GİRESUN VE FINDIK Kemal PEKER «Fındığın payıtahtı el Vm sarayı Bulancak, Bir söylentiye göre: tahtı da Ayvasıldır»... de a çıkmaktan çok da- ha kolay. . Bunu bana, on yıl içinde Giresun'da kısa fasılalarla ayrılışım ve e Giresun'a dönüşlerim öğ- re “135 Yılından evvel Kars'da ve çevresinde Sütçülük ve Peynircilik Şike keti hesabına bulunuyordum. Baş göklere değen iğihdağının kalin > yakın Vanaza, Seydican, Koçköy mai le, Kıraç tepesindeki faaliyetimiz, 15 Mayıstan 15 Ağustosa kadardı. Bundan sonra sular donar, şa van başlar ve kar bize kadar erdi. Burada bulunduğum zaman için- de, hep beyaz görmekten âdeta bık- mış, usanmıştım. Süt beyaz, peynir beyaz, krema, teleme beyaz ve niha- ge e Ağrının tepesi de yaz Gemi a dönüşüm böyle olmadı; başka bir renk, başka bir koku ve ve bir fathester) le karşılaştım. i eşil, ağaç yeşil ve a çakı AN man dığı de- niz yemyeşil... Ve yeşilin renk buhur- danı; fın di Köylü için «ancak fındıkla yaşar» deniliyordu; şehirli için de «fındık ol- mazsa veya değerini bulamazsa, güler yüze az rastlanılabilirr haberi verili- yordu. Hülâsa, bu yurt parçasında müs- tahsil, fındıktan ümitlenmekte, kasa- balı fındıktan ummakta ve piyasa adamlarının günleri hep fındık etra- fında dönmekte... .* Karadeniz bölgesinin baş tacı mahsulüne, daima güne bakan ay- çiçeğinin güneşe baktığı gibi bakıl- maktadır. Hele talihini, tek mahsul Giresun'a gir- halinde Mi) bağlamış olan Yeşil iresun en başta Sahil muntakası da, bilhassa bah- çelerin kesif bulunduğu yerlerde seb- ze yetiştirme — hariç tutulursa, he- men hemen başka bir ziraat ile uğ- raşılmaz. 10 - 15 kilometre içerlere doğru mısır ziraatı yapılmakta ise de müstahsilin ihtiyacına çok az tekabül etmektedir. Daha fazlası Terme ve Çarşamba'da temin edilir. (Düyunu Umumiyei Osmaniye) ida- resinin istatistik kayıtları, 1327 yılın- da Br küsur ek mısır hâsılatı olduğu undan 11.142.04 kuruşluk âşar ye dl gös- termektedir, Fındıktan başka zirai mühim bir geliri bulunmıyan Giresun” un iktisadi kalkınmasında «ara zira- at» prensibinin bu bölgeye getiril- mesi ve “yerleştirilmesi bugün artık bir zaruret halini almış bulunuyor. Geliri fındığa dayanan müstahsi- lin yayılışı ve hane adedi şöylece rakamlaştırılmaktadır: Bölge Ev sayısı Nüfus Giresun X 30.738 Bulancak 2.576 17.129 Piraziz 1.932 12.603 Dereli 1.550 10.440 3.787 24.664 14.518 95.574 ** * (Sokrat)ın şakirdi (Ksenefon) un (On binlerin pe o kitabiyle bize ka- dar intikal et bulunan Yunanlıların İran im “dönüşüne ait eserde Giresun'a varış söyler anlatılmak- tadır: (Mart - Mayıs 400) “Artik yiyecek tedariki imkânı da kalmayınca yola çıkmaya karar verildi. Hastalar, kırk a yukarı v. lar, genç çocuklar ve kadınlar ağırlıklarla Serdi gerilere Birdir diler. Kumandanlardan en yaşlı olan ikisi, (Filesius) ve (Sofenetus) de ge- mi ile gidecek ve bunlara nezaret edeceklerdi. Geri kalanlar yayan dö- neceklerdi. Yol tamir olunmuştu. Üçüncü gün ( Tar onERle Bu- ası bir Yunan sahi e Sinop'- un (Kolşis) deki . erim. idi. Burada ongün kaldılar, edildi ve sayıldı. in kişiden sekiz bin altı yüz kal- dığı e ea Digerleri düşman eliy- r yüzünden. veya hastalıklardan ölmüşlerdi:,-5; 157 - 158 Ayni eserin ayni bölümünde, Yu- nanlılar'ın burada yaptığı talandan bahsedilirken “kilerlerde birçok yassı cevizler bulundu; bunların iç kabuk- ları yoktu» denilmektedir. S: 164. İşte dei ilk findik şuur ve müşahe- arihinde Atina'da basılmış olan “ostantin Papa Mihalopulo)nun «Karadeniz'de Bir Seyahat» kitabında, Giresun fındık istihsali şöylece an- latılmaktadır: «İstihsal hayret edilecek. kadar büyük olup “senede 160 ilâ 200 bin kantar, yani 7 - 9 milyon okka tuta- rındadır. Doğu Karadeniz sahillerinde, ya- ni Rus hududundan Samsun'a kadar olan sahada istihsal edilir. Daima ye- ni bahçeler ihdas edilmektedir. Bu mıntakanın istihsal miktarları şöyledir: pey kilo Giresun 000.000 >» Trabzon » Zirek Espiye 1.300.000 » Ord 250.000 » Fatsa, Ünye İhracat ise “Trabzon'dan 4.485,600 altın Fransız Frangı kiymetinde 4.291.300 kilo, ve Giresun'dan iç ve kabuklu olarak 4000.000 Fransız Frangı değerinde 9.000.000 kilo fın- dıktan ibarettir.» (1263 - 1272) tapu tahrir kayıtla- rına göre Giresun'un fındık bahçeleri: Giresun'da tapu tahriri (1262 - 1848), (1272 - 1857) senelerinde baş- lamış ve on sene devam etmiştir. Bu tahrirde fındık bahçelerinin toprak kısmı tapuya, ağaçları da Evkafa ait olduğundan aynı senelerde Evkaf tahriri yapılmış ve (1291 - 1876) tari- hinde bir kanunla Evkaf tarafından tahrir edilen fındık ağaçları da tapu- ya devredilmiştir. İkinci ve son bir Zirai tahrir 1927 yılında yapılmış ise de tesbit edilen mam sayısı çok noksan bulunmuştur. Henüz bu hali dahi, maddi ve manevi her sahamız gibi, muhtaç ol- duğu çehre ve topoğrafya ifadesine, kaba unsurlar bakımından bile ka- vuşturulabilmiş değildir. Henüz ke- miyetimizi bile e A değiliz; nerede kaldı keyfiyetimiz yürek nahiyesinden ele alan (Büyük Doğu) muz, memle- ketimizin bu en büyük mahsulü -et- Her dâvayı, rafindaki müzmin dâvalara kadar uzanabilecek tek: bilgi ve anlayıştır. 7