YURTTA OLUP BİTENLER Kızılay önündeki arbede Bir uçtan bir uça bir teşkilâtlanma gösteren irtica ve za- rarlı cereyanlar kargısında (devrimci, kuvvetlerin de çabalarını birleştirme- lerini istedi, bunun bir zorunluluk ha- line geldiğini ifade etti. Kuruluş temsilcileri de Koçu des- tekler mahiyette konuşmalar yaptılar. Fakat toplantı birden karışıverdi. Çağrıya uyan temsilci sayısına göre çok daha kalabalık bir manzara arze- den salonun kıyısından o köşesinden sesler yükselmeğe, gündemin "komu- nizmle mücadele" şeklinde değiştiril- mesi, teklif edilmeğe başlanmıştı. De- lege olmadıkları (osonradan anlaşılan bu şahıslar bağırmağa, “biz de Ata- türkçüyüz!" diye başlıyorlar ve şöyle devam ediyorlardı: "— Gericilerden ne istiyorsunuz" Uzun uğraşmalar, tartışmalar, kav- galardan ve Ankara Barosu. Ankara Gazeteciler Cemiyeti ve 27 Mayıs Fi- kir Kulübünün toplantıyı bu şartlar altında terk zorunda kalacaklarını bildirmelerinden sonra bu şahıslar sa- londan çıkarılabildiler ve bir komiser- le bir gazeteciyi dövdükten sonra da Hazır Kuvwvet tarafından binadan dı- şarı atıldılar. Bir yandan zorbalık yaparken, bir yandan da "saf atatürkçü" oldukları- nı söyleyen bu şahıslar arasında, bir ay önce İstanbulda bir konferansta Oktay Demirsöz ile nurculuk propagandasından takibata uğramış olan Ahmet Ceylân da yer almaktaydılar! Toplantı, AKİS/12 atatürkçü (kuruluşların irtica ile mücadelede elele vermeleri- nin formülünü bir komisyonun tesbit etmesi ve gelecek toplantıda bu ko- misyon raporunun görüşülmesi kararı ile dağıldı. Bu mızrak çuvala sığar mı? gzün. Türkiyede, "Gerici yok, ko- münist var!" sloganım diline dola- yan zihniyet bozuk plâk misali konu- mz işin gerçek yönüne göz at» makta büyük fayda vardır. Zira, mem- leketin ie tarafında çeşitli olaylara varlığını duyuran bu zihniyet, türk demokrasisini esaslı şekilde tehdit et- mektedir. İstanbulda bir tiyatronun basılması olayı daha kapanmamışken, Ankara yakınlarındaki Kılıçlar köyünde Okul t Özden, önümüzdeki 23 Nisanda ona A bir piyeste bir öğ- renci kız) çocuğuna Trol verdiği için muhtar ve köy kurulu üyelerinden birkaçı ile kızın babası (o tarafından ders sırasında tartaklanarak dışarı çı- karılmış, okul bahçesinde (o dövülmüş, öğrencilerinin önünde yerlerde sürük- lenmiştir. Birkaç gün önce Ankarada Emni- yet İkinci Şube binasına 200 metre uzaklıktaki bir gazete bayiinde gördü- gü "Risale-i Nur" adındaki bir dergi- yi satınalıp okuyan bir ankaralının gözleri hayretle açılmıştır. Zira dergi- nin arka kapağında yer alan "Kat'i haber veriyorum ki... başlıklı yazıda şöyle denilmektedir "Sizin nemrut reisleriniz çok kısa bir zamanda kah har bir el tarafından öldürülecekler- dir..." Bu dergi, Mesut Sunanın Başbakan İnönüye kurşun sıkıp sonra bu işi Ak lah ve din için yaptığını söylediği 25 Şubat tarihini taşımakta ve Emniyet tevdi edilmiş bulunmaktadır. İstanbulda yayınlanmakta ve Tür- kiyenin dört bir yanına dağıtılmaktı olan Yeni İstiklâl adlı gazete ise sor iftar yemeği verdi, İzmitli müslüman hanımlardan Allah razı olsun. Çarşaf savaşçısı İstanbul Kadınlar Birliği onların bu örnek islâmi hareketinden ibret alsınlar." Vatandaş gözü ve imkânları, ile da- hi izlenebilen bu olayların ötesindeki gerçek ise daha acı daha sırıtkanda;. Emniyet makamlarına bir yetkili tara- fından hazırlanarak verilen bir rapor- da, Ankarada - isimleri raporda belir- -ilen - bazı nurcu liderlerle bir vatan- daş ZE me geçen şu konuşma yer almaktadır " — Sizin gayeniz obir müslüman hükümeti kurmak mı — Evet, bütün müslüman âlemini birleştirmektir. Amerika Birleşik Dev- letleri gibi Müslüman Birleşik Devlet- leri kurmaktır. — İdare sisteminiz demokratik nü? Kanunlarınız nasıl olacak? — Eski müslüman devletlerinde ol- duğu gibi... En üstad ve âlim tarafın- dan idare edilen demokratik bir ida- re. Kanunlarımız ilâhi olmalı, her şey şeriata göre yapılmalı... Devlet eli uzanınca, gniyet kuvvetleri tarafından yapı- lan araştırmalar yukarıdaki konuş- mada anlatılan amaçlara bağlanan nurcuların bugün Türkiyede fiilen çalışan 10 binden fazla taraftara sanıp bulunduklarını ve bir nevi gizli teş- kilât halini alan bu topluluğun mil- yonlarca saf türk vatandaş üzerinde kuvvetli etki yarattığı sonucunu ver- miştir. Yine bu araştırmalar, nurcu- ların gizli komünist partilerinin hüc- re teşkilâtına benzer bir usülle yazıl- dıklarını, köylerden gezici nurcu va- izlere muntazam olarak aşar ve Ze- kât toplattırarak bir nevi vergi siste- mi yarattıklarını, bu şekilde elde et- tikleri parayla Kitap, dergi, o risale, mektup basmak ve yaymak, tekke ve zaviyelere benzeyen nur dershanele- rini devam ettirmek gibi faaliyetteri- "Müslüman Birleşik Devletleri" mak yönünde tesbit edilen gayelerini kendi siyasi yayılma fikrine uygun gö- ren Birleşik Arap Cumhuriyetleri Baş-