kanın ĞIN eski yılma sbs, ri kaç istisnası ile n; a Sö“ mürgeciliğinin hü- ümranlık sahası- ır. Yarım, yahut dörttebiristiklâller e kifayet etmek mevkiinde bulunan bu pir milletlerin istiklâllerini, hangi gün ve nasıl elde edebilecekleri. meçhuldür. dahi mevcut larının ady kla Hakikat li ki, (üniversalist) gö- rüşlerin muvaffaklarına hâsolan bir sürat ile vaktiyle bu koca dünya parçalarını kucaklamış olan Müslümanlık *dalgası, aal biat ii bügis par odatı a "ilgileri ağni kalmıştır. aşka nkü, Müs- lümanlık da eninde ve örn” birdin A SU KASİDESİ Közım Nami DURU Susuz yerde guslü farzetmezdi Allah; Demek çölde de su var Ey çöl ada Gel de ri SİN burada gör! Önüm su, ardı Böyleyken aylardır su diye İlk insanlar yıkanıt mıydı dersiaiz? Bakınız Eskimolara !; Doğan ha eyy Eğ eri yıkıyorlar. Kazı, ördeği bır. Tavuklar, ren bile yıkanıyor. Bar, parayla da olsaj| il iz ere. b mi? DALAR elbette efendim !l! Düşündüğüne bak, Pe Te ... İhtiyacın suya mı yalnız? Ruhun yıkanmak istemesini? O, derinden de kirli, bilmem nerendoen de... Beklemekle yen imi Elde çelik asâ Ayakta çelik bi Ömrünce arayıp Ki Onu yine bulamazsın Bazan da göller OLUM denizler dolusu ilah onu bedava > fışkırtıverir. e kimi avuç avu er, Kimi de üstüne yn geçer. KE İN Nİ g3 di. Bir hayat bilgisi kitabı değildi. Müs- eli eksik bıraktığı bu no > Müslüman milletlerin kendiler $ lümanlık, kendi ii Li öğretmediğini menetmiyor, bilâkis, öğre- nilsin ve eid diye şiddetle tavsiye ediy Bu bö; isi ag, e Müslüman milletler, bunu yapmadılar. Neden ? ünkü, DM af dün ucundan bir ucuna süratle diyil il bette, derine gidemedi. Herhan bir memlekette kendinden önce mevcut ola; içtimai nizamı yıkamadı, hattâ çok yı - meselâ bk yea ve şimali Hin- distanda - sarsamadr bile Onun yıkamadığı bu içtimai nizamı hayat görüşü tesis etmişti. Bu nizam, me u un ona karşı bir kul sadakatini emreden (hiyerarşik) ve son derece (des- po O İyi nizam idi nizamda, yi an insan in ye ün en büy meti, Kisra'nın çadırının ' püskülünü öpmek yahut onun v3 kendi .altındakinin en merhametsiz bir efendisi idi. ğ A cemiyetleri, her tarafta, bu yasaya ve bu öre kurulmu; hu zihniyet hâkimdi. Yukarıya doğru uşaklamasına tırmanan payeliler, Mat çalınca, sağı. doğru uşak m iye çık sul rr rent ile - ersin, Sal nür ve güldürür sözcüsü o slümanlık, Fars kimi yıkmadı onun cemiyet ve devletştiuytkü yıka- (Büyük Spdei Foto pi yaptığı manzarayı gö Adesenin göziyle her hafta bir iş ve hedef: bileceklerineinanmamaktayım! Böyle Mi (rönesans), haddi zatında, faydalıdır. Çünk u n he- men hepsi dinin ruhlarda uyandırdığı derin vec rpermesinden ziyade fetih kılıçlarının yüreklerde yarattığı korku es nlaşmış- za etmişlerdir: edenin zalim, emre- dilenler mazlüm Eğer Tanrı'nın hu: a yetler, şu kadar yüz YE içinde ve «müsavat ar Bu e, adaki ikametleri ile Ahiretteki nasipleri arasında bir uçu- açılmaz; dünya retin, Ahiret şile bir aynası r ve insan, orâ- a bur Tanrı'nın huzuruna, haysiyetlerinin t a sahip olarak ıkardı. Dinlerin hepsinin istediği bu oi duğu ve Müslü 1 u hususta diger- lerinden de daha peni ii halde, Fars hayat — byme bu uştur mi (eömesanılın çe Bara k kül ali işte bu gör ör Müp parçalıyarak PA AMR hürriyet ve müsavatcı görüşünü, adisiye e il mücahid - A lerde gördüğümüz saffet ve Da tesis etmek olmalıdır. Mevcut Müslümanlar, bunu henüz yapamamışlardır r, akat bunu yapamadıkça da, mes citte yahut Azrail'in karşısında, ister sâf tutarak; ister ruh uzatarak, ledikleri — is müsavi görünseler, dünya ile sy ndaki hazin seyahatlerine, köle sna halinde devam edeceklerdir. Beyoğlanun izbe köşelerini ibi bir kibrit meri iğ vçak olursanız bu . Yeter ki gözlerinizde kibrit kadar ışık o —