7 Haziran 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 5
EBUBEKİR (ŞİBLİ) ağdaddaki mezar taşı üzerin- de “Yunusoğlu Cafer, yazılı... Cüneyd'in talebesi... 87 ömür sürdü. Mısırda doğdu, iz dadda öldü. Bütün iç ve dış bilgi: lerin kahramanı... *» Cüneyd, onun için şöyle dedi : — Her topluluğun bir tacı vardır; bu topluluğun tacı da Şibli... Aa” Şibli'nin sözü : — Senin azadlık dediğin, gö- Veren, alan, aratan, bulduran, is- teyenleri sana minnet yoluna çe- ken, istemeyenleri de ellerindekine güvendirip tek başlarına bırakan, hep sen... İkram ve ihsan edicilerin hepsi, verdikleri her şeyde, hadler ve sınırlarla çevrili... ikramların ve ihsanlarındır ki, hadde sığar, ne sıfata... Sen o lüt- fedicisin ki, her lütfediciye galip- sin... Vericilerin vericiliği, senin vericiliğinledir. ne vok Şibli'nin bir Âyet tefsiri : “Söyle, müminlere, gözlerini yumsunlar... Zahir gözlerini yum- Yalnız senin' nül azadlığıdır; ötesini geçl. -ğok Şibli'nin sözü : — Elinizdeki zaman sermayesi- ne, çok dikkat ve riayet gösterinl,. Bilin ki, yarınki sermayeniz de bu: günküdür, yokk Biri, Şibli'nin evine geldi. Ka- pıyı çaldı. Şibli, meydana çıktı. Yalnayak, başı kabak... Sordu: — Kimi MALE — ve or musun ki, kâfir Şibli eğer rte Allah ona rahmet etmesin |.. Tefsirci : — Şibli, bu sözü nefsi için söy- ledi. “ak Bir gün, dostlariyle bir arada 1 Tri li EE Z70013715ı 1300 sene evvel, Dy Ebube- kir'in, İslâm ordusuna em “Hiyanet yok, V dretn ii yokl.. Tecavüz etmek yok!.. Kimsenin uzuv- larını kesmek, işkence etmek yokl.. Çocukları, ihtiyarları, kadınları öldür- açlarını kesip e gibi hayvanları gıdadan başka bir gayeyle kesmek yokl.. Yolda rastlaya- cağınız, manastırlarına çekilmiş insan- lara ilişmek yok!..,, * Asker topluluklarına, on bin sene sonraki medeniyetlerin bile daha üs- telkin edemiyeceği bu nizam ve gaye ruhu, İslâmın tâ içinden de- ğarken??? Böyleyken??? Adıdeğmez otururken, başını ufuklara doğru çevirdi. Güneş, batmaya yakın... Kalkıp hep beraber ikindi namazı“ nı kıldılar, a yaş ve şu mısraları okudu Aşkın bana namazı unutturdu; Geceyi gündüzden ayırd edemez oldum. Bütün yiyip içtiğim senin zikrindir; Gönlümün tek şifası yüzünü görmek... #eok Bir mescit... Avluda Şibli ve onun halkası... Bir dilenci geçmek- te... Dudaklarında şöyle bir hitap : — Ya Hak, yâ lütuf ve kerem sahibi |... Şibli, ağladı ve dedi : er şeyi icad eden sensin... sunlar, Allahın haram ettiği şey- lerdan; bâtın gözlerini de yumsun- lar, Allahın gayrından...» dokak Bir gün Bağdadı donatmışlardı. Eğlence, hava, heves... Şibli'ye rüyade seslendiler : — Eğer senin Allah dediğin olmasaydı, Bağdadı yakardık ! Şibli bu sözleri elâleme açıkça bildirdi. Dediler : — Biz de Allah diyenlerdeniz! Dedi : vet, siz de Allah dersiniz; Ni nefsinizden, nefsiniz için.. 85 YAZAN. Ve ben Allah derim, Haktan, Hak için. Tefsirci : — Halk, baştan başa “Allah birdir, der, fakat binbir şeye de sımsıkı bağlanır. Onlar, tecrit ehli, yine “Allah birdir, derler, ve kendilerinden nişan bile göster- mezler, bu sözü bile nefslerine bağlamazlar. ok Biri Şibli'ye sordu : — 200 dirhem gümüşün zekâtı kaç dirhem eder? Şibli cevap verdi : — Sana lâzım olanı mı söyle- yim, bana lâzım olanı mı?.. — İkisini de söylel. — Sana düşen borç, 200 dir- hem üzerinden 5 dirhemdir. Fakat bana düşen, 200 dirhemi de ver- dikten Sonra bir de ayrıca 5 dir. hem vermek... — Haydi, malın hepsini ver- meği anladık diyelim; fakat ya şu 5 dirhem ne oluyor? — O da, malın hepsini verdik- ten sonra bir de zekât payı kadar borca girip onu da aynı yere ver- menin hikmeti.. Kimin mezhebi bu mezhep? — Peygamberler ninenileri ve en nun mezhebi... mezhebi... Peygamberi- üyük dostu- Hazreti Ebubekir'in *üw Bir Cuma günü... Şibli hastadır, hafifçe iyileştiği için sokağa çıka- bilmiştir. Bir yakınının koluna da- yanıp camie ka or. Yolda, yakı- nına diyor — Şu rai gelen adamı görüyor musun? Evet... — İşte onunla bizim yarın işi- miz olacakl. Namazdan sonra eve dönüyor- lar, O akşam Şibli vefat ediyor. Yakını olan zat, civarda iyi bir in- san diye haber verdikleri bir gas- lediciye gidiyor. Kapıyı çalıyor. Kapı açılıyor. Gördüğü adam, Allah âşıkı Şibli'nin bir gün evvel kendisine uzaktan gösterdiğidir. ANL DIDEĞMEN
