İngiliz milli takımının Bal- kanlarda yapacağı maçlar Ingiliz takımı önümüzdeki mevsimde memleketi - mize gelmek arzusunda olduğunu bildirdi İngiltere milli takımının üç elemanı, sa, ığda: Çelsea takımının kaptanı meşhur Jeams, ortada: Sunderland takımının kaptanı Burbanks, solda: Vülverhamp- tun takımının merkez muhacimi George. Dünya futbol üstadlarının mayıs- ta Milanoda İtalya milli takımile yapacağı karşılaşmadan istifade et- mesini bilen Yugoslav ve Rumen dost» | lanmız bu seyahatten kendilerine de | birer hisse çıkarmanın yolunu bük | dular, Ve bu meşhur oyuncuların Belgrad ve Bükreşe gelmesini temin ettiler... Hem d ne şekilde.. hiç bir para Ris- kine girmeden. Yani İngiliz milli ta- kımının. memleketlerinde yapacağı maçlara karşılık maktu bir para teah- hüdü göstermeden... Haber aldığımı- za göre organizatörlüğün bir şahese- ri olan bu angajmanlar şu şekilde ya- pılmıştır. İngiliz milli takımı 15 mayısta Mi- | lânoda İtalya milli takımile yapaca- ğı maçtan sonra 20 mayısta Belgrad- da Yugoslav milli takımı ile, 25 ma- yısta Bükreşte Romanya milli takı- | mile oynayacak ve buna mukabil kendilerine maçlarm (hasılatından | yüzde eli verilecektir. Bu müssid şeraiti öğrenen Yunan gazeteleri sü- tunlar dolusu neşriyat yaparak aynı şerait altında İngiliz oyuncularının kendi memleketlerine getirilmesi için futbol federasyonlarını ikaz etmekte ve memleket sporunda büyük bir ye- nilik yapacak olan bu karşılaşmala- rın icrası için hemen harekete geçil- mesini israrla istemektedirler, Ve ayrıca bu angajmanın tahakku- ku yolunda da Rumen ve Yugoslav feğerasyonlarına kendilerinin eski- denberi İngiliz dostluğu yüzünden tefevvuk etmeleri icabetliğini ileri sürmektedirler. Bütün Balkan sporcularını hare- | kete getiren İngiliz milli takımının seyahati hakkında evvelce de bu sü- | tunlarda yazmış ve yanıbaşımıza ka- dar gelen bu takımın memleketimi- ze de getirilmesinin pekâlâ imkân dahilinde bulunduğundan bahset- miştik. Bugün âynı hadiseye temas etmemizin sebebi İngiliz sporcuları- nın Balkanlı dostlarımızla yaptığı angajmanlarm müsaid şeklidir. Dünyanm en yüksek futbolcüleri- | ni arasında bulunduran bu takımın yapacağı maçlar için binlerce lira alması icab ederken komşu devletler. le bu şekilde ve bu kadar müsald şe- rait altında angajman yapmasının sebebi biraz tahlil edildiği takdirde propagandadan başka bir şey olma- dığı kendiliğinden meydana çıkar. Balkan devletlerine dostluk temayü- Yü gösteren İngilizlerin ancak oyun- Cularının seyahat masraflarını kar- Şılayabilecek bir para mukabilinde müsabaka yapmağı kabul etmelerini başka bir şekilde tavsif etmek imkân- sızdır. ————— Samara a Bahusus bu oyuncular her zaman duyduğumuz ve hayretle karşıladı gımız sağ tarafında sıfırı çok rakam- lar mukabili para almakla iştihar et- miş profesyonel kimselerdir. Yaplık- ları her maça, gole ve galibiyete gö- re yüksek paralarla tatmin edilen bu oyuncuların Balkan topraklarındaki karşılaşmalarda hamlatın yarısını almakla kifayet edeceklerine inan- mak büyük bir safdillik olur. Vaziyet böyle olduğu halde bu müsabakaları kabul etmekte tereddüd etmeyen İn- giliz idarecilerinin düşüncelerini yu- karıda da teşrih ettiğimiz gibi pro- paganda vasıtasından başka bir şe- ye hamletmek doğru değildir. Şazi Tezcan İngiliz futbol muhteliti Tür- kiyeye gelemiyecek Ankara 22 (Telefonla) — İngiltere muhtelitinin mayıs ayı içinde Avru- pada üç maç yapmak Üzere bir sey&- hate çıkacağını ve Milâno, Belgrad Bükreşe kadar geleceğini haber alan Türkiye futbol federasyonu İngiliz futbol federasyonuna müracaat ede- rek İngiltere muhtelitinin Türkiyeye de davet etmişti. Alınan cevapta bey. | nelmilel temaslarının ve bu türnenin programının daha evvelden kati su- rette tesbit edilmiş olduğundan bu” temasa şimdilik imkân olmadığı, bu- nunla beraber ilk fırsatta Türkiyeyi de ziyaret elmek arzusunda oldukla- rını bildirmişler ve önümüzdeki mey. simde memleketimize gelmiye gayret edeceklerini ilâve etmişlerdir. Bu haftaki maçların hakemleri Bu hafta şehrimizde yapılacak olan Ankaragücü - Fenerbahçe maçına Re- fik Osman, Ankaragücü - Vefa maçı- na Şazi Tezcan futbol federasyonu tarafından hakem olarak intihap edilmiş ve keyfiyet İstanbul mınta- kasına bildirilmiştir. Karagümrük klübünden bir oyuncu tecziye edildi Evvelisi hafta Taksim stadında ya- pılan Süleymaniye - Karagümrük şild maçında kasdi hareketinden do- Jayı oyundan çıkarılmak istenen Ka- ragümrük takımı kaptanı Mahmud Ali hakemin bu kararına itiraz etmiş ve sahadan çıkmadığı için oyun ta. til edilmişti. Verdiği raporda hakem bu oyuncu- i yu şikâyet ettiğinden umumi müdür- lük tarafından iki ay müsabaka boy. kötu ile tecziyesi takarrür etmiştir, Keyfiyet İstanbul bölgesi ile mezkür oyuncuya tebliğ edilmiştir. | bu karşılaşmanın Taksim stadına alınamağı söylenmektedir, Vefa - Ankaragücü (Omaçının ise Bahife 9 Anarşi değil, vahded bekliyoruz Türk futbolüne faydalarından uzun müddet bahsettiğimiz miljji küme maçları pazar günü üç mıntakada birden başladı. Maalesef bü başlanış, arzuları. mız hilâfına, spor tarihimizde eşi. ne tesadüf etmediğimiz hâdiseler doğurdu. Bu karşılaşmalar için hazırlanan talimatnamenin para faslındaki bazı maddelerini bü- yük klüplerimiz, kendilerini zarar. dide edecek mahiyette gördükle- rinden talimatnamenin para tak- simi kısmına itiraz ettiler, Ve ara- İarında yaptıkları bir toplantıda kararlaştırdıkları © itiraznameyi beden terbiyesi umum müdürlü- ğüne gönderdiler. Umum müdürlükten cevap bek- lenirken bu itiraznamede imzası bulunan Klüplerden ikisi caydılar, Geriye kalan iki klüp vaziyetin müşkülüâtına rağmen bu sözü tut- mak kaygısile maçları oynama- mak için bir kere daha mutabık kaldılar, Ve nitekim bir tanesi sa- haya çıkmadı. Fakat diğer taraf. ta idare heyeti kararına rağmen futbolcular klüplerinin formasını zorla alarak sahaya çıkıp oynadı- lar. Günlerdenberi gazeteler spor işlerimizdeki bu keşmekeşi | bal landıra ballandıra sütunlarına geçiriyorlar. Bütün bu işlerde bu haklı veya Şu haklı diyecek değiliz. Fakat or. tada Türk sporunun şerefi haysi- yeti ve en nihayet disipline hür. met mevzubahistir. Türk gençliğinden ve onu ida- re edenlerden anarşi değil vahdet bekliyoruz. 4 Fenerli futbolcular bugün Taksim stadında antrenman yapacak Bu haftaki milli küme maçlarının hangi stadda yapılacağı henüz belli otmamıştır. Fenerbahçe maçının Ka- dıköyde yapılması icap etmekte ise de futbolcular ile idare heyeti ara- sındaki anlışamamazlık yüzünden Şeref ve Taksim stadiarının idareci- leri ile yapılan müzakerelerden sorira hangi stadda oynanacağı belli ola. caktır. Haber aldığımıza göre Fenerbahçe. | li futbolcular bugün Taksim stadyo. | munda bir antrenman yapacaklar. | dır, leş Fikret Ankaraya gitti İdare heyeti kararına muhalif ola- rak pazar günü sahaya çıkan Fenerli futbolcular dün eski Fenerlilerden bazılarının da bulunduğu bir toplan- li yapmış ve noktalnazarlarını umum müdürlük nezdinde müdafaa etmek için takim kaptanı Fikreti Ankaraya göndermeğe 'karar vermişlerdir. Fikret Ankarada klübün leri ge- lenlerile ve beden terbiyesi umum müdürü ile temas edevektir, m aa aa Leh panayırına davet edildik Lehistanda her sene - tekrarlanan beynelmilel panayır bu.yıl 30 nisan- da açılacak, 7 mayısta kapanacaktır. Türkiye bu panâyıra resmen davet edilmiş, keyfiyet dün alâkadârlara bildirilmiştir. Mavna ile gemi arasına sıkıştı Tahmil, tahliye amelesinden Has | san isminde biri, llmanda bir Ameri- kan vapurundan bir mavnaya yük yüklerken geminin bordasile mayna arasında sıkışmış, tehlikeli © surette yaralandığı cihetle Beyoğlu hastane- sine yatırılmıştır. Teneke saatleri gümüş diye satarlarken yakalandılar Kadri, Ekrem ve Hüseyin adlarında üç sabıkalı Yenicami civarında bazi kimselere, teneke saatleri gümüş di- ye sâlarlarken zabıta memurları t&- rafından yakalanmış, o mahkemeye werilmişlerdir. Bulgarlar okuyor Gel a 5 Yazan: Selim Sırrı Tarcan: Bulgaristan maarif nezareti kültür şubesi şef muavini B, (G. D. Piryoff) bakınız ne diyor: «Yeni neslin: inkişafı için yapıla- cak içtimai muavenetin birinci fas- nı hiç şüphe yok ki (terbiye) teşkil ediyor. Terbiye ile içtimai muavenet arasında sıkı bir rabıta vardır. Çocuk teşekkül halinde bulunan bir mahlük olduğu için onun husu- siyeti muhitin tesiri altında her şek- le girebilmektedir, O yalnız şahsiye- tinin tekevvününe hadim olan ter- biye edici Amlilerin değil, içinde ya- şadığı içtimai âlemin her şeyinden müteessir olur. O halde çocukları her ne şeklide olursa olsun himaye ile mükellef olan- ların İlk yapacakları onlar için mü- kemmel bir terbiye muhiti vücude getirmektir. Bu da ancak şöyle müm- kün olabilir sanırım; I — Mekteplerde fakir . ve ihtiyaç içinde olan çocuklara bedava yemek vermek. 2 — Oyun meydanları tesis etmek. 3 — Tatil kolonileri kurmak. 4 — Yetim ve öksüz yurdları aç- mak. 5 — Sıhhati bozuk olan çocuklar için Çocuk yurdları açmak... Bu gibi müesseselerin vücudü kâfi değildir. Oralarda barındırılan çocukları tesa» düfün lütfuna bırakarak, bir sistem dahilinde onların yetişmesine, birer hayat adami olmasına itina edilmez- se'bu gibi hayırlı işlerin zararlı neti- celer vermesinden korkulur. Onun için bu müesseselerde vazife alanla- rın gençliğin yetişmesinde kendileri- ne terettüb eden mesuliyeti idrâk et- miş olmaları şarttır. Ve öyle olursa yapılacak Içtimal yardımlar bir ta- yaftan açık hava, temiz gıda oyun ve jimnastik nevinden hareketler onla- rın bedeni inkişafına yardım eder, diğer taraftan yeni nesilde aranılan ahlâki vasıflar ve güzel itiyadlar on- ların şahsiyetlerinden tekevvün eder ki bizim de yeni nesilden beklediği- miz budur. Bu cihetten biz Bulgaristanda fev- kalâde neticeler elde ettik. Çünkü bir taraftan her muallim vazife ve mesu- liyetini anlamış ve yeni nesli elinden geldiği kadar mükemmel yetiştirme- ği kendisine gaye bilmiştir, diğer ta- raftan içtimai vaziyetleri çocuklari- nın muntazanı bir talim ve terbiye görmesine müsald olmıyan ailelere resmi ve hususi teşekküller yardım elini uzatmış ve bütün çocukları iler- de memlekete hayırlı birer vatandaş i yapmak için yurdlar kurmuşlardır. Mecburi tahsil prensipini memle- ketin her noktasında tatbik edebil mek, çacukları himayenin en sağlam temelini kurmak demektir, Çocukla- rın en meşru hakkı olan talim ve ter- biye hakkını tanımak ve onu temin etmekten daha mükemmel ve daha Alemşümul bir himaye tasavvur olu- namâz, Mekteb muhitinde ablâkını, zekâsını, bedenini matluba muvafık bir şekilde inkişaf ettirebilen çocuk- lardır ki büyüdükleri vakit memleke- te lâyık bir vatandaş olabilirler. İşte bu sebepledir ki biz Bulgaristanda bir çok mahrumiyetlere rağmen, tah- sil mecburiyeti - kanununu eni uzak köylerde bile tatbik edebilmek için bütün kudretimizi sarfediyoruz. 1935 - 36 tedris yılı içinde tahsil çağına yani yedi yaşına giren çocuk- ların yüzde 92,35 inin ilkmekteplere kaydolunduklarını ve yalnız yüzde 7,65 inin mekteb haricinde kaldığını bir iftihar duyarak söyliyebilirim. Resmi ilkmekteplere devam etmeyen "1,65 adedinin içinde hususi tahsil gö- ren çocukları veya sihhatleri dolayı- sile tahsilleri bir sene sonraya bıra- kılanları çıkaracak olursak hiç mek- tebe gitmeyenlerin adedi yüzde 1,75 e iner, Bundan başka malül çocukların vaziyetini de nazarı dikkate aldık. 1 — Zekâ, hafıza'itibarile geri kal- mış çocuklar için hususi “sınıflar ve mektepler açtık. 2 — Ahlâkan mütereddi çocuklar için yurdlar tesis ettik. 3 — Körler, seğırlar ve dilsizler, konuşmaları kusurlu çocuklar için mekteplerimiz var, Her hangi bir şehirde fikren, ah- lâkan veya bedenen malül 15 çocuk bulunursa kanun onlar için hususi bir terbiye yurdu açılmasını emreder. Büyük şehirlerde (Mâdico - pöda- Eogigue) kabineleri tesis edilmişti Hususi bir rejime tâbi olmaları il za eden çocukların psikolojik mua- yeneleri orada yapılıyor ve onlar mass Tİf nezaretinin açtığı malül çocuklar yurdlarına sevkediliyor ki bu yurdlar üniversite tahsili görmüş podagokla- rın ve çocuk hekimliğinde ihtisas yap» muş doktorların nezaretindedir. Sofyada profesör (Kr*zaroff) un idaresinde bir geri kalmış çocuklar mektebi vardır. Orada madam Dr, (Montessori) ve. doklor (Decroli) usulleri tatbik olunmaktadır. 80-çotuklu leyli bir körler mektebi- miz var ki orada kendilerine musiki, elişi öğretilerek kimseye bâr olmadan ekmeklerini kazanmak için bir mes- lek sahibi oluyorlar. Sağır ve dilsizler için Sofyada; Fill. bede, Varnada üç mektebimiz var. Leyli olan bu mekteplerde 175 çocuk okuyor ve sanat, öğreniyorlar, 1934 de neşredilen hususi bir ka- nun İle Bulgraristanın şehirlerinde öl- duğu gibi köylerinde de fevkalâde zeki, çalışkan ve istidadlı olan çocuk- lar şehir mekleplerinde orta ve lise tahsillerini hükümet- hesabına yap- tıkları gibi muhtelif sanatlar, musiki, mühendislik, mimarlık vesaire tahsi- M için kendileri gene hükümet hesa- bına Avrupaya gönderiliyorlar. Maarif nezaretinde (Müstald ço- cuklar ve gençler) namı altında bir sandık vardır ki onun varidatı her yıl maarif nezaretinden verilen tah- sisatlan, vilâyetlerden her sene gön- derilen muayyen bir'imblâğdan, maa rif nezaretine verilecek isidalara ya- Ppıştınlan (Müsisid çocuklara yardım) pullarından hasıl olan sermayeden teşekkül etmektedir. Müstald çocuklar arasında en Jiya- katlileri seçmek üzere maarif neza- retinde müdürlerden, üniversite pro- fesörlerinden, akademiden, çocuk ve- Milerinden teşekkül öden bir komite vardır. Bizi en çok düşündüren çocukların böş kalan vakitleridir. Çünkü öğle den sonra saat üçte mekleplen çıkan çocuklar akşama kadar ne yaparlar? Söküklarda oynarlar! İşte en büyüğ tehlikeyi biz burada gördüğümüz için hükümet hemen her semtte etrafı tahdid edilmiş oyun meydanları te- sisine ve onları 3 den 7, den 12; 12 den 15 yaşına kadar k- sımlara ayırmış ve her yaşa elverişli âletlerle techiz ettikten sonra umu- muna nezare, etmek üzere bu oyun yerlerini mualjlimin idaresine tevdi etmiştir. Ondan başka daha likmektepte ço cukları klüb hayatına hazırlamak Üzere çocuklar için mekteplerde ve- ya mektebe yakın bir yerde çocuk toplantı odaları tesis olunmaktadır. Şimdiye kadar teşkil edilen bu çocuk Klüplerinden en kalabalık olanı Sa- Wblahmer klüpleridir. Bütün Bulgaristanda gençlik Sa- Mbiahmer klüplerinin adedi 2,364 ve küplerin çocuk ve genç kız erkek Azasının mikdarı 180,556 dır. Bu Klüblerde bu yil hıfzıssıhha hakkında bn çocuklara 2,088 konfe- rans verilmiştir.» Beni bu Izahata hiç bir mütulea yürütecek değilim. Bulgarlar okuyor! Selim Sırrı Tercan Akba müesseseleri Ankarada her dilden kitap, garele, mecmua ve kırtasiyeyi weuz olarak AKBA müesseselerinde bulabilirsiniz. hü Her dilde kitap, mecmun siparişi bul edilir. İstanbul gazeteleri için itin kabül, abone kaydedilir. Underrodd yası ve hesab makinelerinin o Ankara acentesi, Parker dolma kalemlerinin Ankarada şatış yeridir Telefon: 3177.