On iki yıl süren balayı seyahati! — Esnemekhastalığı!-Kan verenler balosul-Hauptmanın çocuğu kalım!?.. Bundan bir zaman önce Hindistan, Siyam, Çin yolundan gidilmişti.. Bugün, dünyanın en uzun ve paralı bal ayı seyahatini yapan çift Amerikada bulunuyor. Amerikayı dolaşmaları iki yıl sü- recek, ve 1937 de Münihe döne- cekler.. Ondan sonra biraz dinlenmeği düşünüyorlar... Ö0 S “Tanrı saklasın!,, Bugün Avrupa doktorlarından , birinin elinde bir hasta var ki, ne ibi bir derde tutulmuş olduğunu “Ayaklarından tanırım,,| hiç kestiremiyeceksiniz.. Bu bir kadındır. Ve biz hafta. danberi esniyor.. Bir hafta esnemek!. Bu çekilir Kadın bir defa için, kendini Hauptman'ın karısı ve çocuğu Ingiltere parlâmentosunun lord- lar kamarası kapıcısı, 27 yıllık bir hizmetten sonra tekaüt edilmek ü- zeredir. T Bunnriciykkate değer tarafı şu- p'_k tfh_“ 'bufmu! $N hcrk_eıîn "'_" Gürü fen ön tığı gibi, önüne geçemediği' — bir itiyatla ağzını mağara gibi açarak geniş geniş esnemişti. Fakat gelgelelim neticeye... Ka- dın, ağzını bir türlü kapatamadı.. Bir gün, iki gün, üç gün, kım bir hafta kadının ağzı açık kaldı. “Hâlâ esniyordu!,, Nihayet işte bir doktora gitmek Kaşlantıdiyor ki: “Ben - buraya giren — Ledordu, ayak bıııçındın: tanırı va Yüzler ve yüzlerin ifa-| desi irıyıma değişir. Fakat yürüyüş deği şmez. Herkesin kendine göre birr yürüyüşü vardır. Benim için,! işahsiyetleri ayırt etmenin en sağ- ) ” Jam anahtarı bu olmuştur.,, | y ST G lüzumunu anlamış olacak ki, ağzı- | 5 ğ ; | nn neden açık kıldııı çabucak | Bir yeni şampiyon | X asıdı; İmza toplama merakma düş Meğerse, kadının çene*kemiği —rmrpyerem ÇöR VZa TOplamıyotan İ “yerinderöynamış. ——— ——— — bir İngiliz çocuğu, kendisini dün - | yanım “en küçük imza toplama | şampiyonu, olarak ilân etnekte -| dir ! Bu çocuğum'elinde meşhur si -| nema artistlerinden 600“ lıııc:ıı'ııııW | imzası vardır. Fakat imzasını almakta güçlük! çektiği artistler de olduğunu söy- Bür'yapılimız ön "ükiva tü bali| Bunlar. arsadıda, inie) ha y gemisidir,, deniyor. soHaa| Alman zeplini, Atlantiği tam elli defa geçmiştir. ” * , “Graf zeplin,, Hava gemilerinin ikide bir Al lantik üzerinde kazaya uğrayıp düşmesi üzerine, zeplin balonu - nun adı gazetelerde sık sık geç | mektedir. Bu hava gemisi, “şimdiye ka - lemektedir. zalarını zoruna alabildiği lerden tanıdıklarımız şunlardır: “Neron,, rolünü oynıyan Carlg| Loton ve “Kızıl imparatoriçe,, ro-|,, lünü yapan yahudi artisti Elizabet Bergner... Çinli sinema artisti Anna May Wong, her zaman olduğu gibi, in- | gilizce imzasının altma bir de çin- 1 ce olarak imza atmıştır. | * * * En uzun bal ayı | Tabii her şeyden önce bünun| temini için para lâzım uİduiunu dam dansı bırakarak yerinden fır- herkes bilir... lryor ve otomobile atlayıp hasta- Bundan on yıl önce yani 1925 hanenin yolunu tutuyordu. yılımda Munih'de iki zengin genç' *vlenmişlerdi. - Evlendiklerinden birkaç gün; bah olmadan tekrar Kan verenlerin balosu,, İngilterede kan vermeği ken- balolarını veriyorlardı. Müzik başlamış, dansa - giriş - miştiler.. Birden baloya bir imdad işareti'geldi. Üç hastahaneden kan verecek adam isteniyordu. otomobille| sonra şöyle üç ay için bir seyahat - dönmüşler ve danslarına devım î yapmağa ve böylece bal aylarını, etmişlerdir. geçirmeğe karar verdiler. z Hauptmanın çocuğu Amerikalı tayyareci Lindber- gin çocuğunu kaçırıp öldürdüğü isbat edilen * Alman marangozu | İsviçreyi geçtiler.. Ve orada a-! kıllarına geldi ki, bu seyahati Fran ! saya kadar uzatsalar fena olmıya- cak.. Fransaya gittiler: Oradan İs-! Panyaya gitmek hatırlarına — gel-| Hauptmanın da on aylık küçük bir di. Bununla beraber Belçika, A-| çocuğu var. vusturya, Macaristan ve Balkanla-| Bu çocuğun babası idama mah- ra da geldiler. küm edildi. Fakat küçük Hauptman bundan | tamamen habersiz, gülüp oynı’ıp Hauptman şimdi. Neticeyi İstanbula geldikleri vakit bu Yoleuluklarını Filistin, Irak, Suri / Yeye kadar uzatmak isteği içlerine duruyormuş... doğdu. Ve haydi oralara... hükmü temyiz etmiştir. Fakat iş bu kadarla bitti mi ba-| bekliyor. Japonyaya gitmişlerdi. Ve oraya | Seyahatleri hâlâ bitmemiştir. | dine âdet, meslek edinmiş 400' | kişi geçenlerde bir akşanı yıllık' Her $. O, S. duyuldukça bir a-| Fakat gariptir ki, bu ıdımlır., aradan çok geçmeden, yani sa -.İ—' HABER — Ahııı Pıı!ıu Nevyork, (Hu - susi) — — Mister Foster banka me murlarından, ter- | biyeli, mütevazi ve kırk yaşların - Uda bir adamdır. Karısı — kendi - sinden yaşlıca ol makla — beraber biraz da fazlaca çirkindir. İki ço - cukları var, Nev- yorkta sakin, gü- rültüsüz bir ha - yat geçiriyorlar - dı. Mister Foster banka — işlerinin tesviyesi için iki ay müddetle ge - ne banka tara - fından Losance - losa — gönderili - yor. Forter'in karısı |© güne kadar faz pla kıskanc ve ko- |oasını — fazla ra- hatsız eden — bir kadın değildi. Mister Foster, Losancelostan döndükten sonra, ihırıı daha genç- Mıdım Foster' - in görüşüdür! Bu kısa seyahattan sonra, kıs - kançlık, geçimsizlik, yüz gösteriyor. Son günlede yüksek aileler ara- sında büyük dedikodular uyandı - ran bu kıskançlık ve geçimsizlik hâdisesi şöyle başlamıstır: Mister — Foster, Losancelostan | Nevyorka dön i gece karısiyle koyun koyuna yatarken, uyku a - rasında: (Ah güzel meleğim.. Sev- | gili Fay Vireyciğim!) diye söylen- meğe başlamış ve Madam Foster bu sırada uyanık olduğu için ko - casının söylediklerini .ıum;mı * İşte kavganın — ve ilk şüphenin başlangıcı! Ertesi gün Mister Foster karısı tarafından sorguya çekildiği za - man, şeref ve namusu üzerine ye- min ederek: — Ben Fay Vireyi yalnız sine- | ma perdesinde gördüm.. Kendisini yakından tanımam..... huysuzluk öare ee n ka e yerkerarm | j | HABER ilstanbulda ençok isatılan gazetedlr! i G -___,_ iııanlarınızı âzamî j faydayı temin ! (i edebilmek için î |HABER' e! Veriniz - Ünesenenseseelececnce e eseecencerALELcAELERLACEYACLİ | Fay Vrey Demişse de, Madam Foster bu - na,| inanmamış ve sinema yıldızı Fay Vireye bir mektub — yazarak, Los ancelosta kocasını neden ve nasıl baştan çıkadığını sormuştur. Fay Vrey günde bir sepet dolusu mektup aldığı için, bittabi bu mânasız ve asılsız hâdiseye omuz silkerek mektubu yırtıp atmış, Ma- dam Fostere bir cevap vermemiş- tir, Sinema yıldızının bu sükütü Madam Fosteri çiıldrıtıyordu. Mister Fostere gelince. işlerinin | çokluğu arasında bunalan zavallı banka memuru, bu şüpheler ve it- hamlar karşısında şaşırıp kalmış- tı. — Her gün karısmı yatıştırma - ğa çalışıyor ve mütemadiyen s'nir mütehassıslarının peşinde koşu - yordu. Akıı çeyhn' Geçenleıdı ikinci Meseleye hiç haberi olmadan karışan - sinema yıldızı | Bir rüya yüzünden mahke- meye düşen karıkoca! Buna ismi karışan yıldızların bundan haberi bile yok bir uyku hâdisesi, meseleyi tekrar körüklemiş ve Madam — Fosteri çıldırtmıştır. Mister Foster bir gece yorgun o« larak işinden döndüğü zaman ye- mek yemeden uzanmış ve uyumuş- tur. Kocasının bu halinden şüp - helenen Madam Foster kendi ken- dine: — Muhakkak bu adamda bir şey var... Aşkından yemek bile ye- miyor !.. Diye söylenirken, kocası uyku - da tekrar ağzını açmış ve: — Güzel Fay Vreyim... Ne o - lur, karıma menfi bir cevap ver de beni şu belâdan kurtar!. Diye yalvarırken, Madam Fos - ter iardesini kaybederek kocasının suratına bir tokat indirmiştir. Mister Foster — gözlerini açtığı zaman karısını — baygın bir halde yere serildiğini. görmüş, — neden sonra meselenin iç yüzünü anla- yarak, bu hâdiseyi kendisi de hay- retle karşılamıştır. Hakikat olan bir nokta varsa, Mister Fosterle Fay Vrey arasında en ufak bir münasebetin bile mev- cut olmamasıdır. O halde bu ailenin huzur ve saadetini bozan kuvvet nedir? Fay Vrey, Mister Foster gibi bir iş a- damının ve bir aile babasının rü - vasına neden giriyor?. Mister Foster arkadaşlarına rü - vasından hahsederken diyor h. — Aman karım duymasın.. Fay Vrey cidden — sevimli bir kadın .. Onu rüyada gördüğüm zaman bir elini duvara, öteki elini de kâalça. sına dayamış, sevimli bakışlariyle beni süzüyordu. — O, bugüne ka- lar perdede hiç de nazarı dikkati- mi celbetmemişti. — Fakat, şimdi onun filmlerini — seyretmek için, sinemadan sinemaya koşuyorum !.. Arkadaşı soruyor: — Bu sözleri söylerken zevce - nizi göz önüne getirmiyor musu - bDuz? Ondan çok — çekindiğinizi | duyduk.. — Adam sen de.. Bu da (Rüya- da bir sayıklama) der geçerim. Madam Foster şimdi kendi si - nirlerini tedavi ile meşgul olduğu için, doktorlar tarafından gazete okuması menedilmiştir. Mister Foster: — Çok şükür ki karım - henüz gazete okumağa başlamadı.. Di - yor, uydurulan dedikoduları duy - sa, timarhaneye giderdi!.. - .S. Tam mânasile büyük bir fil altı ton tutar. - Fakat ayakları üzerin - de gene 45 kilo - luk bir Amerikalı dansöz gibi sıç- rıyabilmektedir. Hem filin, ne- den o kadar ya - vaş ve sessiz yü - rüdüklerini bilir misiniz? Ayak- ları altında yağ ve elyaftan yapılı yastık gibi “yu » muşak ve - kalmı bir tabaka vardır da ondan... SÜ aa in GYK M SĞ l 0 ZM S ll di vaK