla her ta- rafa bildirilir; bunlarında kro- kileri yapılır. Bütün bu buz dağ- larının her birisi gözönünde tutu- İursa ve hepsine birer numara ve- rilir. Görülen ve kaydedilen buz dağı artık hiçbir tehlike teşkil et mez. Çüskü bunun O seyr sürati, sürüklendiği istikamet, günde bir- kaç defa telsiz telgrafla bütüt ge- milete bildirilir. * “ ça Suyun hararet derecesi, muhte. Nif derinliklerde — tuzun kesafeti, bir buz dağı hakkında çok malü mat verebilir. Buz dağı ortası boş bir “kuru havuz,, yahut.da som bir kitle biçimindedir. e Buz dağının su cereyaniyle mi, yoksa rüzgâr- larla mı sürüklenip gittiğini ise, biçimi tayin eder. Bu dağların seyr sütatleri dai- ma bir endişe verir. Gün olur ki bu dağlar yalnız on iki mil yol a- lırlar; başka günlerde de, bu gün- delik yoleuluğa yirmi mil daha i- lâve olunur. Eğer bu fazla sürat! kaydedilmezse, muhakkak bi; fe. İ lâket doğar.. i Günün 've gecenin her sattinde karâkol gemilerinden telsiz öelg- yaf istasyonlarına şöyle haberler gelir: “Falan ve falan vaziyette buz dağı görüldü.,, Hemen harita ve krokiler mey- dana çıkarılır, telsizin bildirdiği dağ izlenir, bir de bakılır ki bu eski bir tanıdıktır. Bi; gemi için en büyük teh'ikebir buz dağile karşilaşmaktır “Bu 18 numaradır. Bildirilen 20 MAYIS — 1995 Tehlike var! | Vapurların geçtiği yolları büyük buz dağları r vaziyet doğru ise, dağ kendi y* Fakat telsiz haberlerden birli evvelce serbest diye (| gösteril mıntakada bir dağ — bildirebil Karakol gemisi bu haberi he bütün gemilere yaydıktan gok telilikeli olan bir yolculuğuna çıkar. araştır » $ Buz dağları, soğuk cereyan! da kaldikça erimezler. Cenv doğru daha sıcak Ra dıkça erimeğe başlarlar. Fakat bir milyon yahut (yarım emily kitlenin yarısı eridiği halde P gene tehlike teşkil eder. Büz dağlarının en büyük düş di Golf Strim'dir. Sıcak su ir yariları, büz dağlarına, yirmi 9 saat zarfında, kocaman bir 2f nın bütün toplarınm bir haf!" yapamıyacağı zararları verir- Buz dağlarını yok etmek tecrübeler yapılmıştır. Dins' dağın ancak küçücük bir pars" nı köparabilmiş, top ateşi ortasma kadar nüfuz edebil tir. Muazzam #ervetlere nsl”, lacak infilâk maddeleri bile, orta büyüklükte, yahut küçük buz dağını parçalıyamaz. a Kocaman bir buz adası a Strimi gösteren büyülü ve si fuklara doğru sürüklenip gi # başlayınca, karakolcuların İİ, rahlar ve kendilerini mükâ mış sayarlar. Buz dağı hi kit sıcak mıntakaya Kadar gi maz; çök daha evvel eriyip #' İşte ancak böyle eriyip yok 9 tan sonradır ki, karakol g v harita adasında bir düşmanı” gi ha adı silinir; mütemadi gö” neticesinde bir düşmanın ds” Tâhları düşürülmüş olur. Ahmet E!