MUSİKİ Konserler Bir haftada, dört konser “nceki hafta ankaralı müzikseverler, çok genç yaştaki bir ingilizi hara- retle alkışladılar. 15 Mart Pazar ge- cesi ilk resitalini veren bu genç, haf- ta sonuna kadar (orkestra eşliğinde ter Katin, geçen yıl da Ankaraya uğ- rayarak iki konser vermişti. Ama ne yazık ki o günlerde başkente uğra- yan adı çok yayılmış müzikçiler yü- zünden bu genç virtüoza gerektiği ö- nem verilmemişti. Bu yıl bütün kon- serlerinin kapalı gişeyle verildiği söy- lenemezse de hiç olmazsa o salondaki dinleyiciler Katin'in başarısını tam o- larak değerlendirdiler ve büyük gös- teri yaptılar. Genç İngiliz piyanistin o başarısı önceki hafta Balı akşamı Senfoni Or- eşliğinde çaldığı Brahms'ın ikinci piyano (o konçertosuyla başladı. Birkaç hafta önce yine ünlü bir piya- nistten - Witold Malcuzinski'den - bi- rincisini dinlediğimiz o Brahms kon- çertoları (o aslında oorkestrayla ayni şartları ve hakları paylaşmış bir solo- cuyla biraberce çalman birer Senfo- niden ibarettir, Bu yönden alınırsa bestelerde ve bunların o çalınmasında teknik kadar belki de ondan daha ö- nemli olarak yorum ve ifade gücünün ilk plâna çıktığı, orkestrayla solocunun beraberliğinin büyük bir önem kazan- dığı anlaşılır. İşte Peter Katin önceki hafta Brahms ile dinleyicilerin kalbini fet- hetti, ama ertesi akşam çaldığı Rach- maninofun ikinci konçertosuyla bu başarısını pekiştirdi. e Olağanüstü bir tekniğe ve müzikaliteye, bunun yanı- sıra hârika denebilecek bir hafızaya ve ince duyuşlara malik bulunan piya- nistin yerine göre çok. kudretli, fakat gerektiğinde gayet yumuşak bir tuşe- si var. Bunu özellikle Malcuzlnski ile karşılaştırınca kolayca görmek müm- Birbiri ardına iki "dev" konçer- toyu hakkını vererek çaldıktan sonra tam memleketine döneceği sırada Cumartesi günü verilecek (Üniversite ve Halk Konserinin solocusunun ani rahatsızlığı üzerine soloculuk kendisi- ne teklif edilince bunu memnuniyetle AKİS/30 Peter Katin Büyüleyen o parmaklar kabullenerek ki ga geri bırak- tı. Üçüncü bir "dev" eseri hazırlama- ya koyuldu. Bu, Beethoven'in Beşinci ve "Emperor — imparator" adıyla a- nılan konçertosuydu. Cumartesi gü- nü hıncahınç dolu bir salonda veri- len Üniversite Konserinde bu Zor ese- ri de enaz öncekiler kadar başarıyla çaldı. Bu konserde şef kürsüsünü de değişik bir sanatçı, avusturyalı Robert Wagner, işgal ediyordu. o Dinleyiciler bu sanatçıyı 1959 yılında da Ankara- da izlemişlerdi. Ama Wagner. bu sefer çok daha etkili ve olumlu bir konser yönetti. Bunun nedenini Peter Katin'e (AKİS — 873) bağlayanlar herhalde konserin ilk bö- lümünde dinledikleri e senfo- nisini unutmuş, olsalar g Çünkü belki de Ankarada AEHEMA, ri. uy- gun, bunca canlı ve hareketli bir, Haydn ilk defa dinledik denilebilr. A: radan iki yüzyıl geçmesine rağmen bir besteciyi bu kadar yaşayabilmek bü- yük bir başarı sayılsa yeridir. Robert Wagner, orkestrayı, ölçü- lü ve dengeli hareketlerle yönetiyor. Hemen hemen de, gereksiz hiçbir ha- t Nüanslara, beraber- liklerdeki ton dağılımına azami dik- kat ve itinayı gösteriyor. Konserin ilk bölümünde ezbere çaldırdığı Promet- heus Uvertürü'nün ve Haydn Senfo- nisinin bütün incelikleriyle hafizası- na işlendiğine şüphe yok... Özetle Cu- martesi günkü Üniversite Konseri hal- ka açık ücretsiz konserlerin içinde en güzeliydi, denilebilir. Bekleyen derviş Öpceki haftanın sonunda İstanbuldan nazı hayırlı haberler gelmeğe baş- . Bakanlığı ile ilgili konularda in- celemeler yapmak üzere bir süreden- beri İstanbulda bulunan Milli Eğitim Bakanı Öktemin İstanbulun çalışkan Belediye Başkanı Haşim İşcanla ve diğer ilgililerle yaptığı temasların ba- şarılı sonuçlar osağladığı ve Belediye tarafından Bakanlık nezdinde yapılan himaye teklifinin uygulanmasında ni- hayet görüş (o birliğine (o varıldığı ve bununla ilgili bir kanun hazırlanması için hazırlıklara geçildiği (o anlaşıldı. Konu İstanbulda son yıllarda faali- yete geçen Opera ile aslında pek eski bir geçmişi olan Belediye Konservatu- varının ve şehir Tiyatrolarının Dev- let tarafından yönetilmesi ve destek- lenmesidir. Uzun süreden beri söyle- negelen, hattâ ciddi teşebbüslere bile Eğitim Bakanına nasip olacağı ısrarla söylenmektedir. Hele İstanbul Opera binasının nihayet, şükürler olsun ki bitirilmeğe yüz tuttuğu şu yılda me- selenin çözümlenmesindeki faydalar ve lüzum söz götürmeyeceğinden bi- habere bütün istanbullular kadar sa- natsever herkesin sevineceği muhak- kaktır. Haberler ok hareketli geçen bir sanat Hafta- Ç sından sonra bir ikincisi ilkini Ko- Valadı. Haftanın başında, Türkiyede ilk olarak. Ortaçağda Avrupada ve Britanya adalarında kulanılan çalgı- larla, o devirlerde bestelenen ve dinle-