6 Şubat 1948 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 4

| 1 9 | ALLAHIN VE PEYGAMBERİNİN KİTABINDAN SONRA DİNİN EN BÜYÜK ESERİ: ” Gilt: 1- Mektup 54den İLEĞİM odur ki, Allah sizi dünya ve ahrette el atmaya değmeyen şeyler. den muhafaza etsin ! Ya. kından bilelim: Bid'at sa. hibinin fesadı küfürdekile. rin bile fesadından ziyade- dir. Bütün bid'at ehli fır. kaları içinde en beteri öy- le bir cemaattir ki, Peygam- ağ Sahabilerine karşı ve garaz güderler, Al. lah, Kitabında bunları «kâ. firler» diye isimlendirmiş- tir, Kur'an ve Şeriatı Saha. Kur'an ve Şeriatin de böyle bir kin ve garaza hedef olması lâzım gelirdi, Kur- anın cemedicisi Hazreti Os- mandır. Eğer Hazreti Os- mana taan edilebilirse Kur'- olan ibtilâf ve kavga, nefs havasına bağlanamaz. Haz- reti Âli ve Muaviye mesele- sinde, mutlaka, müminlerin emiri hak yolunda ve mu- halifide hata üstündeydi. Fakat bu hata içtihat ha- tasıdır ve asla kötülüğe gidemez, Hattâ bu yanlışlık, neti- cede pişmanlık ve ıstırabı doğurmakta da âmil olur ki, bundan da hata edene ait bir sevap payıdoğar, Müaviye'nin oğlu Yezid, Sahabilerden değildir, Bu betbahta, © betbahtlığında rakip olacak kimse düşü. nülemez. O kadar ki, onun âlet olduğu betbabtlığa bir kâfir bile cesaret ede- F insanı Sünnet Ehli âlimlerinin te. reddüd etmesi, ondan razı oldukları için değil, sadece kendisinin tövbe ve Hakka yöneliş ihtimalini hesab ettikleri içindir. - Resulünün şefattini Allah bizi rızasının yo: lundan ayırması Gilt 1 - wer 59 dan KUR, Sünnet ve Cemaat Ehli yolunun dışında tasavvur edilemez. İhlâs ise Sofilerin yolun- dadır, İnsana, sonsuz kur- tuluş için üç şey lâzımdır: İlim, amel, ihlâs... İlim iki kısımdır : Birisi amel ve vazifelere âit ilim ki, fıkıh onu tekeffül eder. İkincisi de, itikatta, kurtuluş fır- kasının bağlı olduğu iman manzumesine ait ilim... Bu yoldan karınca başı kadar ayrılmak, tehlikedir (o Bu hakikat, bize, apaçık keşf ve dosdoğru ilham yoluyla da belirmiştir. Saadet on- lara ki, yolları kurtuluş zümresinin ayak izleridir. Felâket onlara ki, bu züm- renin içinden kaymışlar, dalâlete düşmüşler ve Alla- hın ruyet ve müşahedesiyle inkâr etmişlerdir. o Böylelerine, Peygamberin sohbetindeki fazilet ve Sahabilik rütbe- sindeki üyüklük, gizli kalmıştır. Bütün Sahabiler mütte- fiktir ki, Sahabiler içinde en yükseği Hazreti Ebu Bi Allah Resulünün vlâtları da Nuh'un gemi- sine benzer ; içine atlıyan kurtulmuş ve dışında kalan helâke kavuşmuştur. Arif- ler, Allah Resulünün, Sa- habilerini yıldızlara benzet- tiğini söylemişlerdir, Bunda «Beyt Ehli» ninde Nuh'un gemisine benzetildiğihe bir işaret vardır. Gemiye bi- nenin, yolu bulmak için mutlaka yıldızlara dikkat ve onların hükümlerine ria- yet etmesi lâzımdır. Saha- biler bir bütündür. Bazısı inkâr ve bazısı kabul olu- namaz. Onlardan bir kıs- mını inkâr, hepsini inkârdır. Zira onlar, Beşerin En Ha yırlısının sohbetinde müşte- rektirler. Sohbetin fazileti ise, bütün faziletler ve ke mallerin üstündedir. Onun içindir ki, Veyselkarani, Sa- habilerden sonra gelenlerin en yükseği olduğu halde, sırf Peygamberler Peygam- berini göziyle görmediği ve sohbetine nail olamadı. gı için, Sahabilikte en aşa- ğı olan zatın derecesinden bile aşağıda kalmıştır. Sa- habilerin, sohbetteki bere- ket ve vahyin nüzuliyle imanları şühudilik mertebe- sine ulaşmıştır.Sahabilerden Muharririn bütün ha dayan Çole İnen Nur — Çöle ve bütün zaman ve mekâna — Peygamberler Peygamberinin hayatı Yazan Si Necip Fazıl KISAKÜREK ayatınca mayı düşündüğü biricik e: Birkaç sayı sonra A yazmayı ve Tile ona ——. 42 sonra bu rütbeye, şühudi iman rütbesine hiç bir fert nail olamadı. Aralarındaki Hava ve cahillik dolayışiyle olamaz, arasında tıpkı sevap eden gibi seva- ba nail olur. İşte Sünnet ve Cemaat Ehlinin, ifrat ile tefrit arasında seçtik- leri orta yol budur. Gilt ! - Mektup 6' den LLAH bize, kendisini dilemek yolunda te- râakki ihsan etsin... Ve di- leğimizin yerine gelmesine engel olacak her ne varsa ondan sakınmak nasib et- sin.. Sin bilelim ki, dilemek, istemek, dilenen ve iste- nen Seyi meydana gele. ceğine ait bir müjdedir ve murada ermenin bir baş. Bir aziz şöyle buyuruyor : — İsteğin yoksa eğin - meydana gelmesini iste Gerçekten, istek büyük bir devlettir, bir nimettir. Bu harareti bürudetten sa-: Bu, böylece, kâmil bir mürşide varıncaya kadar devam edecektir. Kâmil mürşide rastgelinince de yapılacak iş, gusledicinin elindeki ölü gibi kendisini ona bırakmaktır. İlk fâni oluş, mürşitte, şeyhte fâni oluştur. Bu fâni oluş, fâni oluşun tek gayesi olan Allahta fâni oluşun vesilesidir. Böyle bir mürşidin huzu- ru, insan için ne mikyasta devletse, kendisini şeyh sa. bağlanmak da o nisbette büyük bir hüsrandır, yg aim