22 Haziran 1932 Tarihli Akşam Gazetesi Sayfa 1

Mecliste bütçenin heyeti umumiyesi hakkında mü- Yugoslavyada yenide”x bazı hadiseler vuku bul- zakere bitti. duğu bildiriliyor. — z — Sene 14 — No; 4920 — Fiatı her yerde: 5 kuruş ÇARŞAMBA — 22 Haziran 1932 Telefonlar: Tahrir 21686 — Idare 21434 — Klişe 20113 İsviçrede Akşam Dünyanın en güzel ve en büyük sahnesi İsviçreliler, milli kahramanlık destanını nasıl yaşatıyorlar... Avusturya valisi Wilhelm Tell'i oğlunun başındaki bir elmaya nişan aidırdıktan sonra tevkif ediyor Tarihi kısa, kahramanlık destan az olan memleketlerin en basit efsanevi hadiseye nasıl sarıldık- larını onu nasıl canlandırdıklarını İsviçrede, “İnterlakın,, da Wilhelm Tell piyesinin temsilinde gördüm. İsviçrenin Müttehit devletlerin (konfederas- yon) un ( teşekkülünden sonra başlar. Isviçrelilerin, tek bir millet olarak, müşterek tarihi kahra- manları da yok. İsviçre halkının hafızasında mazideki mefahirin yüksek (timsali gibi (yaşayan, destani eseri nesilden nesle intikal Oeden esatiri kahraman var: Wilbelm Tell... On üçüncü asır Avusturyanın esareti ve zulmü altında inleyen üç kanton (Uri, Schwyz, Unterwald ) köylüleri Haksburg Oo hanedanına isyan ediyorlar, Bu üç kanton halkının zulme ve tahakküme karşı koymak için birleşip yemin etmeleri İsviçrenin ilk temelini kuruyor. Uri köylülerinden Wilhelm Tell (Oisminde (o civanmert oOve cessur bir adam, kuvvete boyun eğmiyor, ön ayak oluyor, halka birçok mezalim yapan Avusturya valisini okla katlediyor. Zaten için için feveran eden halk isyan e erek bürrivet ve istiklâlini sonlarında, | kar$i | | | | tarihi yok gibidir. Çi tek bir © Wilhelm Teli ile oğlu kazanıyor. Bugünkü İsviçrenin istiklâli, 1291 de, aralarında ittifak etmiş olan bu üç kantonun istiklâlile başlıyor... Isviçrenin bu istiklâl kahrama- nını, ve bu basit küçük ihtilâl namusa Vapurculuk Inhisar meselesini bir encümen tetkik edecek Ankara 21( A.A.) — Cumhu- riyet Halk fırkası grubu mutat içtimamı bugün öğleden sonra Tekirdağı mebusu Cemil beyin riyasetinde akdetti. Milli kabotajın devlet inbisarı altına alınması meselesi müza- kere ve münakaşa edilerek bu meselenin fırka grubu idare hey- etince teşkil edilerek komisyon tarafından daha esaslı surette tetkik edilmesi ve neticesinin grup heyeti umumiyesine bildi- rilmesi kararlaştırıldı. Kadın kim? Babiâli caddesinde dün gece bir cinayet oldu Dün gece Babıâlide bir cinayet olmuştur . o Kunduracı OAbmet isminde birisi yaninda bir kadın oldnğu halde Babıâliye doğru inerken Iran sefarethanesinin yanında ka- dınla kavga etmiş ve kadını mubtelif (o yerlerinden yaralayıp kaçmıştır. Kadının feryadını duyan polis- ler yetişerek derhal yaralıyı has- taneye kaldırmışlardır. Yaraları ağır olduğundan kadın- . cağız, ifade verememiş, bu yüzden hüviyeti de tesbit edilmemiştir. Ahmet yakalanmıştır. numan vakasını Alman şairi Schiller, “ Wilhelm Tell ,, namındaki meş- hur trajedisinde ebedileştirmiştir. Bu faciayi, her pazar günü, İnter- lakında, açık havada, tamamen tabiat dekoru içinde temsil ettik- lerini haber aldım ve seyrine | gittim. Sahne, İnterlakın kasabası civa- rında, Alp dağları eteğinde büyük bir orman kenarı. Esasen, Wilhelm Tell faciası Alp dağları arasında, ekseriya ormanlar içinde cereyan ediyor... Hakiki dağın eteğindeki, hakiki ormanın kenarında, açık bir sahaya sahici evler, Isvicrenin o zamanki üslubunda şaleler inşa edilmiş... Hakiki klisesi, su akan sahici çeşmesi ve sairesile bir kasaba meydanı... Hülâsa, piyesin tam rsanasile tabii dekor içinde cereyan etmesi için ne lâzımsa yapılmış... (Devamı ikinci sahifedel Sürüler Alp meralarına avdet ediyor Açık havada tabii dekorun ortasında temsil edilen Wilhelm Tell terajedisinden bhr sahne: | Bütçe müzakeresi “Bedbinlikle mücadele herkes için bir vazifedir, Recep bey, Izmit cevaben mühim Ankara 22 ( Hususi ) — Dün Büyük Millet meclisinde bütçe müzakeresine devam edilmiştir. bu münasebetle bir çok mebuslar söz almışlar ve mühim nutuklar irat etmişlerdir. Hatipler arasında Cümhuriyet Halk fırkası umumi kâtibi Recep bey de vardı. Recep bey, bir gün evvel Kocaeli mebusu Sırrı bey tarafından vuku bulan beyanata cevap vermiş ve çok mühim noktalara temas etmiştir. Halk fırkası kâtibi umumisi evvelâ cihanın iktisadi vaziyetini teşrih ederek bir çok mühim meseleler (o muallâkta durdukça iktisadi sahada da normal düşü- nüşlere imkân kalmadığını söyledi ve memleketin iktisadi vaziyetini izaha geçti. Mahsulâtımızı aşağı- daki şekilde üç kısma ayırdı: 1 — İyi fiatlerle tamamen sa- tılan mahsuller, 2 — Ucuz fiatlerle tamamen satılan mahsuller, 3 — Bir miktarı satılan ve bir miktarı kalan mahsuller. Recep bey, üçüncü kısmın af- yon, tiftik ve tütünden terekküp ettiğini, fakat mahreçsizlik yüzün- den memlekette birikmiş kalmış külliyetli miktarda stok bulunma- dığını, bundan bir kaç sene evvelki gibi tütünün okkasının 400-500 kuruşa satılmasını (o beklemenin hayal olduğunu anlattı. Bunu müteakip Sırrı (o beyin bedinane (o beyanatını ele aldı. Kendisini vaziyeti kara görmek ve göstermekleğ ittiham etti, Sırrı beyin tenkitlerini haksız, manasız ve bilgisiz olarak kabul ettiğini söyledi. Sırrı beyin “Türkiyede koope- ratif yapılamaz, sözünü ancak bir düşmanın söyliyebileceğini, nasıl olup da böyle bir Söz sarf- ettiğini o bilmediğini anlattı, Bun- dan sonra kooperatifler hakkında lü di. faydalı — Çok talihli adammış te — Amma yaptın ha?.. mebusu Sırrı beye bir nutuk irat etti Recep bey Recep bey sözlerinin sonuna doğru Sırrı beyin Halk fırkasının umdelerini kabul etmek suretile müstakil mebus olduğuuu, umde- lerin başında devletçiliğin geldi- ğini, bu şerait altında mebus olan Sırrı beyin fırka umdelerinin ana prensiplerine tecavüz ettiğini söyledi. Recep bey Sırrı Beyin kendisini muhalefete tahrik eden bir çok mektuplar aldığı hakkındaki sö- zünden de bahsetti. Fırkanın bir çok (meselelerle, vatandaşların bir çok işleri ve dertleri ile meş- gul olmakta bulunduğunu, bunlar için hükümetle daimi temas halinde olduğunu bildirdi. Vatandaşların kendi kanaatlerine göre Milet vekillerine mektup yazmalarının, müracaat etmelerinin hakları ol- duğunu, bunda Sırrı beyin gör- düğü gibi gayrahlâki bir cihet bulunmadığını izah etti. Recep bey son söz olarak “her- kesin vazifesi bedbinane düşü- nenleri ikaz-etmek, bedbin havayı ortadan kaldırmaktır. Asıl vazife budur,, dedi. ı ikinci sahifede ) — Baksana, tam eczanenin önünde ezildi!...