16 Nisen 1938 AKŞAM AKŞAMDAN AKŞAMA Mini ARADAN Soğuk şakalar Garip bir ilân gördüm. i | «Vefat eden oğlumuzu büyük bir ihtimamla tedavi eden doktor filân- caya gazeleniz vasıtasile teşekkür ederiz.» Fransızca bir mesel vardır: «Ameliyat o muvaffakiyetle netice- Tendi, fakat hasta öldü!» Bu da o hesab... Doktor medh mi, yoksa zem mi ediliyor, anlıyana aşkolsun, Frenk meselinin bir de türkçesini Söylediler; «Al hocam muskalarını, Kaykaldı.» i Bir de Amerikalıların ölümle lâti- esi: Nevyorkta cenaze töreni yapan bir kaç rakib milessese aralarında ilân üiiellosunn girişmişler, Nihayet içle- rinden biri şöyle yazmış: «Bu hadar mükemmel şeraitle gö- mülmek varken niçin yaşamalı?» Ölümle şaka... Soğuk şakalarn en Soğuğu! Evlenemiyen erkekler öyle bir mektub aldım: «14 Nisan tarihli Akşam gazetesin- İ de evlenecek kadınlar hakkındaki mütalâanızı okudum. Onlar gibi ev- bir çok erkekler de var- dır. Ben de bunlardan biriyim, Bizle- | Ti de nazarı dikkate almanızı bilhassa rica ederim. Gazetenizin küçük ilân- lar kısmına bu hususta bir ilân ver- meyi kaç zamandanberi düşünmek» teydim. Fakat bu gibi ilânların bizde nasıl karşılaşılacağını tayin edeme- diğim için cesaret edemedim.» Postrestant adresini de veren bu zat ilâve ediyor: «Size müracaat eden karilerinizin ad- Teslerini bana göndermenizi insani- yet namına rica ederim.» Ben kendimi böyle bir iş yapmağa mezun görmüyorum, Mademki ka- dınlı erkekli izdivaç talibleri çıktı, €vvelki gün yazdığım (düşüncelerle bana gönderilen bütün mektupları Beyoğlu evlenme memuruna yollıya- cağım. Baş göz etmek hususunda en salâhiyettar odur, Kimsenin vazi- | feslne, salâhiyetine müdahale etme- melir,., Otostrad nedir? B» Prost'un plânında bir cotos- tad» kelimesi “geçmektedir. Bunun nasıl yol olduğunu bir karim $ormaktadır. . Almanya ve İtalyada in bunladan bir çok ŞI gazetelerde yazılmıştı. otos- tradların evsafı şöyledi 1— Yalnız motörlü vasıtalara mahsusturlar, ? — Üzerlerinde bir istikamete gi- u seferki tayyare keşidesinde, Vesait için başka yol vardır. 3 — Hiç bir diğer yolla çaprast- laşmazlar. Şayed gaprastlaşacak olurlarsa, bu yolların ya üstünden yöbrüyle, yâhud'da altından geçer Efsane hakikat oldu U seferki tayyare keşidesinde, > on bin lira kazanan kadının bileti nasıl tedarik ettiğini okudunuz mu? Hiç parası yokmuş. Elli yumur- ta m almış! Yumurtanın lira ediyor. Demek meş- hur efsane hakikat oldu; fakat şu altin yumurtlayan tavuğu nerede bulmalı? babam | | (Vâ-N0) — Bizim muharrirlerden biri bir ” edilmiştir. ŞEHİR HABERLERİ « Istanbulun plânı Muhtelit encümen toplanarak tedkike başladı Dün şehir meclisinin içtimaından sonra şehrin nazım plânile bu husus- taki raporu tedkike memur muhtelif encümen şehir meclisi salonunda toplanmış ve plânın tedkikine başla” mıştır. Bu toplantıya imar şubesi müdürü B. Ziya da iştirak etmiş ve istenilen izahalı vermiştir. Muhtelit encümene tedkik hesap encümenin- den eski şehremini B. Ahmed Teyfik ve eski defterdar Raşid, maarif encü- | meninden bayan Refika Hulüsi Beh- çet, Baha, bütçe encümeninden avu- kat Hali Hilmi ve Tevfik Amir, âi- vanı riyasetten Feridun Manyas, avu- kat B, Abdülkadir, nafia encümenin- den Hilmi Naili, Sabri, sıhhiye encü- meninden doktor general Refik Mü- | nir ve doktor Ethem Akif, mülkiye encümeninden Ali Rıza, İhsan Namık, iktisad encümeninden Hamdi Rasim, kavanin encümeninden avukat Şev- ket ve avukat Arif seçilmişlerdir. En- cümen, tedkiklerini kısa bir zamanda, ikmal ederek bir mazbata ile umumi heyete verecektir. Kasaplık hayvan Bugün 1400 koyun geliyor Belediye ile kasaplar şirketinin Adananın Ceyhan havalisinden sipa- riş ettiği 1400 baştan ibaret bir parti koyun daha bugün şehrimize glecek- tir. Bu sipariş ile piyasada hayvan bol- luğu başladığından belediye zaten artan istihlâki daha geniş mikyasta karşılıyacaktır. £ Belediye, hayvan getirtmekle bilhassa toptan hayvan fiatlerinin düşmesini temin edececek- tir, Fiatlerdeki bu düşüklük et fiati- ne de tesir edecektir. Sucu Halilin muhakemesine yakında başlanacak Sucu Halil adında biri, Fatih sulh ceza o mahkemesinde muhakemleri yapılacağı gün karısı Şükriyeyl on altı yerinden vurup öldürmüştü. O zaman tevkif edilen sucu Halil hakkında adliye tahkikatı ikmal Halil müddelumumilikte verdiği son ifadede suçunu itiraf ede- Tek mahkemenin önünde karısını, münasebette bulunduğu Lütfi ile beraber görünce büsbütün hiddetlen- diği ve kadının da kendisine fena söZ- ler söylömesi üzerine kendini kaybö- derek bu cinayeti işlediğini söylemiş» tir. Yakında Halilin muhakemesine ağır ceza mahkemesinde , başlana- caktır. X Bir hırsız yakalandı Emniyet direktörlüğü ikinci şube memurları, bir müddettenberi bazı hırsızlıklar yaparak yakalanmıyan Hasan isminde maruf bir gece hırsi- zını tutmuşlardır. Hasan, müteaddid mahkümiyetleri olan bir hırsızdır. Son defa gene Kocamustafapaşa tarafında bir evi soyarken yakayı ele vermiştir. , .. (Ben, demiş, yazılarımı fransızca yazar... pare kem Haklı şikâyetler Kaçtır söylüyoruz Kaçtır söylüyoruz, yazıyoruz. Aldı- ran olmuyor. Her seferinde tehlike daha yaklaşıyor: Kabataşta iskelenin tam karşısın- daki yüksek mezarlığın altındaki du- var zaten kamburdu, büsbütün mu- haddebleşmiştir. Dokuz yıllık bir ha- mile karnı manzarası arzediyor. Bir felâketin doğması pek yakındır. Du- var, tramvay bekleme yerinin arka- sında, olduğu için felâketin azametli olması da muhtemeldir. Son yağınurlar esnasında zaten iğ- reti olan taşların arasından kilolarla eski harç ve toprak dökülmüştür. Böyle duvar yıkılmalarından şeh- rimizde bir çok vatandaşların öldük- Teri sık sık vakidir. Buna da ekaza'» deyip geçecek miyis? Kontrole me- mur olanlar bu kadar meşriyattan sonra nasl memuliyetten kurtulurlar? Esasen meydan halinde mükarrer olan çu Kabelaş iskelesi önünü bu münasebetle bir ayak evvel nakliyatının yapıldığı yegâne nokta olmakla beraber, yerli, ecnebi binler. ce insan, deniz ve kara nakliyat va- sıtalarına buradan biniyor. Hususi otomobiline, muşuna, moförüne bi- rin Yangın ve itfaiye am SeleMa Yangın esnasında itfaiye çalışır- ken caddelerde seyrü seferin durma ması için tedbir alındığını yazmıştık. Bu gibi vaziyetlerde hortumların üze- rine demirden köprücükler konacak, otomobiller bunların üzerinden ge- çeceklerdir. Yukarıdaki resimde hor- tumların üzerine konan bu küçük köprülerden bir otomobilin geçişi gö- rülüyor. 5 Yeniden işlemesine müsaade edilen otobüsler Talimatnameye mügâyir hareket ettikleri için evvelce ruhsatiyeleri alı- nan otobüsçülerden bazılarına yeni- den işlemek için belediyece müsaade edilmiştir. Ancak bunlara gösterilen Rami, Topkapı gibi hatlara bu oto- büsçüler itiraz ettiklerinden verilen müsaadöden istifade etmemişlerdir. Otobüsçüler, müşterisi çok olan hat- Yarı tercih ettiklerini bildirmişlerdir. Belediye, şehrin ihtiyacını gözönüne alarak bu müracaati kabul etmemek- Bay Ancaya göre... evvelâ Yeni bütçe Belediye ve vilâyet bütçesi 70,925,686 lira Belediye reisliği makamı ve dalmi encümen tarafından müşterek ola- rak tanzim edilen belediyenin 938 âdi ve fevkalâde bütçeleri tedkik edil- mek üzere bütçe encümenine havale edilmiştir. Vilâyet bütçesi meclisin şubat toplantısında müzakere ve ks- bul edilmişti. Teklif edilen bütçeye göre belediye varldat yekünu geçen seneki bütçeden 79,752 lira noksanile 6,457,815 lira 50 kuruştur. Şubat dev- resinde kabul edilen vilâyet bütçesi- nin yekünu da 4,468,105 liradır ki her iki bütçenin yekünu 10,925,920 lira 50 kuruştur. Bu yekün geçen 937 bütçesinden 9,796 lira 28 kuruş farla dır, Gerçi mezbaha resminin tenzili için belediye bütçesi varidatından bir mikdar kaybetmiş ise de ortada mev- cud 9797 liralık varidat fazlası vilâ- yet bütçesinden ileri gelmektedir. Ge- çen sene içinde bina, arazi evrgi tah- silâtında elde edilen netice, bilhassa bu fazlalığı meydana getirmiştir. Soba üstündeki teneke devrildi İçindeki kaynar su iki çocuğu yaraladı Kadıköyünde, Avukat caddesinde bir evde oturan on yaşında Nebahat ismindeki kız, evvelki gece kapı karşı komşuları olan bayan Mahmu- renin çocuklarile oynamak üzere ora- ya gtimiş ve iki yaşındaki kardeşi İsmaili de kucağına alarak beraber- ce götürmüştür. Nebahat, kardeşini odanın bir ke- narına bırakmış, kendisi de akranile beraber oyuna koyulmuştur. Çocuklar koşuşa koşuşa oynamak- talar iken bir aralık sobaya yüklen- mişler, sobanın üstündeki bir tene- ke sıcak su devrilmiştir Bu sırada Hem Nebahat, hem de kardeşi İsmail, müteaddid yerlerinden tehlikeli şe- kilde yanmışlardır. Zabıta, iki yavruyu Şişli çocuk hastanesine nakletmiştir. Bayan Pitta dün yeni bir konferans verdi Bayan Pitar dün saat on beşte, İs- tanbul kız lisesi konferans salonunda ikinci ve son konferansını vermiştir. Bayan Pitarın konferansı muallim, talebe ve hariçten gelen bir çok sa- mün tarafından büyük bir alâka ile dinlenmiş ve şiddetle alkışlanmıştır. Konferans on sekizinci ve on doku- zuncu asırda yetişen İransız kadın edebiyatçıların hayat' ve eserlerine dairdir. Kıymetli misafirimiz zevci Profesör B. Pitarla beraber pazar ak- şamı ekspresle memleketine avdet edecektir. Pariste bulunan BAYAN AFİFE Yeni şapka modellerile Ankaraya dön- müş koleksiyonunu müessesesinde göster- meğe başlamıştır. —— SOHBET: “Mayıs gecesi,, Mayıs gecesi'ni (1) okudunuz mu? Güzel şeyleri severseniz Mayıs gecesi'- ni okuyun. Rusların büyük muharriri Gogol'ü, Ölü Ruhlar, Revizor gibi en meşhur eserleri ile tanırdım; fakat hikâyelerini, bu Mayıs gecesi'ni bil- mezdim, Bu hikâyenin o meşhur eser. lerden daha güzel olduğunu iddia ede cek değilim; onlardan büsbütün baş- ka bir şey, Fakat «mükemmel» bir Mayıs gecesi'ni okumamıştım, bil. miyordum; fakat şimdi onu bitmeden nasl yaşıyabildiğime hayret ediyo- rum, Sanat eserinin başlıca vasıfla- rından biri budur: bize zaruri gibi gö- zükmek, Gerçi bu vasıf öyle her eser- de bulunmaz; fakat uncak o vasfı haiz olanlar asıl sanat eserleridir. Gogol'ün bu küçük” hikâyesinin mevzuğunu anlatmıyacağım; zaten doğrusu anlatılacak bir şey de yok. Bir delikanlı bir kızı seviyor ve alıyor; işte o kadar, Hikâyenin derin bir ma- nası mi var? O da yok, Fakat mevzu- t U bir gti Y veya ruhun estarına dokunmamış ol- ması onun harikulâde bir şey olması- na mianiğ değil. Kim bilir? Belki de güzelliğini asıl o «kusur. larına horç- Tudur. Hik var, Yarım kalmışa benziyor» der- dim. Onlarda neyin eksik olduğunu bu «Portre. yi okurken anladım. Ed- gar Poc, birtakım manzumeler yazmış ama çerçekten bir şair değil, Gogol ise şair, «Portre» yi herhangi bir Eâ- gar Poe hikâyesi olmaktan kurtaran da işte bu şiir tarafı, Belki de onda sanatkâr için, hatta her insan için bir ders var, Fakat o dersin ne olduğunu söylemek kabil değil; çünkü eserden çıkan mana, kelimelerle ifade edilin- ce, yarı doğru yarı yanlış, doğrudan ziyade yanlış bir ukalâlık oluverir. Gogol'ün hikâyesinde ise onun söyle- mek istediği hakikati kavrayıveriyor- “ sunuz. «Portre» de gerçekten böyle bir ha- kikat var mı?.. Andrö Gide sanatkâ- yerleşir, Hiç mükemmel bir ev, kiracı- Siz kalır mı? Sanatkârın vazifesi evi yapmaktır, Kiracıya gelince, onu ge tirmek Kaiğe düşer » ö Kim bilir? Belki «Portre» de hiç bir mana, hiç bir ders yok. Fakat biz, o mükemmel şekle ister istemez bir he- yecan yerleştiriyoruz. Ah! rusça bilseydim de bu «Mayıs gecesin ile «Portre» yi asıllarından okü yabilseydim! as4 Hasan Âli Ediz'in tercümeleri aslın yerini tutmuyor mu? Kitab fena mi tercüme edilmiş?.. Böyle bir şey iddia Nurullah Ataç (Devamı 4 üncü sahifede) (1) 1 cild, 50 kuruş (Remzi Kitabevi),