4 Mayıs 1935 Cumhunyet Avukat, pehlivan ve sihirbazmış ! Hezarfen bir Hindli dün Istanbula geldi M. Kagival hem Krala marifetlerini göstermek, hem de uzun bir kara yolculuğu rekoru yapmak üzere otomobille Londraya gidiyor Ziraî hapishane'er nasıl oîmalı? Cumhuriyet başyazan ormanlan mıza ve orman yetiştirilmesine ili şen değerli yazılar yazdı, gazeteler bize muştuladı ki Adliye Bakanhğı ziraî hapisaneler yapmak tasavvurundadır. Aklıma geldi ki yüksek Adliye Bakanlığırun kurmasını tasavvur ettiği ziraî hapisanelerle yurdumuzun fidan ve fidanhklara olan ihtiyacı pekâlâ temin edilebilir. Böylelikle her nasılsa yurda ve yurddaşlara karşı bir suç işlediğinden ötürü huyunu düzeltmek için hapisaneye sokulan mahbuslar çalıştırılmakla hem huylarını düzeltirler, hem de Türk yurdunun şenlenip yeşermesine bir âmil olabilirler. Ziraî hapisanelerin fidanlığa tah sis edilmesinde çok faydalar vardır. Hapisaneler herşeyden önce bir di siplin ve terbiye müessesesi oldu ğundan fazla dağıruklığa tahammül edemez. Fidancıhktan başka olan çiftçilik şekilleri ise mahiyeti icabı dağı nıklığı icab ettirir. Her mahpusun e keceği bir iki dönüm buğdaydan bir şey çıkmaz ve bu kadarcık bir meş gale mahpusun bütün zamanını meş gul etmeğe kifayet etmez ve hasılâtı ayn başma bir işe yaramaz. Halbu ki her mahpusa tahsis edilecek bir, iki dönüm fidanlıktan binlerce fi dan istihsal olunabüir. Sonra bunla rın aşılanması ve terbiyesi mahpusun bütün zamanlarım işgale kâfi gelir. Her mahpusun kendi yetiştirdiği fi danlar başkalannınkile hiçbir alâkası olmaksızın istihsal olunabilir. Daha mühim olarak diğer mahsulât gi bi fidanlarm mahpuslar tarafından istihlâk edilmesi de mümkün değildir. Bu cihet idare ve inzibat noktasın dan birinci derecede ehemmiyeti haizdir. Bütün bu düşüncelere daya narak ayn ayn ziraat iklimleri bulu nan yurdumuzun her ziraat ilflirpin de müsaid arazi üzerinde etrafı çev • rilmiş fidanlıklı hapisaneler kurula rak mahpuslara yemişli, yemişsiz her türlü fidanlar yetiştirip bunlarla yurdumuzun her köşe ve bucağını be zemek ve ayni zamanda yemişçilik noktasından memleketin istihsal kudretlerini çoğaltarak mahpuslan hayata karıştıklan zamanda dahi ağac v« yemiş yetiştirmek gıbi çok iyi geçimli ve ahlâkî bir meslek ve iş sahibi yapmak çok faydalı olacağını hatırlatıyorum. Hidayet Hadi Almanya intikam almak istiyormuş İtalyanlar deniz inşaatı haberini nasıl karşıladılar Roma 4 ( A . A . ) Alman deniz inşaatı hakkındaki ifşaatı tahlil eden Roma gazeteleri, bu silâhlanmanm, Almanyanın eski askerî kudrebni ihya etmek ve intikama hazırlanmak arzu sunun yeni bir belgesi olduğunu yaz maktadırlar. Tribuna gazetesi diyor ki: «Almanyanın bu yeni durumu karşısmda, üç büyük devlet, kendi du rumlannı tekrar tetkik ebnek ve hâdiselerin emrettiği kararlan almak mecburiyetindedirler. Şunu iyice bilmek lâzımdır ki, Al manyanın harb arzusunu teşvik eden, diğer devletlerin sulh fikirleri ve siya salannın tereddüdüdür.» Gazete, alâkadar devletlerin ica bında harbe girmeğe hazır olduklannı isbat ebneleri şarble, silâh kullanma dan, herhangi bir ulusun harlı arzusunu yok ebnenin mümkün olduğunu yaz maktadır. Konyada dün ilkbahar at yarışlarına başlandı Dün yapılan koşular çok güzel oldu, kazanan hayvanlara büyük mükâfatlar verildi 11 Konyanın koşu ywînd*ki hakcıa kulesi Konya 3 (Hususî muhabirimiz den) ilkbahar at koşulan bugün Çayır mevkünde binlerce halkın önün de yapıldı. Hakem heyeti Vali Cemal Bardakçınınriyasetindemektubcu Tevfik, Vilâyct idare heyeti azasmdan Sadeddin, Kolordu Baş Baytan Rıza, Baytar Müdürü Fuad, Fırka Baş Baytan Ziyadan tnüteşekkildi. Birinci koşuda Balıkesirli Hakkının Kaderi, ikinci koşuyu Tarsuslu Ibra himin Yılmazı, uçüncü koşuyu Konyalı Ahmedin Mebruku, dördüncü koşuyu da Adanalı Hüseynin Yıldınmı ka zandılar. 170 lira mükâfatla beraber bu kosııva giren taylardan alınan duhuliye üc • reti de verildi. İkinci koşu; dört ve daha yukan yaşta ve hiç koşu kazanmamış yerli yanm kan Arab at ve kısraklan arasında yapıldı. Birinciye 130 lira mükâfat verildi. Üçüncü koşu; dört ve daha yukan yaştaki yarun kan Arab kısraklan ara smda yapıldı. Birinciye 140 lira mükâfat verildi. Dördüncü koşu da dört ve daha yukan yaştaki yanm kan Arab at ve kısraklan arasında oldu, birinciye 225 lira mükâfat verildi. Koşulara gelecek hafta da devam edilecektir. Hindli r*kordm»ıt v* arkadaş tan Ingiliz Kralı Beşînci Corcun 25 inci hükümdarlığı yılı münasebctile Lon drada yajılacak mcrasimc ve şenlikle re i^tirak etmek için Hindistanlı bir a vukat otomobille yola çıkarak dün ts tanbula gelmişbr. Khagniwale adınt taşryan Hindli a • vukatlıktan başka kamış üzerindc jim nasbk yapmakta, bir Hind güreşinin mütehassısi sayılmaktadır, ayni zamanda pek nadir bir san'at olan beyaz karton Gzerinde brnakla kabartma resim yapmakla büyük bir şöhret kazanmıs tır. 6 u Hindli avukatın ayni zamanda Londradaki sihirbazlar kulübünün başkanı olduğunu da kendisile beraber ge len arkadaşlan söylemiştir. \ Dün kendisile göriişen bir muharri rîmize Hindli M. Khagiwale şunlan söylemiştir: « îngiltere Kralı Beşinci Corc Hazretlerinin 2 5 inci yıldönümü münasebetile yapılacak merasime işb'rak için ©tomobille Hindistandan îngiltereye gitmeğe. karar verdim. Bu muna'sebe'tle ayni zamanda bir de mukavemet re koru yapmak istiyordum. Günde üst üste 2 0 saat otomobil sürüyoruz. Bu suretle hem motörümüzün, hem de oto mobilimizdeki insanlann mukaveme tini denemiş oluyoruz! Yapbğımız hesab% göre nisanm 2 nci günü Hindistanın Puna şehrinden hareket ederek 7000 mil mesafe kate derek mayısın albsında Londrada bu lunacakbk* Fakat nisanm 19 unda Iran, îrak yolile Iskenderuna geldiği mizde otomobilimizi Türk hududundan geçirmek içm Türkiye Otomobil Ku lübünün müsaadesini beklemek mec buriyetinde kaldık ve bu yüzden 9 gün kaybettik. Bu 9 günü müsaade bekle diğimiz için kaybetb'gimize dair Tür kiye Otomobil Kulübünden bir vesika istedik. Bu vesika sayesinde gene re korumuzu kazanabileceğiz. Avukat olmakla beraber ayni za • manda beyaz karton üzerine brnakla resim yapar, kamış üzerinde jimnastik ederim. Ingiliz Kralının da karton üzerine bmakla yapılmış bir resmini yapbm, kendisine hediye edeceğim. Bundan başka kamış jimnastik oyun • lannı gösteren bir de yaldızh kitab hazırladım, onu da Krala takdim edece ğim. Merasim gününde Londrada bulunabileceğimi pek ummuyorum. Çünkü daha 1800 mil yolumuz vardır. Fakat geç te kalsam hediyeleri Krala vereceğim.» Hindli avukat Türkiyeyi çok be ğendiğinden bahsederek demiştir ki: « Bilhassa Bursayı çok sevdim. Bunun için îstanbula gelince, Yeşil Bursa »dlı otele iadim... Türkiyeden o kftdar memnun kaldun kldönüşte hakikî Yeşil Bursa yolile memlekebme gideceğim.» Avukat, pehlivan, atlet ve sihirbazlar kulübü başkanı olan Hindli kendi sile beraber gelen makinisti ve bir motör tacirile birlikte bugün Edirne yo lile Londraya gidecektir. Atinada 22 asinin daha idamı istendi (Bastarafı 1 inci sahifede) daranın kardeşi meb'us Burdara kardeşinin evrakı arasında bulunan mektublan sırf kardeşhk sevgisi dolayı sile göndermiş olduğunu, kendisinin isyanla hiçbir münasebet ve alâkası bulunmadığını, Venizelos kabinesi bakanlanndan meb'us Havinis te isyandan haberi bile olmadığını söylemiş lerdir. Tayyare uzun mesafe reko runu kırmaya teşebbüs Londra 3 ( A . A . ) Pembo a dındaki Ispanyol tayyareci bu sabah saat 9 da bir Ingiliz tayyaresile San tanmere uçmuştur. Tayyareci oradan Atlantik dcnizini cenubdan geçereL Meksikaya uçacakbr. Bu mesafe 9,000 mildir. Tayyareci bu uçuşu yapabilir se yeni bir mesafe rekoru kurmus, olacakbr. Venizelos kabinesi bakanlarr^an âyan azası Yasonidis, reisin mükerrer Birinci koşu; üç yaşinda ve hiç ko suallerine cevaben isyanla hiç alâkaşu kazanmamış yerli ve yarun kan A sı olmadığında ısrar etmiş, keza Venizelosun muhafızlanndan Yiparis te rab taylan arasında yapıldı. Birinciye böyle bir hareketten haberdar olmadığını iddia etmiştir. Venizelos kabinesinde Adliye ba kanlığı yapmış olan Avraam gazetesi sahibi Lamprokis, meb'us Marselos, Tenidakis, Hacibeyis te isyanla münasebetleri olmadığını söylemişlerdir. Bugün Kafandaris müdafaasını yapmış tır. Kafandaris, isyanla hiçbir alâka ve münasebeti olamıyacağım, kendisinin senelerdenberi takib ettiği prensiplere muhalif olan bu ha reketi kabul edebilecek bir zihniyette bulunmadığını söylemiştir. Bundan sonra müdafaasını yapan âyan reisi ve Venizelos partisi lider muavini Gonatas, Venizelosla ihtilâflan dolayısile isyan hareketinin kendisinden saklanmış olduğunu söy • leıriiştir. Adesemize çarpanlar Balıklı panayırı Dün Balıklı panayırı günü idi. Havanın yağmurlu ve yerlerin de ça murlu bulunmasından Balıkhya gidenler pek az olmuş ve panayır da yapı lamamıştır. Almanyada mühim bir karar Berlin 3 ( A . A . ) Bakır. nikeî, ve princin ev eşyalan imalinde kulla nılmalannı yasak eden tebliğ, kurşun, krom ve kobalbn da kullamlmalannı tahdid etmiştir. Reami gorüb de vapurlann Boğaz açıklanndan rıhtıma halatla bağlandığını sanmayınız. Bu; gözlerimizden daha mubalâğacı olan adesenin urgandan ziyade uzayan görüşüdür. Rıhtıma yanaşmak üzere olan bir gemiye verilen halâtı, Bizanslılann Halice gerdikleri meşhur zincirden de imtidadlı göstermiş! Telhis etmek (Bak: Hulâta etmek) Telif etmek = Bağdamak = (Fr.) Concilier Telifibeyn etmek = Arabulmak = (Fr.} Reconcilier Telib (Bak: Mabud) = Tanrılastırma = (Fr.) De • ification Telih etmek (Bak: Mabud) = Tanrısamak = (Fr.) Düfier Tel'in etmek = tlemek = (Fr.) Maudire Telkih etmek = Asılamak = (Fr.) Inoculer, vaeeiner Telkin = Oydam = (Fr.) Suggestion Telkin etmek = Oydamak = (Fr.) Suggerer Tellâl = Çağırtmaç = (Fr.) Courtier, crieur pablic Telmih etmek (Bak: İma etmek) = (Fr.) Laiuer a entendre, faire an allasion Telvm etmek = Boyamak = (Fr.) Colorer, colorier Telvis etmek = Kirletmek = (Fr.) Salir Temadi etmek = Uzamak, sürmek = (Fr.) Se prolonger, durer Temas = Değet Temas etmek = Dokunmak, değmek = (Fr.) Toaehes Temasta buhınmak = Değette b^ulunmak = (Fr.) Etre en contact Temaşa = Seyîr = (Fr.) Contemple* Temayül = 1 Eğlim (mey, meyelân) 2 Eğginlik = (Fr.) tnclination, penchant Temayül etmek = Eyilmek, eğinmek, yatmak = (Fr.) S'incliner, se pencher Temayüz etmek = Seçkilenmek, kendini göstermek = » (Fr.) Se distinguer Temdid1 etmek = Uzatmak = (Fr.) Prolonger Temekkün etmek = Yerlefmek = (Fr.) S'etablir, se fixer Temelluk etmek = Yaltaklanmak, yüze gülmek = (Fr.) Flatter Temenni ebnek = Dilemek, ufnunmak = (Fr.) Souhaiter Temerküz etmek = Merkezleşmek = (Fr.) Se con • centrer Temerrüd = Direnç = (Fr.) Entetement Temeerüd etmek = Direnmek = (Fr.) S'enteter Mütemerrid = Diren^en, direnik Temessük etmek = Tutunmak, yapışmak = (Fr.) Se referer a... Temessül etmek = Benzesmek, sinmek = (Fr.) S'assimiler Temettu = Kazanç, kâr = (Fr.) Profit, gmn Temevvüç etmek = Dalgalanmak = (Fr.) OndmLsr 1 Osmanlıcadan türkçeye karsılıklar kılavuzu: 3 9 4 Tef eMmm = Anlama Tefekkür = Düsünmek = (Fr.) Reflexion Teferruat = Ayrmhlar = (Fr.) Details Teferrüç (Bak: Tenezzüh) Tef errüd etmek = Tekleşmek, tek olmak, birincües mek = (Fr.) Se distinguer Teferrü* etmek = 1 Sezinlemek, 2 (Bak: Feraset) Tehatsür etmek = Göresimek, özlemek Tefesauh etmek = Bozulmak, çürümek, kokmak = (Fr.) Se eorrompre Tefe'ül etmek = Uğursamak, fal açmak = (Fr.) Aagurer, presager. Tef evvuk = üstünlük Tef evvuk etmek = üstolmak Tefevvüh = Dil uzatma Tefevvüh etmek = Ağza almak, ajpz bozmak = (Fr.) Proferer Tefrik = Ayrrma Tefrik etmek = Ayırmak Tefrika (Bak: Fesad) Tefris etmek = Döşemek = (Fr.) Menbler " Tefsir = Yora = (Fr.) Commentaire Tefsir etmek = Yormak, yoramak = (Fr.) Com • şnenter Teftis etmek = Teftis etmek = (Fr.) Irupecter Tegafül etmek = Anlamazlıktan gelmek, anlamaz gorttnmek = (Fr.) Feindre de ne pas comprendre Tehacüm etmek = Ufüşmek, toplaşmak = (Fr.) Attaillir Tehalüf = Uyuçmazhk Teharruk etmek = Kunildamak, harekete f elmek Tehassun etmek = Sığmmak, pualanmak, kapan mak == (Fr.) Se refugier Tehasi (Bak: Haşyet, ihtiraz) = Sakınma Tehassüd etmek = Birikmek, yığılmak Teheir etmek = Göçörnıek Tehdid = Hötlem, gözdağı * (Fr.) Menaee Tehdid etmek = Hötlemek, yumdurmak = (Fr.) Menacer Tehevvür etmek = Kızmak, köpürmek, hiddet et mek = (Fr.) S'emporter Teheyyüç etmek = Heyecanlanmak Tehi = Bos Tehte etmek = Hazırlamak Tehlike = Tehlüke (T. Kö.) Tehvin etmek = Kolaylastırmak, hafifletmek=(Fr.,) Fadliter, alliger Tehyic etmek ~ Heyecanlandırmak Tehzib etmek = Düzeltmek, temizlemek = (Fr.) Edifier Tehziz etmek = Titretmek Tekabül etmek = Karşdık olmak, karfilafmak, karşılamak Tekâlif = Vergiler = (Fr.) Impots Tekâmül = Evrim = (Fr.) Evolution Tekâmül etmek = Evrinmek = (Fr.) Evolaer Tekâpu (Bak: Tezellül, tabasbus) Tekâsüf etmek (Bak: Kesafet) = Sıklaşmak, top lanmak = (Fr.) S'epaissir Tekâsül = Uşenme, gevfeklik, erinme •= (Fr.) Nigligence, manque de soin Tekâsül göstermek = Uşenmek, erînmek Tekatu etmek = Çarpışmak, ke*i»mek = (Fr.) Se croiser, se couper Tekatu noktası = Çatak = (Fr.) Point de recontre Mütekatı = Çapraşık, çatışık Tekaüd etmek (Bak: Mutekaid) = Emekliye ayır • mak = (Fr.) Mettre en retraite Tekaüd maası (Bak: Mutekaid) = Emeklik, emek li aylığı Tekaüd olmak = Emekliye ayrılmak Tekavvüs etmek = Kavislenmek Tekayyüd etmek = Kayıtlanmak Tekayyüh etmek = İrlnlenmek, irin bağlamak Tekdir etmek = Çıkışmak, azarlamak, paylamak =» (Fr.) Faire des reproches, reprimander Tekeffül etmek = Kefil olmak, üstüne almak Tekellüf = Yapıntı, gösteriş, özeniş Tekemmül etmek = Erginlesmek, yetkinleşmek, tanv lasmak, tükellenmek Tekerrür etmek = Tekrar lanmak, tekrenmek = (Fr.) Se repeter Tekessür etmek = Artmak, çoğalmak = (Fr.) S'augmenter Tekevvün etmek = Olmak, olusmak, var olmak, kı • lınmak Tekid = Pekit Tekid etmek = Pekitmek, tazelemek Teklif = Onerge = (Fr.) Propontion Teklif etmek (Bak: Tekellüf) 1 önergemek, 2 öne sürmek, 3 Yüklemek, 4 • İleri sürmek Teklif«iz = Içli duıh = (Fr.) Familier Teklis etmek = Kireçlestirmek Tekmil etmek = Tamamlamak, tükellemek, bitir mek = (Fr.) Achever, finir Tekrar = Tekrar (T. Kö.) Tekrim etmek = Yüceltmek Teksif etmek = Sıklaftırmak, kovulastırmak. top lamak. Teksir etmek = Çoğaltmak Tekvin etmek = Var etmek, yaratmak, kılmak (Fr.) Creer Tekzib etmek = Yalanlamak = (Fr.) Dementir Telâffuz = Lâfza Telâffuz etmek = Söylemek, lâfzamak = (Fr. Prononeer Telâki etmek = Bulusmak, kavusmak Telâkki = Anlayı^ Telâkki etmek = Almak, saymak Hüsnü telâkki etmek = lyiye almak Telâs = Telâs (T. KÖ.) = (Fr.) Hâte, emprenement Telâtum = Çalkantı = (Fr.) Ondulatior. Telâtum etmek = Çalkanmak, dalgalanmak Telebbüs etmek = Giyinmek = (Fr.) Se vetir, M'habiller Telef etmek = öldürmek, yoketroek, bitirmek = (Fr.) Tuer, dilapider, aneantir Telehhüf etmek = 1 (Bak: Teeuür, izttab), 2 Yanmak, yanıp yakılmak = (Fr.) Se latnenter Televvün = Alacalık = (Fr.) Versatilite, inconrtance Televvün etmek = Alacalanmak Mütelevvin = Alaca, dönek = (Fr.) VersatiU, in constant Teleyyün = Yumuçama, »ulanma = (Fr.) Amol lissement Telezzüz etmek = Tadalmak, tadlanmak = (Fr.) Gouter, me delecter Telgraf = Telgraf Posta ve telgraf = Potta ve telgraf ve telefon (P. T. T.) = Acı