26 MART — 1935 Para tedavülünde intizamsızlık Cebimde ucu delik bir beş ku - Puş var.. Galiba, biçare, müebbet kııeı:.emııge mahküm oldu.. Kim - blr yerlere kımıldamıyacak, yahut da, beş on arkadaşının arasına ka- | 'işip başka briinin cebine firar e- | ğini bilmiyorum.. —| Sok hemşehrilerim de benim vazi - | W Yetimdedir. ! Maamafih, hatırlİryorum: Bun- | dan evvel de bir çok defalar elim- '. — den delik paralar geçti.. Onları al- dılar dr, bunu almrıyorlar.. Halbu- | ki vallahi bu biçarenin deliği da - ha küçük, daha belirsizdir!!.. İçi - -| ne kurşun akıtırlarak da kapatıl - | Mış... Ben, kendi hesabıma, bir para - hin bozulmuş sayılabilmesi | ©€ gibi arızaları olması icap etti - Sanırım: Pek Nitekim, bugün, şöyle bir mek - | tup aldım: W Her gün elinizden geçmekte Ö- lan kâğıt paralardan hangileri - nin geçer, hangilerinin geçmez olduğunu biliyor musunuz? Hiç şüphem yok ki, “hayır,, cevabı - | mı vereceksiniz. Herkesin hattâ bir çok resmi makamlarla Banka- | ların haklı haksız tatbik ettikleri A 4 bir çok usulleri var, Bir çok kim- seler bundan daloyı multazarrır olmakta ve bu keşmekeş paranın tedavülünde büyük suubetler do- | Yarmaktadır. 1 — Hangi paralar geçmez ve | ptali icap eder? 2 — Hangi paralar kıymetin - — den noksanına geçer ve bu nok- — sanlığın derecesi nedir, hangi öl- Çü :Ie tayin edilir? par aiarm tebdili usulü ne dir? Ve sahipleri nereye müracaat etme- lidir? Çok istirham ederim bunları hem siz öğrenin ve hem de bizlere —| öğretin. Pek çok kimselere iyilik etmiş olacaksınız. Hürmetleri - Min ve ricamın kabulünü dilerim. | —Karilerinizden Galata Ömerabit l han 4 üncü kat 20 numarada Ş BO a ” 6 İ © | Yazsın ve işi tavzih etsin.. k ” Yd Di KA Ü nT U komisyoncu Ali Somer Bazı daireler, bunevi şikâyet - | İere hassas oluyor ve derhal cevap Veriyor.. Ümit edelim ki, bu işle - "n makamı aidi de ayni hassaslığı Cöstererek gazetemize bir mektup Esasen bu onun vazifesidir.. Yoksa, ben, karilmin müşkülüne kendiliğim - tden cevap vermek imkânmı bula - Tuyorum. Çünkü zaten müesses Sir kaide yoktur ki tahkik edeyim. Bundan başka, gazetemizin ka- - | tadarı Bay Ahmet Can'ın da öte - denberi bir şikâyeti vardır. — Bu firsatla yazayım: | — Müvezziler, serbayie torba | forba bozuk para getiriyorlar. Ta- biş serbayi de bunları bana veri - Yor, Fakat bu bozukluklar, devlete tit paralar olduğu halde, Çin hü - etinin parası imiş gibi müşkü- lâ“a karşılaşmaktadır. Hiç kimse k istemez.. Yüzde muayyen !'“' nisbette bozuk para alamk ka- Tünen tesbit edildiği — halde, bir Sok vezneler, buna razı olmiyor - &r. Rica ile minnetle, ahbaplıkla "e tuhaflıkla para vermek mecbu- r'?etmde kalıyoruz.. Halbuki, bi - İm için, kuruş; vahidi kıyasidir ... Gl:etemız (4) kuruş.. — B"ütün bu İntizamsızlıkların ö - Nüne geçilmesini temenni etmek hızden (Va-Nd) — e00 et WT KAT BĞ GN ĞA için, | e— of e RDE WLLEFUMUTE ga H Bir Bulgarın gülünç iddiası SŞehrimizdeki alâ- kardarlarca hayretle karşılandı Dünkü sabah gazetelerinden bi- rinde çıkan bir Sofya haberinde Bulgar mütefekkirlerinden Çilin - girofun Üniversitede “Bulgar, di- ğer milletlere ne vermiştir?.,, mev- zulu bir konferans verdiği, hatibin hayalini genişletip bütün medeni - yetlerin Bulgarlardan — geldiğini iddia eyledii yazılıyordu. Hatip, büyük — camilerin ve E- dirnedeki Sultan Selim — camiini yapan mimarların hakikatte Bul - garlar ve meşhur Türk camilerin - deki “stil,, in de Bulgar stili oldu- ğunu söylemiştir. Bu konferanstaki camilerimize ait sözler mimarlar, — san'atkâr - lar tarafından büyük bir hayretle karşılanmıştır. Mimar Sinanın — eserleri hak . kındaki derin vukufiyle tanınmış olan Mimar Kemal de bu sözlere hayret edenler arasındadır. Kendi- si dün bir arkadaşımıza — şunları söylemiştir: | * — Biz Bulgarların — böyle bir medeniyetini bilmiyoruz.. Selimi - yede Bulgar ameleleri - sırtları - na taş verilerek yapıda çalıştırıl - mıştır. Belki Selimiye, koca Türk mimarı Sinanın kendi sözüyle “ni- | ce, nice biriktirdiği hünerlerinin,, tekemmül etmiş bir şeklidir. Yani şaheseridir Türk varlığını isbat e- den, Türk vakarını taşıyan Türk ğ;.mastıran bir âbide, bir dağdır. Bu zatın iddiası cevaba bile değ - Mez..,, Tanınmış mimarlardan Samih de şunları söylemiştir: — Sinanın Edirnede — yaptığı Sultan Selim camii, büyük bir mi - mari tekâmülünün son merhalesi - dir. Türk mimarlığı tarihi, tâ Asya devrinden Selçuk, Selçuk devrin - den Bursa safhasına, — Bursadan İstanbula ve buradan da Edirneye varır. Bütün bu seyrin takip ettiği zamanlar zarfında edinilmiş olan tecrübelerin ve teraküm etmiş olan bir harsın ve zevkin muhassalası o- larak Edirnede Sinanın diktiği ca- miin Türk yapısı olduğunu inkâr etmek, bütün bu tarihi seyri inkâr etmektir. Bunun bugünkü mevcu - diyetini tanımak ve onu anlamak, bütün bu tarihi seyri kavramakla | mümkün olabilir. Bu eseri benim - ! seyenler, bu kültür tarihini de be - nimsemelidirler . Bulgarların | milli mimarisi olduğunu kuvvetle gösterecek şahsiyetli bir eserleri | mevcut olduğunu bilmiyoruz. İftiharla öne sürecek eserleri - nin neden ibaret olduğunu de gös- | terirlerse o zaman daha — müsbet cevaplar vermeye hazırız. Eser di- ye bize gösterebilecekleri — işlerin modernize Bizans eserleri olduk - lart ortadadır.. Bunun en güzel misali Sofya meydanındaki büyük kilisedir.,, —a Nakil vasıtalarının muayenesi Kara nakil — vasıtaları şimdiye kadar senede bir muayene edili - yordu. Bundan sonra nakil vası - taları daimi surette teftişe tâbi tu - |. tu'acaktır. Bu işe bakmak üzere belediye üz makine mühendisine wazife verilmiştir. sulistimali suçluları Evrakın ökonomi bas-< kanlığınca tetkikin- den sonra mah- kemeye verilecekler Uzun müddettenberi muhte « lit bir müfettişler heyetinin tet- kik etmekte olduğu.takas suiisti- mali meselesi yeni 'bir — safhaya | girmiştir. Müfettişler heyetinin tahkikatını tetkik eden gümrük ve inhisarlar bakanı Ali Rana bu işin ihtisas mahkemesine sevkini em- retmişti. Bunun üzerine gümrük idaresi bu sulistihal tahkikatmnı gümrük ihtisas — mahkemesine vermiş, fakat ihtisas mahkemesi kanuni salâhiyete göre bu işi tet. Yik edemiyeceği cevabile reddet- mişti. Tam bu 'sırada işe Ökono- mi Bakanlığı elatmış ve takas sulistimali davasının bir defa da altâkadar Bakanlık olan Ökonao « m' Bakanlığı tarafından — tetkik edilmeden mahkemeye verilme - sinin doğru aolmadığını bildir - miştir. Şimdi bin küsür sahife « den mürekkep olan bu suiistimal tahkikatı dosyasının bir nüsha « sı Ökonomi Bakanlığına veril- | mek üzere hazırlanmaktadır. Takas tahkikatını yapan muh- telit müfettişler heyeti tahkikatta suçlu gördüğü 120 kişinin mah « | kemeye sevkini lüzumlu görmüş- | —- Fataren . — Selimive. vöz | y başımda ”0 vaktıkı tcaret ö * “dası heyeti ve umumi kâtibi, vakitki ticaret müdürü ve mü « düriyet memurlarından bazıları, gümrükte ihracat memurlarile ve gümrük erkânından bazıları ve dört büyük tüccar vardır. Piyasanın en büyük tüccarla. rından olan bu adamlarıa hepsi bugün memleket haricine kaçmış bulunmaktadırlar. " — Bu mesele tetkik edilirken or- taya büyük bir döviz kaçakçılı - ğının izleri çıkmıştır. Eğer *taka: sa tabi tutulan eşya maznunların iddia eyledikleri gibi harice çık- mamışsa dövizinin gelmediği de tabit görülmektedir. O halde çı- kan eşya karşılık — gösterilerek memlekete sokulan malın dövizi nasıl verilmiştir. Bu cihet ayrı bir ' tetkik mevzuu olarak görülmek- tedir. — Belediye ile Evkaf 1 arasında anlaşa- | mamazlık !' Belediye ile Evkaf arasında | inezarlıklar ve sular yüzünden çı - ı | kan ihtilâfı halletmek üzere dört | saylavdan mürekkep bir komis - Bu saylavların isimleri Bakanlığına gönderilmiştir. Bakanlık bu isimleri tasvip et - tikten sonra komisyon çalışmasına başlayacaktır. nij Misir Kralının doğüm günü Mısır kralınımn doğum günü ol - duğu için bugün saat 11 den 13e kadar Mısır konsolosluğunda ka « tür. Mahkemeye sevki ıstenenle-_* | riçteki Fransanın Suriye komiseri Türkiyeye niçin geldiğini anlatıyor | Dün sabah şehrimize — gelen Fransanın Suriye fevkalâde komi- seri Bay Martel akşam üzeri An - karaya gitmiştir. Ankarada Cümhur Başkanımız tarafımdan kabul edilecek ve hü - kümet adamlarımızla temas ede - cektir. — Türkiye - Suriye arasın- ne ve her iki memleketteki karşı - | İrklr emlâke müteallik bazı mese - leler üzerinde konuşacaklardır. Bay Martel gazetecilere verdi - ği bir beyanatta demiştir ki: “—— Memleketinizden geçerken bana karşı gösterilen — fevkalâde hüsnü kabul, Türkiye ile Suriyeyi alâkadar eden bazı meseleler için Ankarada yapacağımız konuşma - Tarın dostluk havası içinde geçe « ceğine ve dostlukla halledileceği - ne açık bir delildir. —Ankarada ıöruıulecek olan nelerdir? . — Türkiye ile Sunye mmdı iyi komşuluk münasebetlerini ve | Suriye tebaasma ait emlâk mesele. | | deridir.. Daha doğrusu bu iki me- sele hakkında evvelce imzaladığı- | mız itilâfnamenin tatbikatma: ait ! teferüatı tesbit edeceğiz. — Emlâk meselesi üzerinde'ya- prlacak yeni bir teklif var mrdrr?. — Şimdilik bir şey söyleyemem. Yalnız şurası muhakkatır ki, iti « lâfnamenin tatbikatına -ait bütün teferrüat hakkında görüşerek her noktayı tesbite çalışacağız. A — Konuşulacak başka bir me - sele var mıdır?. -- — Hayır.. Türkiye ile Suriye a- rasında hudut meselesiyle meşgul olmak üzere daimi bir hudut ko « misyonu mevcuttur. Bu komis- yon, yakında mutad toplantısmı yapacaktır. Bu sahada da bundan başka bir yenilik yoktur. ——— Ö—— . ' kârı yüzde 35! Kasaplar Şirketi heyeti umu « miyesi dürni şirket merkezinde top - Pek kısa — meclisi raporunda şirketin dokuz senedenberi olduğu gibi bu sene de blânçosunu kârla kapattığı se « | vınçle bildiriliyor ve üç sene için “eski idare meclisinin tekrar intiha. br isteniyordu. 500 bin lira sermayesi olan bu | şirket geçen yıl — 143,292 lira kâr İ elde etmiştir. : lanmıştı. olan idare yon kurulmasına karar verilmiştir. | üzerinde | her iki tarafça anlaşma hasıl ol -| Mmuş, tasdik edilmek üzere İçişleri | ——— Florya plâjları ve belediye Belediye, Floryada — yapacağı büyük plâjın projesini bir ecnebi mütehassısa hazırlatacaktır. Ha- elçiliklerimizden bu gibi mütehassısların isimleri sorulmuş- tur. Plâj arsası etrafında Maliye ile bazı şahıslar arasında çıkan ihti - lâf henüz halledilmemiştir. Bu İhtilâf halledildikten sonra plâjm bul merasimi yapılmıştır. istimlâki yapılacaktır. daki iyi komşuluk münasebetleri - | ' Kasaplar şirketinin- | Süt annelerı ve cıgarı : Duseldorf'ta bir çotulı Hmî “ ğginde doktor V. Emanuel tara - fından yapılan bir araştırma ne: ticesinde günde 7 ilâ 15 siğara içen bir kadımnımn çocuğumu em - zirdiği sütünün bir Hitresinin için- de 0,03 miligram nikotin bulun- muştur. Nikotin, sigara içildikten beş saat sonra süte karıştyormuş. Doktor Emanuel bu hesaba göre günde 15 ten_ful_ı siğara icen bir ananın bilmiyerek çocuğumu zehirlemiş olacağımı söylüyor. Dişçilerin eğlevecesi Önümüzdeki . perşembe günü akşamı Trp Fakültesi Diş Tababe : ti Talebe Cemiyeti Maksim salo - nunda kuruluşunun yıl W kutlulayacaktır. YD Bu münasebetle nml bir PMİ yam hazırlanmıştir. Tılehılcr, da- vetlileri ile birlikte saat 21 den. sar baha kadar Ğnıederek silenmk— lerdir . '_—'0"—""* Elektrik şlrlıeü muün tazam cereyan . veremiyor. - Son zamanlarda E!üp’hı “ve Defterdarda elektrik cereyanları mütemadiyen ârtzalara uğramak tadır. Geceleri, burada, evlerde - ki ampüllerin ışiğı mütemadiyen kısılıp açılmakta ve buranın 220 volt olan cereyanı ampullere beş numaralık bir petro! lâmbası ka- dar bile ziya temin etmemekte- dir. Bunun için bu civar halkı be- “lediyeye müracaat ederek şirke -- tin-bir türlü düzeltemediği bu i- şin'kontrolünü” iıtiyocekfeı—dir ——— Limaıı ı'ümmlıı'ı -nasıl almııeık? Iıtınbul Iiının işleri umam mür |dürlüğü bir nisatıdan itibaren İi- — man resimlerini de tıhtım resim- leri gibi almağa karar vermişstir. Bu şekilde İlman resmi gümtük beyannameleri üzerinden bir tek makbuzla almacaktır. Gümrük - lerde bu iki resmin mnldîiinî gösteren tasdiki görmedik çe ııııf amele yıpmıymkludn ——o—ı—ı— Halit Şazi ihtifali. İstanbul dişçi nıktohînîn ilk müdürü Halit Şazi merhuu İçni her sene olduğu gibi . buıünde bir ihtifal yqüıdk,tçf Her sene merhumun Eyüpteki kabri başm: da yapılan bu ihtifal bu sene Tıp “yurdundaki cemiyet Wh:hdc yapılacaktır. Ayrıca merhumuni kabrine bir heyet ıulaelı çclmk koyacaktır. — Mi Ca v Almanyada tetklkler yapan birdoktorumuz Gülhane hastâanesi, doiıııı ve kadın kliniği başmuavini doktor Saim Sağlık, tetkikat yapmak ü- - zere gittiği Almanyadan dön - müştür. Genç doktorumuz 4“kü » çük dişi fareler vatrtasile gebe liğin ilk günlcrîndın îtîhm teşhisi,, gibi çok enteresan - bıt mevzu üzerinde tetkikatımı ge « niıldmie ıîlnîıtî Dakm & vz hılhikhrim devam dooık vıhl yolda bir-eserneşredecektir. ı