Cenevrede Amerikan teklifi etrafında hararetli müzakereler oluyor. AKŞAM Meclis dün dört vekâ- letin bütçesini müzakere ve kabul etti. — — Sene 14 — No: 4922 — Fiatı her yerde: 5 kuruş CUMA — 24 Haziran 1932 —a Telefonlar: Tahrir 21686 — Idare 21434 — Klişe 20113 Nihayet itilâf oluyor mu? Cenevrede, M. Hooverin teklifi etrafında bir uzlaşma AES Bugünlerde çok hararetli müzakerelere sahne olan Cenevre şehrinin umumi manzarasi Cenevre 23 (Hususi) — Tahdidi teslihat hakkında Amerika hükü- meti tarafından vukubulan teklif burada bomba gibi patlamıştır. Bütün mahafil bu teklif ile meş- gul olmaktadır. Hemen bütün konferans mahafili teklifi müsait karşılamıştır. Yalnız (Fransızlar bundan memnun görünmüyorlar. Amerika murahhası ile fransız heyeti azası arasında bir çek mülâkatlar olmuştur. Henüz bir anlaşma imkânı kabil olamamış- tır. Maamafih fransızların da bazı tadilât ile Amerikalıların teklifini kabul edecekleri ümit olunuyor. Buraya gelen haberlere göre Amerikanın teklifi her tarafta büyük bir alâka uyandırmıştır. Bütün dünya gazeteleri bu tek- liften (o bahsetmektedir. e İsviçre gazeteleri uzun makaleler yazarak yeni teklif etrafında anlaşılmasını ve her millet için çok ağırlaşan teslihat masrafının bir parça ha- fifletilmesine imkân bulunmasını temenni ediyorlar. Amerikanın teklifi esas itiba- rile teslihatın üçte bir derece- sinde azaltılmasına dairdir. Bir çok silâhların da ortadan kaldı- rılması isteniyor. Amerika kendi teklifiyle 300 bin ton hacminde gemiyi tahrip etmeğe ve 50 bin tondan fazla inşaattan vazgeçmeğe razı oluyor. Bin ağır topu, 900 tankı ve 300 bombardıman tay- yaresini “imha etmeği (kabul ediyor. Muhtelif (o heyetler, (bilhassa Amerikan, ingiliz ve fransız he- yetleri arasında mütemadi müza- kereler oluyor. Vaziyet bu müza- kereler neticesinde anlaşılacaktır. Tahdidi teslihat (meselesinde bir anlaşma olursa Bu tamirat meselesinde de anlaşmanın kolay- laşacağı muhakkak addedilmekte- dir, Bunun için şimdi müzakeratın merkezi Lozandan o Cenevreye intikal etmiştir. Yüksek ziraat tahsili ve genç kızlarımız Ankara 22 ( Hususi) — Büyük fedakârlıklarla (Oyeniden açılan yüksek ziraat mektebinin tedrisa- tında tamamile yeni 'usuller takip edilmektedir. Dersler Alman esas- larına göre veriliyor. o Hocaların ekserisini Alman mütehassıslar teşkil etmektedir. Mektep yeni açıldığı için şimdilik yalnız birinci sınıfı ;vardır. Bu efendiler önü- ; müzdeki kış ikinci sınıfa geçe- & ceklerdir. Aynı tarihte birinci sınıfa alı- &âğ nacak olan ziraatçi gençler şimdi Gazi orman çiftliğinde staj yap- maktadırlar. Bu staj müddeti ziraat talebesi için çok mühimdir. Çünki ziraatte her şeyden evvel mühim olın cihet tatbikat mes- elesidir. Ziraat ilminin esaslarını öğren- meden evvel bu ilmin uğraştığı sahayı çok yakından tanımak lâ- zımdır. Bunun için de ziraat tah- siline başlamadan evvel toprak işile bilfiil meşgul olmak farzdır. Ziraat mektebine gidecek olan gençler bu staj müddetini Türki- yenin en mükemmel nümune çift- liği olan Gazi orman çiftliğinde geçiriyorlar. Bu müddet bir senedir. Staj zamanında talebe için yatacak yer gösterildiği gibi kendilerine 50 lirada aylık verilmektedir. Bu sene stoj yapanlar arasında birde genç kız vardır. Bu hanım Türkiyede yüksek ziraat tahsili vapmak isteyen ilk türk kızıdır. Yukarıda Ankara ziraat mek- tebinin muhtelif enstitüleri, alında ziraat spor kliübünün voleybol sahası, üçüncü bu sene ders gören ve staj yapan talebe bir arada (ortada yük- sek ziraat tahsiline başlıyan ilk türk kızı) Kendisi gelecek sene mektebin birinci sınıfına girecek ve tahsiline bu suretle devam edecektir. (Devamı ikinci sahifede) Kahve, şeker Yeni lâyiha gelecek hafta Meclise verilecek Ankara, 24 ( Telefon) — Tem- muzdan itibaren şeker ve kahve ithalinin mukabilinde memleket mahsulâtı ihracı şartile serbest olacağı malümdur. Bu muamelenin ne suretle tatbik edileceği hakkın- da ayrıca bir kararname neşir ve ilân edileceği dördüncü kontenjan kararnamesinde musarrah idi. Bu vaziyet hakkında iktisat vekili ile görüştüm. Mustafa Şeref bey bana dedi ki: — Önümüzdeki hafta içinde | seker, kahve ve çayın bir elden idaresi hakkında hükümete salâ- hiyet verilmesine dair olan ka- nun lâyihası millet meclisinde müzakere edilecektir. Bu lâyiha kesbi kanuniyet ettikten muamelenin basit bir hale gele- ceği ve mübadele işinin hükümet | tarafından idare büidir., Parası verilmiş olup da güm- rüklerde bulunan kahve ve şeker hakkında nasıl bir muamele yapı- lacağı bugünlerde anlaşılacaktır. Bu hususta bir kararname pro- jesi hazırlanmaktadır. edileceği ta- telefon muhaberesi Ankara, 23 (Hususi) — Yalova telefonundan istifade (ederek Bursa - Balıkesir ve İzmire kadar telefon omuhaberatının otemdidi mukarrerdir. sonra | — Şehirlerin imarı Istanbulu imar için neler düşünülüyor ? Şükrü Kaya bey Mecliste belediyelere dair mühim beyanatta bulundu Dahiliye vekili Şükrü Kaya beyin dahiliye bütçesinin müzake- resi münasebetile büyük millet meclisinde mühim bir nutuk irat ettiğini yazmıştık. Şükrü Kayabey nutkunda be- lediyelerden, şehirlerin imarından ve bu arada Ankara ve İstanbu- lun da imari meselesinden bahset- miş, takip edilen proğramı anlat- mıştır. Şükrü Kaya beyin bu be- yanatını aşağıya dercediyoruz: Şükrü Kaya bey — Belediyele- rimiz de cumhuriyet o sayesinde ilerlemekte olan müesseselerimiz- dendir. Yeni yaptığımız kanunla kendilerine bir çok vazifeler veril- miştir. Bu vazifeler verildikten sonra bunların varidatında tenakus hâsıl oldu. Yapacakları hizmetlere kâfi para bulunamadı. Bunun derhal ıslahına da imkân görülmedi ve görülmemiştir. Ik- tisadi ve mali buhran, varidat tenakusu mâni oldu. Bugün bele- diyelerin, idarei hususiyelerin ve hattâ Türk milletlerinin devletinin yaptığı iş paraya tevakkuf etme- yip de gayrete zekâya, itme, çalışmaya tevakkuf eden işlerdir. Bugünkü belediyeler, valiler, me- murlar, vekiller yalnız buna istinat ediyorlar ve bu kadar güçlükle çalışıyorlar ve gene bir eser mey- daha getiriyorlar. Zarureti maliye kendi hallerin- deki birçok şeyleri müddeti mu- vakkate için durdurmak mecbu- riyetine katlandırmıştır. Programlârı hazırlanmıştır, ter- tipleri yapılmıştır. Projeleri hazır- lanmıştır. Tahakkukları, tatbikleri paranın müsaitj olduğu zaman bırakılmıştır. Belediye kanununda kendilerine tahmil edilen vazifeler- den birçokları bu suretle kal- maktadır. Şehir, beldiyelerden memlektin umumi umranı ve terakkisi nok- tasında bir çok istifade etmişler- dir. En büyük istifadeyi eden devletin merkezi olmak itibarile k hi Ankara Avrupa şehirlerinden bir çoklarının fevkindedir. Ve bir çoklarının da fevkıne çıkacaktır. Ankara şehri zannedildiği gibi dünyaca tanınmamış bir isim değildir, bir kere ehemmiyeti siyasiye itibarile herkesce tanın mıştır, Saniyen Ankara şehrinde bizim en meşgul olduğumuz zamanlar ve paramızı en kısa srafettiğimiz zamanlarda - yaptığımız medeni eserler cihanın her tarafında hay retle yaddedilmektedir. Bir çok ecnebilerin gazetelerimize (o vaki beyanatı buna delil olduğa gibi Avrupa garetelerinde, kitapların- da ve risalelerinde görülmektedir. Binaenaleyh Ankara tanınmamış bir şehir değildir. Dündanın hertarafında kongreler inikat eder. Idare, ceza, şehir kongreleri, furunculuk, ekmekçilik, kunduracılık, kongeresi gibi beles diyeleri alâkadar eden kongreler inikat eder. Eğerbiz bütün bu kongrelere iştirak edecek olursak bu dar vaziyette kendi tanzifat, tenvirat ve sairemizi yapamıyacak vaziyete geliriz. Londranın Istanbul belediyesine vaki olan tekliflerini reddeden doğrudan “doğruya ( bendenizim. Orada sefirimiz © vardır. Eğer kongre* sefirimizin o bulunmasına mâni olacak mertebede ise kon- solosumuz vardır. O iştirak etsin, dedim. Maksadımız belediyeye birkaş bin lira israf ettirmemektedir. (Bravo sesleri). Biz Istanbul şehrinin imarıni kongrelerden beklemeyiz. Kongre- lerin mukarreratı neşredilir. Eli- mize gelir. İstanbul 'şehri namına orada! birkaç kelime söylemesi birşey temin etmez. Istanbul şehrine biz temelinden, esasından başlamak emelindeyiz. Istanbul şehrinin plânı basit olma- dığı için biraz zamana tevakkuf Sek Baba, bana kızınca eşek diyorsun, eşeğe kızarsan ne dersin?... GN V