İkinci teşrin 1934 ——— Büyük Hikâye: î Milyarder AK Kinley'in halıları Anerikalı Milyarder Mak Kin. Ve hiç b ı." bir tercümanın elinden z kıdu kolaylıkla nu- N Y İ :::üv sarı başlı, akik bir bas taşıdığı karısından çok b 'a'üküior:dııı İstanbula D 4 !:irye tanıtmıştı; dün- 4 mnların en iyisi.. y .'Hılı :'“-t edildiğini bilmiyor- , Milyarderin karısı, konuş- 'Ndaki bütün hareketsizliğe W , hakikaten kibardı. beraber, daha ilk ba- Onu bir Sfenks gibi buldu- derhal söylemeğe mecbu- mağa başladığı daki- | 'H i büyük hareketsizliği be- Ha 'ü_ycrdu.Onu omuzlarından İ _!ıddode sarsmak ve uyan- V: _R"“yordum. Kadının ken- biapı e çekilmiş gözüken bu eya Pde, benim için birdenbire k, / Ma çıkacak olan herhangi | *"Nnıın büyük bir felâketle Üai *nebilecek taraflarını soez- . Fakat, hiç bir vakit, dü- '.'îhi benim tarafıma çevire- | için, ona doğru giden yolu 'Adığımı da itiraf ederim. Gi anbula ayak bastıklarının F Fbam; birinci akşamı her ikisi de | “birakmadılar: üçük bir akşam çayı, di- | | 0&._ $ ne çıkar, Hem konuşmuş | Asabım üzerinde uyan- b bütün hırçınlığa rağmen, ta yı *0 kapalı hudutları için ken- N, h"—ltmıkh'm da, gene kendi- — Mnadığımı hatırlıyorum. Y——lm ; karşılarına oturdum. , Saddeye bakan bütün per- a ı'lılıııııııı; masalar boştu; Sy, CAtektük aklar düşmeğe H ha ©$ olan Milyarder, mütema- S 'f“!urlnıki evlerinden, ve İ &:::ikiıi de söylüyordu. D A? lerken birdenbire bana ; %,'ğ:—? gitmekten vazgeğtik. y vabunun tastikini isti- Nı; Bib; karısının gözlerini a- S &, evet.. diye tamamladı. Yörucu olacak. AR ";s:"" ilk dakikadan iti- Ük bir seyahat,, diye dü- bu uzun gez'ntide bal Beçiriyor.ardı. Her şeye €vyorkta bıraktıkları ,'ı'. hiç bir çakit uzak- he biydiler. Onu — baştan Vile döşiyeceklerdi; bu " her şeyden daha ş“İ— İçin yapılıyordu. , de, dedim, mademki atag ti Yarıda bırakıyorsu- Ş.:].:ıim“ halı çeşitlerin'n ’L;,,i İstediğinizden çok da- 1 llıq . d:']'h':kcekıiniz. NÜ . Şğ dediler. Ve derhal ; —.H:::înin gözlerini Sak ; le hiç bir vakit b “_—i"l'ıll devam ett': T / HH N YA ek için “iyi bir kadın,, | için karısına ait şeyler- | “suyordu. Bir aralık, pipo- | — Dün akşam biz de öyle düşün müştük. İrana gitmedikten sonra, halılarımızı, Almanyadan almak- tansa, İstanbuldan almağı tercih ediyorz. | Ayni dakikada Milyarder Mak Kinley, hafif bir hareketle başmı arkaya verdi: —Siz, dedi. Bu halıları almakta | tabiidir ki bize refakat edeceksi- | niz?.. a Kadm: — Aşağı yukarı, diye ilâve etti yüz parça kadar almak istiyoruz. Milyarder: — Evet, dedi, iyi parçalar bula- bilirsek bir o kadar da yeğen'miz için alabiliriz. Ve kadm, Sfenks yüzünde, ©o dakikaya kadar göremediğ'm bü- yük ir açılışla: —Lütfen, diye tekrarladı; bizi yalnız bırakmazsınız!. İki yüz parça.. diye düşünüyor- dum; Pazarlıkta uyuşabildiği tak- dirde her iki taraftan da alacağım en az bir komisyonla büyük bir servet kazanabilecektim. Tal:h başımın üstünde dolaşıyordu; şim diye kadar bütün işlerimde onun arkasından koştuğum talih! Ve bir dakikada, kendi kendime düşün- düğüm bütün iyi şeyler, güzel bir ev, elektrik, banyo, istirahat, bir kadın.. Her şey yavaş yavaş haki- kat olmak üzereydi. Sonra birden- bire, tıpkı ölecek bir adam gibi, yavaş yavaş dolmaya başlâyan ©- telin dumanlı kalabalığı içinde, birdenbire kendime, kendi haki- katime geldim.. Orada bir duvar gibi duruyordu; her şey, beni bek- | lediğim bir refaha götürmek - için önümde kapalıydı. » — Yüz parça.. diye tekrarladım. | Güzel bir ev, elektrik, banyo, bir kadın.: Ve henüz Milyarderin kısa sükütunda, son söylediği şeyler o- rada hiç bir vakit kaybolmamıştı; | en parlak bir ses gibi onlacı yeni- den işittim: — İyi parçalar bula- bilirsek bir o kadar da yeğen'miz için alabiliriz. Milyarderin karısı: — Lütfen, diyor, bizi yalnız br- rakmayınız.. Iki yüz parça.. On bin lira kazanabilirdim. Bununlaberaber, yarinki vazi- yeti, daha bu geceden sağlamlaş- tırmak lâzımdı. Telefona koştum; büyük halı tüccarı Ali Seyfi bira- derlerin “ikametgâh,, numarasını mABER — Akşam Postası “ Hitlerin ordusu Fransa ile harbediyor! Almanların gizli harp tayyaresi, denizaltı gemisi, tank ve ağır top yapan fabrik Yukarıda görüyor musunuz 7.. yes - TÜT İki Alman askeri bir Fransız za - ea bitini esir ediyorlar. Fransız zabi- ti silâhını atmış ve ellerini havaya kaldırmıştır... . Daha solda — bir Alman askeri makineli tüfekle gene bir Fransız askerini tam kalbinden vurmuştur. Alman obüsleri her tarafı deh - şete boğmuşlardır. Fransız as - kerleri perişan bir halde... Daha aşağıda Alman diktatörü Hitler'i görüyorsunuz.. — Sağ elini bir selvi ağacı gibi dimdik hava - hur Faşist armasını — taşıyan iki hücum kıt'ası efradı görünüyor . meselesi hakkımda Fransa ile Al - ;manya arasında bir harp çıktığını ve Hitler'le Göring'in harp mey - danın geldiğini zannetmeyin.. Bunlar hemen hemen her Alma- nın evinde bulunan ve Alman ço - cuklarının oynadıkları kurşundan askerlerin her hangi bir vaziyeti -| &. ; Son zamanlarda bir Fransız muharriri bu meseleyi — mevzun bahsederek çok şayanı dikkat bir| makale neşretmiştir. Bu makale- sinden bazı kısımlarını alıyoruz: “Alman çocuklarının oynadıkla- rı kurşün askerlerden — galip ve kahraman olanlar Alman, mağlüp ve münhezim olanlar ise Fransız askeri üniformaları giymişlerdir . Makineli tüfek başındaki kahra - manm Alman olmasına mukabil elllerini havaya kaldıran ceneral niçin Fransızdır? Neden ailâhla - rın mtarak kaçan askerlerin üni - forrnaları Fransız üniformaları - na benziyor?. Bütün bunlar yeni Alman nes - line Fransız düşmanlığı aşılamak ve Alman askerinin tefevyukunu telkin etmek için değil midir ? Haydi Alman askerlerinin zafe- rini ve muvaffakıyetini tabii bu - lalım. Bir millet çocuklarına el - bette kendisini kahraman ve galip bir vaziyette göstermek ister. Fa- kat mağlüp askerlere niçin Fran - sız üniformaları giydirilmiştir? Almanların Fransızlara karşı o- lan düşmanlıklarını ve garezlerini olamaz. Buna şiddetle müâni ol - aradım. Kısık ve boğulmuş bir se- sim vardı; bunu biliyordum; - fa- kat kendi sesimi yerine getirmek te k2' | değildi: —Yarın sabah, dedim, saat tam onda. Fırsatı kaçıracak olursanız bütün mes'uliyet sizded'r. Büyük kardeşinin sesini hâlâ işitiyorumı: —Hiç merak etmeyiniz. Halılar şimdiden satılmıştır. (Devamı var) Kenan Hulüsi YENİ ÇIKTI Engerek Düğümü | Fiatı 60 kuruş mak, yeni neslin zehirlenmesinin önüne geçmek lâzımdır. Halbuki Fransada satırlan - kur- şun askerlerin hiç biri Alman üni- formasında değildir. Almanların yaptığı harekete bu şekilde muka- bele Fransızların ne kadar sulh - perver olduklarını ispat eden en büyük delildir. ya nisbetle beş misli fazladır. AL - manyada hemen hemen her evde bu kurşun askerler - vardır. Baba oğluna ilk defa oyuncak — olarak mutlaka kurşundan asker getirir . Hattâ Almanyada yalnız erkek çocuklar değil, kız kurşundan askerlerle oynarlar . Tevzi yeri - VAKIT Matbaası ya kaldırmış. Sağında yarıvefakâ. — rı Göring, solunda kollarında meş- — Bu manzaraları görüp te Sar| isba tedecek bundan daha iyi delil! çocuklar bile Şimdi tasavvur ediniz.. Milyon -| I ) K Â larca masum ve saf çocuk müte - madiyen bu kurşundan askerlerle| Fransız düşmanlığı talim ediyor - lar. n Bunvan feci ne olabilir? Bu çocuklar nasıl Fransız düşmanı olmazlar? Bunun imkânı yoktur. Hattâ Hitler bile küçükken bu kurşundan adamlarla oynamış ve| milyonlarca adamları elini hava -| ya kaldırınca nasıl idare deceğini ve Fransaya karşı nasıl bir politi - ka takip edeceğini öğrenmişti. Bunun neticesi olarak bugün kurşundan asker çeşitleri arasın - da en fazla Hitlerin heykelciği bu-. hunmaktadır . Size hayret edeceğiniz bazı ra- kamlar söyliyeyim: Almanyada bir sene zarfında| yapılan kurşun askerlerin — sikleti| 60.000 kilodur. Milyonlara varan bu — askerler içinde 113 çeşit olmak üzere tam 50.000 Hitler vardır. Hitlerden| sonra 25.000 ile Göring gelmek- tedir. Sonra şayanı dikkat noktalar-| dan biri de Versay muahedesi mu- cibince Almanların tayyare, tah - telbahir ve tank — kullanmaları memnu olduğu halde fabrikaların bir kayda tabi olmadan kurşun - dan istedikleri kadar tayyare, tılı-! telbahir, tank, ağır top yapmala-| rıdır. İ İ aları nerededi? ÇEm Bu silâhlar çocuklara bir har - bin bütün silâhlarını ve manevra « larımnı mükemmel surette telkin va talim etmektedir. Busilâhları yapan fabrikalar , Almanların yer altında — tayyare, top, tahtelbahir yapan gizli fabri- kalarımndan daha tehlikelidirler . Ve bu hal bir gün muhakkak suret- te Fransa için fena neticeler vere - cektir. Hariçte yüz bin askeri olan Al- manyanın &vinde on milyon as « keri vardır. Almanyanın evindeki harp tali- mi sahaları dışardakilerden — on misli fazladır, Alman,orduları bu dahili sahalarda her gün Fransız ordusiyle harpediyorlar ve harbi kazanıyorlar. Bu hal yarnıki Fransa için bü - yük bir tehlikedir. Bu kurşun as- kerlerin yakın bir istikbalde haki - ki olmalarına hiç bir mâni yoktur. Bunun bir an evvel önüne geç - mek lâzım ve zaruridir. Ve bu | Milletler Cemiyetinin vazifesi da- hilindedir. Milletler Cemiyeti ve sulh komisyonları derhal Alman '"- yaya bir nota vermeli, bu nevi kur- şundan mağlüp Fransız askerleri- nin imalini, tayyareyi ve tahtelba - hir yapılmasını — mennetmelidir. Yaoksa başka şekilde yarının büyük tehlikesine mâni olmanın imkânı yoktur.,, T “Napolyon Bonapart,, filmini çevirmeğe başlamak üzere olan ko- mik Şarlo yahut Çarli Çaplin, bir müddet ecvel üçüncü defa olarak evlenmişti. Resimde kendisini bahriyeli kıyafetinde, “İnvader,, adını taşıyan lüks yatının güvertesinde görüyorsunuz. Karısı Potet Godar, yanında oturan kadındır, Karı, koca, balayı seyahatini deniz üstünde e k4 gll