KIBRIS OLAYLARI Durum Baltıktan Akdenize (Kapaktaki arabulucu) nenin en az dokuz ayında sis- lerle kaplı, fırtınalı Baltık Deni- zinin İsveçle Finlandi arasına dü- şen kesiminde, usta denizcilerin bile çekindikleri sarp kayalıklı bir dizi adalar vardır. e Bunların çoğunda kuşlar bile zor barınırlar, içlerinden ancak birkaç tanesinde insan otura- bilir, balıkçılık ve biraz da tarım yapabilir. Bununla beraber, Baltık Denizine kıyısı oOolan bütün devlet- ler, hattâ İngiltere bile bu adaların durumuyla yakından ilgilenirler, Baltık denizindeki bütün Bu ada- Bat- muşlardır. ulaşım yollarını denetlerler. ları elinde tutan, eğer isterse. tıkta kuş bile uçurtmaz. konuşu, bu kadar ö- nemli olan Aland Adalarının İsveçe uşaklığı 25 mil, Finlandiyaya uzak- lığı da 15 mil kadardır. Adalar 1809 yılına kadar İsveç egemenliği altın- uyordu. Fakat o yıl, Avru- payı kendi keyfine göre düzenlemek isteyen Napoleon tarafından, Finlan diya ile birilikte Rusyaya sunulm lardır. Stratejik egemenliği altına almak istemiştir. Finlandiyalım bu tutumu üzeri- ne, işe İsveç de karışmış, adalarda yaşayan halkın büyük çoğunluğunun sveç soyundan olduğunu ileri süre- rek bu adaların kendine katılmasını istemiştir. Gerçekten, bu sırada ada- larda yapılan oylamalarında çoğunluğa İsveçle birleşmek taraflısı olanlar kazanıyordu. Hatta bunlar, kendi oaralarında silâhlı bir teşkilât kurarak Finlandiyaya (o karşı savaş- maya bile hazırlanmışlardı. Fakat Finlandiya elini çabuk adalara yollaya- ayaklanmayı yakalayıp ce- bunu sezen tutmuş, askerlerini rak çıkmak üzere olan bastırmış, elebaşıları zalandırmıştır. Finlandayanın bu müdahalesi İsveçi çok kızdırmış ve 1 9 2 O yılının başlarında, iki devlet arasında silâh- lı bir çatışma çıkmasına ramak Fakat böyle bir çatışma- nın adalarının eski sahibi Rusyanın ekmeğine yağ sürmesinden, Sovyet- lerin buraya, yeniden yerleşerek bü- tün Baltık Denizine hâkim olmasın- dan korkan İngiltere, anlaşmazlığın çözümü için Milletler Cemiyeti Mec- lisinin dikkatini oçekmiş ve bunun üzerine Konsey de Aland Adalarına özel bir komisyon yollamıştır. Duru- mu inde in yen Komisyon, yaptığı uzun çal alarda ra dalar halkının çoğunluğunun İsveç soyundan geldiğini, fakat adaların oğrafi konuş ve yapı bakımından Finlandiyanın güney kıyılarının bir devamı olduğunu ve stratejik bakım- dan Finlandiyanın elinde bulunma- sı gerektiğini söyleyen bir rapor ha- zulamıştır. Milletler Cemiyeti Mec- lisi de Komisyonun bu görüşüne ka- tılınca, İsveç için adalar üzerindeki isteklerinden vazgeçmekten başka çare kalmamıştır. O gün bugündür, Aland adaları Finlandiyanın oegemenliği (o altında- dır. Soğukkanlı bir diplomat ei bıraktığımız ta- içinde irleşmiş Milletler Genel Sekre landiya arasındaki n adaları anlaşmazlığı iki devleti birbiriyle silâhlı çatışmaya götürecek kadar kızıştığı sıralarda, henüz sekiz yaş- larında bulunuyor Bununla bera- ber, hiç şüphe edilemez ki, bu ola- Sakary Arabulucu Tuomioja yın zamanın etkisiyle silinmeye 74 tutan izleri, Kıbrıs anlaşmazlığını çözmekle görevlendirildiği andan başlayarak Tuomioja'nın anılarında yeniden belirmişlerdir. Bütün hayatı boyunca yaman bir müzakereci olarak tanınmakla Tuomioja'yı dar birçok çetin görevin (altından başarıyla (o kalkmasını bir diplomattır ama, Ki risin d TU- mu da, çatışmanın kesilm i ründüğü şu günlerde bile $ alabildiği. ne karışıktır. Aralarında geçen son kanlı olaylardan Türklerle, Rumların yeniden eskisi gibi, yan- yana yaşamalarına imkân kalma- mıştır, fakat Makarios ve çetecile- rine bunu anlatmak, deveye hendek atlatmaktan güç olacaktır. Kendisini yakından o tanıyanların söylediğine bakılırsa, Tuomioja ya- radılıştan iyimser bir. insandır. Tam- pere şehrinde doğan her Finlandi- yalı gibi bütün e emi kolayca kalkacağını düşünü iyi ce eemeden hiçbir işte Üümitsizli. ge kapılma dar ki, şimdiye kadar endizİm verilen bütün görev- lere inatla sarılmış ve gerçekten çoğunun da üstesinden gelmiştir. Birleşmiş Milletler Avrupa İktisat Komisyonunun şimdiye kadar gördü- gü en başarılı yürütücüsü o olmuş- tur. Laos savaşı (o sırasında eski Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Dag Hammarskjoeld tarafından ara- buluculukla görevlendirilmiş, 1959 ve 1960 yıllarında bu savaşı dur- durmak için büyük çabalar harca- Görünüşe bakılırsa bu çaba- tanımaya yanaşmaya rının bir masa başına ondan sonra mümkün olabil- miştir. ununla beraber, şimdiye kadar gösterdiği başarılar ne olursa olsun, Tu uomioja'nın Kıbrıs anlaşmazlIğına devamlı bir çözüm yolu bulabilmesi için birden fazla mucizenin gerçekleşme- si gerekmektedir. Bunların ai ve en önemlisi, Makariosla, çetecile- rinin Türklerin Ada üzerindeki hak larını iyice anlamalarıdır. Türkler Adada Rumlara göre azınlıkta ol- salar bile, en az onlar kadar, ken- di geleceklerini kendi istedikleri gibi düzenlemek hakkına . sahiptirler. Eğer ortada Kıbrıs milleti diye bir millet olsaydı, o zaman arabulucu- nun ellbette ki bu miletin mv ermesi ,ger rekir istediği gibi sahip olduğunu ileri sürüyorsa. AKİS /21