n talih ve tes Nihayet kendisine bir psa hoca ün çi edildi. Bu hoca ona herşeyden evvel, ba- Ziya ŞAKİR u çürük sandal, onda garip bir zih- etti. Deniz inşaat tezgâhlarında sekiz niyet uyandırdı. Hollandalı ustalara, (Pe- gün amele kıyafetiyle çalışarak iş öğre reyeslavl) gölünde, büyük çapta kayıklar di. Hattâ, şeye adar merak göster i cede t olmayan bir ta- kım nedimler toplamışlardı. Hattâ küçük yaşında, içkiye ay alştarmışlara. T A R id V A Ss Y E T N A M E Lâki adüf yardım etti: O yaramaz çocuk birdenbire uslanmış; tırdı. arlı onanmasının ilk temeli böy- skiler ve muhafazakârlar, artık zeki, düşünceli ve çalışkan bir talebe hâ- ver o gölde atılmış... rük sandal oonun bukadar ileri gitmesine tahammül Mini almıştı. a, (Çarlık donanmasının büyük babası) (edemediler. Bilhassa onyn Almanlar gibi 2 enç Çarın, birdenbire gözleri açıl- a almıştı. kısa esvap giyerek sakalını tıraş etmesini mıştı. Her şeye karşı kendisinde büyük Birgün, eline geçen bir Alman aske- a bir rezalet telâkki ettiler. Hattâ bir merak ve tecessüs başlamıştı. Eline, rinin resmi, genç Çarın pek hoşuna gitti. (ona m giden bir Rus elçisinin adi Kendisine aynı üniformayı yaptırıp giydi. — Zaten biz biliyoruz. Çariçe (Na- ey'et Aâleti geçmişti, Onu SU Ve sonra, kendi yaşındaki asılzadeleri —— bir ölü çocuk doğ tu. Ebe, ei kullanılacağını bir Alman tabibden toplayıp bunlardan bir (eğlence taburu) n yerine bu Alman çocuğunu koydu y 'endi... a halkının nasıl yaşadı teşkil etti. Eğlence, gitgide ciddileşti. Bu Diye iftiradan bile çekinmediler, ğını öğrenmek hevesine kapıldı. Saray o çaburda, Çarlığın müstakbel ordusunun Papazlar ona, Deccal diyorlardı. Mu- teşrifatını bir tarafa atarak, e mayasını husule ge v. taassıb güruh, onun bütün yenilik teşeb- dolaşmaya başladı. Ecnebi v Beş sene sonra abur, Avrupan büslerine ve bilhassa sakal kesdirmesine ti ğ ondabüyük O en güzide bir asker in ası hâlini NE, lânet im rlardı. bir alâka uyandırdı. Alman ve Hollanda (Moskova civarındaki ylerde manevra- yet öyle birgün geldi ki, o, hark. Hsanlarını. öğrenmekten zevk aldı. İhti- Oo jor yaptı. Halkı, Hyzetler içinde bıraktı. o lere peni Zaferler temin etti. Çarlığı, yar bir riyaziye me rast geldi On- - Küçük Çar, büyüyordu. Zekâsı, inki- iki büyük kıt'a üzerinde tamamiyle kök- l dan, hesâp ve hendese öğrendi. Mütekait şaf ediyordu. Ve günden güne etrafında leştirdikten sonra, bütün fâniler gibi dün- bi girer e müşavirler beli- (o yadan göçüp gitti. Lâkin giderken ondört da topçuluk ve isti m fennine dair yor. i ola- dersler almaya başladı. rak een arın e etl uh kapan- Çarlığın a bel siyasetinin salin Birgün, siner ar — kalan mâa- maktan ziyade, bu müşavirlerle türlü (teşkil e 5 i e gitmişti. eyle kenarın- / türlü işler müzakere ederek onların tat- sin etnamenin 9 uncu bendi, şu ğ da esi ir ye silme all gördü. Bu, O pikiyle meşgul olmaktan zevk duyuyordu. çe Aria etmekteyidi : l onun pek ho; gitti, ik landa- Ve b at, Avru; sya toprak- Lulardan ustalar getirtti. Harap sandalı larında, müstakbel Damak temelini ku- /İstanbula ve Hindistana mümkün ola- tamir ettirdi. Onunla, günlerce ırmakda o ruyordu. bildiği kadar yaklaşmalıdır. «İstanbula hük- ve göllerde gezdi. Bu su sie e zcilik Genç Çar, yetiştirdiği ordusunda (meden, cihana hâkim olur» kaziyesini unut- hakkında da bir fikir peyda etti. kumbaracılık, donanmâsında kaptanlık (mamalıdır. Buna binaen kâh Devleti Osma- İ Fikir adesesiyle geçmiş gün: 35 yıl evvelki Firini Kulübü, ilk defa Dep ler yapmalıdır. Gitgide, o denizi ele almalı. | bir (futbol) şampiyonasında... Kulüp o tarihte Şehzade Osman. Fuat Efendinin himaye mom Net msi ri - İran i süii $ Enli li. SS G0 yöşmidadira evletinin zeval ve inhitatını tacile çalışma- sindedir ve gördüğünüz tiplerin hayatta olanlarından en genci şimdi yaş er Geli a ir Gila tınlarından istiğna hasıl olmalıdır. kinci raya onun bu vasiyetna- esine tamamiyle sadakat gösterdi. Ha- ei siyasi. şöylece hülâsa etti: (Osmanlı ve Leh duvarlarını yıkmak... Rısyanın cenup hududunu, Akdenize kadar dayamak...J una çalıştı. Lâkin muvaffak ola- , Bizanı rlrk, lan andıran bir isyan dalgası altında eridi, gitti. Artık o vasi- mü miştir; vasiyetnamenin tesiri el'ân bâki...