Bir görüş 3. Parti A «İS Dergisinin 18 Aralık 1967 (Sayı -10) tarihli da dikkatimizi çeken bir konu yardı: Ü- süne Parti En İlerde. yazı hattızatında 13 Kasım 1967 tarihinde yi- ne AKİS'iz yayınlanmış olan "Üçüncü Parti Ne le Tl aa yazının tekzibi idi .Fakat bu tekzipte sa- Aybar "sosyalizm, kapitalist,sisteme karşı bir di Ser şık, alternatif bir sistem ve sosyal evrimde ka- pitalizmden daha ileri bir safha olarak temel nitelik- leriyle birdir, ama her ülkenin sosyalizme giden yo- lu ve sosyalist, si sistemi gulama şekil ve yöntemi milli özellikler gösterir. Türk sosyalizminden mak- sosyalizme götürecek, Türkiye'ye özgü. kalkınma önlemi ve sosyalizmi uygulama şeklidir (1)" de- mektedir ki biz bunu, Türkiye'ye özgü ve Türk sosya- lizminin yöntemi olarak göremiyoruz. Çünki, TİP adına konuşan, konferans veren, yazı yazan ve hatta sosyalist eylemde olup TİP camiasında bulunan kişiler Türkiye'ye özgü sosyalizmden Zi ziyade sosyalizmin bilimselliğine varmış olarak "ilmi sosya- lizm"in savunucusu oluyorlar. Meselâ o şahıslar ki, 1. "Ben sosyalizmi ihtilâlci olduğu değil bi- limsel olduğu için benimsiyorum", ve . Sayın Demirel hakkındaki "Onun un sözlüğünde de (Batı itin) ve vaki a (Bat ile beraber olma) çağımız kültüründen uzaklaşma, s yaln me yadsıma, hi sosyalizm ve kapi. artışmasını ul etmeme e Yook baran başk türlü anlatımı... 2)" di diye bağlarsa, v "Aslında sosyalizm çok sağlam, bir felsefe te- yel üzerinde oturur. O temel maddeci dialektik- tir. (3)" diyerek, olayları Diyalektik Materyalizm açı- sından değerlendirirlerse rse (4), 4."Ve Türkiye'nin gerçek birliği ve kaynaşması Mi ee seyi sonra, iz gerçekten halka ve ortaçağ ri sürüp giden temel- deki ekonomik yapının halk yararına tümden değiş- tirilmesiyle gerçekleşebilecektir.(5)" görüşünü savu- nursa, 5."..Bu pratik görüşün diğer fakat daha derli ie ifadesi de, Türkiye için ve Türkiye'ye mahsus, ni bir gelişme teorisi, yeni bir sosyalizm bulmak teklifidir. SBu fikir de yersiz ve yanıltıcıdır. Bilindiği gibi sosyalizm belli bir ir değerler sistemidir. Ve bunun gerisinde de, sosyal değişimi tahlil ve izah eden belli bir metod vardır. Bu metod ilim ler Deoktri- ni ne olursa olsun bütün ciddi sosyolog ve tarihçilei r nini u sebepten yeni bir yi modeli, bir Türkiye “sosyalizmi bulmak için hudeliği m mukadder gayretler sarf etmemelidir. ör düşüncesinde olursa, 6. TİP'in bir numaralı savunucusu olup, Türki- ye" nin Öl ün amm partisi olduğunu söyleyen zat, u eğilim, uzun, uzun yıllar e ye bunalan Türk solunun bir bir tepkisi sayılarak hoş görülmeli. Ne var ki, sosy. madem ki bilimsel sosyalizm- AKİS hakkında Erdoğan Yüceliş dir... (7)" derse. İşte bu yukarda misal olarak verdiğimiz hakikat- ler, anlatmak istediğimiz anlama kifayet edeceğinden misalleri çoğaltmakta bir fayda görmüyoruz. Yine sayın Aybar'ın "Toprak reformu, bilindiği gibi, toprakların devletleştirilmesi değil, tersine top- raksız ve az topraklı köylü çocuğunun toprağa ka- vuşturulmasıdır. Küçük sanatkârlar ve esnaf da özel sektör değildir. Büyük sermaye modern araçlarla iş yapan özel teşebbüsün devletleştirilmesinde kullanı- lacak kıstasları Anayasa'nın 40. maddesi vermiş- tir.. (8)" deyişini Marksist açıdan bir değerlendirme olarak görüyoruz. Fakat onlar yine kurtarıcı olarak, sosyal adaletin dayanağı olan Türk Anayasasına sı- gınmaktadırlar. Ama herhalde gözden kaçmış ola- cak, Anayasanın 40. maddesi kamu yararına çalışan özel teşebbüsleri devletleştirmekten bahsetmemek- Görüşümüz odur ki, olaylar bu açıdan değerlen- dirildiğinde, TİP'in komünist bir parti, olup olmadı- ğını bilemeyiz ama, 1848 yılı şubatında bilimsel sos- yalizmin temel belgesini teşkil eden "Komünist Par- tisi Beyannamesi"ni -yayınlayan (9) Marx - Engels iki- lisinin görüşlerini e gayet emin olarak söyleyebiliriz. Ve bu görüşümüzü doğrulayan (Sov- yetler Birliği) adlı 36 sayfalık bir Rus propaganda broşürü var ki elimizde, 8. sayfası, "1917 yılı Ekim ayında yapılan Büyük Sosyalist İnklâp sayesinde halk, memleketin, bütün tabii servetlerinin, fabrika- ların, maden ve kömür ocaklarının, demiryollarının ve bankaların efendisi oldu. Toprak da halkın malı oldu ve onu işleyenlerin emrine verildi" demektedir. Bu tip olayların akışı, Türkiye'ye özgü sosyaliz- min "Bilimsel Sosyalizm" olduğu görüşünü kuwet- lendirmektedir ki, sayın Aybar'ın iddiasının gerçek- leri değiştirmek istemekten öteye gidemiyeceğini be- lirtir ye Burgiba'nın şu sözlerini TIP alâkalılarına it- haf ederim. 'Tunus sosyalizminin 'ilmi' olmadığım iddia e- denler olabilir, Eğer bundan Marksist' Şemayı izleme- diğimizi kasdediyorlarsa, bu doğru; zira (Marksist şemanın) az gelişmiş memleketlere ouygulanamıya- cağı düşüncesindeyiz. (10) AKİS (Sayı -10) Sayfa: 6, 2. KİM (Sayı-488) Mehmet Kemal. Sütün: i son pragraf. 3. vw m Aron (Azıcık Daha Derine Doğru) 4. Cedi Attan (Boşuna Bir Çabalama) 16.12.1967 3. Çetin Alton (Sünni-Alevi Meselesi) 16.6.1966 6. Sadun Aren (Nasıl Bir evre İnkar Firtnası adlı kitaptan. Sayfa, 7. İlhan Selçuk (Sol Yayınları) Z yi 1967 8. Kapitalist Toplumda Simflar - Sosyal ya- yınlar. 9. Sosyalizm De Sayfa: 9 10. Tarık Zafer Tunaya. Çirap Sosyalizmleri) Milliyet Gaz. 26. 3.1965