29 Nisan 1935 Tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4

29 Nisan 1935 tarihli Cumhuriyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Cumhuriyet 29 Nisan Türklerle Süngü Süngüye No. 168 A. DAVER Çanakkalede i r Dikkatler > Üsküdar tramvayları Bana nedente, bu tramvayları hep tantdtklarım işleüyor gibi geliyor. O kadar Üsküdarlı, o ka dar yerli, o kadar Türk ki, binince sevinç içinde kalıyorum. Bilet çilerle bir bildik gibi honuşuyo • ru/n. Bana bu duyguyu veren bu kuruluş, bana yurddastmı onun işletme, yürütme gücünü de anlatıp sevdiriyor. Ya bu tramvaym, vatmanı, biletçisi, kontrolu nekadar değişik adamlar Usküdarı, Usküdarlı lan o kadar sevmişler ki, ara yerde alısveriş olmasa, bizi bekleyip bindirmek ve kolayca gezdirmek için tramvayları isletiyorlar sanacagım. Onlar da, bu kuruluşun, Türk parasile döndüğünü ve doneceğini duymuşlar. Yurddaşları incitmeden tramvaya altyor, tatlı tatlı bilet kesiyor ve yüzüne ba~ ktnca gülümsüyor, harşilıklt hep boyle gülümsüyoruz. Ne güzel bir alışVeriş değil mi? Böyle karstlıkh değer vermeyi oğreten, if ve işi güzel çeviriştir. Turk enerjisi, vabanct enerjilerin sokulmak istemediği bu güzel topraklara, gonüllü asker gibi kostu. Bu enerji, Vsküdara bir kan da mart kazandırdu Bu kan damart, gittikçe kol, budak atıyor ve top~ raları birbirine yakınlaştrıyor, boş toprağa değer veriyor ve kurulan yuvalgn yerine perçinliyor. Yalnız bu kuruluşun sevimsiz iki yani vardır t Biri ucuz olmayışı, diğeri de tramvaylarının seyrek oluşu.. tnanımz ki, ucuzluk, yurd dası çekecek en iyi bir ttlnmdvr. Sonra Vsküdarldar iki kat yolcn sayıhr: Vapura ve tramvaya pa • ra verirler. Hem neden vcuzluk tan horkulabilir, eskidenberi bi nenlere, yenilerini de katmak, onlan da bindirmek icin bir yurddaştn cebine kadar inmeh yetiair. Bugünkü kazancımızın, an istekle verdirecek bir kazanç olduğunu tramvayrı arkadaşlar\mız unut • mamalıdır. Nüfus dairelerînin hali RADVO Memurlar ise vetîsemiyorlar Bu aksamki orogram ÎSTANBUL: 18 fransızca ders 18,30 muhtelıf plâklar 19.30 haberler 19,40 Bülend Tarcan (keman 80I0) 20 Gavin kardeşler, mandolinata refakatile 20,30 Jale (şan) piyano refakatile 21 Fer Statzer (piyano solo) 21^0 son haberler, borsalar 21,30 radyo caz ve tango orkestralan, Bedriye Tüzün (§an) türkçe sözlü. V1YANA: 20 haberler 20,35 (o akşam söylenecek program) 21,05 k o n konseri21,50 operetlerden parçalar 23.05 haberler 23,25 piyano kuintetl24,05 haberler 24,25 dans havalan. BUDAPEŞTE: 18,30 Çingene orkestrası, ders19,55 konuşma 20,30 radyo piyesi: Vodvil22,10 konuşma 23 habevler 24 aylık haberler cfransızca» 24,15 caz • band takımı. EÜKREŞ: 12 gramofon 13 haberler 13 05 orkestra konseri, haberler, konserin devamı 18 Rumen musikisi 19 haberler 19,15 konserin devamı 20 konferans 20''O gramofon 20,45 konferans 21 tiyatro 22 konferans22,15 radyo cazı 22,45 Solistlerin ış tirakile radyo cazu VARŞOVAı 19,45 şarkılar, konuşma 21 gra • mofon 21,45 haberler 22 senfonik konser 23 reklâmlar 23,15 kuçük radyo orkestrası 24,05 gramofonla dans havalan. PRAGt 18,45 gencler için musiki 19,20 almanca neşriyat 19,55 almanca ha • berler 20,20 rusça ders 20,35 as kerî ban^o 21,35 Bründen nakil 22,25 rusça paskalya şarkılan 22.50 gramofonla Rus havalan 23,05 ha berler 23,20 gramofon 23,35 al manca haberler. TULUZı 20 05 filim musikisi 20,25 operet orkestrası 2l op«ret şarkılan 21,20 salon orkestrası 21,35 opora parça lan 22,05 Riviyerada akşam 22,^0 Rlgoletto operasmdan parçalar23,20 şarkılar 23,50 halk musikisi 24,05 operet şarkılan 24,20 Viyana orkestrası 24,40 düetolar 24,50 filim mu« sikisi 1,05 radyo fantezisi 1,25 as kerî bando. Azamî 3,000, asgarî 1,000 Türke karşı 26,750 Ingiliz, bir kilometro bile ileriliyememişti! Sağdan soldan gelen raporlar, düşmanın büyük bir faaliyet göstennedi ğini bildiriyordu. Hakikaten de öyle idi. Düşman o gün denizden faaliyet göstermiş, mmtakanın her tarafını ge milennin topçusile dövmüştü. 9 uncu Ingiliz kolordusunun harekâtım takib edersek görürüz ki karaya bütün pi yadesini ve 3 dağ bataryasını çıkarmış olan bu kolordu 7 ağustos günü, gemi toplannın yardımını kâfi bulmamış ve topçusunun kâmilen karaya çıkmasma intizara karar vererek bir gün evvel tutruğu mevzilerde, Vilmer Bey müfrezesinin zayıf kuvvetlerı karşısında ayak sürüyüp durmuştu. Ingiliz bahriye heyeti, bu esnada, fennî müşkülâttan dolayı A kurrualından Utifadeden vazgeçmiş, tekmil 9 uncu kolordu Tuzlugölün cenubuna çıkmış ve oraya yığılmıştL Denizle göl arasındaki berzahtan 10 uncu fırkayı gölün şimaline geçirmek çok uzun zamana mal olmuştu. Ingilizler yerinde »ayıyor Kolordu kumandanı General Stopford, şarka doğru yapacağı taarruzu, jirnale karşı setretmek için Kireçtepeyi işgale karar vermiş ve 10 uncu fır ka Kireçtepeye, 11 inci fırka da aksi istikametteki Ismailoğlu tepesine taar ruz «tmişti. Fakat ağustosun 7 nci günü akşam olurken Ingilizler hâlâ Mestantepe vc Karakoldağmda, yani TuzgÖlünden veya deniz kenanndan an cak 800 metro ileride bulunuyorlardı. Vilmer Beyin kumandasındaki azamî 3000. asgari 1000 Türke karşı 26,750 Ingiliz bir kilometro bile ilerliyememişlerdi. Karaya çıktığmm ilk gününü, 7 a ğustosu boyle geçiren 9 uncu Ingiliz kolordusu 8 ağustos günü, yani bizirn Feyzi Bey kumandasındaki 7 nci ve 12 nci fırkalanmızın kendisine karşı toplandığı ve Liman von Sandersin hemen taarruz edinız diye terter tepindiğ gün de hemen hemen hiçbir şey yapmamıştı. Ingiliz fırka kumandan lan, kıtaatın ihracdanberi çok kanş mış, yorulmuş ve sarsılmış olduklarını ileri sürmüşlerdi. Halbuki 7 ağustos tanberi hemen de muharebesiz, ancak 800 metroluk bir taha kazanmışlardı. Kolordu kumandanı General Stop ford da fırka kumandanlanmn fikrine iltihak etmiş ve 8 ağustos günü için verdiği emirde, «sadece küçük mik yasta ilerlemeler» yapılmasmı ve ancak ertesi sabah için (9 ağuttos) Küçük Anafortaya taarruz edilmesini emret unrozda bulunan General Hamil ton ise 9 uncu kolordunun bu faaliyetsizliğinden hayrette kalarak sabahle yin Suvlaya, karargâhmdan bir zabıt göndermiştı. Bu zabit, kendisine «Türklerin karçımızda pek az kuvveti vardır ve ateşleri zayıftır» tarzmda bir telgraf çekmişti. Bunun üzerine General Hamiiton, bu teahhurlarla fırsatın kaçınlabileceğini hissederek bizzat 8 ağustosta Suvlaye gelmiş ve 1 I inci fırkayı, hemen taarruza geçirmek için elinden geleni yapmıştı. Fırka, ancak gece olurken bir tek livasile (Ingiliz ler, dört taburlu olan alaylanna liva derler) taarruza geçmeğe razı olmuş, fakat hakikatta bu küçük taarruz dahi yapılamamıştır. Çünkü Hamiiton Süvladan gider gitmez fırka kumandanı irtibatsızhk yüzünden liva taaarruz emrinin vakit ve zamanile verilmesi kabil olmadığına hükmederek taarruzdan vazgeçmiştir. Ingiliz aakerleri deniz banyö»u yapıyorlar Burada Ingilizlerin bazı becenksizliklerini kendi resmî Deniz Harb ta rihlerinden hulâsa etmekten kendimi alamıyorum. Imrozda bulunan Hamiiton, Suv laya gitmeğe karar verdiği zaman, o raya gidecek gemi bulamamıştı. Kendi emrindeki muhribin kazanmda bozukluk olmuştu. Kendi yatı da istim üzerinde değildi. Nihayet bir sürü diğer müşkülâtla da müeadele ettikten sonra yat, saat 17 de Hamiltonu hamilen Imrozdan hareket edebıldi. Amiral dö Robek de endişeden ölüyor ve generali bekliyordu. General Hamiiton Suvlada, bütün gün bir adım bile ilerlen mediğini öğrenmişti. Ingiliz askerleri ilerlemek şöyle dursun, sahilde deniz banyosu yapıyorlardı. «Sabahleyin Anzak cephesinden (Anburnundan) Conkbayırıle Q tepesi üzerine yapılan hücum muvaffakiyet vermemişti. En yüksek şecaate misal olabilecek bir muharebe cereyan etmiş olduğu halde, neticesi ancak bu ikı tepe arasındaki münhat noktada biraz araziye yerleşmekten ibaret kalmıştı. Burada Anzak kıtaaü hafif siperler de biraz tutunmağa muvaffak olmuşlardı. Fakat bütün başka mevkilerde Ingiliz kıtaab kahir bir faikiyete tesadüf ederek bir gün evvel bulunduklan mevzilere ricate mecbur kalmışlardı.» Ingilizlerin bahsettikleri kahir faikiyet Türkün emıalsiz kahramanhğı idi. Çünkü burada taarruz eden 25,000 Avustralyah ve Yeni Zelandiyalmm karşısında azamî 10,000 Türk vardı. Fakat bu 10,000 Türk aslanlar gibi dövüşerek düşmana kahir bir faikiyet karsısında olduklan hissini vermiştL Halbuki adedçe asıl kahir faikiyet kendilerinde idi. Bugün bütün gayretine rağmen Hamiiton, bir livayı bile taarruz ettirememişti. Feyzi Beyin azli Işte 8 ağustos akşamı vaziyet böy le idi. Ingilizler 26,750 kişi olmalanna rağmen, binbir bahane ile taarruz etmek istemiyorlar, Türkler de yorgun olduklan için sabahı bekliyorlardı. General Hamiiton lüzumundan fazIa soğukkanlı olduğu halde General Liman von Sanders de lüzumundan fazla telâşçı ve asabî idi. 8 ağustos günü taarruz etmiyerek taarruzu 9 ağustos sabahına bıraktı diye grup kumandanı miralay Ahmed Feyzi Beyi az letmiş, yerine 19 uncu fırkanın çelik sinirli kumandanı Mustafa Kemal Beyi tayin etmişti. Mrttotı var} Mutad mesainin üç mislîne çıktığı bu sırada 33 lira maa.^lı bir memurdan ne beldeniyor? îstanbul nüfus memurluklannda ki vaziyet pek fe cidir. Fakat bu fe caatin mes'ulleri zavallı memurlar değildirler. Bugün îstanbul nü'us memurlannın yapbk lan işleri sayacak olursak bu memurlara acımamak kabil değildir. Teşkilâta nazaran her nahiyede bir nü fus memuru, her kazada da bir nü T.'iifas dairelerinde hiç eksik olmıyan tehacümden ,: günü gününe görülmesi imkânı kalmafus memurile bir kâtib vardır. mışbr. Nüfus memurlan bugün şu işlerle Bu sebeble birçok yerlerde nüfu» meşguldürler: muamelâtı tabiatile aksamağa bajla~^ 1 Yevmî muamelât, kütük ka yidleri çıkarmak ve gelen evraka ce mışbr. Bütün bu muamelâb yapacak olan vab vermek. memurlann aldıklan maaş ise ancak 2 Soy adlannın tescili için mü33 liradan ibarettir. racaat eden binlerce kişinın müracaatlerini karfilamak. Bu vaziyet Iç işleri Bakanlıgına bildirilmiş, ve memur maaşlannın artınl 3 Aylık, senelik kuvve cedvel masile nüfus şubelerinin takviyesi istelerini hazırlamak. nilmiştir. Nüfus şubelerinde bazı teşki4 Mektum nüfus kanunu mu lât yapılması ve nahiyelerdeki memurcibince kayidleri olmıyan binlerce kişinin yeniden kayidlerini yapmak, ö lann kazalarda toplanması fikri de vardır. Yeni nüfus kanununda da bu lenlerin kaydini silmek. 5 Birkaç ay sonra yapılacak o memurlann vaziyetlerinin daha iyi bir şekle sokulacaği ümid edilmektedir. lan umumî tahrili nüfus hazırhklarile Memleketimizin en mühim işlerin meçgul olmak. den biri olan nüfus muamelâtmın buSaydığımız bu 15lerin hepsi birden nüfus memurluklannda toplanmış, bit günkü şerait içinde muntazaman cere yanına imkân yoktur. tabi bu kadar az memurla bu işlerin Kızla nzşanlanan kızın davasına dün de bakıldı tarafı birinci safıitede) İlk Türk matbuat kongresi iBnstaraH btnnci takifede) V. Nise giden süvari zabitlerimiz Uluslar Ekib müsabakalarında ücüncü oldııîaı kemesinin koridorunda toplanmışlar dır. Lâkin, mahkeme kapısı açıhp ta iki taraf içeri alınınca davaya gizli bakılacağı hakkındaki karar bildirilmiş ve dinleyiciler dışan çıkanlmıştır. Binaenaleyh muhakemenin bundan sonraki safahah gizli geçecektir. Sabık nijanlı neler söylüyor? Melek; dün de mutadı olduğu gibi mahkemeye erkek kıyafetile gelmiştir. Ayşe ise kendisine oynanan oyundan çok müteessirdir. Cidden tuhaf vaziyete düşüriilen bu genc kız hissiyatını şöyle anlatmaktadır: « Kendisine Kenan ismini ve ren bu genc, apartımanımızın karşı sında oturuyordu. Tanıştığımız zaman kız olduğunu anlıyamadım. îki aile arasında yapılan temas neticesinde ;ıişanlandık. Aradan biraz vakit geç tikten sonra Kenan:n kız olduğunu başkalanndan işitmeğe başladım. Yaptığım tahkikat bunu teyid etti. Nişanı bozdum. Kendisi kız olduğu halde nişanlı kalmakta ısrar ve beni ölümle tehdid etti. Bu vaziyet karşısında mah kemeye müracaat eedrek dava aç • mak mecburiyetinde kaldım.» Mahkeme salonunda ve koridorla nnda hâdiseler bu suretle cereyan e derken diğer bir arkadaşımiz kız erkek veya Bayan Melek Bay Kenanı aramıştır. Bayan Bay mahkemeye gelme mişti. Yalnız adliyenin karşı sırasın daki dükkânlann önünde dolaşıyor, mütemadiyen adliye binasını gözetliyordu. Hâdisenin bu acayib kahramanı gazetecilere yeni hiçbir şey söy2le mek i«tememistir. rek bu mesleğin ilerilemesi ve gerekse bu ilerileme yüzünden memîeket hesabına faydalar temin etmesi bakımtndan nasıl ve ne derece müessir olduğu malumdur. îste bunu düsünen Cumhuriyet hükumeti, matbuat işlerimizi kendilerile görüşmek üzere *»azetecilerimizi bir kongreye çağınyof. Kusku götürme'z ki, bütün kongreler gîbi, bu ilk Matbuat kongresi de hem matbuat, hem de memîeket için hayırlı neticeler verecektir. Çok umulur ki, millî kurulu? inkı lâbımızın ilk günündenberi, Büyük Önderin emrinde çalışmasım bilmiş ve büyük davanın her bölümunü canla başla benimsiyerek onun halka anlatılması ve gerçekleşmesi için savaşmış olan matbuatımız ve bunda yer almış olan seçkin arkadaşlarımız, bu ilk kongreye olgun bir anlayış ve taze bir heyecan getireceklerdir.» Nöbetçi eczaneler Bu gece nöbetçi olan eczaneler şunlar dır: Mehmed (Büyükada), Tanaş (Heybeli), Hüsnü Haydar (Eminönü), Sırn (Çemberlitaş), Asador (Gedikpa şa), Necati (Cibali), Asaf (Şehzade başı), Şeref (Aksaray), Teofilos (Samatya), Hamdi (Şehremini), Kemal (Karagümrük), Merkez (Bakırköy), Hüsameddin (Fener), Halk (Hasköy), Merkez (Kasımpaşa), Receb (Beşık taş), Merkez (Galata). Matkoviç (Tünel), Kemal Rebül (îstiklâl cadd? si), Şark Merkez (Şişli), Saadet (Kadıköy), Osman Hulusi (Söğüdlüçeş me), İmrahor (Üsküdar). Genc Harbîyelilerimiz (Baştaraft birınct sahifede) Sifvari zabitlerîmizden ikin manıa atlarken Nis 28 (A.A.) Anadolu ajansı hususî muhabiri bildiriyor: 27 nisan günü Niste yapılan uluslar ekib müsabakalarında ekibimiz iiçünciilügü almıştır. Bugünkü müsabakaya ijtırak eden ulusların kazandıkları dereceler şöy Iedir: Birinci Portekiz, ikinci Alraan, ü çüncü Türk, dördüncü Italya, beşinci Fransa, altıncı Hollanda, ycdinci Romanya, sekizinci Ispanya, dokuzuncu Belçika, onuncu Isviçre, on birinci Irlandadır. Bundan başka bugüne kadar ya pılan müteaddid müsabakalarda süvari sobaylanmız (zabitlerimiz) muhtelif dereceler kazanmış ve bu derecelere mahsus mükâfatlan almışlardır. demir bulunmuşlardır. General Fah rettin Altay mektebini bitirenleri öğüd sözlerile tebrikten sonra diplomalannı vermiştir. General birinci, ikinci, üçüncü ile mektebin bandosunu lâyıkile idare eden Fethiye muhtelif hediyeler dağıtmış ve talebenin hepsini ayrı ayn tebrik etmiştir. Bundan sonra talebenin müsameresi başlamış, birçok eğlencelerden başka bir de piyes temsil edilmiştir. HarbiyeJ ye geçecek olan genc Maltepelileri tebrik ederiz. Çengelköyünde teşkil olunan Yoksullara Yardım Kunımunun 23 nisan 935 Çocuk bayramında giydirdiği (81) yoksul çocuğun mekteb göğüslıiklerini meccanen dikmek ve her birine de aynca birer beyaz yaka hediye et mekle bu hayır kurumuna çok büjnjk ve kutlulamağa değer bir yardımda bulunan Beylerbeyi Kadınlar Dikiş Yurdunun kıymetli çevirgenile yurdseven okullarına açık teşekkür ve snygılarımızın değerli gazetenizle ilânı • nı dilerim. Bir teşekkür Adesemize çarpanlar Kaçkın aşklar .... Kiraiık Ttirbede Belediye karşısm da Sinanağa daireleri adlı ve 1719 numarah apartmanda 2 numarah daire kirahktır. Kalorifer • elektrik paz • su Galatasaray Denizcilik şubesinden: 5 mayıs 935 pazar saat tam 16 da «Park Otel» de vereceğimiz çayın davetiyelerini almak üzere kulüb lo kal müdürlüğüne azaların müraca « atleri. FİRARî'ÂŞIKLAR ROBERl MONTGÜMMERY ve Madge EVA^S Kongreye davet Üsküdarda «Fakirlere Yardım» Cemiyeti senelik kongresini 3 mayıs 1935 cuma günü saat 10 da devam suretile akdedecektir. SUMER Sinemasında Şıir, ask ve ınusiki eeerı olan C E N U B KIZI BiTMEMiŞ SENFONİ Ovnıvan : M A R T H A E G G E R T H filmıude görüneceki r. İlâveten : lalebi umumî üzerine E n sevimli s i n e m a yıldızı B E B E D A J İ I E L S ö n ü m ü z d e k i Çarsamba matineleıinden itıbaren TÜRX SİNEMASI Soy adı Türk Tayyare cemiyeti îstanbul Vilâyet şubesi veznedarı Kâzım soy adı olarak <Yergök» ismini almıştır. Bugünden itibaren yaz mevsıroi fiatlaıını tatbık etmcğe basladığ m muıterem muşt rilerıne ilân eder. Hususi t 35, Koltuk ve Balkon Bugün MiLLî Sirtemada Nişanlanma Şaşmayın; ne dünyanm yedi acayib yapılanndan, ne de bir aîneı..a filimindeki montaj hilelerinden; Ortaköy camisi minarelerinin aşa ğıdan yukarı alınmış resmi... Tayyareden çekilen fotoğraflarda jehirler köatebek yuvası gibi görünür. Demek minarelerin ustaca tesbit edilmiş ter»ine hayalleri de sonsuz boşluk denizine uzanmış birer gemi serenine, yahud acayib dretnot taretlerine benzeyebiliyormuş... Osman Fehmi Resnenin kızı Bayan İnci ile Devlet Demiryolları mühendislerinden Bay Zekinin nişan mera simi 26 nisan cuma günü Tokatlı yanda icra edilmiştir. Her iki taraf için saadetler temenni eyleriz. SOKAK ÇiÇEGi m M«vsim>n en güzel filmi, şen ve şokrak Macar yıldızı F&ÂNZiSKA GAAL'.n en yeni ve sen filmi I PATRON OLSAYDIM Fernard Gravey • Mireille Balin Mevsirrıin en hüvük muvatfakiyeti 25, Birinci 20 Bugünkü program 1 2 film b rden 1 TARZANIN MACERASI Fiatlerde büyük tenzilât. Umumî duhuliye 20 kuruş m Ayrıca olımp yat yüznte şamp.yonu BUSTER CRABS'ıit en heyecan'ı filmi 2 GİZLENEN İSTİRABLAR Kav Francs William l"owell Fevkalâde hissi şaheter Akjam saat 8.S0 de iki t Iro hirden

Bu sayıdan diğer sayfalar: