Tek ME A İZ Lİ me Bu kitabın yazılışına, akıl ve n Ta ın adiyle ü düşünce, ondan üstün bir mi varlığını kav. rTayamaz. En güzel adların ve en yüce g Ğ ban yıldızına ışık veren hep dur. tanınmak için ne ada On © “ ihtiyacı vardır, ne de bir belge- Gökyüzünü yıl. dızlarla süsleyen O'dur. Sen, bu gözlerinle, Yaradani göremezsin, gözlerini boş yere yorma! Şi de ona varan yolu bulamaz, çünkü O; ne bir ada Doğunun büyükleri FİRDEVSİ İranın ve dünyanın çn büyük destan şairlerinden... Yine İra- “nın ve dünyanın en “büyük des-- tanlarından biri olan (Şehname)- Hakkında kat'i ve nin sahibi... söremüreşi göre, Firdevsi, m luğunda, bu kanalın kenarın- e a ve hayran hayran, akan suları seyrederdi. irdevsi'nin öz adı hakkında- arsça ve Heli tün bir kiymet Seyre ça- d büyük aileler arasında nesep tahkiki merakı, eserinden anla- ye göre, Firdevsi'yi de mış olabilir. yn devsi, Şâman oğullarından ahmud Nuh ile, M zama- o « nında yaşadı. Bu itibarla kendi- Belki sözün, Tanrının değer. lerini anlatmaya gücü yeter. Fakat akıl ve can, ona giden yolu bulabilseydi ! Madem ki, aklı ve canı yarâ- tan O'dur; sırf akla dayanan düşünce onu nasıl kavrayabilir? Onu, olduğu gibi, kimse öve- mez. Bunun için senin yapaca- ğın şey ona kulluk etmektir. Akıl, ancak gördüğü bir şeyi anlatmak için söz bulabilir Hiç canla, ruhla, düşünce ile veya “bunlara benzer şeylerle övmeğe imkân var mı? Sen, boş sözleri bir yana bı- rak da, sadece onun varlığına inanmaya bak! nun buyruklarını iyice gö zet; O'na giden yolu O'na tapın! Bilgili olan güçlü olur. Koca- mışların gönlünü bile ancak bil. gi dinçleştirir. EHNAM IE Prof. Necati LUGAL ara ve sini Gazneliler devrinden kabul edebiliriz. Bir rivayete göre Tüs akmış ve Gazne'ye gelmiştir. Kendisinden evvel bir iki şair ve nasir tarafından yazılma- ya başlayan Şehname'lerden bu- gün elde Dakiki kısmından baş- kası bulunmadığına, Firdevsi ise neli Mahmud'a takdim etmiş- ir. Şairiyle beraber birkaç sayı boyunca ve oldukça tafsilâtlı olarak mütalâa edeceğimiz Şeh- name'den şekide. başlangıç kısmını görüyorsunu Prof. Ş. Ü.- Safo : fetin elinden taç gi- yen ölmez (Afrodit)! Ey beya in fendbaz kızı yüce ilâhe Sana yalvarıyorum! Kalbimi örüntüler, burkuntular içinde yıkm eği evvelce bir kerecik ni- yazımı kabul edip babanın altın sarayını bıraktığın, bana kadar şanlı geri rdunene imi ir yine yaklaş e seni, göklerin ışıklı güzel ve çevik serçeler uçuru- yordu. z zamanda uçuşlarını bitir- diler. Sen de o bahtiyar çehreni, Batının büyükleri SAFO (Alse) gibi âsil ve zengin ai- leden ve ea lu. 620 de doğ- du ve 565 te öldü. Âşıkı olduğu söylenen (Alse) gibi di ser- güzeşt ve macera dolu O da tıpkı (Alse) gibi zamanın » (Tiran) ına yapılan suikasta iştirak et- miş ve (Alse) ile beraber mem- leketinden sürülmüş... (Safo) he- nüz 20-25 yaşlarında iken mem- leketinden çıkarak O Sicilya'ya gitti ve orada büyük bir alâka gördü. O yaşlarında bile büyük bir şair tanınan (Safo) yu Sicil- ya'lılar göğüslerine bastırdı ve namına heykeller yi pa üzerine resimleri basıldı. (Safo) bilâhare memleketine adi ve hayatının bakiyesini orada çirdi. Serbest hayata malik, İvi ve sefasına düşkün, maceracı ve şu bir kadın... Bu yüzden (Safo) nun devrinde yaşamış bü- ia şairleri, filozofları, siyasileri afo) ya âşık. gö öster: mek, tarih Yi durmak mümkünse uydurmuşlar- dır. Güya (Alse) ie (Safo) ka münasebeti başlam şöyle Eid) (Alse) san'at rakibi! (Safa) ya nin karşında titriyorum, içimden apn Fakat ağız açmaya cesaret edemiyorum ! 250 e z 5âi5i EE aa. elmas bir tebessümle (aydın. lattın! Ve bana istırabın ne Olduğu- nu sordun. Sordun; seni uzun zamandır niçin çağırdığımı, Gia bir aşkın telleriyle zencire vurduğum deli kalbimin bukadar şiddetle ne istediğini sordun. Ve dedin: (Safo 1)... Hangi fâni seni tahkir ediyor? Merak etme ! O şimdi senden kaçıyorsa tez vakitte arkandan koşacak... Se- nin hediyelerini reddettiyse, tez yn sana yeni hediyeler koş- uracak... Seni artık sevmez ol- e) tez kl ölesiye sev- meğe başlayacak... Ey baker bugünde gel, beni zalim kaygılardan kurtar. Kalbi- min dileklerini ver ! Bana yar- dımcı ol! ŞARKI Salih Zeki AKTAY Demiş... (Safo) da şu cevapla mukabele etmiş: — Söylemek istediğin fena birşey değilse bu korkun çocuk- luktur. Safo), güya kırk sekiz - elli yaşlarında iken genç ve güzel bir gemiciye deli gibi âşık ol.» muş... Hattâ onun peşinden Si- cilya'ya gitmiş, fakat çocuktan hiç yüz bulmamış ve çocuğun sevdiği başka bir kadına galebe edememiş... Bu yüzden meyus olarak memleketine dönmüş ve büyük bir kayadan kendisini de- bu ilk devayı, intiharı keşfeden ve ilk defa kire (Safo) ol- muştur» diy Bir basimi la (Strabon), onun için : — (Safo) nun şiiri bir hâri- kadır! Bütün tarih oboyunca- onunla uzaktan bile boy ölçüşe- bilecek bir kadın şair gelmiye- or. o) ya Yunanlılar, 10 inci til tikal etmemiş şarkı parçaların- dan ibarettir. Salih Zeki AKTAY