23 Kasım 1934 Tarihli Haber Gazetesi Sayfa 1
KURUŞ Telefon: 23872 23 ikinci teşrin 1934 Suma KURUŞ Sene 4 Sayı: 925 Dikkat!.. Soy adları karışmasın.. Türk Dili Tetkik ( Cemiyeti Kan neşrediyor HABER Klalarını okuyucu- un soy adlarına | açıyor erke, kanun başlamazdan kendisine birer soyadı almı- girişti, | ai ailenin kendisine soyadı o- | aş seçtiği adım bir başka aile #afından da alınmış olması, ka- lığa yol açacaktır. İşte bugün kendilerine soyadı k kabul ettiklerini bildirdi. iz iki zat buna bir örnektir. lardan biri belediye fen heye- #efi Galip, öteki Kütahya me- Nuri Beylerdir. İkisi de m (Devamı 6 mer da) Sivasa: © ösüşi dergisi İh Artık bütün basınımızda öz çe sözler aldı, yürüdü. Bun - dan dolayı, doğrusu, pek büyük ç sonsuz kıvanç duyuyoruz. Ancak, yeni biçimdeki yazılar binde çoğumuzun kestiremediği ice sözler var!. El, bunların ne geldiğini anlamaktan alı - | mu? üğe bakın ki, baş varacak Öökur yoktur. Bugünkü gün- Kkallanabileceğimiz yalnız tara- dergisidir. Onu da, on liraya lar. Yeni dili öğrenmeğe, in çolak çocuk, on kâğıdı bir vs nsgil getirsin de, dergiyi al- İki üçtür yazmıştık. Değiami - düşüncemizi gene ileri süre - Yer yüzünün neresine gilse- ülkü yapmak için çıkarılar| bizde ise, r ucuza satılır; .Neden?.. d Nitekim, dergiyi kimse almı - , işte... Na dım; Yor? il onu esirgemek, tez elden Ka a bir sözlük © yapıp parasız işine dağıtmalıdır. bir değişimi başarmak ko-, değildir. . V. N. Tanur 9, matbuat, Kıvanç, fahr. Yo- ve Söylük, Okuş, kitap. De- va almıyormuş değil, Nihayet İngiliz hükümetinin, son lir konuşmalarında tuttuğu yolu, İngi lizler de beğenmemeğe başladı. Japonya, dikine gidiyor. İste- diği öteki güçlerle bir olmaktır. Bu ise ne Amerikanın, ne de İngiliz- lerin işine gelmiyor. İngiliz törü- sü, Japonların istekleriyle, ken - di dilekleri arasında bir “ortayol,, ' bulmak, pek çetrefil gelen iki yön dileklerini uzalştırmak istiyor-! du.. Japonlar da bunu istemiyor. Acun yıkılsa, kendi yollarında başbaşa düşündüler Bakalım neye k karar Sed gitmek düşüncesindedirler. İngiliz törüsü, bunun üzerine, kendi yolunu kendi çizmek zorun- da kalmıştır. İyi diyor: yazanlardan biri şöyle! ““Törümüzün yavaş gidişi, an* laşılıksız davranışı, bir çok yanlış- lıklara yol verdi. Japonlarla an - laşmak olmazsa, Amerikalılarla kendi başımıza bir anlaşma yapa- cağımız sezdirilmişti. İki gün (Devamı 6 nada) muhtırası Yugoslav dün geç vakıt verildi. Macaristan Resmen itham edildi Italyanın ismi zikrolunmıyor Yugoslav hükümeti, dün geç vakit muhtırasını Milletler Cemi- yetine vermiştir. Bu muhtrada Marsilya suikastı faillerinin mey (Devamı 6 inci da) 80000 . Lirank”zarar ziyan davası Türk - Yunan İT | i | Muhtelit mahkeme- | sinde reddedildi Türk — Yunan muhtelit ha- kem mahkemesinde dün on beş da- vaya bakılmış, bunlardan on biri i reddedilmiştir. Reddedilen dava- lar, hükümetimizden istenen taz- minat ve zarar ziyan davalarıdır. Bu davalarla 80.000 lira isteniyor- du. Sındırgıdaki ormanlarının ve (Devamı 6 ncıda) <> inkılâp, Kış başladı İki gün evvel! başlıyan yağmur, dün, bütün gün! fasılalı bir suret- te devam etti. Hararet asgari 6.) azami 11 derece- | ye kadar düştü. Bir çok yerlerde sobalar yandı. Yağmurun dün saat 16 ya kadar- ki miktarı 8 mili- metreyi buldu. Nişantaşında Bir tabanca patladı Vahip yaralandı Melek Hanım Evvelki gece Nişantaşında bir vaka olmuş, bir adam, nikâhla ak mak istediği bir kadının metresini tabanca kurşunu ile yaralayıp kaç- mış, sonra ele geçmiştir. Muharririmiz yaptığı otahki- katın neticesini şöyle anlatıyor: Vakanın şeklini anlatmazdan evvel kahramanlarının kimler ol - duğunu ve hâdise anlatalım: Tabanca kurşunu ile yaralnan adam, eski rüsumat muhafaza me- murlarından ve bugün bahçavan yamaklığı ile meşgul Vahip ismin- de biridir. Vahipin, Melek hanım (Devamı 6 ncda) sebeplerini İstanbulda en çok satılan gaze- tedir. İlânlarını Habere verenler kâr eder. ç > Ingilizler, hükümetlerine çatıyorlar Japonlar | Nuh diyor peygamber demiyorlar! 3 Yaralanan polis ve vak'anın geştiği yer Yüzü çorap mas- keli adam! ingiliz polis hafiyeleri şimdi bunun peşinde Londrada gözlerine çorap bağ- ; Polis, tırmanan adamın baca - lamış bir adam, 21 yaşında bir po- | ğından çekmek, aşağı düşürmek lis neferini vurarak, soymak üzere geldiği fabrikanın içerisine doğru kaçmak suretile ortadan kaybol - du. Şimdi kolundan yaralı olarak hastanede yatan polis diyor ki: “Yüzünde maske ölarak takılı İ siyah şey, siyah bir yün çoraptı, sanıyorum. İri, kuvvetli bir hay - duttu...,, Vaka şöyle olmuştur: Londranın piyano fabrikası bu- lunan bir sokağında Fuller isimli, eskiden bir banka kâtibi olan po - lis, nokta olarak beklemekte iken, fabrikanın kapısına doğru bir a - damın sine sine geldiğini görmüş - tür. Polis: “KİM O?,, diye bağır * mıştır. Bunun üzerine, olduğu görülen bu adam, apansız yerinden fırlayarak, elinde bir de- | mir çubuk olduğu halde polis ne - ferinin üzerine saldırmıştır. Demir çubuk, polis neferinin miğferine gelmiş polise bir şey ol - mamıştır. Bundan sonra, bir dö - ğüşme başlamış, adam bir ara, fabrikanın avlusuna doğru açılan bütün tahta kapının üzerine tır « manmağa başlamıştır. yüzü maskeli | istemiştir. Haydut, bacağı çekilince, ce « (Devamı 6 netda) Öz Türkçe “Gönüllüyüm Yazan: Aka Gündüz — Danonciyo'ya — Kızlar bana bakmıyor.. Kadın. lar hiç takmıyor. Ergenler de geç- kine değer verip bakmıyor. Neye baksın? Kocaldım.. Dik- men'de tekbaş kaldım. Ergenliğe, erliğe, yeni baştan hız aldım. Yurdumun bülbülüyüm.. Sava. şa gönüllüyüm. Gelirsen Danonci- yo. Ben ulus üdülüyüm. Yaşım elli bir tamam. Adamın. dır, er adam! Gerim Danonciyo! Başka bir şey tanımam! Bu yurt değildir, Havra! Yeter artık palavra! Gönüllüyüm işte, bak! Yigitsen, gel de kavra! Dokunma Türk yayına. Sen varanlat bayına: Şunca toz kondu- rulmaz, Türkün Yıldız — Ayına! Kim o şapşal? Kimdir 0? Sen misin Damonçiyo?! Karşında bak, ben varım, artık yeter lololo! (Devamı 3 üncüde) Musolini (Kapısı önündeki İngiltereden mağlâp dönen İtalyan futbolcularına) — Gir?.. Futbolcular (Birbirlerine) — Sen gir.. Sen gir.. Sen söyle. (İngiliz karikatörü)
