Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.
* | aS şpI) 26 MART — 1935 - Herk ' şeyden evvel bir Şlşe MEY VA TU z U4 ve kokuyu izale eder. MAZON isim ve markasma dikkat, Deposu TU — TO-TANE ——— ——— | “ERNTI) L Al e adm A ULiş Üİ Ç *'*—-——â-ağıfllw K l Bulunmalıdır. İçilmesi kolay ve zevklidir. Müteferrih, müley» HABER — Akşam Postası ——— ——— B p ' ' yindir. Mide ve barsaklara zarar vermez ve alıştırmaz. Güç hazim- es ın eVInde her M A z o N leri kolaylaştırır. Kabızlığı defe der. Fazla bir yemek ve içmeden sonra hissedilen yorgunluk ve şiş kinliği hafifletir. Ağızdaki tatsız- Mazon ve Botton ecza deposu Bah çekapı İş Bankası arkasında No: 12 â SOğuk algın Iıklan : " ve her türlü 'A'î M ağrılarda / , Ambalaj ve komprimelerin üzerinde halisliğin timsali olan 63 markasını arayınız. 2 ve 20 kömprimelik ambalajlarda bulunur. 912 BORJİYA emrettiği meçhul kız kardeşini düşün- dü. Ve istemiyerek içini çekti. | Prens ciddi bir sesle: | — Zavallı çocuk! Şüphesiz gene e-| lem verici düşünceler başımnıza hücum | etti, Fakat annenizin öcü için her seyi | gözel aldırmış olduğumuzu hartrlrya- | rak teselli bulunuz! dedi. | — Evet Prens! Zihnim bu gece ölen | annemle —uğraşıyor. Beni ne kadar sevdiğini düşündükçe yüreğim partca-| lanıyor. Fena bir hissikablelvukuun bana' istirap verdiğini anlıyorum. — Yavrum. Bu karanlık düşünce- leri bırakmız.. Eğer sözümü dinlerse- niz içeriye giriniz.. Dinlenmeğe ihti- yacımız olduğunu anlıyorum. — Hayır Prens! Annemin çok sev-. diği bu tarhlar arasında dolaşmakla bilâkis açıldığımı, ferahladığımı his- sediyorum. Burada — gezerken ona rastlıyacağımı sanıyorum. Tam bu strada, Primverin parmağı ile <österdiği noktada bir sahiye ka- dax bir gölge görünerek tekrar kay- boldu, Bunü ne Primver ne de Prens Manfredi görebildiler. — Fakat asıl istirahate sizin ihtiya- emız yar Prens!, Prens içini çekti, Primverin yalnız kalmak istediğini anlamıştı. Fakat belli etmedi: " — Sizi yalnız bırakıyorum. Sözümü dinleyiniz, yüreğinizi sıkan elemleri defediniz! Gecen hayırlı geçsin yav- rum! Primver, şimdi her akşam yaptığı gibi alnını uzattı. İhtiyar bu alını bir baba şefkatiyle öptükten son Beatri- sin farkına varamadığı bir iç cekişiyle | ondan ayrıldı. Başını önüne eğerek Primvyerle beraber geldiği yollardan: geçip yavaş yavaş saraya doğru git-| meğe başladı. Birdenbire kulağının dibinde alaylı bir ses: — Bonsuvar Prens Manfredi! Söz- Terini mırıldandı. Ve ağaçların ara-| . sından maskeli bir kadın çıkatak: | ORFALLE | ÇEKMEK * iJ'TEhg%ZSEN | KUMBARA *ADADAZARI'TURK TIİCARET-BANKASI * ADoparard AYA Pa yyayart BK aç y gaÜY LARYM ai ee PK aei AR pi e BAEYİTÜN ö ga çi y1D y o3 İN ai KÜ gğltekes YEŞAŞA MN A CAY gp DA N * DU ppi bb * t ee gy ee e Ü gll e v lay gll eee YEŞAŞ L $ * eK AY gp * YY TAŞ gy lÜVe YAN ) Türkce - Osmanlıca - Fransızca Dictionnaire Turc - Ottomaen - Français 3 — Jsmail Hami Danişmend tarafından meydana $TiTilen bu lügat öz di Türkçe kelimelerin şimdiye kadar kullanılmakta olan Osmanlıca ve aynı zamanda Fransızca karşılıklarını göstermektedir. Herkesin ve hattâ ecnebilerin istifade edeceği bu SOZLÜK intişar etmiştir. Fiatı 100 kuruştur. & —Kanaat kütübhanesi... $ SA LNM | PTT K L YAKT KY gaa pare HT D RESIR Cildiye ve Zühreviye mütehassısı İDr. Bahattin Şevki Bahçekapı Taş Han 2 inci kat mıız SAat 9 dan 6 ya kadar. vares Günün Fotografları Muhtelif gazetelerde çıkan günüu hadiselerine ait fo- tograflarla spor mecmualarında gördüğünüz spor hare- ketlerine —ait —fotograflar yalmz — Istanbulda VAKIT kütüphanesinde salılmaktadır. — Bonsuar temiz kalpli ihtiyar! Sözlerini tekrarladı. — Siz kimsiniz?. Bu saatte burada ne arryorsunuz?.. — Sizi arıyorum Proens!. — Kimsiniz Madam. - '$im olduğum nenize lâzımn. Mair- keli bir kadınım. Yüzümü görmüyor- sunuz, Fakat düşüncemi şimdi anlar- sınız, Ben kimim?, Bir gölge.. Zavallı saf koca! Size gönderilen bir adale- tim! Sabırlı ve inanıcı ihtiyar size ha- kikati bildirecek bir meleğim. Gölge bir kahkaha salrverdi. Prens Manfredi sapsarı kesildi. Bu maskeli kadının alayı altında müthiş sırların saklı olduğunu Aanlıyirdu. Kuvvetle anun kolanu tutarak: — Kim — olduğunuzu — söyleviniz. Yoksa maskenizi koparacağım!, detii. — Preng, ismimi öğrenemiyeceksi- niz, çünkü bunu öğrenmek size bir fayda getirmez.. Yüzümü de göremi- yeceksiniz, çünkü bir Manfredi kir ka- dıma cebredemez. Eğer isminizi leke- İiyen bir fenalığı öğrenmek isterseniz sözümü dinlemenizi tavsiye — ederim. — İsmimi lekeliyen bir fenalık mı?. — Bundan kurtulmak istiyor mu- sunuz?.. Kimsenin sizinle alay ede- memesini, size namussuz denilmeme- sini istiyor musunuz?.. Söyleyiniz!. Henüz fırsat var. — Allahaşkma — söyleyiniz!.. Her şeyi açıkça söyleyiniz!. Ne demek iz- tiyorsunuz?, — Size hir şey söylemek — istemem. Çünkü biliyorum ki sözüme inanmıya- caksınız.. Çünkü bu hakikaten inanıl- mıyacak derecede iğrenç bir alçaklık- ftır. Geliniz Prens, geliniz! Size karşsı yapılan hiyaneti gözlerinizle görü- nüz! Prens büyük bir istirap içindeydi. Elini terliyen ve sararan alnına götür dü, Sonra parkın dolaşık , yollarında ilerlemeğe başlıyan kadının - peşisıira yürtdü. Bir müddet gittiler. Sonra BORJİYA 92009 .— geydir. Fakat Lükresi iyice tanıyınız! Eğer Sezarı öldürmüş olsaydınız, sizi daha candan kutlulayacaktım. — Madam!... — Buraya hiçin geldiğimi siz ben- den daha iyi bilirsiniz. Maksadım size Şen sarayda söylemiş olduğum sözle- ri tekrarlamaktır.. Benim neler yapa- bilir bir kadın olduğumu gördünüz. Bütün İtalyaya hâkim olabilecek tek bir kimse varsa o da Lükrestir. Ve Lükrese koca olabileck de yalnız siz- siniz! Buraya bunu söylemek için geldim. Lükres Borjiya yüksek bir emel besli- yor. Lükres Borjiya bu yüksek emeli- ne kavuşmak için lâzım gelen şeyleri hazırladı. Lükres Borjiya kraliçe ola- cak.. Sen de kral olmak, hem İtalya- ya hem de Lükrese hâkim olmak iste: mez misin? İşte kendimi senin kuca- ğına atıyorum. Ve sana kendimle be- raber bir hükümet, bir taç, bir taht getiriyorum. Bunları kabul etmez mi- sin?, Krallara tenezzül etmiyen bir kadının aşkını takdim ediyorum. Bu aşkı red mi edeceksin?. Ragastan, ya- şadığımız bu an pek mühimdir. Sana her şeyi açıkça söylüyorum. Saha her geyi hazırladığımı bildiriyorum. Seza- rın ordusunda bulunan en yüksek za- | bitler benim elimdedir. Bir kelime söylel.. Başlamış olduğun şeyin biti- rildiğini göreceksin. Sezar ölünce or- dunun kumandası senin eline - geçe- cektir. Evvelâ şu Monte_forteyı' tama- men yakıp yıkarsın. Sonra Romanın üzerine yürürüz. Papa benim sözüm- den çıkamıyarak krallık tacını senin başma koyacaktır. Onu yola getirme- ği bana bırakınız. İtalyada ayrı ayrı hüküm süren bir çok Kontlar Baron- ları ben kendime itaat ettirdim. Bun- | lar sana karşı da boyun — eğecekler- dir. Diğerlerini de sen mağlup eder-| sin. Bu suretle İtalya tamamen eli- mize geçer. Roma da kraliçesi ben, sizi tebrik etmekliğim pek büyük bir | n eT ae0 ve kralr da sen olan bir hükümetin merkezi olur. O vakit harap olmağa başlıyan bu şehre yöniden bir hayat vereceğiz.. Bütün dünyanın gözünü kamaştıracak bir şaşaa ile hüküm sü- receğiz. İşte sana takdim etmek iste- diğim budur, Nasıl kabul ediyor mu- sun? Ragastan doğrudan doğruya: — Hayır! Cevabıni verdikten sonra yumuşak bir sesle devam etti: — Madam, bana öyle geliyor ki si- zinle hiç bir vakit anlaşamıyacağız. Bununla beraber ruhunuzdaki — bu kudreti, yüksek emel ve ihtiraslarını- — zı her zaman takdir ederim. Bu anda Lükresin aklıma birden- bire Ragastanın bu işe engel olarak Primveri sevdiğini ileriye süreceği geldi. Boğuk bir sesle: — O haldel.. Size engel olan kim- dir? Sözlerini söyledi.. Ragastan karşısında duran bu ca- ni kadını hiddetinden kudurtmak İsti- yordu. Fakat onu gene biraz ümitli bırakmağa karar vermişti. Çünkü hâlâ Lükresin nasıl bir kadın olduğu- nu anlıyamamıştı: — Bana engel olan, bu yüksek ha- yata bu dünyaya, değer şerefe kendi- mi lâyık görmemekliğimdir. — Bana Romattın üzerine yürümeği teklif edi- yorsunuz, bende hükmetmek emeli yok., Bir takım harplere girişmekliği- mi söylüyorsunuz.. Fakat ben sulhten başka bir şey istemiyorum. Sözlerime inanmız Madam. Eğer dünyada emel- lerinizi hakikat yapacak bir kimse varsa o da... Ben değilim! — Şövalye düşüncelerimi kabul et- memenize sebep olan iki büyük engeli unutuyorsunuz!.. Fırtmanın kopacağını anlıyan Ra- gastan : —Hangi engeller Madam! dedi. — Birincisi; Siz beni sevmiyorsu- Forma: 27