e A ri Ni VESİKALAR iğ e e MEDİNE MUDAFII VE ÇEKİRGELER Reşat Ekrem KOÇU (BİRİNCİ Cihan Harbinde İngilizler tarafından Medinede © tecri edilen Gazi Fahrettin Paşa merhumun, emri altındaki bir avuç askerle bu beldeyi ve Ravzai Mutahhareyi mü- dafaası, İmparatorluk devrinin son- larında tarihimizin en şanlı hamaset örneklerinden biridir. Üstün silâha ve tok düşmana karşı bu bir avuç kahramanın tek istinatgâhı, kalbinde- ki nuru imandı. Ambarlarındaki erzakı her gün biraz daha azalan paşa merhumun, yegâne ümidi, oralarda sıksık görü- len âfetlerden biri olan çekirge yağ- murunda kalmıştı. Fakat, silâh arka- daşlarına, alışmadıkları bu mahlüku yedirmek kolay değildi. 7 Haziran 1334 sabahı şu günlük emri yazdı ve askerlerine teblig ettirdi, ki ordu edebiyatının en nefis örneklerinden- dir; satırları arasında, sağlam iman ve itikat sahiplerinin, ulvi gayeler uğrunda her türlü elem ve ıstıraba mütebessim bir çehre ile nasıl göğüs gerdikleri pek aydın görülür: Çekirge hakkında vesayayı tıbbiye Çekirgenin serçe kuşundan ne i farkı var? Yalnız tüyü yok. O da . serçe gibi kanatlı ve uçuyor, Neba- tat ile besleniyor. Serçe kadar asabi ve yediği, şeyleri itina ile intihap ediyor. Temiz ve taze şeyler yiyor. Hem de tiryeki ve keyif sahibi, tü- tün ve limondan pek zevk” alıyor. Hicaz, Asir, Yemen ve Afrika urba- nının başlıca gıdası çekirgedir. Be- deviler selâbet ve zindegiliklerini, se- bikbarlıklarını yedikleri çekirgelere medyundurlar. Çekirgeyi develer ve hecinler de büyük bir zevkle yiyor. lar. Knığ'da da develerini ve hecin- lerini kâmilen çekirge ile besliyorlar. Tevatür ve kati olan havassı şi- faiyesi — Dizlerinin bağı çözülenle- re, zayıflara, bünyevi hastalıklara, basurlulara, kuvvei bâhiyesi tenakus edenlere tesiri azimi vardır. Romatiz- ma için iksir gibidir, Havassı şifaiyesi bilhassa yumurtasında toplanmıştır. Biz maalesef bunları çukurlara göme- rek üzerlerine kireç döküp hederedi- yoruz. Çekirgeyi etibbamıza tetkik 6 . ve tahlil ettirdim. Bunlar tetkikat neticesinde çekirgeden kemali sita- yişle bahsetmekte ve havassı şifaiye ve gıdaiyesini saymakla bitirememek- tedirler. Filhakika ziraatimize zarar «veriyorlar. Fakat birçok kuşlar ve hayvanlar da mezruatımızı tahrip et- miyorlar mı? Sıhhat noktai nazarın- an yine menfaatimiz için vukua ge- len zararlarından dolayı çekirgeye ne için bu kadar düşman olduk? Çe- kirge hem bir gıda, hem bir devadır, “ Av etleri gibi bundan da istifade etmeliyiz. Yediğimiz sebzelerin kısmı küllisinden daha ziyade faydalı oldu- ğu bittecrübe tahakkuk etmiştir. Me- dinede mezatta okkası çürük para edi, sekiz kuruşa satılıyor. Sahil ka- sabalarda pek mergup olan istakoz ve karidesten hiç farkı yoktur. - | Ferik Fahrettin Paşa Her iklimde çekirge yenilebilir ve ekli sünneti seniyedir. Cenabı Peygamber Efendimiz Hâdisi Şerifle- rinde (Uhillet lena meyyitani vedde- man) buyurmuşlardır. Mânası: (İki ölünün ve iki” kanlının yenmesi bize helâl kılındı) demektir. İki ölü, çekir- genin ve balığın ölmüşleridir. İki — kanlı ise karaciğer ve dalaktır. İmamı. Malik ekline cevaz verilen çekirgenin başının koparılmasını yahut ateş üzerinde kavrulmasını şart kılmış ise de ulemayı Hanefiyenin çekirgenin ölüsünü bile helâl addettikleri ve hiç- bir kayda tâbi tutmadıkları (Ten- vir-ül-ebsar) ve anı teşrih eden (Dür-rül-muhtar) nam kitaplarda mez- kürdur. Hicazın çekirgesi diger mıntaka- ların çekirgelerine nazaran daha besli ve daha tatlıdır. Beynelurban ismi (Hulviye) dir. Bedeviler çekirgeyi be- reket addederler. Çekirgenin yemeği ihzar edilir ; dört türlü Diğ. 1 — Toplanan çekirgeler (çiroz) gibi güneşe serilir, iki üç gün kadar kurutulur, ayaklari ve başı koparılır. Mütebaki beden kısmı bir parça yağ ile kavrulur ve kavurma gibi yenilir. 2 — Sıcak su ile haşlanır, başı ve ayakları ve kanatları temizlenir, hemen pişmek üzere bulunan pirinç veya bulgur pilâvına karıştırılıp pi- şirilir. ; 3 — Haşlanmış çekirgeler taba- ğa dizilip üzerine zeytinyağı velimon suyu gezdirilir. 4 — Çekirgenin kavrulan kısmı havan içinde toz haline getirilir ve et tozu konservesi şeklinde kutularda ve dağarcıklarda hıfzedilir. Beynel- urban en makbul tarzı budur. Gaz- ve zamanlarında bedevilerin yegâne gıdasını teşkil eder. Bazı müsademe- lerde çuvallarla böyle çekirge tozu elde eylemiş idik. O zamanlar kıy- metini bilmediğimiz için dökerek hederettik. Büyük bir dikkat ve ihtimam ile ve kendime mahsus olan. titizlikle yaptırdığım tecrübelerde havassı tıb- biyesi tahakkuk eden ve yenmesi sün- net olan çekirgeye yan gözle bak- mak ve ondan ' tiksinmek en hafif bir tâbir ile nimet naşinaslıktır. Dün karargâh sofrasında çekirge tavası vardı. Arkadaşlarımla birlikte pek tatlı yedim ve bunu dil konservesin- den pek iyi buldum. Hele zeytinyağı ve limon suyu ile salatası pek nefis oluyor. Elhasıl dün çekirgeyi bahçe- lerden def ve tenkil tedabirini düşü- nürken bugün çekirge geliyor mu diye yollarını gözlüyorum. Hangi mınta- kaya çekirge düşerse târifim veçhile istifade edilmesini ve bana da hedi- ye olarak çekirge gönderilmesini ar- kadaşlarımdan rica ederim. Hicaz kuvvei seferiyesi kumandanı e Medine mühafızı ferik ettin Bu tarihi vesikayı, bana pek sevgili bir dostum verdi. Medine müdafilerinden bir Zabit, Fahrettin Paşanın çekirge hakkındaki veşaya- yı tıbbiyesini kopya edip bir Hicaz hatırası olarak paşanın fotoğrafiyle beraber İstanbula gönderiyor. Anlaşılıyor ki muhasara hatların- dan sızmaya muvaffak olan postacı * bedevi yanındaki emanetleri ilk Türk menziline teslim ediyor. Fakat Hicaz postası İstanbula geldiğinde, Mondros mütarekesi çoktan imzalanmış ve pa- yıtaht müttefiklerin eline geçmiştir; mektup sansörleri tarafından açılıyor, fakat gideceği yere teslimde bir mahzur görülmüyor. .