24 Ekim 1947 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 4

24 Ekim 1947 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

BBASİ halifelerinden Memün, dostların üç kısım oldüğunu söylemiştir! Biri gıda gibidir; insan on- suz edemez, Öbürü deva gibidir, bazan lâzım olur, Üçüncüsü ülfetinden hiç fayda görül- meyenlerdir ki, bunlar, kendilerinden: ne türlü ko- runulursa korunulsün, yine arada bir giriftar olunan hastalığa benzerler Dostluk hakkı Karşılıklı dostluk hakkı, mal, lisan ve kalple yar- dım: esasları üzerindedir. Malla yardım : Peygamberler Peygam- beri, yardım bahsinde iki şahsın münasebetini, aynı adamın iki eline benzet- mişlerdir. Malla yardım üç derece. lidir ; En aşağı derece, dostu- nu, kendisine hizmet etme mevkiinde kabul edip, her hizmet . ediciye . yapıldığı gibi, onun ihtiyacını anla- mak ve onun MiğiR yar dımına koşma Orta verd dostunu, mek, onun ihtiyacını ken- disininkinden üstün say. mak.. Bizzat yardım : Bu da malla yardım gi. bidir. Dostunun her baş vuruşunda güler yüz ve alâka göstermek ve elden geldiği kadar bizzat ve bilfül işlerine koşmak... Lisanla yardım : Bazen söylemek ve bâzen susmakla olur. Süküt yo luyla oyardım, dostunun menfi hallerini tecessüs etmemek, karşı karşıya ge- lindiği vakit ruh sıkan bir tarzda laf açmamak; dostu- nun esrarını bir başkasina, hattâ en sadık ve emin bi- rine bile söylememek, dos. tuyla bozuşsa da kimsecik- lere onun ayıbını açmamak... Söz bahsinde, dostuna, se- venlerinin ve yakınlarının medhine dair işittiklerini mesi gereken işlerde, dos- tunun ve onu sevenlerin akın olanların kö- tülüklerine dair bildiği ve işittiği sözleri, muhatabı üzülse ve sıkılsa da, haki- katta kendisine en büyük bir iyilik diye açıkça söyle- yecektir. Şukadar ki, bu af ve müsamaba kabul etmez fenalıkları bildirirken, daima Şeriatin açıkca söylemek emrini verdiği hususları gözönüne alacak ve bu derecede olmayan bazı hâ- fif ayıplar ve kötülükler üzerinde gözünü kör ve kulağını sağır edecektir. Lisanla yardımın ruhu, daima dostuna iltifat ve sevgi izhan ve onun kal- bini kazanmak gayesidir. Dostunun aklını, dirayetini, medhetmek,“lisanla yardı. mın temel direklerindendir. Kalble yardım: Dost, kalbiyle dostuna 'yardım ederken, kendi nef- sine karşı olan kusurları affetmekle işe başlar. Kalble yardımın ana cehdi, dostu- nun kötü fikir, duygu ve fiillerine karşı yapılacak nasihat ve yola getirme işidir. Öyle ki, kalbiyle bir dost, dostuna, daha iyiyi, doğruyu ve güzeli bulması için kılavuzluk eder. Sev. ginin esasıda öfke gibi, sadece Allah için sevgi ve Allah için öfke olduğuna göre, Allah için sevgi mih. rakında buluşamadığımız ve anlaşamadığımız bir dostu, nibayet sırf Allah için öfke bakımından ülfetimize lâyık görmemek hakkını kazana- biliriz. Kalble yardımın başlıca vazifeleri arasında, insan, kendi nefsi ve yakınları için ettiği duayı, dostları ve tanıdıkları hakkında da esirgemeyecektir. Yine kalple yardımın baş- hca Vazifeleri arasında, | dost hayatında gösterilen y ERİ İni are eee nefsiyle bir tutmak, .. ü derecede, dostunu üefsine takdim et. Din dairesini içinden bozanlar: Alevi ve Rafızilere cevap Yazan: Garipoğlu Cevabımızın kadrosu : — Muazzez sahabiler hakkında varid olan âyetlerin mufassal olarak tefsiri... Bu münasebetle Hazreti Mu- aviye e meselesinin yine mufassal ola. — Sahabiler hakkındaki hadis- terin ruh ve manaları 3 — İçtihad Dlntndi nâzil olan âyet; ve her müctehidin kendi içtihad dairesi içinde amel etmesinin farz oluşundaki hikmet... — Bir mesele üzerindeki içti- hadların birden fazla olmasiyle haki- katın den fazla olup olmayacağı mesele kd 5 — Hazr Ali ile Hazr Muaviye di ibtilâfın a bildirmek ve sâdece Şeria- tin «yapınız!» veya «yap- mayıniz! » dediği sınırı tut-: rihi ölçülü bir ilmini, faziletini, ve büyük müçtehidlerin bu dâva üzerindeki görüşleri,.. — Abdülkadiri Gey âni'nin bu meseleye dair « Gunye» isimli kitabın- dan hususi bir bahsin nakli.. 7.— İlâhi tezkiyeye ööğmeü mu- azzez Peygamber Sahabilerine atıp tutanlar hakkında dinin hükmü... Giri Peygamberlerin Sahabileri hakkın- da Müslümanlara düşen itikat borcu, onların, söz ve düşünce halinde yalnız iyilik ve doğruluğa lâyık olduklarıdır. Peygamberler Peygamberi buyu- ruyor : “Sahabilerime dil uzatmayınız! Aranızdan biri Uhut dağı kadar altın sadaka verse, yine onların bir avu- cuna, yahud avucunun yarısına mü- savi olmaz.,, “Sahabilerime m eni Zira see. keindze seçilmi: gibi daha a her bize muazzez Sakellere sonderece saygı TE sanatını, marifetini ve güzel a Şem alâkayı, o öldükten scnra evlâd ve yakınlarına da in- halle- — gikal ettirmek vardır. şekilde Ha. A. Ka. ve sevgi göstermemiz ve isimleri her amlışta: «Radiyallah - ü - anh - Allahın rızası ona olsun!» diye bağlılığımızı belli etmemiz için işarettir. Hususiyle Sahabiler arasında Mu- hacirler (Mekkeden Medineye hicret edenler); Ensar (Medinedeki yardim- cılar); Rıdvan Biyatı Ehli, Bedir mubarebesine girenler; Uhut şehitleri vesair gazalarda bulunanlar, faziletce en ileri olanlarıdır. Müslümanlıkta en kat'i ölçülerden biri olan «İcmai Üm- met — Ümmetin toplu kararı» bun- ların varılmaz yüksekliği üzerinde kümelenmiştir, Bize yakışan da bun- ları ve Sahabilik- nailiyetine ermiş her ferdi'daima iyilik, doğruluk ve güzellik yolunda görmek, haklarında Allahın devamlı rızası duasını etmek ve kendilerini, rın Nurunun açtığı yolda o gom sımsıkı bağlı din kılavuzları bilmek NOT ' İki sayıda üütveli olan bu fev halâde mühim yaz! dolayısiyle (gençlere din derslöri) ile oku ei dini suallerine cevaplarımızı koyamadı.

Bu sayıdan diğer sayfalar: