6 Haziran 1947 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 10

6 Haziran 1947 tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ZAN GN e dd $ İİ VE NZZ «Nerede kaldın, seni çok özledim, pek gö- receğim geldi.» Sevgilisi » «Özlemek, u- sanmış bulunmaktan . daha iyidir.» dedi. #*4* Bir sene Sultan Mahmut Harzem Şah, maslahat ica- bı olarak Hıtay ile sulha karar verdi, Sulhu yapmak için sefaretle beni Kâşgar'a gönderdi. Kâşgar'da bir genç gördüm. Her sıfatı tam yerinde, bütün mâna- siyle bir Türk güzeli. Nasıl ki, şairler o gibi dilberler haklarında şöyle söylemiş- ler: «Hocan sana, hep şuhluk, gönül -alıcılık, cefa, naz, tap, sitem öğretmiş.» Ben bu şekilde, bu huy- da, bu boyda, bu ze şiveleri .perilerden öğren- miştir. Senin bulunduğun yerde bulunmayı öğrenen adam artık ne seyahat eder, nede vatanına döner, Çocuk eline Zemahşeri- nin (Mukaddemei Nahiv) risalesini oalmış (Darebe Zeydün Amren — Zeyd Amri dövdü) diye oku- u Çocuğa dedim: «Harzem ile Hıtay barıştılar, Zeyd ile Amr'in husumetleri hâlâ baki,» Çocuk: güldü, nereli ol- duğumu sordu : «Temiz Şiraz toprağında doğdum» dedim. <Sadi'nin sözlerinden ha- tarında bir şeyler var mı?» dedi. «Dinle okuyayım» dedim ve okudum : «Bir nahivciye tutuldum; öfke ile üzerime Zeydin Amr'e hücumu gibi hücum ediyor.» Çocuk biraz düşündü, sonra şöyle dedi; «Bu mem- lekette onun Farsça şiirleri meşhurdur. Eğer . Farsça bir şey söylesen, daha iyi anlaşılır,» Okudum: «Nahiv zordur, sen nazik- üzüleceksin. dükçe aklım başımdan gi“ diyor.» Sabahleyin yola çıkmak mukarrerdi. Meğer kervan halkından biri tuğun Sadi'dir » Bunun zerine çocuk koşarak geldi. Nezaket, mülâyemet gösterdi. Ayrı- ıp gidişime müteessif oldu. Ve: «Bu kada fında niçin demediniz? Deseydiniz sizin gibi büyüklerin şerefinden dolayı teşekkür için ibeli- mize kemer bağlıyarak lâ- zımgelen ohizmet şartını yerine getirirdim.» dedi. Cevap olarak bir mısra olduğun yerde ben benim diyemedim.» gün istirahat buyursanız, bendeniz de yüksek huzu- runuzdan müstefit olsam.» «Mümkün değil, sebebi de şu hikâyeden anlaşılı- yor» dedim: «Büyük bir adam gör. düm. bir dağda bir mağa- raya çekilmişti. Ona de- dim: Azizim niçin şehre inmezsin. İn de biraz gön- lün açılsın. Cevabı : Orada pek gü- zel peri yüzlüler var, belki birisine tutulurum diye kor- kuyorum. Çamur çok olun- ca filler yıkılırlar.> Bana öyle geliyor ki, elma da dostlarına veda etmiştir. 'Çünkü yüzünün bir tarafı kırmızı, öbür ta- rafı sarıdır. GÜLİSTAN Kilisli Rifat R.D.e SL. 7 A 2 fidan iz eN EFLÂTUN: Bire bir katılınca, kendi- sine bir katıldığı için mi birin iki olduğunu, yoksa birbiriyle toplanarak, bu- nun. ötekine, ötekinin de buna katıldığı: için mi iki olduklarını bir türlü kesti- remiyordum. Çünkü onlar ayrı ayrı bulundukları va- kit, her birinin gerçekten bir olduğunu ve o zaman iki olmadığını görünce Şa- .şırdam kaldım, fakat biri- birlerine yaklaştılar ve o zaman, böylece, ikinin ne- den var olduğu meydana çıktı, Yoksa tekin, kendisi ol- mamakla beraber, kendi tabiati tekten asla ayrılmı» yacak şekilde olduğundan, yine kendi öz adından faz- la olarak daima tek adını taşıyacak başka şey var Üç. sayısı ve başka için de hal sanıyorum, - Üç sayısında duralım! Tek, üç sayısının aynı olmasa da, üçün hem kendi öz adı olan üç, hem de tek adıy- la anılması fikrinde değil misin? Bununla beraber üç sayısının, beş sayısının ve sayıların tam yarısının öyle bir tabiatı vardır ki, bu sayılardan her biri tek ta- biatını almaksızın her za- man tektir. İki, dört ve sayıların bütün başka dizisi için de bu böyledir; onla- rın her biri de çiftin tabi- atını almaksızın yine her zaman çifttirler. İçinde üç sayısının hâ- kim olduğu her şeyin, yal- nız üç değil, aynı zamanda tek de olması gerektiğini anlıyorsun, Böyle bir şey içine, ken- disini vücuda getiren şekle karşı bis fikir asla giremez. O halde, onu vücuda getiren şey, tekin şekli... 4 sa Bu şeye zit fikir ise, çift fikri çift fikri asla e e birde, atöğie SO ğukta ve daha birçok baş- ka yerde olduğu gibi, o daima kendi zıddı ile be- raberdir, Ne beş sayısı çift fikrini, ne de onun iki misli olan on sayısı, tek fikrini kabul Şimdi, . çıkış noktamıza vaptan başka, bu şöylenen şeylerin aydınlığında, yine emin bir cevap görüyorum. Gerçekten bana : «Sıcak olması tçin be- dende bulunması gerekli şey nedir?» diye sorarsan, doğru da olsa sana cahil- lerin cevabıyla, «hararettir» demiyeceğim; fakat biraz önce dediklerimizden çıka- rlmış daha bilgince bir cevap olarak, bunun ateş olduğunu söyliyeceğim, Bu- nun gibi, bana; «Bedenin hasta düşmesi için kendin- de bulunması gerekli şey nedir?» diye sorduğunda, hastalık demeyip humma olduğunu söyliyeceğim ve bir sayının tek olması için kendisinde bulunması ge- rekli olanın re olduğunu sorduğunda da teklik değil, birlik bulunduğunu söyliye- ceğim: Geri kalanlar için de böyle, Öyleyse cevap verelim; bedenin canlı olması için kendinde bulunması gerekli şey nedir? (Kebes), şöyle cevap verdi : | — «Ruh, azizim, ruh!.. PRGTAGORAS Salih Zeki AKTAY

Bu sayıdan diğer sayfalar: