8 Mart 1946 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 5
Nessac, yâni bez dokuyucusu... Tefsitci : — O, bez dokumazdı, söz do- kurdu. *## — Ahdetmiştim bir gün; filân işi yapmayayım diye... dım, ahdimi bozdum. Aynı gün bir adam beni yoldan çevirdi. Bu ada- mın'yanında çalışan bez dokuyu- cusu bir çocuk varmış, kaçmiş... Beni ona benzetti. Bana «Utanmaz mısın, efendinin yanindan kaçma- ya?.. Haydi, yürü bakayım işinin başınal dedi ve kolumdan çektiği gibi götürdü. İtaat ettim. Bu ada- mın yanında uzun zaman bez doku- yuculuğu ettim; ve'bu tecelliye baş zamı verdiği fiilin ismini, kendime lâkap edindim. O gündenberi lâ- kabım Nessac, rk dokuyucusu... Nessac'ı, ökâülemtiğiz sonra rü- yada gördüler ve sordular : — Ne âlemdesin? Allah sana ne gösterdi? — Bana âlemimden bir şey çe Yalnız şu kadar biliniz sizin mundar dünyanızın öte- Elli gerçek rahattayım. İBRAHİM (HAVAS) — Allah sırrını takdis etsin — Tefsirci : Dani (Havas) ın kabri gibi heybetli ve şevketli bir me- zer görmedim. Künbet değil, sanki uyumuş bir arslan... Sakın bir tara- fına si deme, birden seni kavrayıp altına alabilir, Kk Kış günü, bir mescidin 'avlu- sunda, kar yığınının ortasında, dim- dik duruyor. Yanına ei yaklaştı : — Selâm sana ey Havas! Ne diye böyle açıkta Giyme? £Gel seninle yeri örtülü bir yere “ sığınalım! Havas, bu teklifi edenin elini tuttu ve göğsünün içine değdirdi. Beni kışın, ateşinde; Yazın da gölgende sığındırdın. #kk 1 Trk İİ EE Z100137151 eti Ömer Suriye seyahatın- dan dei çölde, uzaklarda, tek Çadırda, ihtiyar bir kadın... Kim ol- duğu, çölde böyle tek aim ne yap- tığı, Bis yaşadığı meçhul... Allah Resulünün > dostu ve Halifesi, Ti sordu hakkında ne fikirdesin? — Alla ih Örn erin belâsını versin | Bütün ii boyunca elime hiçbir şey geçmedi. Hazreti Ömer gülümsedi : — Fakat Ömer ne yapsın? Sen böyle uzak ve herkesten ayrı bir yer- de yaşarken, Ömer seni nasıl bulsun? Kadın, di -— Beni bulamayacak olduktan sonra, ig in başına niçin geçti? muazzam karşılık ER Hinveli aa ondan daha bin ker muazzam bir tavırla ağladı. * Böyleyken!.. Evet, bütün tarih boyunca, çöllerde kaybolmuş meçhul ihtiyar kadın derecesinde, devlet rei- sine düşen vazifeyi kavrayabilmiş tek lar boyunca, ülkemizde, elimizin ve gözümüzün uzanmadığı yerleri değil, burnumuzun dibini bile ihmal ettiren ve en sonra utanmadan ve sıkılmadan kabahati İslâmlıkta gösteren bir mis- kinlik ve mesuliyetsizlik ruhuna düş- tük? Adıdeğmez Yine kış... Gece... Ve Büyük- lerden biri, istiğrakta... Bir ses du- yuyor: — Allah dostlarından birini görmek istersen, şimdi filân tepe- ye ç Sesin muhatabı hemen dışarı- ya çıkıyor. Müthiş bir kar... Tepe- a beke Ne görsün?.. Tepe- k ve ayazın en acı nokta- soğu re İbrahim (Havas)... Yerde, ur - zünde de tatlı tatlı ter Belali Soruyor * —Sen bu dereceyi buldun? Cevap alıyor — Fukaraya hizmetle... neyle EBUMUHAMMED (CERİRİ) — Allah sırrını takdis etsin — Müthiş bir belâ ânında, etrafı, kendisinden üstüste dua rica etti: — Dua et; dua et de bu belâ- dan kurtulalım! evap verdi — Dua ri değil, teslim ve nza vaktindeyiz. Belâdan evvel dua; belâ gelince de nza... o” Sözü: — Tasavvuf sulhla ele girmez; cenkle kâzanılir. — GALİLÂN (SEMEKKANDİ) — Allah sırrını takdis etsin — Sözü: — Ârif, hakka, haktan nazar eder; âlimse delilden... Vecd sahip- leri delilden müstağni olanlar... EBÜLABBAS (NİHAVENDİ) — Allah sırrını takdis etsin — Dedi ki ; — Himmet sahipleri, sol elleri- nin kendilerini haktan alıkoduğu- nu görseler, sağ elleriyle sol elle- rini keserler, Dedi ki: — Bu işin derdine düştüğüm zaman, on iki yıl, başımı yakamın içinden dışarıya çıkarmadım. Tâ, bana kalbimin âleminden bir köşe gösterilinceye kadar... 4X4 Dedi ki: — Herkes ister ki, Allah, bir saat kendileriyle olsun, bense di- lerim ki, Allah, bir saat beni ken- dimle bıraksın... Ta ki, bir kerecik düşünebileyim; ben ne nesneyim?. lg t; kişiyi kendi kendisine a Allahın Resulü dua ederdi: «Yarabbi, beni bir göz yumuncaya kadar, hattâ ondan da az bir zaman içinde kendi ken- dimde bırakma! i N e im bağ DÜ nkü Ek leri
