Politika l “Mesu ON çeyrek asırlık ida. recilerimizin kadrosu- nu vasıflandırmak için kul- lanılması gereken biricik tabir şudur Mesuliyetsiz rejim... Evet, bu rejim kendisini hatadan, günâhtan, suçtan, mesuliyetten masun ve mua bilir. Tıpkı muafiyet geti. ren hastaliklar gibi, bu re- jim, bir daha tutulmamak üzere kendini bir kere ve topyekün tutulmuş farzet- tiği bu illetlerin fevkine çek- mıştır. Her rejimin evvelâ mü- cerred bir ruh ve esası vardır; sonrada şahıslar ve zümrelerin iş görme tarzlarından gelen müşah- has bir seciye ve bünyesi... İşte, rejimi bu ikinci Mâna- da alarak kaydedelim ki, bu rejim, bir zamanların, en çok hakiki mürşidleri inciten sahte pestneşinleri ve Bektaşi babaları gibi, «günahı belair» den ne iş. lerse onu mahzı sevap ve hikmet telâkki eder. Nasıl bu sahtelik ve dalâlet yo. lu şeyhleri, en kaba nef. saniyetlerini, kendilerini ilâ- hi memurlar gibi göstere. rek tatmine kalkarlarsa, bunlar da, bu vatanı kurtar- mış ve yüzleri suyu hür- metine kurtarmakta devam etmiş şahıslar- sıfatiyle her hareketlerine Ml serbest mecrayı bahşederler Ağızlarında, re yarım U Se da E SUNU. liyetsiz saatte bir çalan çalgılı sa. atlerin nakaratından daha yeknesak bir terane vardır: — Sizi biz kurtardık! İstiklâl mücahedesini biz yaptık ! Vatanı yoktan var ettik | Ve farzedin ki, bizi 2 taranlar onlardır; bu kere ve böyle late diye, artık kendilerine tev- cihi mümkün hiçbir mesu- liyetimkânı kalmamış mıdır? Şehirler, baştanbaşa rakı göllerinin bastığı bir ba- taklık haline gelmiştir: Bun- lar mesul değildir | Tekel senede birkaç milyon des- te kumar kâğıdını piyasa- ya sürmekte ve çobanlar bile koyunların sırtında poker öynamaktadır: Bun- lar mesul 'değildir! Fubş bütün “nevileriyle dünya- mızı (havayi nesimi) gibi kaplamaktadır: Bunlar me- sul değildir | Rüşvet, irti- kâp, iltimas, ibtilâs, ibti- kâr, atiye, caize kapıların- da, fırın kapılarından bü- yük izdiham vardır n lar mesul değildir! Cinayet, > hırsızlık; suiistimal, dalave- re, bir ip halinde uzatıla- bilse küremizi bir topacın kaytanı gibi her noktasiy- le yumak haline getirebi- lir : Bunlar mesul değildir! (Enflâsyon), hayat paha- lılığı, verem, açlık. şu, bu: Bunlar mesul değildir | Genç adam, cayır cayır iman 'ihtiyaciyle kavrul- makta “ve ruhunda ayaz Salih Zeki AKTAY Rejim Işıkları Yakalımı (Büyük Doğu) sahibi, den Bi ghengâmelerde, Tica erikan Ticaret ei Vekili um- duğumuzdan fazlasını iyimi $ hapishane- Amerikan taşes si Vekiline bir muharri- merikan bankala- e demişt estiğini. avaz avaz ilân et- bir telkin kuvvetiyle tümen e orospu, züppe, hırsız, ka- til, gangster ei ve mekteplerimiz gençler ve çocuklar üzerinde en iptidai bir cazibe bile te- sis MM Bunlar mesul deği Fakat tesadüflerin bizi o kâdar incelikle koruduğu İkinci Dünya meyişimizin tek sebebi bunlardır ! Bugün cihanda hiçbir millete nasip olma- yacak şekilde muhafaza ettiğimiz büyük' (prestij) in müessiri bunlardır! «On yılda on beş milyon genç yarattık her yaştan» cizesini başaran bunlardır! Hürriyeti veren, demokras. yayı kuran, köylü efendi. mizi refaha ulaştıran, hal- kın iradesi hâkim kılan, simya İpi temin n, vicdan istik- Tali İlya eden, hep, hep, hep bunlardı Bunlar hiye tarih- siz kalacaktık, lisansız ka. lacaktık. Kefen bezimiz, şekerimiz, kömürümüz ok mayacaktı. Halbuki, haydi dilimizi ucuna gelmişken söyleyiverelim; bunlar yü- zündendir ki, tarihsiz, lisan- sız kaldık ve bir metre kefen bezine, bir okka şekere ve 150 kilo kömüre muhtaç yaşadık, yaşıyoruz! unlar odur ki, kendile- rine, yapılması gereken ilk ıslah olara teklif nu taahhüt ve tekeffül et- d sign a geldiğini bil- rttır dirm — ner, e den, her işten, her hareketten cevval ken- dinizi ve zümrenizi mesul mevkide görmeğe başlayın, — Amerikan bankalarında İn Türklere ait mevduat bize yeter! Ondan sonra olup olmadığını bilmiyorum ! Fakat olabilir! Ötedenberi ba- sizden bir iş çıkıp çıkmıya- 41 İsviçre bankalarında bu tarzda mevduat bulunduğu ma- cağını beee Ja etmek bize lâm değil midir? Amerikan bankalarında da olabilir! düşecektir (25 Harbine gir- Yar M.İSA KARACA, is SUN; HAYATİ BAŞAR ERBAA; OSMAN TANK NE İSTANBUL; A. R. ÖCAZ, KAYSERİ; Bir vatandaş, Rize Dâvanız -Dâvamız sü- tunu için yolladığımız ya- zıları; ya mücerred bir mev- yeni yazıl ruz selâmlar. arınızı bekliyo- MUSTAFA SİPAHİ, OS- MANELİ — Suallerinizin her ikisinin cevabı, bütün «Büyük Doğu» neşriyatında yer almıştır. Biz Türk ce- miyetinin kurtuluşunu dine ihtimaller an varid ola- maz. Selâmla RÜŞTÜ OZAN, rar TO terdiğiniz mütebassısız. Düşünceleri- niz ve özleyişiniz inşallah ötede tahakkuk edecektir. Bu gisüci tahakkuk ettir- ü Doğu» kendini gaye Belin Sizler de eli- nizden geleni yen ni ceğinize göre, yolun bulmuş sayılırsınız. nizi sevgiyle selâmlarız. ŞADİ USUL, SADETTİN ÇULCU, HAKKI ALPAY, Meri BELGÜN, CEVDET , JÜLİDE “ HİCRAN AVANOSLU, UBEYDULLAH SEREN, MUSTAFA KIZIL. SAVAŞ, YÜKSEL SEZEL, MEHMET FARUK ALVER, APTULLAH RIZA, ERGÜ- VEN, R, HAYRETTİN TE- CER, TANRIKULU i GÖNÜL, CELA LTUĞ emek mahsulü ena- melerinizi bekliyoruz. He- inize ayrı ayrı selâm ve muaffakıyetler. Hepi: A EMO A Sr meka