24 Eylül 1943 Tarihli Büyük Doğu Dergisi Sayfa 6

* Yaşanmaya değer Hayata dair... Burhan TOPRAK Hakikat yolunda: yürümeğe başlıy evvelâ şeriat merhalesine gelirler. Orada başkasının hak- kına hür Mülkiyetler senin n sonra, tarikat mertebesi, gelir, Burada mülkiyet yoktur. Seninki senin, benimki de ndir. Feragat başlamıştır. Nihayet, hakikat anlar, benim di- mer kalırsın, ne de ben ka- lırım, — zaman, simi Allah tecelli eder, Onun için Payezarnın kusurunu görmemek, ü iyice (bilmek ra, gaye, kendi kendimizi inşadır; ve bu- endi noksanını SÖZ n terakkisini ne kadar Abdullahı Ce- ordu; «Ne vakit geldin?» «Üç gündür» Eytti «Bu üç Havsa yanında hadi günde ne Eyttim: «İbni 8 ya zardım'» Eytti: Nafilenin eğ seni fariza ile işl- tigalden ala koymuş» Çünkü pirin didarı, bizi doğrudan doğruya hak- mek ise güzel bir nafiledir. Hadis, hakkı gösteren ilimdir. Tasavvufta is&, ilim değil, Allahla bir ol- mak, onda kaybolmak lâzımdır. İlim bir fazilettir. olmak, arayan, İsteyen bir ruh için, yâni himmet sahipleri için en büyük hüs- m ve en büyük günahtır. Bunlar, eğer sol elleri sa kendi başlarına kalmak istemezler, Hattâ vasıtI'ye göre (sevgili) mevzuu bahis olunca, yakınlık sine bile tahammülleri yoktur, nım diyen kişi, sevgiliden çok uzaktadır, Gi ya kınlık alâmeti Hak Taalâdan başka, her şeydi silmektir. Bu yüzden sevgili bizde olmalıdır, biz on- x e Burhan Dr Güzel sanatlar akademesinde, Cümhur Reisimizle beraber.. da olmalıyız. Çünkü bu işin aslu * anlamak değildir, bulmak V rriyet, vü- gayr met va nefsinden ak çıkmasıdır, Bu tahak- kük ederi verirken Ebu Said Harra- zın aletini Mk de ihtizar halinde tekrarlıyabilme- miz ündür, Ona sormuşlardı; Ne arzu ediyorsun? Eytti — Hasretim vardır gaflete, halâs bulmak Yoksa, günlük ıstırap- mak kabil değildir. Afiyet yalnız gönlün Allah ile huzur ve Ümitsizlik, r ve sadece küfürdür, Cenabı Hak; unutmamalıdır ki en müthiş ümitsizlik- leri bile ihata eden bir âyetinde «Rahmetimden ümi- inizi kesmeyiniz demiştir. Ve yine«Her kim belâma sabreyledi, vasıl oldu.» demiştir. Böyle bir a- dam, cümleyi hiçe satmış ve için: böyle yaşamak lâzımdır. tan kurtul aram İçinde olmasıdır. m bunun zıddı olan bir haldi hiçi cümleye satın al- mış adam demektir. Hem bu ticareti gen ektir, Zira, çlikte yap- mak ger her kim Hak Süphanehu Tanlâyı gençlikte terkeylese Hak Süphane ve Taâlâ dahi ol kimseyi IMhtiyarlığında torkeyler, Çünkü şahsiyet ve itiyatlar, bunlarin büyüme ve yayılma gençlikte tecessüs eder, Bir gün bir mürid, Ebül Kasımı Hallalı Merye- zİye vardı. Andan sefere müsande istedi, Ria sefer edersin?» Ol mürid kabiliyetleri Seyh sordu: cevap verdi: ytti: «Niçin areket etmeyince kokar!» Zz iz olmazsın, hareket ve dahi kokmaz.» h “Ahmedi Harrani'nin naklettiği şu muhave- re.de bunu teyid etmektedir: Seyh Ebül Hasnni, Mu'temir dedi ki: «Mas, eylemez turmuştum. Bir kişi ona dedi ki: Rakki Seyh anı ırağa saldın!» Eytti: «Ona, bana ölçdükleri gibi ölçüyorum.» Tasavvufta şahsiyete verilen bu kudsilik mânâ- sı, Allah yolunda ilik #artın şahsiyet olma- Bu cihet, şimdi nakledeceğim Ebül Hayri Ha- beşi'nin itirafında son derece sarihtir. «Bir vasiyet etb orada bul Eytti: yordu. «Ey ve son sıdır. e Medinede mücavir ol #iddetli, Her an ni bir ki istiyeyim. Göklerden avaz gelurdu ki: z z R mahrumiyetler çeki seden bir şey «Utanmaz mısın, şol yüzle anı üzle bize secde çal yabancılar önünde hâr ve hakir eyleyesi; uf dünyasında o kadar olarak gaye, Allah SE - 5 tı de Bu başlangıçtır. Bunun ukba, dünyevi zevkleri ve ebediyekle var ols ma iştiyakmı terketmek gelir. Nihayet soyunacak bir şey kalmayınca, terketmek endişesini de terket- mek ica peder, Büyüklerden birinin dediği gibi (Sofi oldur ki olmaya, Eğer olur ise sofi olmaz.» Zira yalnız Alla- nabilir ve ancak Onda var olmayı dü- yâni şünebiliriz. «Allahın gayrile düşüp kalkmak vahşet- başka bir şey değildir.» eygamber «Fakirlik şerefimdir» nunla beraber sofllere göre fakirlik Fakirlik, haddi zatında bir fazilet ber de bir sözünde «Fakirlik az ten demiştir. o Bu» hiçlik değildir. y sin v re di hakiki fâkirlik şudur: ol «Her seye malik a bir sey mali “.» Soflye gelince, yine . an'aneye re Sefi odur ki yok ola, olsa güneşe ihtiyacı olmya ve gece ols, a ihtiyacı olmıya, Sofilik bir yok- lukt TR b ez olmaz. Sofi hakkı yad ey- leye; #tan ayağa kadar Hak anı yad ettiğinden aşti haberdar ola» Bu da vr sıdk ile ihlâs ile kabil- 20 Yunus Emrenin (Ölüler) şiiri — (Desen) — Bedri Rahmi Eyiboğlu Sıdk ise, gönlün konuşmağa başlamasından şey değildir. Ebül Haseni Harekâni, kendisine fenadan ve bekadan söz söylemek kime düşer, yâni o (Niçe) nin tâbirile «Üst adam kimdir?» sualine şöyle cevap veriyo: r tel ibrişim ile anı göğe as9alar, bir yel gelse «lari ve binuları ve dağları yerinden oynat- sa ve bütün denizleri doldursa, anı yerinden oynat- dir, m bir mayan bu huzur ve sükün, kolayca elde edilemez. iradenin korkunç bir metaneti lâzımd ni büyük adam demiştir Ki: «Bugün kırk siri ki bir yakitteyim ve Hak Taalâ e VİRA nazar eyler ve ken- yil demiştir ki: mi uk su diler veya bir ana vermedim,» «Henüz» kelimesi, bir eğildir. Sara der mu- eden ki bi s z a 5 z z z 5 z z © 5 - 3 z ti 08 gün dünya ihtirası bir ömrü yıkm. için Ebu Abdullah ibiza medil Herevl'nin prensipini © benimsemekten çare yoktur : başka «Her ne İşte olursan şöyle ol ki, Ezrall seni © iştebulursa, o başka işle meşgul görmeye... Ve elindeki iş senin bütün hay a ola.» te, bikkaç menkıbe ni libde islâm ruh İşte, me ve ahlâkının büyük aydınlığı!..