6 Haziran 1947 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 2

6 Haziran 1947 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 2
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

4 genç ve ihtiyar hepinize şu İslâm ve Mülkiyel a Islâm ve mülkiyet, yahut İslâm ve mali adalet, yahut islâm ve iktisadi nizam... Tek kelime ile, İslâm ve bugün- kü dünyanın ana derdi olan kazanç ve hak taksiminde kurtarıcı ve erdirici sistem... Başlığımız budur! Islâm, nasıl en üstün hürriyet ifadesi içinde en sıkı disipline, hem hürriyet ve hem de disiplinin haklarından hiçbirini incitmeden wmâlikse, ferdi mülkiyetle ferd üstü içtimai tasarruf hakkına da ayni kaynaştırıcı âhenkle sa- hiptir. Zaten İslâm, her bakımdan bütün zıt kutuplar arasın- daki iyilikleri nefsinde toplayıp kötülükleri tasfiye edici ülvi ve ilâhi âhenk ve terkip demektir. Hangi dâva, aksi: dâvanın tagallübü karşısında hakkından bir şey kaybetti- ğini görür ve hangi aksidâva dâvanın tahakkümü altında hakkından bir nokta çalındığını hissederse, gelsin ve kendilerini, artık ortada kendilerinden hiçbir hü- viyet kalmıyarak İslâmda tatmin etsin!.. İşte Kapitalizma ve Liberalizma ile Sosyalizma ve Komünizmaya edilecek tavsiye budur: “Buyurunuz; birbirinizde bulduğunuz kar- şılıklı sakatlıkların bir arada tasfiye edildiğini görmek ve er biriniz ayrı ayrı nefslerinizde vehmettiğiniz değerle- ikisi birden Necip Fazıl KISAKÜREK 1 Tablo İHTİYAR — «İşte bu Yüz- 1001 ÇERÇEVE : Piyes: (Eminönü meydanında, bem beyaz harmanili, yalınayak, dk n hizasına kaldırmış, haykırmakta... sam, ben, yine tavrımı değiş- İHTİYAR — «Sizedesemki, o tirmiyeceğim!» fazilet Kp yi daha binbir şey hakkında r gün konuş- mak, eyer ve başkalarını tetkik ve teftiş etmek, insan için en hayırlı ve önündeki merdivenlere çıkmış ğ elini başını (Genç bir muallim bir sıçra- yışla ihtiyarın yanına çıkıp onunla birkaç kelime konuşur, sonra halka döner.) MUALLİM — Efendim!, Bu yat, yaşanmaya d z: bana ihtiyar, meşhur Yunan filozo ittamr miydıniz ?> fu (Sokrat) rolüne çıkmış bir (Adamın etrafında, boyacı | aktördür! (Sokrat) öleli 24 ynı yerde durduğunu göstermek için ö tecrübeye girişmiş!. Ayne okrat) ın balık... Ne yapacağını şaşırmı; s ? ? Plerier ik ödelrğie Ne der- siniz birkaç polis. İH HTİYAR — «Size desem ki, fazilet Şirk geimez; para çine ses yükselir.) da, her şey de, ister yad ES — Söyle zavallıya, hemen için ii ister dev deli rolüne çıkmazsa yandığı memleket için, yalnız fazil. gündür! Zira ( Sokrat) öleli 24 ten gelir; bana İnanır mıy- asır geçtiği halde, hayatı tetkik ! dınız ?> ve teftiş etmenin en fazla yasak i er Mr İzm olduğu gün, bugündür ! , yanları. A 2 ei (Ahalide dalgalanış... Herkes ayin eya ei sesin sahibini arar, fakat bula- maz. Başbaşa mırıldanan Zip tozduğum her yerde, size, ER nef. BİRİNCİ ADAM — Kim bu sesin sahibi yahu, bir komünist öğüdü veriyorum: Sakın İ lerinize ve mallarımza, api nuzun yükselme ihtiyacından mi yoksa? “daha çok, hattâ onun kadar İKİNCİ ADAM — Hayır, bir bile değer vermeyiniz !» ırkçı, milliyetçi olsa gerek !.. (Gülüşmeler... Alaylı 8. seslök.. ÜÇÜNCÜ ADAM — Amma da «Bir gazete iade zii çocuk, iel rini birbirine çırpar...) rin bir arada hakikatine kavuşmak isterseniz, isminizden ve cisminizden, ruhunuzdan ve hüviyetinizden zerre kal- mıyacak tarzda İslâmda fâni olun, eriyin, yokluğa karışın ve her Şeyi bulun!., di Evet, bugüne kadar insanoğlunun uzanabildiği ne ka- dar iktisadi ve içtimai sistem varsa - ki İslâm bunlardan hiçbiri değildir ve hiçbiriyle isimlenemez - hepsinin de iyi taraflarından tek mahsup halinde bütün kıymeti, aslı ve hakikati İslâmdadır. Böylece hudutsuz ve mürakabesiz ferd mülkiyetinin, zıt sistemlerce son derece haklı olarak çerçevelenmiş bütün kötü ve zararlı istismar ve ihtilâtlarını dibinden tasfiye edilmiş görmek isteyen, İslâma buyursun! Ve ferdi mül- kiyet hakkından mahrum edici telâkkilerin, yine aykırı re- jimler tarafından gayet doğru olarak belirtilmiş bütün öl- dürücü tesirlerini temelinden önlenmiş görmek isteyen, yi- ne İslâma buyursun! Ayrıca iki cephenin de ne kadar iyi ve faydalı tarafı varsa, en erişilmez nisbet ve kıvam mi- yarı ve üstün hakikat ruhu içinde topyekün ezelden zapte- dilmiş olduğunu görmek isteyen, bilhassa İslâma buyur- sun! © Ferde alabildiğine mülkiyet hakkı veren İslâm, ferdi içtimai Mal Evine ve öbür ferdlere karşı bağladığı mutlak kayıtlarla, dahhâmeleşmiş başı boş sermayenin bütün is- tismarcı, ihtikârcı, mürabahacı, maddeci ve zorba tema- yüllerine hiçbir dayanak noktası bırakmamıştır. Islâmda, alabildiğine serbest ferd mülkiyetine karşı, ferdi ve mülkiyeti varabildiğine içtimaileştiren ve bu mef- kürevi kıvamı Kıyamete kadar temin kudretinde olan ili şart vardır: Biri açılacak ve öbürü kapanacak iki kapı ha- linde, biri âmir ve öbürü mâni, iki kurtarıcı ve erdirici şart: Birinin farz ve öbürünün haram oluşiyle Zekât ve © Sadece faizin haram ve zekâtın farz oluşu - ki bunlar- dan her birini kendi öz çerçevesi içinde nokta nokta ve çizgi çizgi incelemek lâzım - iktisadi ve içtimai ilimlerden anlıyanlarca, haddinden fazla yüklü kajasını yarasalar gi- bi duvardan duvara çarpan Yirminci Asır dünyasının en dolambaçlı meselelerini bir anda düzeltmeğe ve elinden kaçırdığı iktisadi ve içtimai saadetin düzenini temelleştir- meğe yeter. (7 Bitiğişindeki evde bir aç varken sofrasına ilişebilmiş in. sanı kendisinden saymayan İslâm ruhu, sermayenin, otüt- duğu yerde ter ve yelpazelenme hakkı diye kullandığı fai- ze sed çekici; ve belli başlı bir haddin üstündeki her 40 la taharet ve ibadet teklif edici iki şartiyle, kör ve sağır Yirminci Asır dünyasının muhtaç olduğu yegâne kurtarı- cı ve erdirici sistemdir. - ; İdeolocya örgüsü — BÜYÜK DOĞU Yürü, sarhoş devran, yürü; Fakat bil ki, zaman dardır. Tarihin bir tekerrürü....... Bir de hesap günü vardır! , Salih Zeki AKTAY j 2lo

Bu sayıdan diğer sayfalar: