KİM KİMİN KARDEŞİ? Derin bir tenkit ve fikir mizacile beraber keskin bir nükte ve hiciv ustası olan Süleyman Nazif, hakikatte hiçbir kıymetin sahibi ol- madığı halde şair tanınan Faik Âli'nin kardeşidir. Bir mecliste Süleyman Nazifi davetlilere takdim ediyorlar : — Faik Âli Beyin bira- derleri !.. Süleyman Nazif hemen atılıyor : — Hayır efendim; o, be- nim biraderimdir 11! İSPANYADA SÜKÜN İspanyadaki dahili ihtilâl esnasında Yahya Kemale sormuşlar : — Yahya Kemal Bey, siz İspanyada sefirlik yap- tınız, bilirsiniz; niçin bu memlekette bir türlü sü- kün takarrür edemez? Yahya Kemal: — Edemez, demiş, İspan- yada sükün takarrür ede- mez; zira orada her vatan- daş bir Necip Fazıldır 11! (8) VE 9) Necip Fazıl Kısakürek bir Bayana koku hediye etmek üzere bir ıtriyatçı dükkânına girdi: — Bana en güzel koku ne ise ondan bir tane ve- riniz Bu sipariş tarzına şaş- mamalı... Erkeklerin koku seçmek hususundaki aczi malüm. Dükkâncı : — Beyim, dedi, Avrupa- dan şimdi koku gelmiyor. Yalnız bende bir tane var: (8 ve Y; hem bunu hiçbir yerde bulmak imkânı yok! Necip Fazıl Kısakürek gülümsedi : -— Hakkın var. 15 yıl Bakarada arayıp da bu- lamadığımı şimdi sizde bu- luyorum. İstanbul Çocuğu CİDE'DE BAY F. BAHŞİ — Necip Fazıl Kısaküreğin şahsına yazdığınız mektupta, gazetelerde intişar eden hâ- diselerden ilham alarak işaret ettiğiniz dört ahlâki nokta, bugünkü içtimai bünyemize sımsıkı bağlıdır. Mecmuamızın bu mevzu üzerinde ne kadar titiz bir eda sahibi olduğunu daha birinci sayımızda anladığınızı umuyoruz. (Büyük Doğu) nun intişar sebebi işte bu ana davadır, desek mübalaga etmiş olmayız. KADIKÖYDE BAYAN SABAHAT ŞAŞMAZ — Kadın ve ev sütunumuzda işaret ettiğiniz noktalara, zamanında temas edeceğiz. (Büyük Doğu) yu tam bir takdir ölçüsüne vurabilmeniz için, ne bizi aceleye teşvik etmeniz lâzım, ne de sizin acele etmeniz... ŞİŞLİ'DE BAY AHMET ŞENGİL — Gönderdiğiniz şiirleri aldık ; teşekkür ederiz. Daha ilk sayımızdan iti- baren okuyucularımızın iyice eserlerine mahsus olarak «Yetişenler» isimli bir sütuna malikiz; Fakat mecmuamız, bu sütunlarda da ancak hakiki ve olgun istidadlara yer ayırdığı için, sizi, biraz daha olgunlaşacağınız bir devrede tekrar görmek istediğimizi bildiririz. DAMLALAR Birleşti sevinç keder. Kayboldu hatıralar. Teni artık yere ser, Damlıyorken damlalar. Aram Gel bana sarıl! Ve ey gökyüzü, yarıl! Yer dönsün fırıl, fırıl! Damlıyorken damlalar... Ne bir çığlık! ne süküt! Ne saksafon, ne de ut, Ne gök kaldı, ne bulut, Damlıyorken damlalar. Neriman ÇENELİOĞLU AYRILIK Ayrılık neye yarar? © Benim olan nen varsa yak! Yine benden bir şey saklar, Takvimindeki her yaprak. Sen çıkma güverteye, Kapa psncereni, duyma... ben varım Deniz şarkımı söyler biteviye ; Beraber gördüğümüz rüyalar yarım... Rıza BEŞER b Soldan sağa: 1 — Bir şehir ismi - Zor ko- nuşan 2 — Parça-Bir meyva 3 — Akıllı - Dağın küçüğü 4 — Bir şa- irin soy adı - 5 — Bütün manası- na - 6 — Ceza evi- 7 — Eski bir şirket - İrade hasleti - 8 — Bir çiçek - Menfi bir rejim mensubu- 9 — Neferler - Minarelerden ge- len ses Yukarıdan aşağı : I — Atılgan - Ayın etrafında bulunur - 2 — Sarhoşların sevdi- ği - Akaretler - 3 — Tersi çöl is- mi - Eski suvari silâhı 4 — Nü- fuz « 5 — Bir emir - 6 — Kitap- aksi- 8 — Kulağa takılan -Kavga- 9 — İşe sarfedilen - Emniyetli... HAL ŞEKİLLERİ Şaraplardan ikisini de bir kadehe boşaltacak ve hepsini tek kadehte top- ladıktan sonra: — İşte diyeceksiniz, için- de zehir olan kadeh!!! Eğer bu bilmeceyi, fili bir tecrübe halinde, mese- lâ şarap yerine kadehlere müsavi parçalarda su dol- durup misafirlerinizin kar- şısında yaparsanız pek ho- şa gideceğini görürsünüz. Sadi UNAL