5 Mayıe U35 Cumhuriyet 7 • J VÜNÎDCN 1 KABTALIN DJDÎUSÎ Karstaki zelzele Staviski rezaleti Mm. Arlet şimdi beş parasız kalmış Almanya intlbaları t İç Bakanı Kamuta Sahtekârın karısı tahliye edildî ya izahat verdi Felâketzedelere derhal yardım yapılacak kaybedilen maluı kıymeti ne olursa olsun tek bir Türkün hayatına değmiyeceği için onu kaydetmiyeceğim. Müsaade buyurursanız buradan son ge len telgrafi okuyayım. Yer deprenmesi olur olmaz vali ve icab eden arkadaşları, sıhhiye teşkilâtını da beraber olarak deprenmenin olduğu yere gitmiş ve vaziyet hakkında yaptığı tetkikatı Digor nahiyesinden bize bildir miştir. cYer deprenmesinin yeraltında ço küntüden husule geldiği ve bürkânî hâdise olmadığı anlaşıldı. Sarsıntı Di gor nahiyesi merkezi takriben 50 ki lometro nısıf kutrunda bir daire dahiline tesir etmiştir. Bu dairenin merkezinden itibaren 15 kilometro muhitindeki köyler tamamile harab olmuştur. Telefat ta bu muhit içindedir. Bunun haricindeki kısımda evler kısmen yıkılmış ve kısmı küllisi çatlamak suretile hasara uğramıştır. Hâdisenin menşei hakkında bir hulâsa yazüdı. Bu hâdiseden Digor nahiyesi dahi linde 25 köyden 70 ev tamamen yıkılmış ve bu meyanda 68 ölü, 70 yaralı ve 8 de gaib olduğu kat'iyetle tesbit olunmuştur. Hayvan zayiatı çoktur. Kağızman kazası mıntakasında ve Digor nahiyesıne hudud olan dört köyde 30 a yakın ev yıkıldığı ve iki insan yaralandığı anlaşümıştır. Ve hayvan zayiatı yoktur. Arpaçay kazasının gene Digor nahiyesine hudud olan köylerinde bazı evlerin yıkıldığı ve bazılannm da hasara uğradığı anlaşılmıştır. Açıkta kalan muhtaclara Kars halkının 525 lira ve Kızılayın burada bulunan mevcudundan 430 lira ile Karsta un fabrikasımn teberru ettiği 30 çuval un tevzi edilmiştir. Bazı köylere de 37 kadar çadır ciheti aske riyeden verilmiştir. Yıkılan köylerin halkı açıktadır. Biran evvel evlerinin inşasına yardım etmek icab eder. Bunlara iaşe yardımı olarak iki bin lira lâzım olduğu gibi ev insaatına kane baçma 4050 lira lâ:mnriit. Bunun içto 40 bîn lira yardım yapıl • ması muvafık olur. 2000 lirarun Hilâliahmerden telgrafla yardımma müsaade buyurulması ve inşaat için lâzım olan 40 bin liranın da ne suretle tedarik ve tesviyesi icab ederse ifasına acele müsaadeleri rica olu nur.» Kars Valisi Cevdet Ertuğrul Arkadaşlar, bu vak'a memleket te derin bir hüzün ve acı uyandırmışür. Hükumetiniz taziyet dilemektedir. En büyük taziyet edilecek ma kam âli heyetiniz olduğu için ben Büyük Medisi taziyet ederim. Memleketimizin yüksek alâkasından do ğan faaliyet bu acıyı unutturacak tır. Mahallî tedbir, hükumetin aldığı tedbirler ve Kızılayın her vakit olduğu gibi buraya da yetişmesi maddî kısmı az zamanda telâfi edecektir. önümüz yazdır, o havaüde bahar başlamak üzeredir. Halk fazla ıstı rab çekmeden en yakm bir zamanda çatı altına almacaktır. Yalnız telâfi edilemiyecek birşey varsa kıymetli vatandaşlanmızın bu vesile ile vefatlandır.» diyen tereddüd göstermiştir. Bu tereddüd, biraz da eski hariciye nazırlannm gevşekligi yüzünden de vam ebnekte idi. Mareşal Pılsudskinin (yaranından) olan miralav Bek nezarete geçmce, iş değişti. Miralay Bek, Avrupanın en zeki ve en becerikli, en uzak gören ve seri karar veren diplo matlanndan biridir. Bundan evvel, müteşarlık mevkiinde bulunuyor, fakat selefi olan M. Zaleskinin müteenni siyasası üzerinde müessir olamıyordu. Pek muhterem bir ilim adamı ola rak tanılan M. Zaleskinin fazla teennisinden ve ifrat derecesine varan Fransız dostlugundan memlekete fayda değil de zarar geleceği anlaşılınca, genc ve azimkâr miralayı onun yerine geçirdiler. M. Bekin ilk işi Sovyetlerle ve Almanya ile dostane münasebat tesis etmek oldu. Bu iki devletle andlaşmalar akdetti. Bütün devletlere karşı dürüst ve açık bir siyasa gütmenin en faydalı birşey olduğunu takdir ederek, hepsile anlaşmağa, uzla^mağa çalışh. Polonyanın, Fransa ve Romanya ile olan ittifaklanna sadık kalmakla beraber, memleketin yüksek menfaatlerinin icab ettirdiği dostluklann da kabili ihmal olmıyacağını gösterdi. Bugün, Polonya, Versay muahedesinin kendisine yapbğı azizliğin fena tesirlerini mümkün mertebe azalbnışbr. Onun mukadderahnı ellerinde tutanlar, memlekebn kalkmmasına daha ziyade diVkat ve emek sarfedebilirler. Cilıan harbinin tahakkuk ettirdiği kehanet îhtîyar Leh şairi cTürk süvarileri bir daha ne zaman Vistül kıyılannda atlanm sularlarsa Lehistan tekrar dirilecektir» demişti 100 yıl sonra Türk atlılan Vistüle ulasjtılar. Polonia restituta 1 Memleketinin izmihlâline ağlıyan ihtiyar Leh ozanı, asalet ve civanmerdHğinden emin olarak sığındığı Türk top. raklannda, dünyanın her tarahna da I ğılmış karabahtlı yurddaşlanna inanc vermek için: Türk süvarileri, ne zaman bir daha Vistül kıyılannda atlannı sulayacak olurlarsa, Lehistan dirilecektir!. . Diye haykırmışb. • Cihan Harbi, ozanın bu kehaneb' sarurduğundan vüz bu kadar yıl sonra, gerçekten, Türk atlılanm Vistül kıyılarma ulaşbrdı.. Yapbklan hızh alundan yorgun düşen atlan, nehrin suyundan kana kana içta'ler.. Ve dünya şu mucizeye şahid oldu: Polonya, haritai âlemden müebbeden silinmiş olduğu zannediîen beyaz kartal ülkesi, dipdiri meydana çıkıverdi! . Eski ve çok zengin bir tarihe malik bulunan bu ülkeyi, Çarlık Rusyası, Prusya krallığı ve Avusturya • Macaristan imparatorluğu kendi aralannda L*k..stomn umbolS Mor«fol Pilsaask paylaşmışlardı. muş; üç devletin ekseriya biribirine Zaman, Rus Çarlıgmı, otekflerle zıd siyasalanna, kerhen de olsa hiz • düşman vaziyetine düşürdü. Lehistan met etmiş, alet olmuş bir takım mücbir topraklannda, karşılaşan ve boğuşan sebeblerle yurdunun mazisinden ve tabu üç devletin öçü de perişan oldular. rihinden bihaber kalmış olan Leh milRusyanın müttefikleri, Versay mualetini idare etmek; üç düşman devlet hedesini mağlub Almanya ile Avusturarasmda sıkışıp kalmış bir memleketin yaya kabul ettirmekle Polonyaya da iç ve dıs. siyasasına muvafık bir istikavarlığım iade ettiler.. Beyaz kartal dimet vennek, diğer taraftan da, düne rildi... kadar bu memlekete sahib ve hâkim Lâkin bu mühim hâdiseyi, kendi ken bulımanlann kasden mühmel bırakbkidine oluverdi sanmayınız. Vakıa, harlan birçok soysal kurumlan yoktan var bin bu suretle neb'celenmesi, Polonyaedercesine kurmağa çalışmak kolay bir nın ihyasmda büyük bir amil olmuş iş olmasa gerektir. tur. Çarlık rejimi, yerini Bolşeviklige Maamafih, azmin elinden birşey tejke^tikten sopra, harbi kaz^nmıj. olanTar îçib,' Rusyayı kuçültmekte menbugünkü Polonya ricali, on, on iki yıl faat vardl. Diqer taraftan, Avusruryazarfmda hayli işler başarmışlardır. Ve nm elinden Galiçyayı, Almanyadan bugün, oralara gidecek olursamz, başda Silezyanm zengin kömür madenleta, ihtiyar Mareşal Pilsudski olmak rini koparmak, şarkî Prusyayı Alman üzere, Polonyanın mukadderatmı eleamiasmdan uzaklaşbnp Alman varlerinde tutan seçkin şahsiyetlerin her lığım ikiye bölmek lâzım geliyordu. alanda vücude getirmiş olduklan eserGalib devletler bu düşünce ile hareler karşısmda gerçekten şaşar, kalırsıket ediyorlarken, bir avuc Leh vatannız. perveri de diyar diyar dolaşıyor, yurdUluslarda, inanc kuvvetinîn nelere lannm yaşama haklannı teslim ettirkadir olacağını, bugünkü Polonyanın meğe çalışıyorlardı. manzarası beliğ bir surette ifade eder. Bunlann başlannda Pilsudski varBu idarenin hiç kusurlan yok mudı. Yurduna karşı beslediği çdgıncasıdur? Bu suale tamamile menfi bir cena aşk yüzünden, ve yurdunun istikvab verilemez. Ve bu kusurlann, yalâli ugrunda zindandan zindana abl bancı gözü ile, ne gibi şeyler olduğunu mış, îşkencelere uğramış, ölüm tehlikesırası geldikçe işaret ve tahlil edece lerine maruz kalmış, fakat her defasmğim. Lâkin ondan evvel, tarihi birçok da inancı ve güvenci artık olarak, mübağlarla ve bu bağlardan da daha kuvcadeleye daha şiddetle girişmişb'. vetli gönül bağı ile bize baglı olan bu, Harbin neticesi, müttefiklerin lehiçok eski mevcudiyetine rağmen, genc ne tecelli edince, bu bir avuc kahra ve dinc memleketi, bu necib milleti oman, Polonyamn diriltilmesi için canla kuyucularuna yakından tanıtmak iste başla uğraşblar. Bunlar, eski zamanrim. daki büyük Polonyanın tamamile ih Emin olsunlar ki, Polonya ve Po yasmı istiyorlardı. Ellerinde, her gitIonyalılar gerçekten, tanımağa detikleri yere beraber götürdükleri hariğer. Bu ülkenin ve bu ulusun bizimle bîr tada, Danzig, Ukrayna, Pomeranya çok yakmlıklan vardır. Dilimizden onve Silezyanm bütünü, ve Çekoslovak lann lehçelerine geçmiş sözler, bizden topraklannın büyük bir kısmı Polononlara intikal etmiş an'aneler, Polonyanın. diye gösteriliyordu. Derdlerini yalılann seve seve tekrar ettikleri müşdinliyen olmadı. Ukrayna Sovyetlere terek, tarihî menkıbeler, ve hele, Pobırakıldı. Danzig serbest bir şehir halonyanın en ufak köylerinde Türkle linde, hususî bir rejime tâbi tutuldu. re karşı beslenilen fevrî ve samimî bir Pomeranya ile Silezya kısmen Almansevgi mevcuddur. lara terkolundu. Çekoslovakya hududunda, meselâ bir sehri ikiye bölmek Ulusal renklerimiz eştir. Kırmızı zegarabeti gösterildi. Danzig ile Almanmin üzerinde, şahlanmış duran beyaz yanın ara yerinde, Polonyaya Balbk kartal, kendini, hilâlin hiç te yabancısı saymaz. Varşavada bir Türk sokağı denizinden bir mahrec temini için dap(Ulica Turecka), bir de Ankara sodaraak, müdafaası güc, çorak, manakagı (Ulica Angora) vardır. Polonsız bir dil uzabldı.. yanın büyük vatanperver ozanı Adom Ancak, Polonya dirilmişb. Bu muMiçkiyeviçten bahsedilirken, onun, en vaffakiyeb'n verdiği sevincle, Polonyayanık vatanî mersiyeleri için Boğaziçinın istiklâlini kurtaranlar, ince eleyip nin mavi sulanndan ilham aldığı, tatsık dokumadılar. Kadere nza gösterdilı bir heyecanla tekrar edilir... ler. Çalışmağa koyulacaklar, dirilen Versay muahedesi. Polonyalılara yurdlannı kuvvetlendirecekler, ona esbir nevi azizlik etmiştir. Muahedenin ki satvebni, eski azametini, Avrupa Polonya için kurduğu vaziyet, önden camiasında eski mevkiini iade ve teve arkadan gelen iki arabanın arasına min edeceklerdi. bırakılmış bir küçük çocuk vaziyetidir. Yalnız anî bir hamle ile Litvanya Almanya, kendi topraklannı ikiye bö<3an Vilnoyu ve havalisini zaptettiler. len mahud daracık dili, (koridor) u Burayı yabancı ellerde bırakamazlardı.. Yeniden doğan Polonyanın, (Po bir türlü hazmedememiştir. Etmemesi de tabiidir. Bu yüzden, Almanya, Polonia Restituta) nm sembolü olan Pillonya için daimî bir tehlike teşkil eder. sudskinin ana yurdu idi burası.. Diğer taraftan, Litvanyanm, Vil Ve bu arada Bolşevik ordulannm no meselesi dolayısile Polonya da akınmı Varşava kapılannda durdurdan ahnacak hmcı vardır. Hâlâ, duktan sonra, yeni Polonyanın kurtabu iki devlet arasında diplomasi mü ncılan işe sanldılar. nasebah iade olunmamıştır. Sovyet Bugünkü Polonyayı idare ebnekte Rusya ise, Polonyanın, her nedense olan başlarla, insan tanışmca, kendileen korktuğu komşudur. Bu vaziyet karrini tevmemek, fayretlerine hajrran olşısında, yakm zamana kadar, Polonya, mamak kabil değildir. Zira, uzun zadıj siyasasuu tayin hususunda mütemaman, üç muhtelif kültürc tâbi bulun • 1 mayıs günii Berlin caddelerinde "Türkiye.. Türkiye!,, sesleri Gamalı pazubendli süslü kollar otomobilîmize uzanıyor, bazı Milisliler göğüslerinde taşıdık ları harb madalyalarımızı ellerile bize gösteriyorlar r (Baftarafı 1 inci aahifede) •p<g Madam Staviski çocuMannııf birisile berabvr Paris 1 (Hususî) Staviski rezaletini biliyorsunuz. Bir vakit Fransayı altüst eden hadise yeni bir safhaya girdi. Epeydir mevkuf bulunan Madam Orlette Staviski ile, eski avukat Guiboud Ribaud ve Pierre Darius ismindeki diğer iki mevkuf dün tehliye edildiler, diğer alb mevkufun talebi reddolundu. Mm. Orlette Staviski 2 mart 1934 tarihinde tevkif edilmişti. Kendisinin, kocasının dostlarile münasebette devam ettiğinden şüphe edilmiş ve bir takım evrakı, yabancı memleketlere göndermek suretile zabıtadan gizlemek istediği zanm hâsıl olmuştur. Bizzat kendisinin Paristen Belçikaya kaçacağmdan korkuluyordu. Aleyhinde hâsıl olan bu zanlar üzerine cürüm ortaklığı. dolandıncılık ve yataklık suçlarile tevkifhaneye sevkolunmuştu ve on alb aydanberi mevkuf bulunuyordu. Arlette Staviskiye, tahliye edileceği haberini, avukatlanndan Metr Roges görmüşrür. Biraz sonra da, Metr Moro Giafferinin muavinlerinden iki avukat hapishaneye gelmişlerdir. Avukatlar gazetecilerin suallcrine verdikleri cevabda demişlerdir ki: « Arlette Staviski sevincinden defi olacakl Bu sevinc, sade kendi hakkında verilen karardan değil, en ziyade çocuklanna kavuşacağı içindir. Evvelce, cumartesi günleri bir müfettiş nezarebnde çocuklannı görmeğe gitmesine müsaade ediliyordu. Tahliye talebinin tetkikine başlandığındanberi bu müsaade geri ahnmıştı. Bu sebeble, çoktanberi oğlu Chaude ile kızı Michelinei göremedi. Bu akşam çocuklarile ayni dam albnda yatacağım düşündükçe nasıl sevindiğini tasavvur edemezsiniz. Birkaç gün sonra kızmın beşinci yıldönümünde hazır bulunacağı için çok mes'uddur. Arlette Staviskinin, şimdi geçinecek hiç bir şeyi yoktur. Çocuklara, anneleri mahbus bulundugu on beş ay zarfında, Madam Camille le Français bakb. Esasen çocuklar annelerinin hapishanede olduğunu bilmiyorlar, hastanede zannediyorlar. Şimdi Arlette Staviskinin bütün düşüncesi, çocuklanna iyi terbiye verebilmesini temin edecek bir iş bulup çalışmakhr.» Staviskinin kansı, Petite Roquette hapishanesinden, saat 18,30 da çıkmışdır. Avukatm ağır sozleri Guiboud Ribaudnun müdafaa vekili, müekkilinin neden dolayı bu kadar geç tahliye edildiğini soran bir gazeteciye şunlan söylemişdir: « Son zamanlarda, adliyede, elim bir hava var ve kanunlann sarih hükümlerine rağmen, şahsî hürriyetlere nadiren, istisnaî olarak hürmet edıliyor. Size, buna dair on tane, yirmi tane misal gösterebilirim. Takibat yerinde olabilir. Fakat bu, mevkufiyetin devamı için bir sebeb teşkil ebnez. Müekkilime isnad edilen cürüm, üzerinde 700,000 franklık çek ve dip koçanlan bulunmuş olmasından ibarettir. Bilâhare yapılan tahkikat neticesinde ise bu paralann hiç bir zaman müekkilim tarahndan almmamış olduğu anlaşıldı. Buna rağmen yine on dört ay mevkuf kalmışbr. Sebebi? Çünkü günün birinde, onun aleyhinde bir delil bulunacağı ümid ediliyordu. Ümid edilen bu şey bulunamadı ve müekkilim serbes bırakıldı.» îsbnaf mahkemesi birinci dairesi Staviski şirketlerine aid davalara bakmakta devam ediyor. Sekiz mayısta bir karar verilmesi muhtemeldir. L». Bir kaç ğSn içind* 2000 lcilo m«tr« nçarak ad«ta birer hâva lîahramcmı olan tüı k gazetcciUri vc mihmandarları Berlin, 1 mayıs Türkay, Türkay! (Türkiye, Türkiye!) Türke, Türke! (Türkler, Türkler!) Bütün Berlin caddelerinde, mükellef otokanmızın önünde sallanan küçük ipek bayrağımızı gören halk bu sözlerle bizi birbirine göstererek selâmlıyor, yollara iki sıra dizilmiş S. A. lar, S. S. ler ve Hitler gendik teşkilâbna memur erkek ve kız çocuklar da ayni şeyi yapıyorlar. San gömleklerin gamalı pazubendle kollan sert bir hareketle bize doğru uzanıyor. Bütün Almanyamn ve bütün Alman milletinin ayaklandığı bu büyük bayram gününde halkm bize gösterdiği muhabbet karşısında şaşmamak ve iftihar duymamak kabil değil. Almanlann kalbinde büyük harpdeki silâh arkadaşlığından kalmış rabıtanın ve sevginin hâlâ yaşadığını görüyoruz. Fransada geçen yaz, Türk bayragının haıtgi 'tniHetin bayrağı olduğunu sorar, dururlardı. Burada ise miniminl bir flâmadan ibaret olan bayrağımızı herkes tanıyor ve onun temsil etu'ği millebn ferdleri olan bizleri selâmlıyor. S. S. ve S. A. lar, yani Hitler Milis teşkilâb mensublannın bazılannda büyük harbe Türk cephesinde işb'rak cttiklerini gösteren bizim harp madalyalarımızı kendi demir saliblerile yanyana takılı. Bunlar, biz geçerken ellerile madalyalannı gösteriyorlar. Bütün bu dostane tezahürler arasında sabık împaratorluk sarayınm önündeki geniş meydana vardık. 200,000 erkek ve kızdan mürekkep bir genclik kalabahğı, izci kıyafetinde orada bekliyorlardı. Kar serpiştiriyor. Buz gibi bir rüzgâr, bu kırmızı yüzlü Alman yavrulannı büsbürün kızarbyordu. Mızıkalar, fifreler, trampetler, borular çalıyor. Halk meydana dolmak için birbirine giriyordu. Fakat davetli olmıyanlara ve çocuklardan başkalanna buraya girmek yasakb. Sırasile nutuklar söylendi. Evvelâ Hitlerci genclik teşkilâb reisi M. Bıldur von Schirach, arkasından Propa,' ganda Nazın Gobbels, daha sonra, Almanyamn göz bebeği Hitler, nuluklar irad ettiler. Sözleri radyo tertibab ile koca meydanın her tarafına yayılıyordu: Hitler, Alman gençligini muhtelif fırkalann elinden alarak Alman vatanına iade etmek istediğinı ve bu gendiğin bundan sonra, yalnız Alman vatanına aid olduğunu söyledi ve genclikte*h yalnız Almanyaya hizmet ve sadakat istedi. İki yüz bin genc göğüsten ikide birde: Hayl Hitler (Varolsun Hitler) sesi yükseliyordu. Tek bir alkış sesi işitilmiyor, kuvvetli bir takdir narası, bütün o muhteşem binalann duvarlan ve kubbeleri arasında akisler uyandınyor, çocuklann başlan üsHinde belki 20,000 bayrak dalgalanıyordu. Burada merasim bitti, bizim otokanmız, hayrete değer bir intizamla dağılan çocuk alaylan arasmdan bizi Opera binasma doğru götürdü. Yalnız Almanyaya aid olan Alman gencliği mızıka çalar, vatan şarkılan söyliyerek meydandan uzaklaşbnrken, biz de Operaya girdik. Burada, Hitler ve arkadaşlan on sıraya oturdular. Propaganda nazın uzun bir nutuk irad ederek bir senede partinin yapuklannı anlatb. Oradan doğru 1 mayıs bayrammm asıl büyük tezahürabna sahne olan Tempelhof tayyare meydanma gitbk. Burası, bir âlem, bir mahşerdi... Belki bir milyon kişi bu koca meydanı doldurmuştu. Askerler, S. A. lar, S. S. ler, işçi karargâhlanna mensup bölükler, bahriyeliler, tayyareciler, kadın ve erkek halk... Müsaadenizi rica ederim. Mihmandanmız, yeni bir tezahüre işb'rak etmek üzere bizi çağınyor. 1 mayıs şenliklerinin mabadini anlabnaya bundan sonraki mektubumda devam ederim. ABlDlN DAVER Şehrimizde çocuk kaçırma hâdiseleri başladı Yorgi ve Madam Atina muhorririmizls komışuyor Son günlerde bazı kimseler küçük çocuklara musallat olmuş ve bunlan kaçırmağa başlamışlardır. Kaçuılan çocuklardan birisi de Argili isminde güzel bir çocuktur. Son defa kaybolan bu çocuk Be yoğlunda Kalyoncukulluk caddesınde 171 sayılı evde oharan Madam An binenin oğludur. Dün kendisile görüşen bir muharririmize Madam Atinenenin damadı Yorgi şunlan söylemiştir: « Kaynım Argili 22 mart cu ma günü kapınm önüne oynamağa çıkb ve bir daha yüzünü göremedik. Argili bir marangozun yanında bir müddet evvel çalışıyordu. Son zamanlarda oradan çıkarmışbk. Yalnız bundan evvel Üsküdarlı eczacı Muzaffer ile bisikletçi Salih ve bizim civarlı Arab Cemil Argiliye göz koymuşlar arka sını bırakmıyorlardı. O vakit karako * la haber verdik. Hatta Üsküdarda muhakememiz bile oldu. Suçlular mu « hakemeye gelmediklerinden mesele öyle kapanıp giünişti. Beleki gene ayni adamlar bu çocuğu kaçırmış olabilir ler.» Polisin yapbğı bütün tahkikat ve raşbrmalara rağmen çocuk hâlâ bu lunamamıştır. Araşbrmalara devam edilmektedir. Ercümend Ekrem TALU