Boğazlar meselesini halleden Montreux konferansı toplantı halinde Türkiye Cümhuriyetinin 15 yılık harici siyaseti büyük muvaffakıyetler. le doludur. Kayıdsız ve şartsız istiklâl ve mevcudiyetimizi temin eden Lozan muahedesinin akdinden sonra bütün devletlerle siyasi münasebetlerini mad- di esaslar dairesinde tesis ve tanzim eden Türkiye Cümhuriyeti dahilde sulh, hariçte sulh siyasetini kuvvetin- den ve hakkından emin olarak müte- madiyen tatbik etmiş, dünya sulhünü' koruyacak her teşebbüs ve hareket, daima Türkiye-Cümhuriyetinin sami- mi ve dürüst yardımına mazhar olmuş- tur. Türkiye, harici siyasetinde Milletler arası refah ve âhengin tam bir şekilde vücud bulması esasını takip ederek sö- zünde ve dostluğunda sadakati şiar edinmiş ve milli menfaatleri dalma & ki azmımız ve mesaimiz bütün dünya « ç tarafından takdirle anlaşılmış ve mille» * timizin ve diğer milletlerin refah ve © zin semeresi olarak Boğazlar üzerin- gözönünde tutarak ve dostluklara kar- |* şı tam dostane bir şekilde hareket et- mMeği, Milletlerarası münasebetlerde daima dikkat ve tayakkuzu vazife bi- lerek bu sahada azami hassasiyet gös- termiş ve göstermekte bulunmuştur, Türkiye hariciyesi dalma müteyak- kız, datma müteşebbis, sulhü ve mena. fimizi daima takviyede hiç bir ihmal ve imhal göstermemiştir. Türkiye ha- riciyesinin bu durmak bilmiyen teşeb- büs ve faaliyetine bir misal olarak di- ğer devletlerle siyasi, hukuki, adli, ik- tisadi, idari ve mıntakavi sahalarda tam bir müsavat dairesinde iki yüze yakın misak, mukavele, muahede, ve İtilâf akdettiğini zikretmek kâfidir. "Türkiye hariciyesine düşen vazife- lerden bir de eski devirlerden kalma işleri tasfiye ederek dostluk sahasını genişletmek olduğundan kendi men- faatlerini nazarı dikkate almak şarti- le bu hususta her türlü teşebbüslerden ve icraatten biran geri kalmamıştır. "Türkiye Avrupa, Asya ve Akdenizde. ki mevkii mahsus itibarile harici siya- setini mıntakayi bir vaziyette bırak- mamış, Avrupa ve Asyanın bütün işle» rile alâkadar olmuştur. Tarihi ve coğ- rafi rolünü bihakkin takdir eden Tür- kiye, sulh ve refah aşkile imfirad, ve inziva politikasını tercih etmemiş ve beynelmilel mevzii veya mıntakavi ve gerek âlemşumul bütün siyasi faali- yetlere iştirak etmiş ve bu yol, kendi- sini Milletler Cemiyetine girmeğe sevk- etmiştir. Türkiye silâhları azaltma ve bırakma kon na da iştirak ede- rek orada müsavat esasını müdafaa etmistir. Türkiye birçok devletlerle muahede- net, ticaret ve saire muahedeleri akdet- miş, Yunanistan, Yugoslavya ve Ro- Harleiye Vekili Dr. Tevfik Rüştü Aras manya ile Balkan, İran, İrak ve Afgâ- nistanla da Saadabad paktlarını im- zalamıştır. Bütün garp ve şark dev- letlerile münasebetlerimiz her türlü suitefehhüme mâni olacak bir şekle konmuş ve şark ve gârpte bir sulh ve Büyük Millet Meclisi Cümhuriyet devrinde Büyük Millet Meclisine reislik eden B. Kâzım Özalp * ve hareketlerimiz dalma iyi mukabele AKŞAM Dahilde SULH, hariçte SULH Cümhuriyetin 15 yıllık harici politikası büyük muvaffakıyetlerle doludur Şark ve Garpte bir sulh unsuru olmak hususundaki azmimiz bütün dünya tarafından takdirle anlaşıldı müsalemet unsuru olmak hususunda» emniyeti hakkındaki samim! zihniyet görmüştür. Boğazlar anlaşması Bütün bu samimiyet ve gayretlerimi- deki hâkimiyet hakkımız: tahdid eden Boğazlar mukavelesi, vaki olan mü- rTacaatımız üzerine Lozan muahedesi- ni imzalamiş olan devletlerin iştiraki ile Montrö'de aktedilen konferansta feshedilmiş ve bu mesele de milli men- faatlerimize uygun bir şekilde halledil- miştir. Hatay işi Eski idarelerin oaffolunmaz ha- taları yüzünden Türk milletinin duçar olduğu felâketlerin sonuncusu olan Hatay işinin hallinden sonra hiç bir devletle hiç bir ihtilâfımız kalmamış olacaktır, Cümhuriyet hariciyesinin on beş senelik fanliyet bilânçosu büyük milletimizin kudret ve arzusuna uygun olarak müsbet olmuştur. Bu parlak ne-! ticeler, Ulu Önderimizin yüksek sevk | ve idareleri altında ve direktifleri dai. | resinde çalışılması ve takip fikrinin | i ve teşebbüskârlığın devam etmesi sâ- yesinde elde edilmiştir. "29 Teşrinievvel 1958 Cümhuriyet, çok bozuk bir halide devraldığı maliyeyi ıslah etti Varidatımız mütemadiyen arttı. Paramız dünyanın en sağlam parasıdır ve kıymeti sabittir Cümhuriyet idaresi, saltanat dev- rinden herşey gibi maeliyeyi de bozuk ve düzensiz bir halde devralmıştı. Bütçesi açık, borcu çok , görüşü dar, bin türlü kayıdlar ile bağlı eski devr maliyesinin bir gün gelip de düzele- ceğine, memleket ihtiyaçlarını ha“ riçten istikraz yapmaksızın karşılı» yacak bir hale geleceğine ne içte, dışata inan yoktu. Zinde bir maliye, denk bir bütçe Cümhuriyet idaresi bu hârikayı başarmış bütçelerimizi tevzin etmiş, memleketin, âskeri, iktisadi snai bayındırlık, kültürel ve her türlü ih- tiyaçlarını kendi mali menabiile kar- şılamış, mali vaziyetimizi yükseltmiş ye çok kuvvetli ve zinde bir maliye yaratmıştır. Cümhuriyet o hükümet leri bütçeyi hazırlarken hakiki sa- mimi, denk bütçe prensibine daima sadık kalmışlardır. Bu prensip dairesin- de hazırlanan bütçelerimiz, hesabı, zaruri ihtiyaçları ve ileriyi dalma gözönünde bulundurarak yâ- pılan esaslı tedkiklerin mahsulüdür ve denktir. Varidatımız arttı ve artıyor 1924 senesinden 1930 yılına kadar (1930 dahil) bütçe rakamları devam- lı olarak inkişaf etmiştir. 1930 dan itibaren Amerikadan başlıyarak bü- tün dünyaya yayılan büyük iktisadi buhranın tesirleri memleketimizde de duyulmuş ve bu yıldan sonra 1932 ye kadar (1932 dahil) bütçelerde mü- him tasarruflar yapılmıştır. 1933 se- nesinden sonra buhranın tesirleri azalmış ve bütçelerimiz tekrar inkişa- fa başlamış ve 1937 senesi bütçesi 1930 bütçesinden 9 milyon lira faz- Jasile 231 milyon Hrayı bulmuştur. 1937 mali yılında ayrıca 36,086,000 Jira fevkalâde tahsisat da alınmıştır. Buda nazara &olındığı takdirde 1937 tahsisatının 1930 tahsisatına na- zaran hakiki fazlası 45 milyona yük- selmektedir. 938 bütçesi Cümhuriyetin 15 inci bütçesi olan 1938 bütçesi, 250 milyona bağlandı- ğına göre bu bütçe Cümhuriyet büt- çelerinin en yüksek bir bütçesi ol- muştur. 1938 bütçesinin 1924 bütçe- sine göre.arima nisbeti “e 78,75 ve 1930 bütçesine göre & 12,19 ve 1937 bütçesine göre 5 8,19 dur. Ancâk 1938 bütçesindeki 250 mil- yon liralık tahsisattan maada, bu yıl içinde Mili Müdafaa ve müsmir işleri için 57,918,000 liralık fevkalâde tahsisat alındığı ve ayrıca senayi, maden ve su işleri için de devlet garantisi ile ve milli müesseselerimizce temin edile- cek 36,443,234 liralık bir kredinin milli konominin inkişafına (tahsis edildiğini tebarüz ettirmek lâzımdır, Bu iki rakam, yukarıdaki tezayüd nisbetinin hesabına dahil değ dir. Bütçelerimizde san on yıllar için- de görülen devamlı artıslâr, yeni ih- B., Abdülhalik Renda tiyaçların yeni vergilerle karşılan- masından mütevellid değildir, bunlar doğru | Maliye Vekili B. Fuat Ağralı sırf mevcud varidat menbalarımızda- ki verimin çoğalmasının mahsulü- dür. Ödeme prensibimiz Cümhuriyetin ödemedeki oprensipi şudur: Aylıkları peşin, istihkakları inti- zamla tam ödemek, kırıcılıkla geçi- nen tufeylileri ortadan kaldırmak da- hili ve harici teahhüdleri muntaza- men yerine getirmek... Bu prensip, denk bütçe, açık doğru hesab pren- sipi ile birlikte tamamen tahakkuk ettirilmiştir. Cümhuriyet bütçeleri icon b yıl içinde demiryolları, © devlet inhi- sarları, sanayileşme, deniz İşleri ve diğer teşebbüslere sermaye mahiye- tünde aynen ve nakden yapılan tah- sislerin ve kredilerin yekünu 485 mil- yon 554 081 liraya varmaktadır. Bu rakamın 150 milyonla başlıyarak 250 milyon liraya çıkan bütçelerimize nazaran ne kadar büyük bir değeri olduğunu daha fazla izaha lüzum yoktur, * Türk parası sağlamdır 'Türk parası dünyanın en sağlam parasrdır ve kıymeti sabittir. Cümhu- riyetin büyük prensiplerinden biri de parasının kıymetini muhafaza etmek ve mili tasarrufu, milli ekonomiyi, milli menfaatleri, hülâsa memleketin kalkınmasını koruyan bu prensipten ayrılmamaktadır. Bugün tedavül eden kâğıd paralar Cümhuriyete meşrutiyet devrinden intikal etmiş- tir. KÜÇÜK İLÂN okuyucularımız arasında EN SERİ, EN EMİN EN UCUZ vasıtadır. Alım satım, kira işlerin- de iş ve İşçi bulmak için istifade ediniz! * |