j l —23 inci teşrin 1934 2 Mezarlığı evvelkinde olursa daha| gibiydi.. Öyle bulmuyor musunuz? | burada bize b msi Zira, arkalarından doğru bir gü- TT Çekler (Kap. Sa. 16) (Satış) Amerikalı Mis de Mak Kinley ile Yön 632 | Viyana 23 karısı İstanbüla geliyorlar; burada ken- Üyük zabi £ & i İ dileriyle tanışıyorum. a r iğ Nevvork 126 Madrit 17 , ta romanı ME Nakleden : Vâ -Na | WE 0) Si 45 Bir akşam çayında, Nevyorktaki A — > bi Gi i Milâno 214 tada 4 evleri için, iki yüz tane halı alacakla- i m Hattâ, | kini kaçıracak, sinirleri bozacak Bi ii” Biklirsşis 20“ İİ cni söylüyorlar. İki taraftan da kaza nacağım komisyonla zengin olacağımı Atina 2450 | Bükreş 17805) > lw r. Böylelikle, yola baka- — Hakkınız var... Pek münase. (3 Ceneve (o 819 | Belgrat ENİK Ye amin denle ve yoldan da görünmeyiz. | betsizlik etti. * Nüsret hanım, bun-/8 Solya 24 | Yokohama 34 çok kâranlık. Lâkin, | dan son derece müteessir oldu. Amsterdam, 84 | Alın 28 Sabah tam ondu. i , in e ie ire Pıag 102 | Mesidiye || 40 Ali Seyfi biraderlerin, Mahmut evvel, şuralarını — bir! > $ Srokbolm 33 | Benknot o 940 $İ Paşanın yukarı taraflarındaki bü , Myene edelim, Bakın işte... Lâm | Birdenbire sustu. —— şal rı taraflarındaki bü- yük halı mağazasından, milyarde- ilk defa olarak mı uzun Vie Katiyen eminim.. kalmak üzere geldi? K 1 inden, soğüülek için ta - *tikleri noktaya vardılar. | Son basamaklar üzerinde, yan - durdular, ne ben yoktum. >— Geçen sefer, o burada garip kalar olduğunu farkettiğiniz za- İr kaçtı? tılar. vi A O Takribe bini a a, yakın. NC YAAR Mİİ nd eğin t dagi z sonra, Lâtif Bey, | * başladı: ka VR Saat on birde işittiğimiz çın. tekrar! miyordu. Aradan bir kaç dakika “e A capkının biri, bize bu oyunu ıştır. ke Bunu ben de düşündüm. Fa- hayır, imkânı yok. > Niçin? $ 0 Zira, bir çocuğun boyu, zin- 4 , ucuna i irişmez. Diğer cihetten! ri, çıngırağı çalıp kaçsa, bir e çınladığını duyardık. "müddet düşündükten sonra, | W ilâve etti: J kaybolmuş gibiydi: dığını duydu. mıştı. yordu. Nuh, baktı. içerde birinin bulunduğunu # Azami fedakârlıklar yaparak €tmek icap etmez mi? > Ma, senenin en muazzam iki büyük tilminini birden gösterecektir: Birinci film: Lüks Vapur Yolcuları Tekmili Türkçe sözlü, şarkıh ve varyeteli İkinci film: BORA tüyük Rus filmi: ay Ne bileyim ben? İm im ben? Bütün bun- Bugün 11 den itibaren inboği Vvurlardan ibaret... Esasen 5 matineler ğı bikâ Adnan beyin anlat- 0 e, bütün gecenin zev-; i lb Bu hafta SARAY Sinemasında “owarilim. LANDi - PAUL LUKAS ve NiLS ASTHER I tarafından bir sureli fevkalâde de tems| edilen || ASIKLAR SöNüNCE dey, Sevim ve neşeli, komedi müzikali kemali muvaffakıyetle #1 *diyo:. ilâveten: MKE MAVS | Dayanılmaz gaz | asagi ddeten ne mümkünse hep- £ etmek zarureti vardır..' Ne kapalıydı, fakat kilit- di. - Onu açıp ta dışarı bak-' y Zaman kimi gördük? Hiç v “aki, tr Bir yabancının bahçede Unmasına imkân var mıy- b ama, biz adamm > €vin içine girmesini ii 1 ZN Eş KA ek “| © Bugün 11 matinesinde tenzilâtlı fiyatlar. ği — Hayır... Buraya, sanırım, beş! sene evvel de gelmişti. Lâkin o se- $ Sol taraflarında bir yaprak bı- İki erkek birbirinin yüzüne bak- tr. Tek kelime konuşmadan anlaş-| Fakat, artık, gürültü tekrar et- geçti. Nuh, endişedeydi. Sola fesrkalâde Arkadaşının birdenbire sıçra - Kendi de sıçradı. Bu sırada, kolunu bir el yakala - Kolunu tutan Lâtifti. Bu adamın gözleri, çite doğru çevrilmişti. Nu- hu da oraya bakmağa teşvik edi- Karanlık, içinde bir beyazlık i-| İMİLÂL Sinemasında! Ki Peki ama, bu tak - © Bugün- -Bugece | $ Reji 125 Bomonti $ Sir Hayriye 1sso) Tramvay 3150 i Merkez Bank, 5775) Çimene as. 1320 Istikrazlar o Tahviller $ 100 Türk Borl2740| Tramvay ss Rıhtu 1700 3 j Simdi, çiti, boydan boya görü -| #ırtısı oldu. Haf Ni tail Aosdola 1 438 1 Prlardı, Halbuki en hafif bir rüzgâr dal- El i Anadolu 4530 5İ Nuh alçak bir sesle sordu: gası bile yoktu. srlirazı Dabili93 8) Anadojulll —— Â Ergani istikarzı97 0| Mümessil A. 49.15 aras Himayei etfal balosu B. M-ML Başkanı Kâzım Pş. Hz nin yüksek himayeleri altnda Türkiye Hi - mayei etfal cemiyeti “menfaatine 6.12, 934 perşembe günü akşamı Ankarapa - las salonlarında verilecek olan milli kostümlü balonun çok zengin ve eğlen- ii sesinin manasını — bir türlü| dikkat ediyordu. Otuz adım öte - ge ni he ei bir özenle “ 1 Üy . aze şal i LAN ımadım. Şüphesiz, (yoldan! şindeki siyah çizgi içinde her şey ni re ee zenigin bir sene “yalnız hamamlar ara sında yapılan milli kostüm mühabaka - sı bu sene erkekler arasında da yapıla- caktır. Müsabakada kazanalara kıymet- Wi hediyeler verilecektir. Bilet fiatları: Bir bey iki hanım i - İ çin 6 lira, Bir bey bir hanım için 5 lira, Yalnız bir bey için: 3 liradır. ENi KiTAPLAR 4 a Bu hâdiseyi başka türlü izah lerliyordu. ley sar) İvan Turgenief iriz. Sofada bulunan çıngi- — onla vuran bir adam böy- Meşhur eseri | | e hasıl edebilirdi, değil mi? AE İlkbahar SELLERİ İİ Saç riğimiz ona benzemiyor ŞE .ZADESAŞİI Çeviren : Simi zade Sü Bu kitabı mutlaka alıp o- | kuyunuz. Bütün tanıdıklarını- za tavsiye edilecek güzel bir eserdir, Fiatı 75 kuruş İ! 3 Her kitapçıda vardır. | Tevzi yeri: VAKIT Matbaası. Ankara caddesi. | ista nbulgug HABER Akşam Postası ISTANBUL AN KARA CADDESİ Telgraf Adresi: İSTANBUL HABE Telefon Yazı; 28972. ldaret 14770 darehanesi! ABONE ŞERAİTI 1 8 6 İZ aysu Türkiye: 120 850 60 1250 Kış. Genebi: 180 Gaz 846 1610 ILÂN TARIFESİ Ticaret Ulnlarının satırı IZdU Geni iünlar 16 kuruştur. —— ——— Sahibi ve Neşriyat Müdürü: HASAN RASİM US Masıldığı yer; (YARIT) Matbaası rültü geldiği zehabma düştü. Londıa 63050 | Seokho'm 30818 ai e epi, im üçümüz Lâtif bey, Nuha bakıyordu. Nevyork (7928 | Viyana 4207 a arkaya giriyorduk. vanlar alçak Mal k Yy, iy : > İm m birbirine im ET “> — Bir şey mi işittiniz? ii, sn m ir Orada, birdenbire zengin olu - - e . ii 53 iin Ji : : İm kenarlarma ek ies İİ vi Evet, öyle gibi geldi. İS Brüksel | 340 Yİ 415 vermek fırsatı içinde yaşıyan bir Pek kalım olduğu anlaşılı - Susup He R İ Atina 8342 Budapeştek, 0915 adamın, yani benim, bütün bir ö - | Prdu, ii bee emiiiren Her ye dt içindeydi. Bazan! Cenevre 24467. | Bükreş 789715 3) mür müddetince yakalıyabilmek İİ Güvesi vardı. Duvarlara denizin gürültüsü, birdenbire ko: 3 Sta 65724, | Hemi 49675, İ emelile uğraştığım büyük birişme i ba ri yoktu > varlarda rutu -| sifleşiyordu. Sonra, yeknasak a-($ Amstrdam (1736 | Yokotnama 27046 selek göçtüği için; bugü k Ml, henginde devam ediyordu. Ufuktali Pas o 18965 | Moskova (093 E sn gin i irad alhal eizie ine Buradan başka bir yere ge - erine e ESHAM İİ nın bütün mimiklerini hatırlıyabi- Me, ine emin misiniz? diye) “-- Adnan bey, İhlamur köyde |5 “on 0 JU Sigoni 00 : liyorum. Benim kendi hareketleri - me gelince, bunları çok daha son - raları, Ali Seyfi biraderlerin en büyüğünden, benim kendisini an - lattığım kadar kolaylık ve sada - katle dinledim. Dünyanın her hangi bir tarafın daki bir seyyaha soracak olursa « nız, bütün dünyadaki halı mağaza larının müşterek bir hususiyetin - den bahsederler: Karanlık, içerde her şey hakim dir. Halıların ayaklarınıza verdiği büyük sükünet değişmez. Yukarı- ya açılan, yahut aşağıya inen mer- diven her tarafta aynidir. Demir kepenkler baştan aşağı kapalı du- vur. Uşakların hareketini, bu sa - bit karanlık içinde birer gölge gi- bi fark edersiniz. Ve ekseriya bir Cüzamlıda olduğu gibi hayattan kendilerini çekmiştirler. Sadece, hafif bir çay kokusu, bütün bu es- ki şeylerin üstünde uyanık ve dai- | ma hareket halindedir. Vakit va- kit, derinizin altında bile onu bis - setmeğe mahkümsunuzdur. Çok sonraları, milyarderin karı- sından aldığım bir mektupta bü- tün bunları bana anlatıyordu: — Bu halı mağazasını, diyordu, ha - yatımda hiç bir vakit unutamıyo - rum. Amerikaya geldiğimiz za - man, Nevyork'un büyük halı tica- rethanelerde Obu empresyonu daima aradığımı itiraf ederim. Bü yük karanlık belki orada da var - dı. Ve derhal söylediğiniz gibi, u- şakların hareketi bir Cüzamlıdan daha farksız değildi, fakat içe ride bir şey eksikti; unutulmuş ve eski eşyaların üstünde, uyanık ve maddesi alınmış bir ruh gibi, daima gezici, hafif çay kokusunu her vakit aramışımdır. Hakikate gelince, milyarderin karısında bunu gördüğümü söyli - İ yebilirim. Mavi gözleri, donuk yü- zünün üstünde birdenbire değiş - mişti. Daha doğrusu, macerasını her vakit okuduğumuz “Mavi ö- Tüm taşı,, nm, birdenbire oraya girdiğini görüyor gibiydim. Kadı- nın Sfenks yüzündeki bu garip ışıl tıyı, büyük halı mağazasının, he- nüz aydmlanmamış olan duman rengi içinde, daima hatırlayaca - ğım!, Halı tüccarı kendisine - emindi. Burada, kendisine diyorum; fakat yanlış söylemiş oluyorum; daha zi yade teşhir ettiği halılardan emin di, diyecektim. Hakikaten, hali çeşitlerinin en iyi, leri en çok biribirini tutmuş ve ka- rışmış nevilerinin birer birer orta « ya atıldıklarını görüyorum. Büyük deponun bütün elektrik lâmbaları fayrap edilmişti. Sade » ce, her halı, intizamla çalışan iki uşağın ellerile ve alışkan hareket- lerle açıldığı zaman, Azerbaycan» lı halı tüccarı, bir eli yeleğinin ce- binde altın köstekle yavaş yavaş oynarken, öteki eli, hafızasının da yardımını arıyarak, her halının Milyardere hatırasını anlatıyordu: —Bu gördüğünüz küçük bir “Kara bağ,, çeşididir madam, daha evvel ne gördü - i sorabilir miyim?. — Evet, dedi Mis Mak Kinley, halının üzerinde bir renk görüyor gibiyim. — Tamam. Sadece bir nokta ka- İryor madam, bu rengin orada bu- lunduğuna katiyen emin misiniz? — Şu halde, halının üzerinde mutlaka bir renk gördüğünüzde ısrar ediyorsunuz. Doğrudur; bir renk hakikaten var. Fakat hiç bir vakit bu rengin orada sabit ve ça- kılı olduğunu da iddia edemiye - ceksiniz sanırım. Vakit vakit onu birdenbire uçmuş gibi gördüğünü- zü de itiraf ediniz. Sadece parlak bir toz, bütün düğümlerin üstünde halının maddesini teşkil ediyor. Bir çok ticarethanelerde büyük şantajlarla size daima çıkardıkla - rmı sandığım Karabağ çeşidinin “lâlezar,, cinsi budur madam. Ve unutmayınız ki, bütün dünyada pek enderdir. Bir dakika içinde Mis Mak Kin- leyin yanı başına birdenbire o ka- dar kolaylıkla #okülmüstü ki;* bu hareketi ne zaman *Yaptiğini bile anlayamamıştım: — Madam!. Lütfen elinizi sü- rer misiniz, — Hayır, bayır, diye kesti Mis Mak Kinley, orada hiç bir şey bu- lamıyacağımı biliyorum. — Hayır, bulacaksınız. Çünkü bir göz bağcılık oyunu yapmıyo » rum, Fakat, bütün bu renkleri par maklarınızın ucunda pembe bir lâ- le tozu gibi bulacağınızdan da e- min olabilirsiniz madam!.. Ali Seyfi biraderlerin büyük ha- lı mağazasmda, Milyarder Mak Kinleyle karısına çıkardıkları halı ve seççadelerin nadir bulunur de- senlerini buğün ister istemez ba - tırlıyorum. Milyarder, halı çeşit » lerine hiç bir vakit yabancı değil - di. 1924 sonbaharında Beyrut'a yaptığı bir seyahatin kısa birre- zümesini anlatırken, bir Fransız ceneral konsolosunun satosunda tesadüf ettiği sahte bir halı kolek- siyonunun tarih yanlışlarını çıkar dığmı söylemişti, Ali Seyfi bira - derlerin en büyüğü: — Nasıl... di- ye atıldı; 1924 yılında Beyrut'a seyahat yapan Amerikalı sizmiy - diniz?. Kenan Hulösi (Devamı var) DİŞ DOKTORU Übeyt Sait Fatih Karagümrük Tramvay durağı No. 4 Göz Hekimi Dr. Süleyman Şükrü Babrâli, Ankara caddesi No, 60 Telefon: 22566 Sah günleri meccanendir.. “ belki de bir kere daha görmek |Mmmmmu mumun ammına fırsatını bile bulamıyacağım, renk / İalinmiinimek ein selek döle dike şti ke heh al | |