18 Mayıs 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3

18 Mayıs 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

YK ” 17 MAYIS — 19385 Benim görüşüü azla propaganda * rsi tesir uyandırır. Ali Naci Karacan, son yazıla- rımdan birinde, cazip bir mevzua : 3 Z) Te vac, )e yok İstanbulun en lüks yolu Yedikule — Haliç asfalt bulva- rının Topkapı — Edirnekapı ara- dokundu: Radyosunun başına ge- | çerek birçok memleketleri teker teker açıyor ve derhal... kapatı- yor! Çünkü, bir ksmı — yave fakat kahir bir ekseriyeti propaganda... Moskovadan, Romadan, Berlin- den, hep rejim propagandaları, €tr cır ötmektedir. Dinleyici, Göb- belsin muavinlerinden el'aman di- yor. Gerçi yüksek ülkülere inanan insanların düşüncelerini başkala- rıma aşılamak - istemeleri bir hak- tır! Fakat, çocuklar bile: — Dur, evlâdım! Sana nasihat edeceğim... — diyenlerden hoşlan- maz; çok defa, söylenenlerin ter- sini yapacak kadar sinirlenir. Sinemalarda, reklâmları zevk- ke mi seyrediyorsunuz? Bilâkis; “aman, şunlar bitse — de asıl film başlasa...., diye “lâhavle,»çekiyor- sSunuz, İhtimal ki, arkadan gelen film de bir yahudi bir emperyalist pro- Pagandası, yani reklâmıdır. An- cak, bu, ustalıkla işlenmişse, far- kma vararmiyorsunuz : — Zalimler.. Bicare yahudileri Dasıl katliâma uğratmış... Yahut da: — Fransız zabiti yamyam A- Yaptan kızı kurtarmak için, kabi- ıe_ı’fi bastı...Ne — kahraman!.. — d'!mler zuhur ediyor. l Meşhur bir piyes, İspana marka- Yotomobilin — reklâmını yapar. İlifi, bunun için avuç dolusu Dara almış derler... Fakat reklâm, | ;ı'““d gerçevesi içinde öyle gizli- ki/ teyredenler, kendilerine bir l:lkin yapıldığının — farkına var- Mazlar, P'Dpıgında ve reklâm, işte böy- * gizli olmalıdır. * , Hitler rejiminin en aksak tara: 4, be propagandasıdır. Zira, . . e ir propaganda nezareti vardır. Göbbelsi kimse dinlemiyor, dinle- e de; q* Adam, sen de! Propaganda- t Bizi gene faka bastıracak! — s'" Ona inanmak niyetinde değil.. ©Yık altından gülümsiyor. 'Nun karşısında, Fransız pro- :::;flduı çok ustacadır. Asla size ç reklâmını yaptığını farket- İ*lı;lg- Alferd de Musset'i coşkun t Te ve “Büyük inkılâbın bağ- si p:'l fl_oğın yüksek ve insaniyet- ha Ensipleri,, bütün münevverle- dı:l"::f--_- Çok dolambaçlı yollar- üş, sendi harsını sindirir, diliin kalap ” İşte, neticede, ulusal in- Tmizın civciyli — zamanında Bwıundı frı;nızuyı söküp a- Sasmız... — İngilizler de böyle :'-.;:?""- Golf ve — sportmence k'lhı' derken, geniş insan tabaka- x_v’u;!“l.lyııile teshir ederler... »,ı“m:l"ln artistlerini dolaşmağa lşiy İiir.n* da güzel propaganda- l*iliı___ nümunesi olarak gösteri- fl,:ı:':“ usulü — propagandanın | a) . €rmediğini, karşı tarafta- ul“..ı :ıuvıfhk olduğunu, arsı- — K #a da göstermiyor mu? 'ııı.,. .::" sana söylüyorum, ge- .—lîh anla! — tarzı nasıl en k, 'Blkxı; Yolu ise, bu “dolayısi- “ler de öyledir. BK kni * ç'ıü“'lr Artisinin prensibi devlet- ’Ek..l_. ©nomide — yurdumuzu k için bundan daha âlâ | | biri olan Boğaziçinin günden gü- ne tenhalaşmasının sebepleri a - raştırılırken akla önce Şirketi Hayriye gelir. Yıllardaberi yüzden bir çok tenkitlerle karşı- laşmıştır. Şirketi Hayriye nihayet bu tenkitleri göz önüne alarak Boğaziçinin şenlenmesi için bir 140 gazetenin yazıcısı bir kadın gazeteci şehrimizde Amerikanın çok tanınmış gaze- tecilerinden ve dünyanım 140 ga - zetesinde yazıları çıkan Mis Gla- dys Baker şehrimize Yanında Amerikanın genç şairle- rinden Mis Henderson lunmaktadır. Mis Baker muharririmize de - miştir ki: — Siyasal mülâkatlar yapmak üzere Türkiyeye geldim. Şimdiye kadar binden çok mülâkat — yap- tım. Fakat yeni Türkiyenin yük - sek şahsiyetlerile yapacağım mü- lâkatlara hepsinden çok ehemmi - yet veriyorum. Ankaraya gidece - ğim.,, Amerikalı gazeteci, gelirken Musolini ile konuşmuştur. Muso - lini kendisine: “Sülh için çalışıyo- rum. Ayrupada vaziyet pek - cid- didir. Bununla beraber savaş is - temiyoruz. İtalyanın müstemleke- lerini korumak kararındayım,, de- miştir. ea gERLAlÜ Dünkü talebe gezintileri gezintisini dün Yalovaya yapmış- tır. Talebe hususi bir vapurla Ya- lovaya gitmiş ve Akşam geç vakit dönmüştür. Dün Tıp Talebe Yurdu da hu- susf bir vapurla Beykoza bir ge - | zinti yapmıştır. usul olmaca gerektir. Çünkü fert- lerin elindeki âciz sermaye, Tür- kiyede bir kalkınma yaratamazdı. Fakat, içsel (manevi) taraflar- da, pek 801 devletçiliğe doğru git- menin hepimiz tarafından istenen güzel neticeleri vermiyeceğini sa- nıyorum. Basın Kurultayının arife- sinde bunları yazmağı, kendi dü- şünüşüme göre, rum, (Vâ-Nü) * geçmeğe imkân yoktur, la ihtiyaç var. Dünyanın en güzel yerlerinden| program — hozırlamış, bu; gelmiştir. | Hay bu-| Hukuk Fakültesi talebesi yıllık| faydalı buluyo- | Samatyada oturan Aleko anlatıyor: — Bizim derdimiz, denizin kokmasıdır. Lodos hava- lTarda bütün kıytlar baştan başa pislik dolar. Bu pislik- Ter görülmemiş derecede pis koku çıkarırlar. Fakat buraya adamakıllı rıhtim — yapılmadan bunun önüne Sokaklarımız İstanbulun bir çok sokakları gibi fe- na, pis, dar, yazın tozlu, kışın çamurludur. Bunların yapılması, yoluna konulması için en az daha yirmi yı- Bir arzumuz da İstanbulun bu yan kıyıları arasın- da vapur işletilmesidir. Hele Samatya, Yedikule, Kum- gören şirket tedbir alıyor Boğaziçi halkı ve Boğaza gezintiye gide - cekler için bilet ücretlerini indir- dikten başka yolculuğun daha; süratli vapurlarla yapılması ve her zaman vapur bulunabilmesi için de bazı kararlar almıştır. Eskiden Boğaz halkının muay- yen saatlere inhisar etmekte olan gidiş gelişleri, itiyatların değişme- siyle, şirketin ötedenberi — tatbik ettiği sistemlere uymamağa baş - Tamıştı. Evvelce akşam ezanından evvel evine dönmeğe gayret eden Istanbul halkı şimdi her medeni şehrin insanları gibi sabahın saat beşinden gece yarısından sonraya kadar dışarıda kalmakta ve nakil vasıtası bulmak istemektedir. Halbuki; Şirketi Hayriyenin e- lindeki vapurlar o zamanın ihti - yaçlarına ve itiyatlarına göre bü- yük olarak yaptırılmıştır. Tabii bugünkü şerait içinde bu vapurlar az iskeleye uğrıyarak seri seferler yaparlarsa müşteri bulunmadığın- dan masrafını korumamakta, faz- la iskeleye uğrarsa — yolculuğun müddeti uzamaktadır. Bu hali göz önüne alan Şirketi Hayriye, Bo ğaziçi için en kullanışlı vapurla - rın küçük model vapurlar olabi - leceği neticesine vararak bu tarz da küçük fakat rahat ve kullanış- h vapurlar yaptırmağa karar ver miştir. Bu şekilde hem vapurları çoğaltmak, hem de postaları sür- atlendirmek imkânı bulunabile - cektir. / Şirketi Hayriye bu karar üzeri- ne derhal bir çok Avrupa firma - lariyle temasa girişmiş ve bu va - purları süratle yapabilecek miles- Binbirdirek musiki yayım kurumunun | güzel bir çayı Dün Alemdar nahiyesi Halke -| vi binasında Binbir direk musiki yayım kurumu ikinci başkanı Be-| hiye Yalçın idaresinde danslı bir çay verilmiştir. Gençlerin — kendi! aralarında teşkil ettikleri mükem- mel bir caz davetlilere bir çok gün geçirtmiştir. Çaydan sonra bir de bunda da| fevkalâde muvaffak olmuş, şid -| detle alkışlanmışlardır. Kendi ken | dilerine çalışan bu gençleri tebrik ederiz.. X parçalar çalarak güzel bir müsamere vermişler, DERDLERİ | SEHRİN | Vapur, otobüs ve yollar... V kapı ile Adalar, Eğer bu isteki da otobüsler için pur işletilirse çok iyi olacaktır, Bu surcile buralara rağbetin de artacağı muhakkaktır. Bir çok — kimseler de bir iş için saatlerce vakit kaybetmekten kurtulurlar, tek isteğimiz kalır. Bu da Samatya, Yedikule, Topka- | p, Edirnekapı ve Eyüp yahut Ayvansaray arasında otobüs işletilmesidir. Ben bu hatta işliyecek otobüsle- rin çok kazanacaklarına inanıyorum. Zeten Yedikule- den itibaren asfalt yol da yapılıyor. Şüphe yok ki lw soldr. aramağa başlamıştır. Bu müzakereler müspet bir safhada- dır. Şirketi Hayriyenin yeniden bi - letlerde yaptığı ve bir kısım bilet- lerde yüzde kırka kadar çıkan tenzilâtın bundan sonra halk le - hine daha iyi bir netice vereceği hesap edilmektedir. Amerikanın Moskova, elçiliği müsteşarı şehrimizde Bir kaç gündenberi şehrimizde| bulunan Amerikanın Moskova El çiliği müsteşarı Mister Wiley ile| dün bir muharririmiz konuşmuş - tur. Mister Wiley diyor ki: “— Mezuniyetimi geçirmek ü - zere İstanbula geldim. Ziyaretim tamamen hususi mahiyette oldu - ğundan güzel şehrinizi görmek: le beraber, yaptığı bür la dünyanın dikkat gözünü çeken memleketiniz hakkımda tetkikler- de bulunmak istiyorum.,, Amerikanın Moskova Elçilik müsteşarı Amerikanın Rusya - ile münasebeti ve borçlar meselesin: den dolayı Amerikanm Rusya ile ilişiğini keseceğine dair şayialar hakkınmda demiştir ki: “Sovyetlerle 'Amerika arasında- ki münasebet normaldir. Hiç bir| fevkalâdelik yoktur. Borçlar me - selesinden çıkan rivayete — gelin- ce, böyle bir şeyden haberim yok- inktlâp- tur. Benim Sovyet Rusyadan ay - rıldığım güne kadar böyle bir mese le mevzuu bahis değildi. Mezuni- yetimi burada geçirdikten sonra doğruca Moskovaya vazifemin ba- şına döneceğim.,, İseliğşalür Isveçle ticaret anlaşması Isveçin Türkiye Elçisi ayın so- nuna doğru Ankaradan şehrimize gelecek ve bir müddet burada ka- lacaktır. Öğrendiğimize göre, İsveçle a- ramızda olan klering esasına da-, yanan ticaret anlaşmasının müd- deti Temmüuz ayınım başında bi - tecektir. Altı ay için uzatılmış o - lan bu anlaşmanın yeniden uza - tılması yolunda İsveç Elçiliği ile hükümetimiz arasında konuşul - maktadır. TT Bostancı, ve Suadiye taraflarına va- ler yerine getirilirse daha yalnız bir | bitiyor. Onun için |rak sındaki kısmı artık bir aya kadar şimdi bu çok uzun yoluün en çok bu kısmına e- hemmiyet veriliyor. Ve en çok a- mele, makine burada çalışıyor. İs- tanbul yollarının hiç birine benze- miyecek olan bu yolun bu dediği- miz kısmındaki yaya, araba bisik- let, otomobil bölmeleri de ayrıl- mış, her bölmenin arataşları dikil- miş, şimdi — bölmelerin içlerinin küçük silindirlerle tesviyesine baş- lanılmıştır. Bu bölmeler şu suret- le ayrılmıştır: Ana yolun sağ ve solundan birer | buçuk metrelik yüksek bölmeler yaya yürüyüşler içindir ki bunlar: da sağdan gidilecek, soldan ge- linecektir. Sağ — tarafdan ikinci bölme arabalarımnın - bisikletlerin gitmelerine ve sol taraftan ikinci bölme de bisikletlerle arabaların gelmelerine mahsustur. Bu, bölme- lerin genişlikleri altışar — buçuk | metredir. Yolun ortasında yanya- - na gelen iki bölme ise otomobille- rin gidip gelmeleri içindir. Bütün bu bölmelerin hepsi as- falt olacağı için silindir işi biter bitmez hemen oralar ziftlenmeğe başlanacaktır. Bu asfalt bulvarın ağaçları her iki taraftaki araba — bölmeleri ile yaya kaldırımları — arasına dikil- miştir ki bunlar hep çınardır. Yo- lun yan tesviyeleri bittikten sonra her iki tarafın dışa gelen kenarla- rına da at kestaneleri dikilecektir. Gene bu yolun tam ortasma gelen yerde her elli adımda bir dikile- cek olan elektrik lâmbaları direk- leri için yuvarlak — birer boşluk bırakılmıştır. Bu izahattan anla- şılıyor ki bir buçuk, — iki ay sonra bir kısmı — bitecek ve üzerinden gçilmeğe başlanacak olan bu yol Istanbulun en — güzel ve en lüks bir yolu olacaktır. s Ekmeği niçin kokluyormuş Aksarayda bir ekmeğin içinden bit çıkmış... Dün akşam fırının bi- rinden ekmek alan kıranta bir a- dam fırıncının — kendine uzattığı taze, sıcak ekmeği burnuna götü- rüp koklarken fırımcı sordu: — Ne kokluyorsun? O da şu cevabı verdi: — İçinde — tahtakurusu falan var mı? Diye kokluyorum! 0 . Şirkete yeni bir rakib Bağazın Rumelihisarı, Emirgân, Boyacıköy, İstinye gibi Bebekten sonraki yakın — mıntakalarından İstanbula gelip giden — yokular, Şirketihayriyenin buralar için al- dığı vapur ücretlerinin çokluğun- dan dolayı şimdi bir takım tek at- h arabalar — tutmuşlar ve hergün sabahları bu — saydığımız yerler- den beş kuruş mukabilinde araba- lara binip Bebeğe iniyorlar, ora- dan da altı on para vererek Tram- vayla İstanbula geliyorlar. Akşam ları da gene — tramvayla Bebeğe gidip oradan gene arabalara dola- beşer kuruşla — evlerine kadar gidiyorlarmış... Şu halde Taksim — Büyükdere otobüslerinden sonra bü Bebek — İstinye arabaları Şirketihayriyeye ikinci bir rakip çıktı demektir. çok faydalıdır. —Gezgin Haberci—

Bu sayıdan diğer sayfalar: