26 Mart 1948 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 15

ii eşhur romancı Hüseyin Rahmi Gürpi ört yıl evvel bu günlerde ve- son sözlerini her mümin pini rahmet diliyoruz : ( U)!... Emin alun ki, bir sürü mecmus görüyorum. Memlekelimiz- deki bütün yiye zaruretlere, imkânsızlık- leri mecmua... Senelerce el'aman eğim tertip şpatalarından sıyrıla- bilmiş... Bu çok mühim öle ii karşı dimdik ve bü- .. Necip Fazıl'ın yazdığı İşin bu muvaffaki- Buluşlariyle, lara rağme külmiyen bir mecmua. yanlar, ne güç sesli yet taraflarını anlayamıyorum. . İşte en büyük hayretim!.. bulunmama ve doktorların zihnen menetmelerine rağme . Bunun mü- Zihin ser- i halde istirahat.. rekkep bir kelime ile ifadesi şu : seriliği yapıy (Dünyanın Mihveri yi hazırladım. Dünyanın mihveri, ya, 3 elimle yani verilecek cevap bas : Nasıl Ermon) un veya Ayasofyanın bir ha ade. düzelte- siz yapamazsınız ımdayken annem Sis müş; ba- bam başka bir eri evlenince beni İstan- bulda teyzemin yanına götürdüler. Evde 10-12 kişi vardı. Yere bir yaygı yayarlar; üzerine yüksekçe bir iskemle ve üstüne de büyükçe bir sini oturturlardı. bıçak yok; yer; herkes aynı bardaktan su içer vesaire. Sonraları, mektepte bazı arkadaşlarım Yeni evlerine yemeğe dâvet ettiler. Onlarda masa, de; a simli bir «oman üm a yer yp Özü lerini masam gö: leyerek bir tanesini yaktım. Henüz bir nefes çekmiştim ki, içimde — ses çalkandı: “Kapı kilitlenince evdekiler aldandı. kendin?,, Ya Derhal sigarayı erim bastırdım. Rahmi .. C H. N. ERTÜZ O gün bugün, aşağı yukarı 30 senedir içmi- yorum ı yazma tarzım yok, Ancak kati- yen gürültü istemem, Sükünet, güzel manza- a... İşte yazı yazmak için bana kâfi gelen deler; © Eskiden piyano ve keman çalardım, Musiki, benim büyük avunma şek- liydi. Tabii şimdi ihtiyarladık, Mamafi ala- frangaya eskisi kadar, yine bayılırım. 45 lik bir sandalcının, bana 50-55 için en Ayar di oturüyorduk. En yayan yürümekti. büyük zevkim ve sporum, Hemen her gün Aksaraydan kalkar, Eyübe, oradan Un- kapanına gider, sonra tekrar eve dönerdim. Yine bir gün sında hem ğer Sandalcı gayet soğuk- ve o nisbette mahir bir manevra ile bu tehlikeyi e Bu m ölümden kurtulur kurtulmaz, işti andalcı bugün dahi unutmadığım şu ai lk. > bey... Sen ne yaman bir adam müthiş veziyette şile biraz Li ayağa kalksan v. za desen, iki- miz de mahvolmuştuk. mai durmak ve kanlı 53 susmak bizim hayatımızı my Başk bir hatıram da şu: Abdülh zaman ye, beni de Nafia yavaraYarinü biner kuruş orada vazifeye Fakât tercüme odasında müdürden mukayyce kadar hepsi ermeni... Birkaç zaman bana 1; gittiler, agi in başladık. Bir gün müdür Keğork bey bana : Nisan eceğim, söyleyin!, dedim. Keğo n Türk değilsin! katiyen!, demez her ne ke” Aradan Bir gün odadâki arkadaşlarla Büyükdereye bir gezinti yaptık. Büyükderenin meşhur büyük çayırında yürürken “Rahmi bey! inandım! Gi Türkün aklına e ateş, tabanca, kurşun gelir!, Ne dersin 6 En bü ik ıstıraplarım sevdiklerimin celli etmistir. Neşelerim ise, adi Sulara gelene gitti- miz zamanlar ve Çamlıca... çok severim Çamlıca; Buraya ii bak dım. Gizamsyörun oralara... Fennin ilerlemesi, terakkiler, 70 sene evvelki dünyayı taninmı- Fakat zannederim, Lu mevzuds ölümüyle t günlerde, Sarıyere, icatlar ve yeni harbin sonunda, dünya, 70 sene evveline benziyecek ugünkü vahşetten ibret alın- madıkça, dev büyüklüğünde mua7za X bulundu bir harb dünyası 4 G Bizde bir ri ve ölafdüre buhranı, muhakkak ki var... Bu hemen hemen bir tek müessire irca ediliverir, Dinin verdiği (me- ralj eksikliği... (Moral) öyle bir esasa da- e nki dünya, yine bedilecek bir şey olmamalı.. din gevşeyince, dine sini eden (moral) de tabia ya mahvoldu. iden Fransada şöhretler yüzü geçmezmi vurmaya muvafi oldu zaman et yürü görebilirmiş. Maliki olduğu tek kat elbiseyi, o a girer girmez çıkarır efendi rig şöbret?.. Pera da kazanıyor!, der, ayak direrdim. Mamafi hâlâ bu telâkki değişebilmiş değildir. 15 ML ER