1 Mart 1988 AKŞAMDAN AKŞAMA B. Ismail Müştak Mayakon'un Dünkü makalesi münasebetile... Dün, B. İsmail Müştak Mayakon'un Yan işlerile meşgul herkesi alâkadar €den bir makalesi intişar etti, Fikir. lerini hülâsa edeyim: Biz ecnebi ismihasların okunuşta sese kıymet (veririz. Kendi alfabemizle şekillendireceğimiz. Tev, bu sestir. Türk alfabesinin en bariz vasfı imlâyı sadeleştirmiş olma- #ıdır. Bu böyle #ken ecnebi ismihaslar Meselesinde imlâmız henüz ikllikten Kürtulamamıştır. Bünyelerinde tür- Ml türlü kaldesizlikler mevcud bulu- mân. ecnebi dillerin ismihaslarını di- mize aynen geçirmek usulünü ka- Dul edersek gözü ve zekâsı Türk al Jebesinin temiz ve düzgün akışına alışmış olan Türk çocuğunu ya yan- | lş okumağa, yahud karanlık içinde ğa sevketmiş olmaz mayız? | © demektir ki bir Türk ço- | Cuğu ecnebi ismihasları doğru yazıp Okuyabilmek için birkaç yabancı dil | öğrenmek mecburiyetindedir. Buna İmkân olmadığı gibi, mahza bundan | doluyı sebeb de yoktur.» B. Mayakon, bu esbabı mucibeden #onra şu hükümlere geliyor: «Yapılacak, hem de derhal yapılar Cak şey şudur: 1 — Ecnebi şahıs isimlerini, kendi “illerindeki telâffuz şekillerine göre Dizim alfabemizle yazmak; 2 — Ecnebi şehir isimlerini bugün bizim telâffuz ettiğimiz şekillerle ve Türk alfabesile yazmak; 3 — Asya, Afrika ve Amerikanın bizce meçhul şehirlerinin isimlerini Onların. en doğru telâffuzlarına göre ve gene kendi alfabemizle yazmak. Vazifeye birkaç cepheden başlamak İcab eder: Kültür Bakanlığı mekteb- Kitaplarile, müellifler eserlerile, hoca- ler ders verirken, gazeteciler günde- lik sütunlarında, Anadolu Ajansı tel Şraj servislerinde, mihayet radyo is- tasyonlarımız telsiz neşriyalta bu va Bifenin birer sahibidirler. Türk imlâsını beynelmilel bir şekil sergisi olmaktan. kurtarmalıyız.» Ecnebi ismihaslarını, lâtin harfi kullanan bütün diğer milletler gibi Ve onların esbabı mucibesile, asli im- lâlarına göre yazmanın doğru olaca- emi muhdelif fırsatlarla bu sütunlar- da müdafaa etmiştim. Maamalih, Şuna da kaniim: Bu gibi kültür meselelerinde şahsi düşünceden evvel bir disiplin fikri ge-, lir: «Bence böyledir! Ben böyle yapa” | rım!» denemez, cemaate uyulur. Eğer : il Müştak Mayakon üstadımız tatbiki takarrur etmiş bir düşüncenin m olarak © satırları yazdiyse, | e dezhal öyle harekete başlıya- | Ancak bunun mahızurlarına dair kendi mesleğimizden nümuüneler ge- tireyim: Ren faraza müterelmim. Her lisanı da bilmem. Kitaplarda, gazetelerde boyuna karışık imlâlı ecnebi isimleri- Me rastlarım. Bir leh, yahut skandi- hav adının doğru telâffuzunu nasıl edeceğim de türk karine arze- deceğim? Diğer mütereimler ayni İsimleri başka şekillerde tahmin eder. ler de yazarlarsa bu karışıklığın önü- he nasıl geçilecek? En iyi bildiğimizi sandığımız fran- #zcadan naklen «Franşe Desperes Ülye yazıp dururken, birdenbire «ya- * ' İacağız, «Jan Harlo» yazacağız. Me- ğer «Cin Harlno» imiş, «Eden» yerine #ldin» mi? «İden» mi? «İdim» mı? işin içinden... Fakat asıl mesele; Bizim harfleri- Mizle her telâffuz zaptolunamaz. Bu dirde ne yapacağız? Şayet İsmail Müştak Mayakon'un elif ettiği usule avdet olunacaksa bütün karışıklığa meydan veril- Memesi için, evvelâ, yeni bir Kamusu Âlem Yapmalıdır. Buna bütün marüf İsmihasiar, eski kitaplarımızdaki ve Şi imlâlarındaki şekillerile girmeli Ye karşılarına şinididen sonra müna- 2 Mb görülen imlâları dercolunmalıdır. veut ismihaslar için yapılmış Istanbul mektepleri Maarif müdürlüğü mühim bir rapor asarladı İktisad.. ve Nafia Vekâletleri gibi Maarif Veâletinin de beş senelik bir çalışma programı hazırlamağa karar verdiği geçenlerde yazılmıztı, Vekâ- let, bu programı hazılamak Üzere tedkikat yapmağa ve bazı malümat toplamağa başlamıştır. İstanbul, en mühim bir maarif muntakası oldu- ğundan Vekâlet, İstanbul maarif mü. dürlüğünün de mütalâasını sormuş- tur. Maarif müdürlüğü İstanbulda yük- sek, orta ve ilk mekteplerdeki talebe miktarının her sene ne kadar artti- ğına, istikbaldeki inkişafa göre mü- ihtiyaca vesalreye dalr rapor ha zırlamış ve Vekâlete göndermiştir. İstanbul - Bükreş yolu kısalacak Bükreş ile İstanbul arasındaki yo- lun i mayıstan itibaren 13 saate in- dirilmesi kararlaştırılmıştır. Bunun için Romanya vapur komisyonu ted- birler almışlardır. Istinye - Bebek : yolu Şecaçavuş camisi yıktırılacak mı? İstinye - Bebek güzergâhı geçen- lerde Şehir meclisi tarafındafi tasdik edilmiş ve halka ilân edilmesi karar- laştırılmıştı. Yeni yol üzerinde bulu- nan ve Balta limanında (Şeca çavuş) camisinin kalkması da lâzım gelmek- tedir. Bu karardan haberdar olan Müzeler idaresi Belediyeye müracaat ederek verilen karara itiraz etmiştir. Bu itirazın sebebi şu şekilde izah edil mektedir: İstanbulun fethi sırasında Türk donanması kumandanı Balta oğlu Süleyman bey, bilâhare kendi namı verilen Balta limanında çâdı- rını kurduğu için buraya bir cami yapılmıştır. O zaman bu gibi tarihi hatıraları yaşatmak üzere cami, mes- cit gibi binalar yapılırdı. Bu itibarle tarihi bir kıymeti olan bu caminin ya) aynen muhafaza edilmesi, yahut ge- riya alınması lâzımdır. Müzeler ida- resinin bu müracaatı tedkik edilmek- tedir, Resmi mektep muallimleri hususi mekteplerde ders alamıyacaklar Resmi mektep muallimlerinin hü- susi mekteplerde ders almamaları Maarif Vekâletince kararlaştırılmış ve al aaa böyle bir lügattan sonra, maarife aid otoriter bir merkezin meselâ ay- dan aya bir «belleten» neşrederek türkçe metinler ortasında o ay içinde zikredilen yeni ecnebi isimleri nasıl yazmak lâzımgeldiğini bize belletme- si icab edecektir. Yoksa yetmiş iki dildeki ismihasları o milletlerin nasıl telâffuz ettiklerini bilmek, ona görü yazmak mulsal derecesinde çetindir; çetinliğinden sarfmazar, bir herkesin tahminen okuduğu şekilde türlü türlü yazılarak işin içinden çı- kılamıyacaktır. Yeni bir Babil kulesi Fakat ilim ve tevsik sahasında ne ya- pilacak? Meselâ ecnebilerin ikamet teğkerelerinde... Her gelen yabancıyı yeniden vaftiz mi edeceğiz?! ... Esasen bu usul tecrübe edilmiş, hayata uymadığı anlaşılarak gazete- lerimiz şimdiki şekle dönmüşlerdir. Tekrar tornistan, yeni bir karışıklık yaratır. Asli imlâya riayetin ise, ye- güne mahzuru, o şeklin, telâffazunu bilmiyenlerce, doğru okunamaması- dır, Varsın, okuyamasınlar. İmlâ şah- siyeti tesbit ediyor ya... Maumafih: Kültür disiplinine uy- mağa her an hazırız... (VA - Nü), Haklı şikâyetler İşçilerden ve hademeden kesilen paralar Şehrimizin büyük birinden iki hademe aşağıki yazıyor ve imzalarının mahfuz masını istiyor: «Bizler ne zaman bir tabak hud bardak kırsak, parası şahsen her birtmizden alınır. Buna rağ- men, aybaşlarında on kuruşumu- zu maaşımızdan gene kesmekte- dirler. Sorarız: — Ne parası? — Kırılan tabaklar için.. Her- kesten müilsavat dairesinde hesi- yoruz. » derler. Bu revayı hak mıdır? Dikkati celbediniz de bu para- ların muhasebede varidat olarak göslerilip gösterilmediği tahkik edilsin ve böyle iki kere kesilme nin doğru giup olmadığı hakkın- da da bir karar verilsin.» * Beyoğlu birinci noteri Kendisine isnad edilen suçu reddediyor Sabık Beyoğlu birinci noteri Salâ- haddin şeyhine noter kanununa muhalif hareketi ve vazifesinde lâ- keyitlik suçlarından açılan davaya dün asliye üçüncü ceza mahkemesin- de başlanmıştır. Okunan iddianamede, noter daire- sinde yapılan teftiş neticesinde, noter Salâhaddinin, ilâm mahiyetini haiş senetlerin asıllarını imza etmemek suretile vazifesine karşı lâkayıtlık yaptığı, mülkiyeti bayi uhdesinde kalmak üzere yapılan akitleri defteri mahsusuna kaydetmemek suretile noter kanununa muhalif hareket et- tiği beyan edilerek noter kanununun 21 inci maddesi mucibince muhake- mesi yapılmak üzere mahkemeye ve- rildiği bildiriliyordu. Maznun mahkemede dedi ki: Resen tanzim edilen senetlerin imzalanmak meselesini hatırlamıyo- rum. Akitlerin defteri mahsusuna kaydedilmemesi meselesi ise tamir mile başkâtibime aid bir iştir, Bir no- ter, dairesine gelen bir sürü evrakı bizzat kendisi kaydedemez. Bu, baş- kâtibin vazifesidir Başkâtibe eid bir suç bana isnad ediliyor. Esasen, dal- remde zabıt tanzim olunduğu zaman ben mevkuf idim, Bu davanın da gene ayni mahke. mede evvelce açılmış olan diğer bir davası ile birleştirilmesini istedi Mahkeme, zaplı imza edenlerin şa- hid karar vererek muhakömeyi başka güne bıraktı. Halka 25 liraya kadar ikraz edecek sandık Verilen bir karara .göre Belediye- ler, halka muayyen €şya mukabilinde yirmi beş liraya kadar para ikraz edecek bir sandık teşkil edecekler ve bu sandıkların sermayesi için de Be- lediyeler bankasından börç para ala- caklardır. İstanbul belediyesinin 10 bin lira sermaye ile Sandalbedestanında böy- le bir sandığı vardır ve ufak tefek eş- ya mukabilinde ikrazatta bulunmak- tadır. Bu itibarle İstanbul belediyesi, Belediyeler bankasından bir istikraz yapmıyacaklır, Valide bağı Bir sanatoryom muhiti haline konacak haline konulmasına karar vermiştir. Burada yapılacak yeni sanatöryom binasına ald proje ve plânlar Nafla müdürlüğünce hazırlanmaktadır. An- cak, bu seneki vilâyet bütçesi hazır- landığı için yeni bina tahsisatı ancak 939 bütçesine konacaktır. Çorap nizamnamesinde deği- şiklik (yapılıyor Çorap standardı nizamnamesind8 bazı tadilât yapılması kararlaştırıl. mıştır, Bu tadillere göre yerli ola- rak imâl edilecek çoraplar, ayni ev- safta olarak memleket dışında yapı- Jan emsalinin evsafına uygun olacak- tar. Tophane cinayeti muhakemesi Katil kadın delilik alâmet- leri gösterdiğinden hastahaneye kaldırıldı Memleketinde kardeşini öldürerek İstanbula gelen Hasan adında birin- den intikam almak maksadile Top- hanede yolunu bekleyip tabanca ile öldürmekten suçlu Gülüzar adındaki kadının ağırceza mahkemesinde “ya- pılmakta olan muhakemesi son saf- haya gelmiş, iddia makamı bu kadı- rın suçunun idamı mucip olduğunu, ancak kardeşinin öldürülmesi gibi şedid bir elemin tesiri altında bu su- çu işlediğinin de göz önünde tutul masını İstemişti. Dün ağırceza mahkemesi Gülüzar hakkındaki kararını verecekti, Fakat suçlu GiRüzar son günlerde tevkif. hanede delilik alâmetleri göstererek bağırıp çağırmağa ve diğer mevkuf- ların üzerlerine hücum etmeğe başla mıştır, Bu vaziyet karşısında Gülüzar muüyene ettirilmiş ve şuurunda bo- zukluk olduğu görüldüğünden Bakır- kerede Gülüzarın Bakırköy hastane- sinde bulunduğu bildiriliyordu. Mah- keme, Gülüzarın hastalığının mahi- yetini sormağa ve duruşmaya gönde: rilmesine mâni bir hal yoksa mahke- meye gönderilmesi için tezkere yazıl- Maç seyrederken düşerek aralandı $ yı Taksimde oturan Avadis isminde biri, evvelki gün stadyomdaki maçla rı, bitişik bir kahve üzgrinden bedava seyretmekte iken bir aralık heyecana kapılmış, müvazenesini kaybederek yol üzerine düşmüştür, Tehlikeli su- Tette yaralanan Avadis Beyoğlu haş- tanesine kaldırılmıştır. Kartal kızılay şubesi yoksul çocuklara sicak yemek i . verecek Kartal Kızılay şubesi kazaya mer but on köyün heyeti ihtiyariyelerine müracaat ederek fakir ve yoksul ço» cukların tesbitini istemiştir. Bu ço cuklara sıcak yemek ve ekmek ve rilecektir, © Modern Türkiye mecmuasi 'Bu nam altında haftalık bir mec- mua neşrine başlanmıştır. İlk nüs- hası iyi basılmış bir surette ve mü- tenevvi münderecat ile çıkmıştır. Tebrik ve muvaffakıyet temenni ede- riz, İSTANBUL HAYATI Baston geliyor hal... Önde bir delikanlı, arkada gözlük lü, bastonlu, şişman bir adam, Kadı. köy iskelesinden çıktılar, İkisinin de — Kaçıhakla bunlar yanma kala- cak sanma, Akşam evde ben sana gös. HE, . il 5 p | NK il j il ; 7 gil l i i ay hapislerine karar verilmiştir. adliye doktoru B. Salih Haşim tara» fından yapılan muayene neticesinde ölüm şüpheli görüldüğünden cesed morga kaldırılmıştır. Ölüm etfafında müddetumumilik tahkikatına devâm ediyor. Bir otomobille bir motosik- let çarpıştı Şoför Mehmedin idaresindeki oto mobille, Andonun idaresindeki moto Siklet İstiklâl caddesi üzerinde çar. pışmışlar, Andon hafif surette yara lanmıştır. Her ikisi de yakalanarak haklarında tahkikata girişilmiştir.