T A R ToprakReformu Reformlarda ikinci adım (Kapaktaki o Bakan) V ergi reform kanunlarının Millet Meclisindeki müzakerelerinin ya- nı sıra, önümüzdeki hafta içinde Ba- kanlar Kurulunda, reform zincirinin bir diğer önemli halkası, toprak re- rofmu ile ilgili kanunun temel prensip leri A ir. Bu sele de gözümü en az birin cisi Evl hi bir problemdir ve üze- rinde şimdiye kadar pek çok şey söy- lenmiştir. «Pil ve körler hikâyesinde» olduğu gibi her kafadan başka ses çık- mış, toprak reformu türlü, çevrelerde, türlü şekillerde tarif edilmiştir. Bir ucu temsilcilerine göre bu, bir çeşit kollektif mülkiyet rejiminin başlangıcıdır ve reformlar bu ilkeye paralel olarak (o gerçekleştirilmelidir. Ancak meşhur 141. madde bu görüşün şampiyonlarının seslerini daha fazla yükseltmelerine mâni teşkil etmekte- dir. Ceza Kanununun bu maddesi aşırı cereyanlarla ilgili olduğuna göre. söy- lenmek istenen fakat bir türlü söyle- nemiyen şey açıktır. Bir diğer kampta ise toprak re- formu, mevcut fakirliğin paylaşılması veya Varlıklı zümrenin yoksullaştırı!- ması olarak gösterilmek istenmektedir. açıklanmıyan husus nun hangi toprak üzerinde yapılacağı- dır. Zira mevcut toprak dağılımına gö re Türkiyede arazisi 5 bin dönümden fazla olan çiftçi sayısı 300 kadardır ve tarım nüfusunun yüzde 75 ini teş- kil eden 1 milyon 900 bin aile ise, 75 dönümden daha küçük işletmelerde ça- lışmaktadır. Asgari ünitenin altımla bir işletmede teksifi ziraat düşünüle- bu şartlarla yapıla- cak bir tarım reformu ancak bir kaç yüz işletmeyi kapsayacaktır ki devlet- ten sadece bu bir kaç yüz kişi için, ma- li portesi milyarları bulan bir reform istemek en hafif bir deyimle hafiflik- tir. z kitap sayfası karıştırmış olanlar ise Türkiyede henüz kadastro işlemininin Oo tamamlanmadığını veya malt imkansızlıkları ileri sürmektedir- ler. Gerçi bu yakınmalarda bir gerçek payı vardır ama bir diğer gerçek de, Türkiyede tarım ve tarımla uğraşan nüfus problemidir, istihsal problemi- I M dir. Mevcut şartlar ne olursa olsun el- deki imkanlardan faydalanarak içinde bulunulan fasit daireden en kısa Za- manda ri gerekmektedir. En aşağı bir 30 yıl daha sürmesi muhte- mel olan kadastro işlemlerinin tamam- lanmasını beklemek artık mümkün de- sildi ğildir, Reformun nedenleri B asit bir toprak dağıtımından en geniş anlamda tarım reformu kav- ramına kadar türlü şekillerde tefsir edilen Toprak Reformu şu anda Hükü met tarafından Tarım (Reformunun ayrılmaz bir parçası olarak düşünül' inektedir ve Tarım Reformu, Toprak Reformunun üzerine inşa edilecektir. Türkiyede Toprak Reformu bahis konusu olduğu zaman ilk kabul edilen prensip omevcut mülkiyet rejiminin muhafazası prensibi olmuştur. Refor- mun ikalın çizgilerini teşkil eden temel ilkeler bu prensibin ışığı altında vaz- edilmiştir. dern tarım anlayışına göre bir çiftçinin ailesiyle birlikte yaratabile- ceği iş gücünü en iyi bir şekilde kıy- metlendirecek ölçüde bir toprağa sa- hip olması, Toprak Reformunun hede- fini teşkil etmektedir. Zira, ailenin ge- çimini sağlayacak limitten küçük olma- sı halinde, toprağın benimsenmesi, iyi işlenmesi ve yüksek prodüktivite elde edilmeği üçleşmiktedir. Böylece geli şen bir ekonomi içinde, düşük gelirli olarak N a çiftçi, kapalı aile ekon nin menfi yönli tadır. Tarım sahasındaki istihsalin düş mesinin yanı sıra bu. tip cüce arazi sahipleri şehre akın etmektedirler. Bu masına seb Imaktadır. Gecekondu- lar meselesi, işsizlik, zabıta olayları bu akının birer sonucudur. kesin rakkamlar bulunma- mili beraber Türkiyede tarımla uğ- raşan nüfusun büyük bir çoğunluğunu bu tip cüce işletme sahipleri teşkil et- mektedir. Devlet Plânlama Teşkilâtı- nın yaptığı incelemelere göre 1963 yı- lında tarımla aktif olarak uğraşan nü füs 10 milyonu bulmaktadır. Tarım sal gayri safi hasıla ise yaklaşık ola- rak 22 milyar lira olarak hesaplan- mıştır. Buna göre geçen yıl tarım sek- türünde aktif nüfus m düşen gay- ri safi gelir miktarı in 200 liradır. Her aile 6 nüfus ini. Kabul edilirse ve bunun asgari 3 ü de aktif nüfus ise 1100 lira düşmektedir ki bu miktar ta- --m dışı sektörlerdeki gelir dağılımın- da fert başına güşen gelirin ancak | bölü 4 ü kadarı İşletme sahalarının dağılımı ise bambaşka bir problem teşkil etmekte- dir. 1952 yılı sonbahar anketine göre tarım nüfusunun yüzde 75 1 75 dönüm- den daha küçük işletmelerde çalışmak- tadır. Bunlara düşen ortalama arazi büyüklüğü ise sadece 30 dönümdür. Nü- Tarım Bakanı Şahin makamında "Besmeleyle açılır dükkânımız" AKİS /23