İÇ OLAYLAR Bu broşür için AlD'den yardım istenmesi ile ilgili soruya, Tanıtma Genel Müdürü Demiriz, — Var öyle bir şey, galiba... nu Münci Giz iyi bilir, diye cevap verdi. Fara AlD'den de temin edileme- yince ümidin kesilmesi ve Bahadır Dülger'e red cevabı verilmesi nor- mal olan yoldur. Ama yine öyle ol- mamış, başka imkânlar aranmıştır. Neticede bulunan formül, 1967 Büt- çesinde para kalmadığına göre, bu broşürlerin 1968 Bütçesinden alın- masıdır. Nitekim, Bakanın alelacele imzalıyarak Bahadır Dülger'e ver- diği ve Bakanlık Özel Kaleminin ta- rih ve numarasını taşıyan yazıda, Papa ile ilgili, f yatı 2.75 lira olan broşürlerden 500 bin adet satın alı- nacağı belirtilmiştir. Bu iş için öde- necek para Bakanlığın bu işlerle il- gili bütçesinin üçte birini teşkil et- mektedir Kürşad, bunun bir satın alma iş- lemi olmadığını, broşürler Bakanlı- gın istediği Kalitede olduğu takdir- e satın alma işine sıra geleceğini ve satınalma komisyonuna o zaman başvurulacağını ileri sürmektedir. Tabii bu, istimin arkadan gelmesi demektir. Satınalma komisyonu herhalde, koskoca Bakanın bizzat siparişte bulunduğu, Bahadır Dül- ger'e ait şirketin broşürlerini satın- almayı kolaylıkla oreddedemiyecek- tir. Bu- ona sorun" TEOMAN EREL ADALET PARTİSİ Dibi tutan cadı kazanı A İstanbul milletvekili |oHami a galip bir komutan eda- — Ne olacak canım, Aydın Yal- çinla Turhan Dilligil'in naneleri... Gelip de içerde görseydiniz profe- sörü, perişan oldu" dedi. Halbuki Aydın Yalçın biç de, pe- rişan olmuşa benzemiyordu. Nite- kim “hodri meydan" demekte ge- cikmedi ve aynı gün kendisiyle ko- nuşan Bzeteiye şunları söyledi: — Ben daha konuşmadım ki... Onlar şimdilik, evhamlarıyla müca- dele ediyorlar." Yeni bir soru üzerine de, her an- lama gelebilecek, gayet edalı bir "ha hayy" çekerek ekledi: — Aslında, onların hedefi ben değilim. Temsil ettiğim ve mücade- 8 lesini yaptığım AP'nin temel felse- fesi, onları tedirgin ediyor. Ama, ö- nemli değil. Mecliste TİP beni eleş- tirdiğinde nasıl memnun oluyor- sam, bu sivri ucun hücumundan da çekinmiyorum." Aydm Yalçın'a göre, bu "sivri uç "tan bazıları, şeriatçilerin affına karşı çıktığı için, bazıları da Grup önetim Kuruluna giremediklerin. den kendisini "yemeğe çalışıyor- lar"dı. Ne var ki, hodri meydân diyen sadece Aydın Yalçın değildir, Yal- çın'in muhalifleri, narayı çoktan patlatmış, son hamleye hazırlanı- yorlardı. Bunlardan Turhan Dilli- gil, bu çarşamba günü, duvarında Menderes'in büyük bir resmi asılı olan bürosunda bunu açıkça söyledi ve, "— Sivri uç, Aydın Yalçın'ın ken- disidir. Bu sivri uc, jurnale kadar gider. Bunun müşahhas örneği, beni Silahlı Kuvwetlere jurnal etmiş ol- masıdır" dedi. Dilligil'in bir başka iddiası ise, Aydın Yalçın'ın er-geç tasfiye edi- leceğiydi. Karma muhalefetin derdi Bu salı günü yapılan toplantıda, Grup Yönetim Kurulu hakkında genel görüşme (açılmasını isteyen önergenin kabulü Üzerine, AP için- deki çatlak daha da büyümüştür. Başbakan Süleyman Demirl'in da- hi bir yerde, "Ayıp,'ayıp, yapma- yın", "Eski (defterleri karıştırma- yın" demek zorunda kaldığı toplan- tıda, halen partiye hâkim olanlarla hâkim olmak isteyenler arasındaki bütün köprüler atılmış ve mücadele, kritik noktaya ulaşmıştır. Grup toplantısının galipleri ve mağlüpları, şimdi, bütün güçlerini kulise vermiş ve genel görüşmenin yapılacağı toplantıya hazırlanmaya başlamış durumdadırlar Grup Başkan Vekili “Aydın Yal- çınla onun Yeminliler olarak bili- nen ekibini, ne pahasına olursa ol- sun, harcama; ayı kafalarına koyan Bilgiçciler ve yan kuvvetler, Yalçın'- ın bir zamanlar DP'ye, daha sonra da AP'ye ihanet ettiğini yaymaya çalışmaktadırlar. (Bunlardan bir kısmının iddiasına göre, Yalçın ve arkadaşlarının bu tutumu devam etmekte ve bunlar, kasıtlı olarak, Hükümeti güç durumlarda bırak- maktadırlar. Aydın Yalçın'ın, son Kıbrıs olayları (o dolayısiyle yapmış olduğu konuşma ve iki grup sözcü- sünün, Tütün ve Alevilik konuların- da Muhalefetin görüşünü destekle- İSMAİL H. YILDIRIM Sağ kanattan sesler meleri, bunun açık örneği olarak nitelenmektedir. Bunların ihsas etmekten çekin- medikleri bir başka husus da, parti üst kademelerine hep, "sonradan gelmeler"in hâkim olduğudur. Ay- dın Yalçın, Talât Asal, Nurettin Ok, bazı Bakanlar bunlar arasındadır. Hele, Başbakan Süleyman Demirel'- in bazen açıkça, bazen de el altın- dan bunlara kanat germesi ve bun- ları "mutemet adam" olarak kabul etmesi; iddia sahiplerini çileden çı- karmaktadır. Yalçın muhaliflerinin gocunduk- ları bir başka husus da, Yalçın ve ekibinin, kendilerinden hep, "sivri HAMİ TEZKAN Kelle isteyenler AKİS