932 bütçesi matbaaya Lozan konferansı bugün verildi, gelecek perşembe müzakere başlıyor. AKŞAM içtima ediyor. Reisliğe M. Makdonald seçilecek. Sene 14 — No: 4914 — Fiatı her yerde: 5 kuruş PERŞEMBE — 16 Haziran 1932 Telefonlar: Tahrir 21686 — Idare 21434 — Klişe 20113 Iki vatanlı vatandaşlar... Cenevre 11 — “İsviçreli vatan- daşlar, her iki vatanlarına, yani hem federal vatana, hem kanton vatanına itaat ve sadakat borçlu- durlar...,, Isviçre mekteplerine mahsus bir “ Medeni malümat,, kitabının başında bu satırları okudum. Filhakika, her isviçrelinin iki vatanı yardır: Biri bütün İsviçre devleti hududuna şamil, 24 kan- tonun iştirakinden busule gelen konfederasyon “Isviçre devletler birliği,, vatanı, yani büyük vatan.. Diğeri, her isviçrelinin ikamet ettiği, vatandaşı olduğu hususi küçük watan, yani kanton... Bir isviçreli için, bu iki vatan, “vatan ,, kelimesinin her türlü evsafına, bu mefhumun bütün kuvvet ve şümulüne malik, tam manasile vatandır. Bir İsviçre vatandaşı: “Ben isviçreliyim!,, dediği zaman ne duyuyor, ne düşünüyorsa ve diğer milletlerden kendini nasıl tefrik ediyorsa, “ben filân kantouluyum!,, dediği zaman da aynı hislere, aynı fikir- lere tâbi oluyor ve kendisi ile diğer Isviçre kantonları abalisi arasında aynı yabancılık ayrılığını gözetiyor. Çünki, Isviçre konfede- rasyonu olmadan evvel kantonlar vardı, ve bir “isviçreli,, , isviçreli olmadan evvel filen kantonluydu. | Unun için, Isviçrede mahalli vatan- perverlik, mahalli istiklâl | hissi, umumi vatandaşlık hislerine galiptir. İsviçreliler, kendi hususi kanton- larının istiklâl ve hakimiyetini, büyük ve müşterek vatanları- nın istiklâl ve hakimiyeti kadar kıskanırlar. Bunun içindir ki, Isviçre (o hükümet (merkezinde, Bern'de oturan umumi federal devlet, okantonların işine biç karışmaz. Kantonların bu haki- miyet ve istiklâl (o arzusunu gösteren oşey, ber tarafta müesseselerin başka başka olma- sıdır: Evvelâ (o lisan... o Cenevrede fransızca (o konuşulur, Lozanda hâkeza... Mağazaların isimleri, istasyonların yazıları hep fransız- cadır. Gazeteler fransız lisanile çıkar, resmi muamelât fransızca, hulâsa, tıpkı Fransada gibi. Berne doğru yaklaştınız mı ve, öte tarafa geçtiniz mi almanca başlar: Halk hep almanca konuşur, gazeteler almanca çıkar. Istasyon- larda yazılar almanca. Çarşılarda almanca, resmi muamelâtta keza, Cenup kantonlarına giderseniz, istasyon isminden ve istasyondaki hamaldan kanton idaresine kadar, her şey tamamen italyanca... Isviçrede gezerken, bir günde üç lisan konuşmak lâzımdır! Dahası var: Her kantonda şive, lehçe itibarile fransızca almanca, italyanca başka başkadır. Halk içtimamı görmeğe gittiğim Un- terwald kantonunda, kanton maliye nazırı halka bir şeyler söylüyordu. Nece olduğunu birdenbire anla- yamadım. Sordum: (Almanca, dediler, ve izah ettiler: “ Bu kantonun kendine mahsus bir lehçesi vardır. Eğer bu zat halis alman şivesile konuşsa, balk: “ Bizden değil, diye onu maliye nazırı yapmazdı. ( Devamı ikinci sahifede) İzmirin imarı Mühendis M. Danjenin bir müracaatı Izmir, 14 — Halepte bulunmakta olan ve İzmirin eski imar plânını yapan M. Rene Danjeden belediye reisliğine gelen bir (mektupta yakında Fransaya döneceği ve eğer imar plânının tatbikinde müşkülâta tesadüf ediliyorsa gelip icap eden tashihatı yapmak üzere bildirilmesi yazılmaktadır. Belediye (encümeni keyfiyeti müzakere etmiş ve imar plânının tatbikinde şimdilik müşkülât ol- madığından kendisine bu teklifin- den dolayı taşekkür edilmesine karar vermiştir. M. Balbino Dün şehrimize geldiğini yazdı- ğımız ltalya maarif nazırı M. Balbino sabah Italyan mektebini gezmiş ve valiyi ziyaret etmiştir. Öğle vakti vali bey tarafından Perapalas otelinde Itayan nazırın şerefine bir ziyafet verilmiştir. Nazır bundan sonra şehirde bir cevelân yapmış ve akşam üzeri ekspresle Italyaya hareket etmiştir. Izmir belediyesinin bütçesi Izmir, 15 — Tastik edilmeyen bütçeyi yeniden tanzim etmek için şehir meclisi fevkalâde içtimaa davet edilmiştir. Bosnadan muhacir geliyor Bin kişilik bir kafile Bulgaristandan geçti Bulgaristanın Razgrat şebrinde çıkan Karadeniz gâzetesi yazıyor: “Bosna Hersek müslümanların- dan ibaret bin kişilik bir kafile (Dragoman) istasyonundan (Mus- tafapaşa) tarikile Türkiyeye geç- miştir. Bu kafile Türkiyeye hicret etmektedir. Bulgaristan hükümeti yapılan teşebbüs üzerine kendilerince de- mir yollarında yüzde otuz tenzilât yapmaktadır. Otuz kişiden aşağı olmamak şartile (gelecek her kafileye aynı tenzilât yapılacaktır. Yunanlılar yarın sabah geliyorlar Ilk maçı yarın Kadıköyünde oynayoruz Şehrimize geleceğini evvelce haber verdiğimiz Selânik muhte- litinin cuma sabahı Sirkeci garında bulunacaklarını telefonla Dede- ağaçtan bildirmişlerdir. Selânik mubteliti burada ilk müsabakasını - yarın (Kadıköy Fenerbahçe stadında G. 5. - F.B. mubtelitile yapacaklardır. Tramvayda bir ölüm Harbiyede . oturan Tokatlıyan Ekmek meselesi Ekmeği sekiz kuruşa satan fırınlar çoğalıyor Belediye hafta sonunu beklemeden narkı değiştirmelidir Buğday Üzerine hararetli muamele yapılan zahire borsasının satış salonu Ekmek fiatlerine iki kuruş zam yapılması üzerine ekmek buhranı zai! oldu; fakat bununla ekmek meselesi halledilmiş olmadı. Dün narkın azlığından dolayı fırıncılar şikâyet ediyordu. Şimdi de halk, hattâ bir kısım resmi makamlar iki kuruş zammın lüzumsuz ve fahiş olduğundan bahsetmektedir. şikâyetlerini dinlet- garsonlarından Yani e biri | Fırıncılar dün akşam saat on ve taleplerini kabul ettirmek zevcesiyle * beraber - doktordan gelirken tramvay içinde vefat etmiştir, Zevcesi kocasını uyur zannetmiş ve ancak tramvay har- biyeye geldiği zaman ölüm anla- şılmıştır. Yani kalp sektesinden ölmüştür. a AKŞAM Bugün 16 Sahifedir vi Emir F aysal geldi Emir Faysal asker! manevraları takip ederken Hicaz kralının ikinci oğlu Emir Faysal Hz. refakatindeki zevat ile birlikte bu sabah şehrimize gelmiştir. Emir dün Kırkkaledeki fabrikaları gezmiş ve akşam üzeri Ankaradan hareket etmiştir. Istasyonda Riyaseticumhur baş kâtibi Hikmet bey, Gazi Hz. tara- fından İbnissuut Hz.ne yazılmış bir mektubu Emir Faysala tevdi etmiştir. Neşredilen remi bir tebliğde Ankarada vuku bulan mülâ- katların çok samimi bir tarzda cereyan ettiği, bütün meselelerde tam ve mutlak bir görüş ve düşünüş birliği görüldüğü beyan edilmektedir. için bir nevi grev yaptılar, itiyaç- tan az ekmek çıkardılar. Belediye azımkârane bir hareketle buna mani olacak yerde, bir iki gün tereddütten sonra, daha zamanı gelmeden nark fiatlerine iki kuruş zam yaptı. Şimdi buğday fiatleri düştü, bir çok fırıncılar sekiz kuruşa ekmek satıyor, ekmeğin sekiz kuruşa satılabileceği hesap edi- liyor, fakat belediye bugünkü fiat bir haftalık olduğundan ba- hisle ekmek fiatine ilişmiyor. Bu vaziyet karşısında Istanbul halkı lüzumsuz yere bir hafta fırıncıların keselerine fazla para mektir. Dün de yazdığımız gibi bu doğru bir şey değildir. Belediye nasıl bir hafta müd- detin geçmesini beklemeden ek- mek fiatlerini arttırmışsa şimdi de gene bu müddetin geçmesini beklemeden fiatleri indirmelidir. Ekmek meselesi buğday ve un fiatine göre halledilir. Bu mesele- de tahkik edilmesi lâzım gelen diğer ve çok mühim bir nokta vardır: Geçen hafta hiç bir sebep yokken buğday fiatleri neden 7 kuruştan 9 kuruşa çıkarıldı ve sonra fiatler neden tekrar 7 ku- ruşa düşürüldü?.. Bu sebepsiz iniş ve çıkış ortada bir takım hava oyunları ve ihtikâr yapanlar olduğunu (gösteriyor. Ekmek gibi bilhassa fakir halkın başlıca: gıdasıni teşkil eden bir madde üzerinde bu suretle hare- ket edenler kimlerse bulunmalı ve şiddetle cezaya çarpılmalıdır. Adli takibat Müddei umumilik, bir kaç gün evvel az ekmek çıkaran fırıncılar ( Küçük sanatlar ) kanununun tatbikinden sonra barlarda görü- leçek tiplerden: Saksofoncu Beşir ağal...