Akis'in Hikâyesi 1954-1968 görevlerini e devam etti. Demokra AKİS'in o uğrunda mücadele ettiği rejim Türkiye'ye yerleşmişti ve iki bedbaht askeri darbe teşebbüsü göstermişti ki bu- nu sarsabilecek bir güç de artık yoktur. Yeni şartlar yeni cereyan- lar doğurmuştu. Bunların en sağın- da şeriatçılık, en solunda komünizm yerlerini almıştı ve ikisi de, kanun- ların icabı, az veya çok maskeli ça- lışıyorlardı. AKİS bunların ii de karşı vaziyet takındı. Şimd ki DP - CHP çekişmesi kaybolmuş. tu. Batılı demokratik düzen ile bu düzenin sağdaki veya soldaki -düş- manlarının savaşı başlıyordu. Fakat bunun yanında, basın endüstrisin- de de gelişmeler olmuştu. Dericilik ofsete gidiyordu ve Türkiye'nin gösterdiği boşluk o baskıya sahip ir yeni siyasi aktüalite dergisinin boşluğuydu. âlâ, bütün ken- di çeşidinin hem en çok satan, hem en çokilgi uyandıran dergisiydi. A- ma gerekli büyük hamleyi bir yeni derginin, 1968 Türkiyesinin icabı o- lan bir derginin yapması gerekiyor- du. ATİLLA KARAOSMANOĞLU AKİS'ten şöhrete 20 AKİS, yerini ona bırakmak üze- re çekilmeyi, Türkiye'de basın tari- hinin sayfaları içine girerek fonksi- yonunu tamamlamış halde ve her halde kolay unutulmayacak bir der- gi olarak hafızalarda yaşamayı ter- cih etti İsimler, isimler. A KİS 14 yılık yayın hayatında, belki her sayısında Metin To- ker'in damgasını kaleminden çıkıp gizlice dergiye ulaştırılmış, derginin politikasını gene o çizmiştir- ama daima bütün ekiplerin en kalitelisi tarafından, bir ortak emeğin mah- sulü olarak çıkarıldı. Bu ekipte, bugün her biri birer şöhret olan kalemler çıraklık veya kalfalık yıllarını geçirmişlerdir. E- ğer tarih sırasıyla gidilecek olursa, S'in tek idarehanesin- den, yan işleri ee masasın- dan ince, zayıf, ze zlü bir Cü- neyt "Arcayürek'in Soleler tarafin- dan götürülmesi hep hatırlanacak- tır. Bir genç doçent AKİS'in iktisat a başlayacaktır ve sonra- dan Ankara Üniversitesinin rektörü Prof. Cumhur Ferman olacaktır. O sayfayı ondan, aynı şöhrete erişe- cek bir genç asistan, Atilla Karaos- manoğlu ve arkadaşı Mehmet Selik, bugünün Prof'u İsmail Türk alacak- lardır. Onları, Doğan Avcıoğlu ta- kip edecektir. Zaten, bugünün so- lunu teşkil eden kadronun en büyük kısmı ilk gazetecilik çalışmalarım AKİS'te yapmıştır. İlhan Selçuk, aylarca AKİS'te, iç politikanın dı- şındaki sayfaların redaktörü ol- muştur. Mümtaz Soysal yıllarca dış politika sayfalarını idare an İlhami Soysal bir ufak gaze bilinmeyen AKİS te mesleğin inceliklerini nmiştir. Kurtul Altuğ da öyle gelmiş, nesli - nin en başarılı dergi yayın müdürü bir AKİS'ci olarak tiyatro sayfala- rmı yönetmiştir. İki "meçhul şöh- ret", Turhan Feyzioğlu ve Coşkun Kırca isimlerini AKİS sayfalarında tanıtmışlar, Coşkun Kırca dış po- litika sayfalarını uzun süre idare etmiştir. Yusuf Ziya Ademhan bir "hapishaneci" olarak AKİS'in tari- hinde hep yaşayacaktır. AKİS'in fo- toğrafçısı emektar Hüseyin Ezer'i mümkün müdür? AKİS sayısız defa sahip, sorumlu müdür değiştirmiş, bir tek AKİS mensubu, zor karşısında asla gık dememiştir. AKİS'in iki İstanbul temsilcisi Kay- han Sağlamer ve hapishaneyi tadan Egemen Bostancı daima hatırlana- caklardır. AKİS'in karikatürcüsü Turhan Selçuk olmuştur. Jale Can- dan, hayatının büyük kısmını A- KİS'e vermiştir. Dr. Esat Eğilmez, en güzel tıp yazılarını AKİS'e yaz- mış ve bu çeşidin ilk ustası vasfım kazanmıştır. AKİS'in devamlı men- subu olan bu şöhretlerin yanında çok imza, AKİS'e yazılar yazmışlar- dır. AKİS, şöhret ve kıymet imâl e- den bir basın fabrikası vasfını so- nuna kadar sürdürmüş ve gene öy- le bir ekibin, bugünkü ekibin elin- de devrimcilik ve batılı demokratik hayat düzeni ideallerinden en ufak, tavizi vermeden sahneden çekilme kararı almıştır. CUMHUR FERMAN AKİS'ten rektörlüğe AKİS