onlardan petrol satın almayı odene- miştir. Bu deneyin de amerikan petrol şirketlerinin hiç mi hiç hoşuna gitme- iğini söylemeye lüzum bile yoktur. Kudretli kuzey komşusunun hoşu- na gitmeyen bu davranışları e dıkça ortalıkta Goulart'ın koyu komünist olduğu yolunda söylentile rin çıkması, kimseyi (o şaşırtmamıştır. Gerçi Goulart'ın bir komünist olduğu, hatta değil sol bir doktrine, hiçbir bel- li başlı doktrine bağlı bulunduğu bile söylenemez ama, yanma aldığı yakın çalışma arkadaşlarım seçerken pek dikkatli davranmaması, bu söy- lentileri zamanla daha da kuvvetlen- dirmiştir: Amerikan basını e üyük bir israrla tekrarlanan bu söy- lentiler, Goulart'ın yapmak istediği toprak ve vergi reformlarına karşı cep he alan Brez'ilya mutlu azınlığı ara- sında gün & geçtikçe, yy mi büyü yerek yayılınca. başkanın ei zaten bir süredir. a ip belli olmuştu. Brezilyadaki mutlu azınlığın Go- ulart'ı işbaşından uzaklaştırabilmek için herşeyden önce Ana; lılığı ile tanınan ordu gerekiyordu. Gerçekten, pekçok Lâtin Amerika ülkesindeki, durumun aksi- ne, Brezilyada ordu bir karışıklık un- suru olmaktan çok bir denge unsuru laşması için kırksekiz saatlik bir | is- yan yetip artmıştır. Tehlikeli bir oyun di Goulart işbaşından o uzaklaş- tıktan ve Brezilyada iktidar Sam Amcanın ve mutlu azınlığın istediği türden bir ve geçtikten sonra, bu merika (ülkesinde işler bir düzene Ke midir? Bu soruya olumlu, bir karşılık verebilmek için. çok iyimser olmak gerekir. Brezilya- nın sosyal ve ekonomik güçlükleri öy- le bugünden yarına giderilecek türden değildir. Ülkenin Oo kuzeydoğusunda uçsuz bucaksız topraklarda milyonlar- ca brezilyalı varlıkla yokluğun birleş- tiği noktada sürünüp durmaktadırlar. Kuzey ve Orta Brezilyanın 9 eyaletin- ları yüzde yirmiye ulaşamamıştır. neydoğu Brezilya ülkenin en ileri bö- lümü olduğu halde, orada yaşayanlar da şiddetli bir enflâsyonun etkisi o al- tında, bunalmış durumdadırlar. Bu ugün Brezilyanın karşı bulunduğu dört önemli ük vardır. un MİR birincisi, giderek o büyüyen dış ticaret açığının etkisi altında pa- ranın hergün biraz daha değ i yi tirmesidir. kalkınma hızının azlığıdır. Brezilya e- konomisi özellikle tarıma dayanmak- tadır ve tarım meselelerine bir çare bulunmadıkça, bu hızın yükseltilmesi uzak bir hayâl gibi (görünmektedir. Brezilya halkının yüzde 601 tarmı'a uğraşmaktadır. Ekilen toprakların ya- rısından çoğu çiftçi nüfusun yüzde 26 'sının elindedir. Köklü bir toprak re- formu Mak yalnız ekonomik durum değil, sosyal huzursuzluk oda gderiemeyeektr. Endüstrinin du- na gelince; endüstriye Yanın Ai yarısı yabancı, amerikan sermayesinin elindedir ve endüstri alanında yapılmak karşıya nuçlanmaktadır. karşıya bulunduğu de, okur-yazar halkın ekonomik kalkınmanın emrine veri- lememeğidir. Nihayet, aydınların her 3 5 z $ g $ G öö En m a W 5 o a ni rılması durumu daha da güçleştiren dördüncü unsurdur. Brezilyada işbaşına gelen aklıba- şında her yönetici, ülkenin durumu- nu iyiye yöneltebilmek için, ister is- temez bu dört güçlüğün üzerine dik- bileceği gibi, bu güçlükler ancak kök lü reformlarla giderilebilir. Sam Amca ekonomik yapıda yapılacak her deği- şikliği kendi çıkarları Re de- gerlendirmeye, rak ve ser- maye sahibi mutlu azınlık yapılan reformlara karşı koymaya. (o politika hayatında son sözün sahibi olan ordu da her ileri atılan adımı Anayasanın dar kurallarıyla ölçmeye devam ettik- çe, bu köklü reformları yapmak o hiç de kolay değildir. Amerikan idarecileri şu günlerde, her nedense, en çok Brezilyanın sola kaymasından endişe duymaktadırlar. Oysa bugün komünistler Brezilyada Pek de sanıldığı kadar kuvvetli de- gildirler. Zaten uzun bir süredir ka- nun dışı edilen Komünist o Partisine bağlı kalanların sayısı 25 bini o seç- mez. Şu sırada Brezilyada (o kuwvetli olan akımlar sol değil, fakat milliyet- çi akımlardır. Bu akımlar iktisadi ta arası itibar DÜNYADA OLUP BİTENLER sosyal eşitlik ve milletler- peşindedirler. Bunları solculukla damgalayıp kuvvetle dirmeye çalışmak, gerçek okomünist- lerin ekmeğine yağ ürmeleli başka birşey değildir. AKİS 27