Sahife 10 Cihan iktisadiyatı Akşam 23 Heziran 1932 Cihan ticaretinde sukut devam ediyor - Petrol yerine kömür tozu- Buğday ve pamuk piyasası Geçen beş ay içindeki cihan ticaretine ait neşrolümani raporlar umumi buharanıa şiddetle devam etmekte olduğunu ve mali ve iktisadi vaziyetin gittikçe fena- laştığını isbat ediyor. Cemiyeti akvamın iktisadi ko- mitesinin son raporuna göre 1932 senesinin geçen beş ayı zarfındaki cihan ticaretinin kıymeti, 1929 senesinin ilk beş ayınkına nisbetle yarı yariya tenezzül etmiştir. Aynı zamanda umum cihanda işsizlik * artmıştır. Hali hazırda işsiz sanayi amelesinin miktarı 25,000,000 kişiye baliğ olmuştur. Cihan iktisadiyatı o bozuldukçe her memleket jithalâtını tahdit ve kambiyo Oo muamelesini takyıt etmekte ve bundan cihan ticareti ile birlikte yine her memleketin milli iktisadiyatı ve ticareti müte- essir olmaktadır. Cihan ticaretinin yarı yarıya nasıl indiğini göster- mek için cemiyeti akvamın aylık bülteni, 29 memleketin ticaretini geçen on ay içindeki toptan mik- tarlarını 1930 senesini yüzde 100 hesap ve bununla (mukayese ederek ilân edilmiştir: Muhtelif memleketlerin ihracati 1930 senesinin yekün nisbeti milyon aylık vasatisi (— 1,689 dolar 100 1931 haziran 1,189 , 70,0 » Temmmuz 1,189 , 07,0 n Ağustos 11384, 67,5 » Eylül 1174 , 69,2 » Teşrinievvel 1,206 O, 71,6 e e yam 22 e 003 , kânunuevvel 1,206 (Ç,, 61,5 MOJL 5, sin 0 e, 195 » Şubat BS a 50,5 » Mart 867 yü 510 Her memleketin ve Amerika, Almanya, Fransa ve Italya gibi büyük memleketlerin geçen dört yahut beşay zarfın- da ki ihracatı geçen senenin ayni müddetine nisbetle dahi çok te- nezzül etmiştir. Amerikanın ihracatı 90,000,000 sterlin ve Almanyanın ki 40,000,000 siterlin düşmüştür. Almanyanın ithalâtı ancak 10,000,000 siterlin azalmıştır. Amerikanın 1931 senesi ilk beş ayı zarfında ihracatı 240,000,000 isterlin iken 1932 senesi ilk beş ayında 150,000,000 isterline' in- miştir, Fransenım 1931 senesi ilk beş zyında ihracatı 68,000,000, sterlin iken 1932 senesi ilk beş ayında 54,000,000 sterline: inmiştir. Italyanın ihracatı 1931 senesi ilk beş ayında 44,000,000 sterlin iken 1932 senesi ilk beş ayında 30,763,000 sterline inmiştir. Almanyanın ihracatı 1931 senesi ilk dört ayında 118,285,000 ster- lin iken 1932 senesi ilk dört ayında 80,315,000 sterline inmiş- tir. Fransanın geçen beş ay içinde itbalâtı 31 senesinin ilk beş ayına nazaran Üçte birinden fazla tenezzül etmiştir. Geçen beş ay içindeki Fransız ithalâtı 12 milyar 676,704,000 franga baliğ olmuş- tur ki 1931 senesinin ilk beş ayına nazaran 6,605,000,000 frank noksandır. Geçen beş ay zarfında Fransa- nın ibracatı 8,504,546,000 franka baliğ olmuştur ki 1931 senesi ilk beş ayına nazaran 5,195,550,000 frank azalmıştır. Bu senenin ilk beş ayında ki ithalâtın ihracata nisbetle fazlalığı 4,169,158,000 franktır. 1931 senesine nisbetle bu fark bir buçuk milyon frank daha azdır. Kömür müstahsillerine müjde Dünyanın her tarafında maden kömürü buhranı vardır. İstihsal çok olduğu halde. istihlâk çok azdır. Kömür buhranmın amili azdır. Petrolun rekabeti ve daha kullanışlı © olması zaten maden kömürlerime- cihan buhranından evvel dahi” şiddetli bir darbe indirmiş: idi. Kömürü kurtaracak çare bunun petrol yerinde istima- lini temin edecek icat olacaktır; Şimdi İngilizler bu çareyi bul- duklarını zannediyorlar. istihsal olunan kömürleri kullana- caktır. Tabii kömür müstabsili diger memleketlerde ayni çareye tevessül edeceklerdir. Buğday ve pamuk Son günlerde cihan buğday ve pamuk piyasası biraz iyileşmiştir. Şikago zahire borsasında buğday fiatının iyileşmesi, Liverpul ve diğer Avrupa borsalarma iyi tesir yapmıştır. Liverpulda buğday 100 libresi 4 şilim 7,5 pense kadar düş- müş idi. Sonradan bu fiat 4 şilin 8,7/8 teri 1 isterlin 3 şilin 7,1/2 penstir. Iskenderiye de Saykal nevi pa- muk şiddetle yükseldiğinden Av-j rupa piyasalarında Mısır pamuğu kıymetlidir. Mısır pamuğu Liverpulda Tem- muz teslimi 17 puvan çıkarak libresi 5,66 pens olmuştur. Misir pamuğunun yükselmesi Amerikan pamuğuna dahi tesir etmiş ve Temmuz teslimi 7 puvan çıkarak libresi 3,88 pens olmuştur. Triyeste piyasası Son hafta zarfında Tiryeste ticaret rümessilliğinden şu malü- mat verilmiştir: Yüz kilo itibarile kirli yün Tiryestede mağazaya teslim 400 - 500 frank; yıkanmış yün 650 - 1400, Şark anasonu 210 - 220, Gebze anadolu 1400 - 8500, incir hurda 90 - 100, kuru üzüm, zey- tinyağı, Tiryestede mağazada tes- lim 580 - 940 frank. Muğlada mahsul Muğla 21 (A.A. ) — Vilâyetin sahil mıntakalarında harman işle- rine faaliyetle devam edilmekte- dir. Rekoltesi geçen seneye nis- betle çok fazladır. Yüksek mınta- kalarda kışlık mahsulât henüz idrak edilememiştir. Somada pehlivan güreşleri Kara Ali ile Rifat pehlivanların güreşi kaldı Soma, 13 (Hususi) — Soma Idman klübü tarafından tertip edilen güreş ayın 10 uncu cuma günü futbol sahasında yapılmıştır. Türkiye şampiyonu Kara Ali dahil olduğu halde 15 kadar namlı pehlivan: Somada toplanmıştı. Güreşin saat 15 te başlıyacağı münadi. ve çalgılarla halka ilân edilmişken halk iyi bir yer tutmak içim daha sabahtan sahaya akın etmeğe başlamıştı. Güreş seyretmeği çok seven uzak köylülerimiz: bir gün evveli- sinden kasabaya gelmeğe başla- mışlardı. Türkiye. birinciliğini kazanan kara Ali pehlivanı görmek herkes için bir mesele oluyordu. Muayyen saat gelince küçük pehlivanlar. meydana çıkmış ve güreş başlamıştır. Güreş sahasında bir kaç kıymetli pehlivanımız olduğu halde halk bir an evvel Kara: Ali pehlivanla rakibi Rifat pehlivanın çıkmalarını bek- liyorlardı. bir aralık Kara Ali pehlivanın hafif bir rahatsızlığı dolayısile güreşe iştirak edemiye- ceği haberleri etrafa dağılmağa başladı ve herkes sebebini araş- tırmağa koyuldu. Başaltı pehlivanlar da sahaya çıktığı halde elân Kara Ali peh- livanın sahaya gelmemesi hakem heyetinin: nazarı dikkatini celbet- miş, şampiyonu güreşe davet et- mek üzere misafir kaldığı otele kadar gidilmiş ve. güreşe iştirak edip etmiyeceği sorulmuştur. Kara Ali pehlivan akşamdan beri rahatsız bulunduğunn söyle- miş: Maamafih mademki buraya kadar zahmet etmişsiniz hatırınız için iştirak edeyim, demiştir. Kara Ali, kendisini karşılıyan çalgıcılar arasında top sahasına alkışlarla gelmiştir. Bir taraftan Kara Alinin Rifat pehlivanla başa güreşeceği haberi diğer taraftan da bir aydan beri sıcak- ların yakıp kavurucu şiddetini izale eden kuvvetli bir yağmurun başlaması (seyircileri pek çok sevindirmiştir. Başaltı güreşleri de bitmiş sıra baş pehlivanlara gelmiş ve herkeste heyecan başlamıştı. Fakat Kara Ali hastalığı Ohasebile güreşe iştirak edemiyeceğini kat'i olarak söylemiştir. Kendisine sıhhat ve afiyet tes mennisinde bulunulmuş ve başa Manisalı Rifat ve Dinarlı Mehmet pehlivanlar (o iştirak etmişlerdir. Üçüncüye Günanlı çengel namile maruf (Abdülkadir ile Dinarlı Ismail pehlivanlar iştirak etmiş ve Çengel kazanmıştır). Ikinciye Soma idman klübü âzasından Somalı Abdüsselâmi ile Günanlı Hamdi pehlivanlar güreş- miş ve Abdüsselâm: kazanmıştır; Başa Manisah Rifat ile Dinarlı Mehmet pehlivanlar güreşmiş ve birinciliği Manisalı Rifat pehlivan kazanmıştır. Dötdüncüye Karacabeyli İsmail ile Balikesirli Osman pehlivanl güreşmiş ve İsmail pehlivan ka- zanmıştır. Gürbüz Türk sıhhatler dileriz. Myonda bir sene zarfında evlenenler Afyon 20 — Geçen sene hazi- randan bu güne kadar şehrimizde 300 çift nikâh memurluğuna müracaat etmiş ve bunlardan 245 çiftin nikâhı kıyılmıştır. pehlivanlarına Tefrika Nö 64 Nakıli : Lâkin Ye-Ho, bütün dünya aleyhine açıktan açığa müçadeleye girmeğe henüz cesaret edemiyor- du. Japonya ile yaptığı son mu- harebeden beri askerinin pratik kuvvetine: karşı hiç bir itimadı kalmamıştı. Gerçi o zamandan sonra, ordusunun kuvvetini artır- mağa uğraşmıştı. Lâkin gene de muvaffak olamamıştı. Muhtelif merkezlerde, muhtelif ceneraller ordular (yapmışlardı. Bu orduların tanzimi için alman- lar çalışmışlardı. Ecnebi mütehas- sıslar çalıştırılmış, kışlalar yapıl mış, istihkâmlar takviye edilmiş, askeri eserler terceme olunmuştu. Lâkin Ye-Ho, zeki bir kadın olduğu için, muntazam bir ordunun elde mevcut bulunmasile işin bitmiyeceğini kavrıyordu. Arkada da, son fedakârlıkları yapmağa âmade kuvvetli ve şuurlu bir milletin O mevcudiyetine lüzum vardı. Mücadele ancak bu suretle nihayetine kadar idame oluna- bilirdi. İşte, Ye-Honun ecnebilerle mücadelesinde bu sonuncu ve çok ehemmiyetli kuvvet asla mevcut olamamıştı. Prens Touan, ahaliyi ecnebiler aleyhine kaldırarak bir hattı hareket takip ediyordu. Fakat Ye-Ho onun hissiyatına gem vurabiliyordu. Touan'ı makülâta sevkedebiliyordu. Halbuki, Hang - Hi ismindeki diğer bir mürteci nazır, ecnebi düşmanlığnı son derece körüklemeğe başladı. Bütün Çin'de, sarayın da mü- zaharetile, mahalli milis teşkilâtı taazzuva (o başlıyordu. ( Bunların heyeti mecmuasından, bir milleti müselleha zuhur edecekti. Lâkin bu içtimai hareket bilhassa, şimali Çin'de dikkati celbedi- yordu. Teşkilât, bir nevi garip tekke halini almiştı. Bu tarikatm saliklerine Avrupalılar tarafından Boxers. lakabı takıldı. o Çince isimlerinin manası ise, “erik ağacım yumrukları, idi ki, ta- savwvufi bir mefhuma tekabul ediyordü. Bu mutaassıp adamların şiarları şuydu: “Sülâleyi himaye edelim. Bunun içim de ecnebileri imha: edeliml,, 23 Hazira 1932 e BEŞ YÜZ MİLYON İNSANA HÜKMEDEN KADIN Tarihi aşk, ve macera roman (va - Nü) Kendilerine semadan vahy na- zil olduğunu iddia ediyorlar; bu itikadı, halk arasındaki: saf insan- lara telkin eyliyorlardı. Bir takım göz o boyayıcılıklara, sihirlere, kerametlere baş voruyorlardı. Prens Touan, bu adamların mü- zaheretini kendisi için faydalı gördüğü için, onların: sihir ve kerametlerine inanır gibi görüm- dü. o Tarikatın bütün (oÇin'de yayılmasına sebebiyet verdi. Çok geçmeden, alây alây Boxers köyleri," şehirleri istilâ etti. Her tarafa dehşet saldı. Binbir cürüm işlemeğe başladı. Ye-Ho, bu! manzarayı pek beğenemedi. Müsellâh eşkıyadan son derece ürkerdi. Onların. açık surette aleyhinde bulunmak ta istemiyordu. o Diğer cihetten, bu Boxers'lerim ecnebilerle mücadele hususunda pek kiymetli bir yar- dımer olacağını düşünüyordu. Bu sırada, maraşal Yong-Lon Âli Meclis'e âza olara girmiş bulunuyordu. o Ayni Oozamanda Ketchili valisiydi. Bütün ordu- nun umumi kumandaniydi. Şi- malin valii umumisi ve'devletin umumi kâtibi idi. Bu suretle; impetatorluğun en büyük memuru oydu. Onun fikrince, Avru- Seli ve Japonlar üzerine galebe çalmak için Boxers kuvvetlerine istinada kalkışmak mahzt cinnetti. Mamafih Boxers hareketini de kökünden bastırmak doğtu ola- mazdı. Ye-Ho, mareşal Yong-Lon'nun fikir ve dirayetine son derece itimat oeylemekte oberdevamdı. Bütün bu vaziyetten şu netice çıkıyordu : Imparatorice, hayatında daha ilk defa olarak, ne yapacağını, hangi tarafı iltizam edeceğini bilemiyordu. Ecnebilerden nefret ediyordu. Onların: memleketten kovulmasını son derece mesut ve bahtiyar olurdu. Lâkin, diğer cihet- ten Boxers hareketinin nihai surette galebe çalacağından şüpheli: bulu- nuyordu. Buna, bir türlü ihtimal kara Maamafih, bu hare- et aleyhinde de bir siyaset ta- Mi cesaret edemiyordu. (Arkası var) ararsan Hindistanda bahçe eğlenceleri Hindistanda vaziyetin epice karışık olmasına rağmen Hint valii umumisinin sarayında bahçe eğlenceleri devam ediyor. Geçen hafta büyük bir eğlence tertip edilmiş, bunda bütün Hint hükümdarları bulunmuştur. Resmimizde Haydarabat veliahtı valinin elini sıkmak için ilerlerken görülüyor.