18 Mayıs 1935 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2

18 Mayıs 1935 tarihli Haber Gazetesi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Sovyet - Fransız - Çekoslovak andlaşmasının tesirleri Almanlar Bulgarlar manın içine çekoslovak topraklarında Sovyetlere 'ayyare üssül harekesi temin edilmiş! Moskovadan gelen haberlere gö- re, Lavalin Moskovadan hareke- tinden sonra Pragda — imzalanan Sovyet - Çek andlaşmasının çok büyük bir ehemmiyeti olduğu an- laşılmaktadır. Sovyet - Çekoslovakya andlaşma | sı daha geniş esaslara dayanmak- | tadır. Tedaffüt mahiyette ilk Slav andlaşması sayılıyor. Yarın öbür | gün Küçük İtilâfın diğer azasının da bilhassa — Bulgaristanın da bu andlaşmıya gireceği zannolunmu- yo. Yeni andlaşma dolayısiyle Al- man mabtuatı Sovyetleri bir “Slâv ittihadı,, demek olan eski bir ül- küye girmekle itham etmektedir. Almanya gazetecilerinin neşri- | yatına karşı — Moskovada çıkan İzvestiya bir cevap vermiştir: Cevapda deniyor ki: “Çarlık Rusyası — Balkanlarda, merkezi Avrupada siyasi ihtiras- Tarını tatmin için Panislâvizm mas kesile hareket — ediyordu. Bugün de Alman faşizmi emperyalist fi- kirlerini gizlemek için yeni kurdu- ğu nazariyelerde — Slâvları, tarih döküntüsü sırasında tasnif ederek alçaltıyor. Sovyetler — Birliği de Slâv kütlelerinin tarihi tehlikeye karşı müdafaalarını haklı bularak panislâvizme kapılmaksızın koru- mayı borç biliyor.,, Çek Dış Bakanı yakında Mosko- vaya gidecektir. K Alman matbuatı, evvelâ, Lava- lin Moskovaya gidişini sulhe indi- rilmiş bir darbe halinde görmek- tedir. e “Panslâvizm © diriliyori,, diyor ve küçük itilâf da bu andlaş- girecekmiş Moskovada Fransızlarla müşte- reken neşredilen — tebliği Avrupa devletlerini — silâhlanmaya davet mahiyetinde telâkki ediyorlar. Berlin gazetesi şöyle diyor: “Fransa, Avrupa medeniyetini tehdit eden komünisliğe bayrak- tarlık yapıyor,, Sovyet - Çek anlaşmasının Fran- sız bakımından yaptığı tesire ge- lince, Fransız matbuatı hemen su- suyor gibidir. Yalnız bir — gazete, Çekoslovakyanın ardında bütün Küçük İtilâf devletlerini görmek istediğini söylemektedir... Sovyet - Çek — andlaşması için, Çek matbuatı, “heyecan uyandıra- cak bir andlaşma değildir. Ulus- lar Kurumu şartlarına uygundur. Bu kurumun sulhü muhafaza için kâfi derecede nüfuz geçiremiyece- ği yerler için bu — muahede âdeta | bir köprü vazifesini görecektir.,, demektedirler. Çekoslovakya, kendi coğrafi va- ziyetini göze alarak Küçük İtilâf devletlerile tamamen mutabık o- Jarak bu muahedeyi imzalamıştır. Komşularınm hepsinin menfaati ni düşündüğünü söylüyor. Ve Le- histan aleyhine de değildir. * b Dolaşan rivayetlere —nazaran, Sovyet Çekoslovak andlaşmasın- da, bir madde, Sovyetlere, Çekos- lovak topraklarında bir tayyare üssülharekesi temin — ediyormuş. Bu şayia evvelce de çıkmış, tekzip edilmişse de yeniden dolaşmağa başlamıştır. Markoni uçan tayyareleri durduruyo” (Baştarafı I ncide) le — alâkadar etmektedir. Yalnız keşfin — mahiyeti etra - fında fazla malümat vermekten çe kinmektedirler. Söylendiğine göre Markoni se- nelerdenberi konuşulan, zaman zaman heyecanlar doğuran motör- leri durduracak — esrarengiz şuar keşfetmiştir. Hatta — Mussolininin de bizzat hazır bulunduğu büyük bir tecrü- be tam bir muvaffakıyetle neti- celenmiştir. Tecrübe Romanm en büyük o- tomobil yarış pistinde yapılmıştır. Markoni — keşfettiği şua - suretile son süratle giden bir — otomobili büyük bir muvaffakıyetle durdur- mağa muvaffak olmuştur. Insanlar bilhassa Umumt harp- ten sonra bu şekilde motörleri dur- durabilecek tayyareleri düşürecek şualar keşfetmek için çok çalış- mışlardır. Hattâ bundan bir müd- det evvel Almanların da Z şuat ismini verdikleri bir şua keşfettik, leri bununla otomobilleri,tankları durdurdukları, tayyareleri düşür- dükleri söyleniyordu. Bu şekilde bir şua — keşfetmek fennen imkânsız değildir. Yalnız bu şua ancak elektromotris, yani tayayre gibi, otomobil gibi elek- triğin yardimile işliyebilen motör- lere tesir edebilmektedir. Şuarm esas, radyo gibi havaya elektrik dalgaları sevketmek ve bunlar vasıtasile havayı nakil bir | hale getirerek akümülatörleri bo- şaltmaktadır, Gerek - tayayrelerin ve gerek otomobillerin akümüla- törleri boşalacak olursa motör ken di kendine duracağından bu suret- le hareketten âciz kalırlar. Otomo- biller durur ve tayyarelerde motör işlemeyince bittabi yere düşerler. Hattâ bu şua daha keşfedilme- | den, ve müessir bir şekle getiril- meden evvel mukabil tedbirler a- ranmış ve bulunmuştur. Bu da na- kil vasıtalarından yani otomobil- lere ve tayyarelere Dizel motörü tatbik edebilmek, ve bilhassa ma- törünü kulanmaktadır. Bugün gerek Almanyada, gerek- | se Fransa ve Çekoslovakyada husu st bir nevi mazotla işliyen Dizel motörlü tayyareler gittikçe artmak tadır. Bunlar elektromotris olma- dıklarından Z şuar bittabi bunlara kat'iyyen tesir edememektedir, Sonra Z şuat ancak pek mahdut bir mesafeye kadar — birkaç bin metre — tesir — edebilmektedir. Mesafe arttıkça muvaffakıyet a- zalmaktadır. Ktalyan âlimi Markoni — esasen uzun zamanlardan beri bu işle uğ- raşmakta idi. 60 yaşında — olan Markoni bundan 5 sene evvel ge- HABER — Akşam Postası 5 kuruşa çıkıyoruz? (Baştarafı 1 ncide) Fakat, gazetemizin göze çar- pıcı diğer bir vasfı da halkın ga- zetesi olmak, alın teri döken yurt- daşlarımızın menfaatlerini diğer menfaatlere üstün tutmaktır. Ha- ber, bunun içindir ki, fiyatının bir kuruş eksik olmasından dola- yı büyük bir memnuniyet duy- maktaydı. Fakat, okuyucularımız, gene pek iyi bilirler ki matbuat piyasası, bugünlerde, bü- yük rekabetlere sahne olmuştur. Bizim gibi, ancak kaleminin &-| meğiyle geçinenler karşısında dev gibi sermayelerin doğurduğu ve zararın azametine ehemmiyet ver- meden, tomar tomar pahalı kâğıt- lart mürekkepliyerek ortaya çı- karan müesseseler vardır. ’ Onların iri hacimleri karşısın- da sekiz sayıfalı nüshalarımıza| devam imkânı yoktu. 12 — 16 sayıfalı sayılarımızı dört kuruşa satmakta devam ettikçe, satışımız ne kadar çok olsa bile, gene za- rardan çıkamıyorduk. Onun için, büyük sermayelerin doğurduğu gazetelere karşı, karilerimizin, bi- zi, ucuzluğumuz için değil, diğer vasıf ve hususiyetlerimiz için ter- cih edeceklerine kani olduk ve bunda aldanmıyacağımıza emi- niz. HABER x | Tevfik Rüştü ARAS Macaristan ve Avusturyada dolaşıyor İ ş ğ Avusturya dışbaka- nile bir temasta bulundu ve gazetecilere beyanat verdi İ Dış Bakanımız Tevfik Rüştü Aras, Bükreş toplantısından son - ra bir Macaristan, Avusturya se- yahati yapıyor. Fakat Viyanada gazetecilere verdiği bir beyanatta bunun sadece seyahat maksadiyle olduğunu söylemiştir. Tevfik Rüştü Aras Viyanada A- vusturya Dış Bakanmı ziyım' etmiştir. Sonra kabul ettiği gaze- tecilere, Balkan andlaşması kon- sey toplantısı hakkında izahat ve- rerek demiştir ki: “— Arkadaşlarım Titülesko, Yevtiç, Maksimos ve ben Bükreş toplantısının — neticesinden çokı memnunuz. Diyebilirim ki dört! Balkan devletinin birliği sayesin-| de Balkan ufuklarındaki kara bu-| hutlar dağılmıştır. Memleketlerimizi alâkadar e-| den bütün mesailde aramızda tam mânasiyle noktai nazar birliği| vardır, Dünya sulhu için diğer bü- tün Avrupa hükümetlerinin de bi- zi örnek tutmalarını temenni ede- rim.,, Dış Bakanımız, Viyanada Tür- kiye elçiliğinde kalmıştır. Oradan Cenevreye, uluslar kurumunun Mayıs 20 de toplanacak fevkalâ- de içtimama gidecektir. nan bir usulle kendisi — İtalyada olduğu halde bir serginin ampullerini yakarak resmi küşadını yapmıştı. Telsiz telgrafın, —— Devlet himayesindeki şirketlerden Yüksek 18 MAYIS — 1985 maaşlar kaldırılıyor Bu müesseselerin bütün masrafları kontrol altına alınarak mallar ucuzlatılacak Ankaradan bildirildiğine göre Maliye Bakanlığı hükümet tarafım- dan yardım gören imtiyazlı - şir- ketlerdeki ücretlerin de bareme tabi tutulmaları için bir kanun lâyihası hazırlamaktadır. Bundan sonra kazançlarını e- sas itibariyle gerek hükümetin gümrük resimlerini yüksek tutma- sı, ve gerekse başka imtiyazlar vermesi suretiyle temin eden mü- esseseler, direktörlerine ve diğer memurlarına görülmemiş derece- de yüksek ücret veremiyecekler - dir. Devletteki maaşların en yükse- ği 600 lira olduğu halde bu gibi müesseselerde şimdiye kadar 1200 ve hattâ daha yüksek ücretler bi- le veriliyordu. Halbuki diğer ta- raftan bu yüksek ve nisbetsiz ma- Parisliler gaz hücumu manevrası yaparken Betlinde hava taarruzuna kar- şı bir manevra yapıldığı hatırlar- dadır. Buna benzer bir manevra- nın da Pariste yapıldığını ve hal- kım buna iştirak ettiğini öğreni- yoruz. Şehir güya düşman tayyareleri tarafından bombalanmış ve bu tayyarelerin caddelere zehirli gaz attığı tasavvur edilmiştir. Sabahleyin saat orı da muhtelif 20 tehlike düdüğü çalmağa baş- lamış ve derhal müdafan tecrübe- lerine girişilmiştir. Vazife başın- daki polisler hemen gaz maskele- ri çıkarark başlarına geçirmişler-| dir. Piyade halk ise, sığınacak yer- lere kaçmışlardır. Üç tane “gaz yemiş,, yani gaz- le zehirlenmiş polis, yalancıktan öksürerek tıpkı zehirlenen bir a- dam gibi yere yatmış ötekiler he- men onun yardımına kouşmuş ve kendisini yeraltı hastanesine kal- aşların zararını gene halk ve hü- kümet çekiyordu. Hükümet, meb'usların idare meclisi azası olmalarına müsaade etmemekle atmış olduğu ilk adı- mı bu süretle tamamlamaktadır. Bunun neticesinde bilhassa fi- yatlar makul bir dereceye inecek ve resmi dairelerle bu gibi şirket- lerde çalışan memurların alacak- ları ücretler arasında bir tevazün olacaktır. Ayni zamanda hükümet bu şir- ketlerin tekmil masraflarını, vari- datlarını ve kazançlarını gözden geçirecek ve bundan sonra bun- ları sıkı bir kontrola tabi tutacak- tır. Bu suretle pahalılığa karşı ha- kiki bir harp açılmış olacak de- mektir. |Atatürk Istanbulda Büyük Önder Atatürk bugün saat on birde İstanbulu şereflen- dirdiler. Vali Vekili Rüknettin ile ls- tanbul kumandanı General Halis Atatürkü Istanbul Vilâyet hudu- dunda karşılamışlardır. Büyük Önderi getiren tren sa- at on biri 25 geçe Haydarpaşa garına girmiş, biraz sonra Atatürk yanındaki mutat zevat ile trenden inmiştir. Atatürk Haydarpaşa ga- rında kendilerini karşılayanlara iltifat ettikten sonra rıhtıma ya- naşan Sakarya motörüne binmiş- ler ve saat on ikiye doğru Dolma- bahçe Sarayma girmişlerdir. dırmışlardır. Halk gerçekten böyle bir hâdi- se olmuş gibi inlemiş, telâş ve he yecan sesleri N Bazı dakti'olar gaz maskesiyle işlerine devam etmişlerdir. Saat onu kırk beş geçe “her şey yolunda!, düdüğü çalınmı$ ve Paris normal hayatına dönmüş tür. Casus Lâvrens Son gelen İngiliz gazeteleri; İngiliz casusu olarak — tanınmış Lavrens'in, motosiklet kazasm- dan aldığı yara dolayısıyle sıhha- tinin vahim bir şekilde olduğunu haber vermektedirler. Vaziyetin böyle oluşu yüzünden tam 36 sa- at kendisine ameliyat yapılama- mıştır. Meşhur casus bu müddet zarfında kendine gelmeden has- tanede yatmaktaydı. Kralın cer- rahlarından biri uzun bir muaye- ne yapmıştır. Ölüm tehlikeleri geçirmiştir ve geçirmektedir. Beyin mutehassısları çağrıl- mış, uzun konsültasyonlar yapıl- mıştır. Azıcık iyi olma imkânları gö- renler vardır. Lavrens'in kardeş- lerinden biri tayyaresiyle Paris- ten gelmiş Lavrensin yanına koş- muştur. Casusun sıhht vaziyetine nin bu şekilde yaptığı tecrübeler- de muvaffak olması bu şuar kat'i ta Avusturalyada | surette keşfettiğine delildir. Fakat | dediğimiz gibi bu keşif fevkalâde bir mahiyeti haiz değildir. İnsan- ve kısmen de | lar buna karşı mukabil tedbirleri ne aşağı yukarı ayni esasa daya- | radyonun kâşifi sayılan Markoni- ı daha evvelden keşfetmişlerdir. dair Çindeki anne ve ağabeysin€ haberler gönderilmiştir. Yalnız, casus Lavrensin başıt” dan geçtiği yazılan bu kazayı dör Lavrensin siyasi hayatı gibi bif esrar kaplamış ve gazetelerde bâ” zı tefsirlere meydan vermiştif” Hastanede yatan adam için “Lav” rens,, tir dememektedirler. Kim$* “casus Lavrensin yaralandığın” dair,, bir şey söylemiyor. Herke? “Tayyareci T. E. Şov isminde bi' hasta bulunduğundan ve gene bi isimde bir adamm baygın bir ha de yatığından,, bahsedi ” T. E. Şov, Lavrensin İngiliz bf va kuvvetine girdiği zaman takıl” dığı isimdir. Diğer taraftan kendisine #” tosikletle çarpan kasap nun vaziyeti o kadar malüm de gildir. Bununla beraber, henüz M kendisini ziyaret edeınemek“d_r Kaza hâdisesinin hiç bir ı—:;_ı yoktur. Ancak yolun üzerin işaretler ve motosikletlerin bi vaziyetinden kaza hakkında " | fikir edinmek mümkün .l.ıbîlf, tir.

Bu sayıdan diğer sayfalar: