Nakleden: ( Vâ- Nü ) tefri Yastıklar. ilzerine — iğiliyor. Bunları yerleştiriyor.. Olmıyor.... Gene yerleştiriyor .. Yorganı açı - yor. “Aklına vaktiyle yaptığı hareket- ler geliyor. Vahitle... Bu odada ... Burada .. Uyumak lâzım.. Bunun için de ilâcı içmek... Kendisi aşağılatan, izzeti nefsini kıran o ilâcı içmek... Lâkin niçin nefes almakta güçlük çekiyor?. Turgudun sofada görünüşü ne yürekler acısıydı.... Sade onun için, sade çocuğu düşünerek affet- mesi lâzım değil midir? Eğer o bu- radan giderse çocuğun akibeti ne - ye varacak?. Eğer kâmile ölecek - se babasının Turgutla beraber ol- “aası daha isabet olmaz mı?. Ölmek... Evet, evet.. *İyi buldu... Onun içim lâzım olan budur: Ölmek. Düşünceleri, öyle coşkun ki; bi- çare kadın delrimiş gibidir. Ölüm, “, ölümden asla korkmamıştır. “— Çak betbahtım... Çok sevi - yorum...,, diye — kendi de farkına varmadan inildedi. Fakat, iniltisi kulaklarına va- rınca, bundan kendi de korktu ... İnliyen o muydu?. Bu fikir, onun mu beynine gel - mişti?. “— Çok alçağım.. Çok iradesi - zim... Çok korkağım.. ,, Kalktı, kaşlarını çattı.. Tuvalet odasına girmek istiyor.. Maksadı |. | saate bakmaktır.»Lâkin, elektrik |* * yanmıyor. Kâamile, lambayı yak - madı, © c Karanlıkta ilerledi.. - Kapıya doğru gitti.. Sonra, iradesizce ge- | -i döndü... Şu düşünceler, fikrinde dolaşı - | vor: — Onun için, yalnız onun için İ affetmeli değil miyim?. Birdenbire lâmbayı yaktı.. Do - labını açtı... Orada, kişm kullandı- ğı bir beyaz yün robdöşambr var - dır. Onüaldı;. Aynanın önünde durdu.. Robdö. şambrı sırtına giydi.. Kendine gö - zü ilişti... Titredi... Rengi ne kadar solgun... | Gözleri, nasıl da irileşmiş... Bu solukluğa rağmen — güzel... Hele gözleri... Mor halelerle çev - vili iri gözleri... . Omuzunun arkasından, Vahidin de hayalini görüyor gibi... Sanki, Kocası yarı çıplaâk kâlmiş omuzuü - 'na iğiliyor.. Öpmek istiyor.. İnce bıyıklı, keskin hatlı ağzı, omuzuna değdi, değecek... Kollarını da aç - | Mış... Kâmilenin — kendine doğru | meyleden vücudunu koklayacak .. | Genç kadın, arkaya doğru ken- dini bırakıyour. .Lâkin müvazene - sini kaybediyor.. Düşünmek için geri dönüyor.. " Bu odada bir çok aynalar yardı. Bütün aynalarda — kendi hayalini görüyor... ti İmkânı yok... “ İmkânı yok... - O, orada... Ço ; Vahit... . Buna imkân var mı?, © Kâmile, başını iki eli arasına a- | h'—u " Ağcaba çıldırıyor mu?. © Düşüncesi, şu cümleleri tekrar - Ayor: _Mııiçh Yalnız çocu - * Esir Kadın HABER'in 'Yeni | makta olan bir Norveç gemisi Ce- | Tn göstermediği bir kara parçası | beri bütün istikşafçılar Cenup kut- No. 45 Aşk ve His Ramamı kası | ğumu düşünerek onu affetmeli des Şil miyim?, Buraya kendi niçin ; girmişti?, Onu da bilmiyor.. Yatağma yatıp uyuyacak yerde — bu robdöşambrı miçin bir dormöjün üzerine kendi- 'Ni atıyor ve mırıldanıyor: — Aşağıdan sesler geliyor.. O - nun sesi... Yok, hayır, olamaz.. Bu evde yabancı kimse yok.. i Vaktiyle mücrimleri yakaladığı sırada, onların seslerini — işitme - mişti... Salanda mı, yoksa - küçük salonda mıydılar? Bilmiyordu. Fa- kat, her nedense garip bir cazibey- le o tarafa doğru;gitmiş, ve yaka - lamıştı.. Sonra, bu,merakının ne - reden uyandığını, o tarafa * doğru niçin gittiğini ve nasıl olup da ya- kaladığını kendi kendine sormuş, | durmuştu.. : Kitap okuyup —- dururken nasıl. olmuştu da, içinden bir'ses, ona, kalkıp yürümesini ve oraya — git İmesini emretmişti? . - ; AĞ : Şimdi, işittiği sesler onların se- si miydi? Deli mi oluyordu? Ha - kikatte mevcut 'olmayan. — sesleri işiden çıldırırmış derler,. O da mı, çıldırıyordu?. : Evet, salondan pek vazıh olarak gelen bir mırıltı duyuyordu. - Ve, bu, devam ediyordu. - .© kadar, korktu ki, az daha ba- gtracaktı... ndü Acun haritasına yeni bir ada ek lendi. Balına avı peşinde — dolaş: nup kütbu denizlerinde haritala.| görmüş, kaptan karaya gidçrekli Norveç bayrağını buraya dikmiş- tir. Bu yeni kara parçası hakkında fikri sorulan, Kembriçte “Skot lıu-i tup keşfiyatı enstitüsü,, müdürü ve kaptan Skotun son cenup kut- bu seferine tabakat mütehassısı o- larak iştirak eden profesör Frank Debenham şu sözleri söylemiştir: — Kaptan Kokun günlerinden | İ bunun baritasını !ımımlımıiı: uğraşmaktadırlar. Bunlar harita- ları üzerinde gösterilmiş olan ka- rva çizgilerini ekseriya — bulama- maktadırlar. Bazan bir yıl gör. dükleri topraklar ertesi yıl görün: memektedir. *“1739 yılında keşfedilmiş olan| Bouvet adası bir çok seneler kay: bedildi. Meşhur Amiral Evans bu adanın tam vaziyetini harita üze- rinde tesbit işile uğraşmaktadır. “Kâşif Amital Byrd 1933 yılm-| da tayyaresile uçtuğu arz dı'ırc-' sinde, kral beşinci Jorj toprağı ve buradan 200 mil kadar uzanması “Jâzımdı. Çünkü harita öyle göste- Yiyordu. Halbuki amiralne toprak liğinde sahalar keşfederek dünya Görünürde uçsuz bucaksız deniz- lerden başka bir şey yoktu. “Geçen yıl amiral Byrd verdi- ği raporda kıtayı ikiye ayırmakta, “glan bir boğaz gördüğünü bildiri- ,yordu. Böyle bir boğazın var olup olmadığını bugün bile kimsecikler bilmiyor. ı yok,, kitabından sonra dünya ef - | tını araştırıyor.. kârı umumiyesi üzerinde büyük Bugün Almanya, dişleri altın, tesirler, yapan iki kitap intişar et- | pençeleri çelik ve kanı kızgın pet - miştir. Bunlardan biri — Hitlerin ' roldan ibaret iki canavarım çarpış - | yazmış olduğu Mein Kampf “Mü- | tığı bir yer olmuştur. cadelelerim,, , öbürü de Antuvan | — Bu iki canavardan her hangi bi- “Zişta isminde genç bir —müellifin | rinin galebesi Almanyayı yeni bir yazdığı “petrol için gizli harp,, ki- | felâkete sürükliyecektir.. Alman - tql_uğı; 4 | ya, ya kafasını şarka doğru akm Bunlârın her ikisi derhad müte - | ederken kayalara çarpacak, yahut addit İisanlara tercüme edilmiş, 1 da dört tarafını saran milletlerin ve milyonlarca nüsha satılmıştır . - hücumuna uğrayacaktır. “ Almanların yeni mukaddes kita- |D Umuümi Harp biteli 17 yıl ol - i bi sayılan Mein Kampf,ın 157 inci | du. Milletler bundan on yedi yıl -oıyıf:ı;ımıli şu cümleler vardır: | evvel kanlarmı dereler gibi akıttı- : “klığı_nyımn bir gün Avrupada | lar, gebe karılarını dul bırakasak töprak alması mevzwnı bohsolursa | yeni sınırları çizmek - için ölmeğe muhakkak surette bu toprağı Rus - | koştular.. Kanla çizilmiş olan bu “yadan alacaktır. Eğer İngiltere bir | sınırlar çok mukaddes veçok Al- gün Almanya ile ittifak — eder de Jaha yakın bir şeydir. Sınırları ye - Almanyanın garp hududunu te- / niden değiştirmek istemek dünya- min-ederse biz, bizden evvelkiler | nn en büyük günahıdır. Yeniden gibi Rusyaya doğru ilerleyeceğiz . | milyonlarca gencin ölmesini, mil - | | ALMANYA (NEREYE GİDİYORSUN Petrol Krallarının tüyier ürpertici yeni kanlıplânla » “Garp,cephesinde yeni bir şey , Almanyaya hücum ettirmek fırsa-, | yazlar katacak madenler yoktur * Ve bu bizim hakkımızdır.. ,, :Propaganda nazırı -| Açıkça söylüyorum, bu, sırf Sov - Son günlerde Almanya, Versay | muahedesini bir yumrukla ezdi .. | Göbles, Al - manların silâhlanmak - kararları - nın sebebini şu cümlelerle izah et- | tir “Almanyanın silâhlanması hiç bir garp devletine karşı değildir.. ye lRuqıyı_ karşıdır. ,, Nİuyd - Almanyanın Versay hedesini haiz olup, büyük/Britanya impa - ratorunun büyük dostu olan Doay- | Daç petrol tröstü müdürü ve en bü- yük aksiyonöri Sör Harri Deter - | ding Almanya hükümet rcisi Hit - lere 800 milyon marklık bir istik - raz teklif etmiştir.,, | Şimdi de gene son Alman hâdi - sesi karşısında Amerikadan duyu- lan akisleri kısaca gösterelim: Amerika hariciye nazırı Hull: *“Almanyanın Versay ahtini çiğ - nemesi, umumi harpten sonra sul - ha karşı yapılan en büyük suikast- UÜltür Senator Nay: “Avrupadan çoktanberi bu ka - dar kara bir haber almamıştık. ,, Senator Boni: *“Almanyanın bu hareketi Mil - letler Cemiyetinin bütün 'çalışma - larını durdurmuştur:,, Harciye encümeni reisi Senator COrc: “Almanyanın silâhlanması Av- tupa sulhuna karşı bir tehlikedir . Bu silâhlanma işi eğer — iyi bir şe- kilde haleldlimezse yakında ciddi bir harp tehlikesi karşısında bulu- | pacağız... * .. | çaklıktır?. Memleketlerindeki iş -« yonlarca genç kızın verem olma - sını doğuracak olan bu küstahlığı letin Tânetler içinde — mahyolması kara alınlarının kara yazısıdır. Eğer şimdi mukaddeş bir kitap nazil olsaydı, en başında muhak - kak surette şu cümle yazılı bulu - nurdu: “Sulhu, barışı bozan, harbi is - teyen, ve başka milletleri de harbe 'teşvik eden millet,; mahvolmağa mahküm olan millettir.,, Bugün bazı devletler harbi sa- oyaklıyorlar. > Mükaddes ' sınırları ”| değiştirmek için; yetim ve masum" çocukların kanını da henüz kuru - mayan babalarının kanına katmak istiyorlar. Bu ne cür'et ve ne al - sizlere iş bulacakları yerde bunları ölmek üzere asker — namı altında başka bir çok ocakları söndürme - | ğe göndermek ne denaettir? Buna teşebbüs edenler insan değildriler. Bunlar bir takım dessas, hilebaz, | canavarların elinde oynayan gü - | lünç, akılsız, ve vicdansız kukla - lardır. Bu kuklaları oynatanlar da al- tın hırsiyle insanlıklarını kaybet - miş olan birtakım delilerdir. Biri yüz yaşına yaklaştığı halde şeytan- la mukavele yapıp bir türlü ölmi - yen, yirmi senedenberi — ağzına maden suyu ile karışık sütten baş- ka bir şey koymıyan, kat kat de - rileri sarkan buruşuk suratlı Con Rokfeller, öbürü de kaburgaları - nin arasında kalp yerine bir enge- rek yılanı taşıyan katran — ruhlu Harri Deterdingdri. Almanyanın Rusya ile ne alâ - kası olabilir? Bunlar dilleri ayrı, ırkları ayrı, düşünceleri — ayrı iki millettir. Almanya bu genişle - mek arzusunu meselâ, niçin Lehis- tana karşı duymiyor da Rusyaya | na verdiğiniz silâhlar ve paralarl& Yukarıda fikirlerini yazdığımız | karşı duyuyor? Lehistan Rusya - Amerika hükümet adamları da / dan beş misli zayiftir. Almanya - Standard Oil Kompani petrol trös- nn Rusyayı bir harpte mağlüp et- tü müdürü — Con. D. Rokfeller'in | mesi normal şerait içinde en az bir dahil olduğu siyasi fırkaya men - | asır iiçn ihtimal dahilinde değil - supturlar. dir. , | Mesele apaçık görünüyor: Buna mukabil Almanya Leh's- | İki petrol kartalı bu sefer de Al- | tanı başa baş kaldıkları zaman manya etrafında biribirleriyle çar- | pekâlâ yenebilir. Ve o tarafa doğ- pışmağa başladılar.. Harri Deter- | ru genişleyebilir. O halde Al. iding Almanyayı -silâhlanmağa, ve| manyayı bir kör gibi kendisinder Rusyaya hücum etmeğe teşvik e - | çok düha kuvvetli — bir düşmana diyor. Buna mukabil Con Rok - | karşı dürten kimdir?. — Almanya feller bilâkis diğer milletleri De- | neden dolayı Rusyaya karşı hü - terding'in işine mâni — olmak için | cum arzularını besliyor?. | rvakamlar şöyle olmuştur: aX — 1985 Çünkü Lehistanda — Ameril petrol krallarınımı kasalarına mil '| Çünkü hu petroller Rusyadadif Almanya Rusyaya karşı müs” takbel harbini — kazansa bile btf bin kilometre ilerliyerek pcld madenleri olan — Kafkasyayı Vi Baküyü zaptetmesine imkân yok' tur. — Harpte eğer Almanya galibiye | te doğru ilerlemeğe — başlarsa bi petrol canavarları Rusyaya pet madenlerinin imtiyazlarını kendi' lerine vermek şartiyle derhal yaf" dım ve para teklif edecekler, Rut” ya eğer cidden müşkül bir vaziyet| te kalacak olursa her halde haya” tını kurtarmak için bu petroll: feda edecektir. İşte —bu andi bundan 21 sene evvel Umumi Harpte oynanan facialı kome yeniden sahneye konacak, Ameri' ka, İngiltere ve diğer devletler: — Sulhu seven, dost (!) Rusya” yı kurtarmalıyız!.. — Almanları yaptıkları vahşettir. Diye feryad başlayıp Almanyanın üzerine çul” lanacaklardır. Böylece — Rusyf petrollarını, Almanya ise hayatı * nt kaybedecek ve mahvolacaktır " Zavallı Almanya!.. Maamafih kafamın içinde, ha fif kıvılcımlı bir şüphe — yal Diyorum ki, belki de Alman hü”| kümetinin başında olanlar bu açıf| vaziyeti pekâlâ seziyorlar, fakal y glll İ e Besi DUT rsanlğ a Tn geç X yaya karşı müthiş bir düşmanlık | beslediklerini ve onunla harbet * mek istediklerini söylemek sureti” le silâh, ve para yardımı — alarak kuvvetlenecekler, bundan sonrâ kendilerini harbe teşvik eden ca * navarlara karşı lâtif bir tebessüm” le şu sözleri söyliyeceklerdir: — Pardon! Fakat ben harp et * mek arzusundan vaz geçtim.. Ba” yalnızca kendimi korumağa çalı * şacağım.. Bana toprak vadediyor * sunuz amma ona ihtiyacım yok” Gerçi nüfusum çoksa da yeni yap” tığım bir kanunla bunun önünü al” dım. Bundan böyle Almanyadt her ana, baba, ancak iki çocuk yâ” pabilecekler. Kimbilir? Belki de Almanya bi akıllılığı yapar!, Yazımı bitirirken Antuvan Zif” kanın kitabından aldığım bazı r# kamları buraya geçirmekten ken * dimi alamıyorum.. Bundan otuz sene evvel Deter * ding, 30 frank aylıklı bir uşakt!* Bu uşak Umumi Harpte Fransay* 300 milyon altın frank borç ver * miştir . Deterding,in 1413 yılındaki k&” zancı 27 milyon, 1919 yılında i$” 96 milyon altın franktır. — Umumi harp başladığı zamaâf” Fransanın'110 ağır kamyonu, top çeken traktörü, ve 132 tayyâ ” resi vardı. Harp bittiği zaman bu 70000 kamyon, 40000 traktö' 70,000 kamyon, 4,000 lrıu’f 1200 tayyare... Harp esnasında petrol ve £ sinle işliyen "::k"—:!:-'-: :?n sarfiyatı 120000 tondur. # İşte insanı ürperten kamlar... ba: Murat SERTC