NY TERTİP HATASI Necip Fazıl, (BÜYÜK DOĞU) da avaz avaz ba- ğırıyordu: —Dostlarım; mecmuamı- zın her bakımdan ne büyük bir kemal haline geldiği- nin tek işareti, bizde artık tertip yanlışı denilen şeyin yüzde ““z tasfiye edilmiş olmas.uır. Tertip yanlışı deyipde geçmiyelim... Yal- nız onu tasfiye edebilmek, içtimai, ruhi, fikri, büyük bir inkilâba delâlet eder. Kâzım Nami inanmadı. — Hem de öyleki, (BÜ- YÜK DOĞU) da tek tertip hatası bulana 1000 lira ik- ramiye verileceğine dair bir ilân yapabilirim. — O zaman da, ikrami- yesini almağa gelene, “ter- tip hatası olmuş; 1000 de- gil, 1 lira olacak,, demek- ten başka çaren kalmaz!.. GÜZELLİK Merhum Ağaoğlu Ah- met, yüzünde fikrin güzel hatları bulunmasına rağ- men, maddi mânada güzel bir insan değildi. Bir gün tramvayda, onu gören iki yüksek tahsil gencinden birisi, arkada- şına şöyle dedi: — Aman yarabbi, çir- kinliğede bak! Allah bu adamın karısına acısın! Bu sözleri duyan Ağa- oğlu, gençlere dönüp hay- kırdı: — Delikanlılar! Siz be- nim karımı görseniz bana acırdınız | NEVMİD BUHRAN Burhan Toprağın, Soyadı Kanunundan evvel ismi, Burhan Ümitti. Onun Pa- risten dönüşünde, Türk edebiyatının büyükleri hakkında kopardığı (Rate)- ler çığlığı Burhan Ümide aittir. O devirde, herkesi kendi isminin kafiyeleri içinde ifade etmeği seven bir zat şöyle demiştir : — Burhan Ümit, hal. Galiba nevmid buhran... C. RIDVAN, DİYARIBAKIR — Mecmuamızın ilk cildi, yâni İ numaralı sayısından 13 numaralı sayısına kadar 13 nushalık kısmı, ciltli olarak 3.5, ciltsiz olarak 3 lira muka- bilinde idarehanemizden temin edilebilir. Teşekkür ve hürmet... ALİ CEVDET ATAÇ, GAZİANTEP — Yazınızı be- ğendik. Bilhassa, belli başlı bir köke bağlı fikirlerinizin tezatsız örgüsünden dolayı sizi tebrik ederiz. Buna rağ- men onu neşredemiyeceğiz; zira taktirlerimize rağmen mecmuamızın mahdut sayfaları, buna imkân bırakmıyor. Bir gün, yer sıkıntımızı bize düşündürmiyecek kadar güzel yazılar yazarsanız, o zaman onları bize gönderir; ve neşr- edildiği taktirde aramıza karışmış olursunuz. Saygı ve sevgi... YAŞAR AKIN, İSTANBUL — Mektubunuz, büyük mikyasta alâkamızı çekti. Anlattığınız vak'a, maalesef adım başında şahit olduğumuz şeylerdendir; ve mânası tam da sizin anladığınız gibidir. «Saflarımıza giriniz !» demek, bizim gibi duyan, düşünen ve hareket eden insanlardan olunuz demektir Nazlıydı bir zaman, yurdum, çok naslı; Pınardan dönerdik bir alay sazlı, Kimisi yeşilli, kimi beyazlı Şimdi o pınar da yok, şimdi o kızlar da yok. Bağımda oynardı gürbüz kızanlar, Dem vurup çalardı eski ozanlar, Ozan öldü, elde kırıldı sazlar; Şimdi o pınar dafyok, şimdi o kızlar da yok... Safder ZİHNİOĞLU Bedbinlik Şehire yağmur yağar, Eritir ümitleri, Can vermiş gr Bir nokta olan kar, Eksiğim ne? Doydum; büyük Allahım, Bahar meyvelerine, Mestim kokularından; Güneşinden, suyundan... Şekilleşmiş rüyalar Aya GR Tâbir eden şu peri, Şüphe yok ki her yeri, Kurarimakla bahtiyar. İman, bise Allahım, İman, büyüklüğüne. Bir çöl gibi boş rahum, Ban iman istiyorum. Doydum nimetlerine. Ardı sıra geceler, Sökün eder cüceler, Fırıl fırıl dönerek. Ve iklimsiz bahçemde, ? Mübin SİYRET Mehmet SOYDAN 204 yg DAŞ LİEİ "Lİ Soldan sağa : 1 — Erat (eski dilde) harf ilâve edip ters çevi- rirseniz asabileşilen olur — Bir emir, mesai, bir nota 6 — Cefa, bir ağaç 7 — Ücretli otomobil, bir gaz 8 — Bir ecnebi kadın ismi 9 — Temizleyen 10 — Bir harfin okunuşu. Yukarıdan aşağıya: 1— Lâhim 2—Birrenk, namaza davet 3 — Bütün kuvvetile yaslanmak 4 — Merkep yavrusu, beyaz duman 5 — Halkı tutma umdesi 6 — Bir cins ağaç nebat, tersi telefonda söy- lenir 7 — Tersi kaybetme, yüzün kısımlarından 8 — Bir çeşit içki beyeden 9 — Bir lâfla başka bir şeyi kasdetme, * Bu iki şekle bir müddet dikkatle bakacak olursa- nız, yıldızın sağındaki şek- le geçtiğini, sonra tekrar sola avdet ettiğini görür- sünüz. Basit (optik) hile- leri... 13