tubun sanibi Atkınson acunda biridir ve İzmirden bura- ya yunan plânlarının gerçekleşmesini önlemek için gel- miştir.. "Bir İzmir Sâkini"nin mektubu Bi r İzmir Sakini, İzmirin yunanlılara verilmemesi gerek- tiğini belirtmek için şu delilleri ileri sürüyordu: Kü- çük Asya sahillerinde yaşayan çeşitli milletler bir ingiliz, fransız veya amerikan mandasını memnuniyetle kabul edeceklerdir, ama bir yunan mandasını değil. Yunanistan bu memleketi yeni baştan teşkilâtlandıracak mali kud- rete sahip bulunmamaktadır. Yunanistan bütün imkân- larını Avrupada eline geçen Makedonya, Trakya gibi böl- geleri geliştirmek için kullanacaktır. Bir İzmir Sakini yunanlıların Barış Konferansına ver- dikleri istatistikleri münâkaşa ediyor ve Batı Anadoluda yaşayan yunanlılarla Ortodoks raya arasındaki farkı belir- tiyordu. "Türk Hükümeti senelerdir ciddi bir nüfus tah- riri yapmamıştır" diyor ve ilâve ediyordu: "Bu konuda en büyük otorite olan Sir William Ramsay de son günler- de verdiği bir konferansta Küçük Asyanın nüfus sundaki istatistiklerden emin bulunmadığını söylemiştir." Bir İzmir Sakinine göre türklerin yunanlılara meza- limi, eğer bir büyük devlet mandası yunan işgaline ter- cih edilirse derhal duracaktı. Zira yunanlılar türklerin "en eski ve en koyu düşmanları"ydılar. En iyi çare, ame- rikan mütehassıslarının teklif ettikleri gibi bir milletler- arası komisyonun o bölgeye gönderilmesi ve Batı Ana- dolunun hususiyetlerinin incelenmesiydi. Aslında türklerden ziyade tamirdeki yabancı menfaat- lerin savunucusu olarak ortaya çıktığı anlaşılan bir İz- mir Sakini şöyle devam ediyordu "İzmirin zenginliğinin bir kısmını yunanlı sakinle- rine borçlu olduğunu bildiren ve avrupahların yaptıkları- nı görmemezlikten gelen Dr. Burrows ile mutabık olma- ma imkân yoktur, İzmirdeki ingiliz ticaret odası tarafın- dan son günlerde hazırlanan bir muhtıranın şu satırları- na dikkatinizi çekerim : İzmir şehri bütün gelişmesini in- giliz ve fransız teşebbüsüne borçludur. Demiryolları, rıhtım - lar, tramvaylar ve liman onların elindedir. İhracat, Le- vant Company'nin kurulmasından bu yana büyük ölçüde ingilizlerin elinde olmuştur. İthalâta gelince o, aşağı yu- karı çeşitli milletler arasında mütesaviyen taksim olun- maktadır. Gemiler, küçük bir yunan sahil hattı olan Pan- taleon şirketinin dışında, ingiliz, fransız veya italyandır. Madenler, halı sanayii hemen tamamile ingiliz, amerikan ve italyan firmalarının inhisarındadır." Yunanlıların telâşı ir İzmir Sakininin bu mektubu o yunanlılar arasında B panik yarattı. Kaklamanos derhal Dışişlerine gitti ve bu mektup konusunda görüşmeler yaptı. Aynı gün Elçinin Politise gönderdiği bir başka telgraf şudur : “27 Martl 919. Bugün, Times'da yayınlanan mektup hakkında görüştüğüm Dışişleri Bakanlığı Müsteşarı İz- mirdeki ingiliz ticaret çevrelerinden gelen muhtıralarda İzmirin yunanlılara verilmesinin protesto edildiğini söy- ledi. Kendisine İzrnirdeki ingiliz tüccarının menfaatinin tamirin yunanlılara verilmesi olduğunu bildirdim ve Bri- tanya Hükümetinin iyiniyetinin bu çeşit itirazların tesiri AKİS (o /18 altında kalmayacağı ümdini belirttim. Bana, ingiliz ko- lonisinin itirazlarına hemen hiç.bir önem vermediklerini ifade etti." Buna rağmen, Bir İzmir Sakininin mektubu karşı- sında yunanlıların tepkisi süratli oldu. Londradaki yunan elçiliği hemen o gün elenizmın Küçük Asyadaki ekonomik rolü hakkında bir not hazırladı. 30 Martta Venizelos ve Politis Paristen Kaklamanosa yunanlıların Batı Anado- ludaki sınai faaliyetlerine dair istatistikli bir rapor gön- derdiler. Venizelos Kaklamanosa şu telgrafı çekti: "30 Mart 1919. Akşamki ingiliz kuriyesiyle size yu- nanlıların Batı Anadoludaki sınai faaliyetlerine dair ve bunların önemini belirten bir rapor yolluyorum. Mr. Burrows'tan, Times'a cevabını göndermeden bu raporu beklemesini rica ediniz. Kuriye çantası Foreign Office'e bugün öğleden sonra varacaktır. Venizelos'- Rapor, İzmir bölgesindeki sanayiin yüzde sekseninin yunanlıların elinde olduğunu belirtiyor ve Batı Anadolu- daki türk, ermeni ve yahudi sanayiiyle yunan sanayiinin kıyaslamasını yapıyordu. Rapora göre 1031 türk fabri- "Yunan fabrikaları gıda, pamuk ve kereste sana le ilgilidir. Bunların dışında. Batı Anadolu bölgesinde on ingiliz ve altı fransız fabrikası vardır. Daha sonra, iki fabrikayla italyanlar gelmekt Bu onsekiz ingiliz, fran- sız ve italyan fabrikasının çapı ne olursa olsun bunların bölgenin sınai gelişmesindeki rolleri 3007 yunan fabrika- sıyla elbette ki mukayese dahi edilemez." Not ve rapor Bir İzmir Sakinine cevap vermesi için Burrows'a iletildi. Fakat işgüzar Burrows bunları bekle- memiş ve bir cevap müsveddesi hazırlamıştı. Bunu yu- nan elçisine, Venizelosun oOmutabakatının alınması için verdi. İngiliz Hükümeti Venizelosun şahsına deniz bin- başısı Talbot'u tefrik etmişti. Talbot müsveddeyi, Veni- zelosa Parise götürdü. Kaklamanos Başbakana çektiği bir telgrafta Burrows'un cevabını ogazeteye göndermek için acele ettiğini, kendisinin müsveddeyi beğendiğini bildiri- yor, Venizelosun mutabakatını istiyordu. Venizelos mu- tabakatını bildirdi. Savaş kızışıyor urrows'un mektubu Times'da 2 Nisan günü yayınlandı. B Mektup "Üzerinde durulacak ilk nokta, Bir İzmir Sa- kininin mektubunda belirtilen muhtıranın İzmir ticareti- nin temelini değil, devlet tarafından verilmiş bazı işlet- me haklarını ilgilendirmesidir" diye başlıyordu. Burrows eğer gerçekten yunan nüfuzu iktisadi bakımdan Batı Ana- doluya gerektiği kadar girememişse oObunun sebebinin o tarihlerde yunan sermayesinin zayıf bulunması, Bâbıâli- nin mümanaatı ve Yunanistanın kendi iş adamlarını dip- lomatik kanaldan destekleyememesi olduğunu belirtiyor- du. Ama şimdi, harp sırasında Yunanistanda birikmiş olan sermaye sayesinde bu müşkil ortadan kalkmıştı. Üstelik artık iş başında Venizelos Hükümeti vardı ve bu hükü- met kendi iş adamlarını destekleyecek, onların Batı Ana- doludaki teşebbüslerini kolaylaştıracaktı. Tartışma Burrows'un mektubuyla kapanmadı. Bir İz- mir Sakininin Burrows'un ikinci mektubuna cevabı 9 Ni- san tarihli Times'da çıktı. Bunun üzerine yunanlılar gene