Venizelosa karşı kuvvetler fran sızlar tarafından tevkif ediliyor ma merkezi Paris olabilir. Siz de karargahınızı orada ederseniz bana iki kelimelik bir telgraf çekmenizi rica ederim. Tabii o takdirde sizin yerinize yeni bir Tarım Bakanı bulmak gerekecektir. Zira Repulisin o görevi da- ha fazla yapmasına imkan yok. Hele bütün gücünü be- nim yerime geçmek için sarf ettiği bir sırada! Belki o zaman Kafandarisi seçmek gerekecektir. Refikanıza saygılarımı söyleyiniz. En samimi selam- larımı sunarım. Elefterios Venizelos" Kurnaz giritli devlet adamının bu fikirleri ve bu ta- limatıyla gelişen yunan propagandasıdır ki Yunanistanı çok kimse uyurken harp sonrası günleri için hazır hale getirmiştir. Bir makinenin çarkları yy iz im bir kaç gün sonra, o tarihte Yunanistanın Dışişleri Bakam oları ve devletler hukuku alanında milletlerarası bir şöhrete sahip bulunan Niko Politis de Mihalakopulosa uzun bir mektup gönderdi. Politis bu mektubunda Başbakanın fikirlerini daha da açmakta ve Yunanistanın dünyayı nasıl tesir altında bırakması gerek- tiğini izah etmektedir. Yunan Dışişleri Bakanının , Mihalakopulosa verdiği görev ikidir: 1) Milli propaganda, 2) Harp sonrası günlerinin şartlarının ne olacağının incelenmesi. Birinci madde hakkında ei ii "Birinci madde olarak gör tefikleri- mize ve onların umumi eikârına aman ne oldu- gunu, ellenizmin nasıl bir hayatiyete sahip bulunduğuna, eğer gerekil desteği görürse şarkta ne gibi bir medeniyet götürücüsü rolü oynayabileceğini anlatmak ve bu desteği AKİS 20/14 sağlamanın büyük devletler bakımından ne kadar elve- rişli olacağım söylemektir. Politis bu hedefe varmak için Mihalakopulosa "siya- si ve sosyal sahada nüfuz sahibi kimselerle yakın müna- sebetler kurmak, her çeşit yayını -kitap, broşür, maka- le, dergi- arttırmak, değişik konferanslar tertiplemek' gerektiğini bildirmektedir, Dışişleri Bakanının yazdığına göre dünyadaki bütün yunan elçiliklerine bu istikamet- te talimat gitmiştir ve her elçilik kendi bünyesi içinde bir basın bürosu kurarak umumi efkârla münasebetlerini düzenleyecektir. Ancak Venizelosun da, Politisin de bir büyük derdi vardır. - Bu derdin, o günlerden aşağı yukarı yarım asır sonra halâ Türkiyenin derdi olduğu düşünülürse bizim, sevgili komşularımızı ne kadar geriden takip ettiğimiz ortaya çıkar-.Elçiler ve dışardaki yunan temsilcileri bu gayretleri küçümsemekte, propagandanın kıymetini ve önemini takdir etmemekte, alışmış oldukları (o usullerin dışına -ekseriya tembellikten- çıkmak istememektedir- ler. Onun için bunların sıkı şekilde kontrol edilmesi, ken- dilerine sık sık istikamet verilmesi, nezaret altında tu- tulmaları lazımdır. Mihalakopulostan istenilen budur. m Bakanı ayrıca harpten sonra dünyaya nasıl bir nizam verilmesinin düşünülmekte olduğunu da ince- leyecek, Hükümetine ipuçları verecek ve Yunanistan da kendisini ona göre hazırlayacaktır. Gerçekten de harp bitip sıra barış konferanslarına geldiğinde Yunanistanın ve bilhassa onun yaman Baş- bakanı Venizelosun ne derece hazırlıklı bulunduğu her- kesi şaşırtmıştır. Konferanslarda Venizelos her çetrefil mesele hakkında bir hal çaresini çantasından çıkarıp Büyük Müttefiklere sunmuş ve Büyük Müttefikleri hem kendisine hayran bırakmış, hem de dehasına inandırmış- tır. Sıra yunan taleplerine gelince.. Eh, artık bu kadar faydalı ve kıymetli bir dosttan Büyük Müttefikler her hangi bir şey esirgemeyi hatırlarına bile getirmemişler- dir. Dereyi görmeden paçaları sıvamış olmak. Venizelosun büyük başarısının sırrını teşkil etmiştir. Bir harp plânı Mihalakopulos Venizelosa 18 Haziran 1916 tarihli bir mektupla cevap verdi. Bu mektup Yunanistanın har- bin sonlarına doğru batı aleminde hangi köprübaşlarını tuttuğunu gözler önüne sermektedir. Venizelosun temsilcisinin ilk "çengel attığı" yer, meş- hur Times gazetesidir. Mihalakopulos bugün yayınlanmış olan mektubunda yunan Başbakanına şunları anlatmak- tadır : "Times üzerindeki çalışmalarım başarılı oldu. Bütün gayretlerimi o noktaya teksif ettim, zira gördüm ki bu gazetenin hâlâ büyük bir nüfuzu vardır. Bu gazetenin bulgar dostluğu Oyapmakta devam etmesi beni çileden çıkarmaktaydı. İstiyordum ki harpte nasıl bulgarlarla düşmansalar bulgar ırkına da ebediyen düşman' olsunlar. Hep onun tohumlarını attım. Gazetenin dış politika mü- dürü Steed'in dostluğunun büyük kıymeti vardır, - Stead 1919 Şubatından sonra gazetenin bütün idaresini eline al- mıştır-. Kendisini Kaklamanos ile birlikte tanıdım ve verdiğim başka bir öğle yemeğine Gennadiyusu -Lond- radaki yunan elçisi ve Karaçası da çağırdım. İstiyorum ki mütemadiyen yunanlılar görsün. Sıhhatinden dolayı sayfiyede oturmasına rağmen Northcliffe'i -Times'in ve Daily Mall'in sahibi olan büyük gazete patronu Lord