ö £ Olimpiyu tlar Turistik oyunlar _x y.ardır hazırlığı yapıldı, 1darecıler TaSsını 3rm ışıdıir aldı yürüdd ve n ha_yet 84 sporc..muıı başına hemen bunun yarısı kadar bir k oyunları, aslında Türk kafilesi icin cazip bir turishk geziden başka birşey değildi. Yüz aşan insanın temsil ettiği Türk kanle- sini, gayrıresmi olarak daha bir çok zevat, bu arada sayın idarecilerin eş- leri de tamamlıyorlardı. 9 Ekim günü Akdeniz oyunlarına bu şartlarla yolcu olan Türk takımı, halen müsabaka— larda bocalayıp durmak Esenboğa hava a.lanında bu turis- tik geziye çıkmamın heyecanı içinde kendilerini Beyruta götürecek THY uçağını bekleyen idarecilerin hepsi de neşeli, hepsi de neticeden ümitvar i- diler. Kime sorsan Ümitli olduğunu söylüyor ve takımlarımıza şang ve- riyordu. Her sehayatte ve her müsa- bakada olduğu gibi, “İyi hazırlandık, yurda iyi ne!.ıcelerle döneceğiz” di- yorlardı, Hele kafilenin ufak tefek es- k. lik olmazsa iyt neticeler elde edece- ğiz” diyordu. Fakat daha aradan bir hafta geç- meden, müsabakaların ortasında bir- çok branşlarda müsabıklarımız eli- mine oluvermişlerdi! Hani iyi hazır- lanmıştık, neredeydi iyi mhuriyeti sporcula- Tını tutuyor. Biz kiminle oynarsak oynayalım, bizi yuhalıyor. karşı tara- fi da alkışlıyorlar. Bu bizim sporcu- ların moralini bozuyor, bunun için kaybediyoruz.” Daha bir ay önce Tahranda Japsn takımfnı yendi ve turnuvada birinci oldu diye övdüğümüz eskrimcilerimiz, ilk turlarda elenivermişlerdi. İlk defa bisikletcileri ise, önbeşincilikten aşığı inememişlerdi. Topu topu üç m a- a ile şampiyonluk Ünvanına sahip olunan boksta ise, boksörlerimiz sapır sapır dökülmüşlerdi. Avrupa çapında *kiymet kabul ettiğimiz Orhan Tuş dahi ilk müsabakada elendi. Vural ve Fuat ise birer maç kazanıp finale çık- AKİS, 20 EKİM 1959 Celâl Atik Bakla dilimin altında tılar ve hepsi o kadarla kaldı. Final- de kaybederek Üçer kişinin katıldığı sıkletlerinde ikinci oldular. Ya Sivaslı şampiyorumuz Hüseyin — Yıldırımın hazin akibeti? Başıboş bir kafilenin, disiplinsiz bir sporcu grubunun bun- dan daha güzel örnek vereceği düşü- nülemez. Kur'ada tur atlayan bu bok- sörümüz, ikinci müsabakaya çıkama- dı, zira kilosunu ayarlayamamışstı. Ayarlayamadı derken, sakın öyle ki- lolarla fazlası varjdı sanmayın sadece otuz gram fazlası yüzünden tartıda kaybetti ve el:mine oldu. Devşirme para ile Akdeniz oyun- larına katılan ve idarecilerimize göre başta yer alacağımız sanılan Türk takımanın, umumi klâsmandaki du- rTumuU ise hazindir. Birkaç gümüş ve bronz madalya ile Tunus, Fas ve Li:b- andan sonra dokuzuncu sırayı işgal ediyoruz. Birleşik Arap Cumhuriyeti ise bizden çok uzaklarda ve farklı ne- ticelerle Fransızlann ardından ikinci durumdadır. ıhsisahıı olur mu ? Lı çüncü Akdeniz Oyunlarma ka_ıl- mamız ise tam münasıyle bir ceradır. Beden Terbiyesı Genel Mü— dürlüğtinün 1959 bütcesi hazırlanır- ken, Genel Müdürlük tarafından bu oyunlar için talep edilen 400 bin lira- lık tahsisat, Bütçe Encümenince ka- bul edilmeyerek reddedilmişti. Bu du- rum karşısında ise kafilemizin Ak- deniz oyunlarına katılmasına artık inıkân kalmamıştı. Fakat ne sihirdir ne keramet misali Türk kafilesi, Bey- rutta Aksdeniz Oyunlarına katıldı. Bu kerameti idareciler, federaıyonla'm tahsisatlarını ellerinden alıp hir gn 6 eee ee e Yüğke ...- » tahsis ederek gösterdiler. Federasyon- lar, bundan böyle 1959 mali yılı sonu- adar parasızlık yüzünden artık m*_lsabakn yapamayacak faaliyet rın Lahsisatlarmı ehrr!nden alan Ge- ne Ürlük, bu da yetmezmi? gibi sitamamen sınırlandırılmış olan bu paralar başka maksatlar uğruna na- sıl sarfedilmiştir. Federasyonlar ve bu turistik geziyi çok arzuladığı söy- lenen Genel Müdür vekili, usulsüz sarfedilen bu yüzbinlerce liranın mah- subunu nasıl yapacak, sarf evrakmı ü nasıl geçırecektir" Öyle an laşıhyor ki Gene üdürlük, m.'ıhsup işinde, ihtimal "Allnh kerim” diye cektir. Gökayın takdiği Dört milletin katıldığ1 voleybolde huriyeti ve Lübna.n takımlarmı ycn!p İtalyaya yenildikten sonra voleybolde ikincılik elde ederek, şimdiye kadarki en bü- yük başarıyı gösterdik. Futbolde ise iki devreli Jig usulü ile oynanan müsabakalarda halen li- derliği muhafaza etmekteyiz. Bu 1li- derliği elde ederken Lübnan'ı 3 - O yendik, İtalya ile de 1 - 1 berabere kal- dık. Üç takımın katıldığı müsabaka- larda averajla muhafaza ettiğimiz liderlikte, Futbol Federasyonu Başka- nı Fai ayın emeği doğrusu in- n ilemez Faik Gökay, Türk ka- filesinin müsabakayı takip eden diğer tik — vermi takdiği şöyledir: Sporcularımız Lüb- nan'lı yan hakemlerin hemen yakının- da macı takip edecek, İtalyanların er hücumunda “Ofsayt” diye bağı- racaklardı. Öyle yaptılar ve Göka, takdiğini de — tutturdular. Lübnanlı hakemler her dilde aynı söylenen ve meyi )adırgama- talyan akınlarını ve müdafaamıza nc- fes aldırdılar. Ne de olsa hakem psi- kolojisi! Gök a bir zamanlar kâh elinde düdük, kâh ba)rak az mı ter dökmüştü? Bir min nasıl tesir altında kalabüeceğ-m pek iyi biliyor- du. Güreş x çılış törenine elinde portatif rad- yosunu çalarak katılan güreşçileri- miz ise iki tur devam edecek karşı- laşmalar sonunda herh'ılde kolaylık- la şampiyon olacaklard akat gü- reşteki düzensizliği, buna ra;:nıcn Ört- mek yine de kabil olmayacaktır. Zira Genel Müdür vekili tarafından yurla iade edilen başantrenör Celâl Âtik, hâdise hakkında fazla birşey söüyleme- miş, csasen teşkilât mensubu olduğu için ileri geri lâf etmamesinin kendi- sine tenbin edildiSini, bu hususta fe« derasyon müşaviri Yaşar Doğunun, yurda avdet'nde bol bol konuşaca;fını bıld rmiştlr Celât Âtik şimdilik tek ümle ile iktifa etmişıir. *“Güreşimizi 33