YURTTA OLUP BİTENLER Curmhuriyetin dokuq tarihi olan 1960 henüz bir Anay hip deg—ıldl Anayasa ortada y cumhurbaşkanı seçmek, ba küzlerin önüne koşmak gibi birşeydi Adanın başlarının seçileceği tari- Ti îlAnı ıdi Teklif, İngiltere, Türkiye ve Yunanistanın tasvibine sunulmuş, on ların kararıyla seçim tarıhi tesbit e- dilmışti. Aslında Makarlos'un niyeti Ana- hu ki Bün belli ol- duğuna göre, Anayasa Komisyonunun çalışmalarını o tarihte evvel bitir- mesi lâzı sta bir rlıkçı olan akarıos, müddet tâyini suretiyle, nı önliye- naatındaydı. lıquktan s0 vetlenmi. pazar “Bence k ama dünyada kabul ettiremem” sözü d nanın kuyruğunun kopacağı şu gtın lerde, Makarios'un ağzından sık sık işitilecekti. Halen Rum basını, Anayasa çık- bütün 'lek gazeteleri kesin bir ifade ile bir çaresinin elde ed diğinden bahsediyor ve bunu yuz. bir ihtiyat kaydına lüzum gör bi lerin bir kere daha geri döndükle- rint tamamen ispat etmektedlr Sa- yın Küçük'ün toplan lunmayışı, olduğunu göstermekle fakat aynı zaman itirafını teşkil etmektedir. şimdiye kadar o kadar ço ler ve kaçamaklı vollara sapmışlardır ki Türklerin müzakerelerde iyi niyet göstermedikleri neticesine ta haklıyız” diyebilmektedir. Eleftheria, Yunan Hüktlmetinin, Türkiyeyi yumuşatmak makaadıyla J4 Vali Foot Dayanamadı! geniş bir diplomatik faaliyete girişti- ğini, İngiltere ve Amerika nezdinde teşebbüse geçtiğini yazm.aktadır Ma- karios'un neşir organına Bi k- lerig icra selâhiyetleri mevzuunda ta- kındıkları uzlaşınaz tavır karşısında Yunan Hükümeti seyirci kalmamış, 08 Baman altından su yürütüyor : d kaldıklarını bilâkis mithtelif Istikametlerde büyük bir d;plomatık faaliyet göstermiştir. S vrelerin kaânaatine göre Bakam Averof'un Atina'daki ırini kendi s'wı zıyuev.o davet mesi, Yunan Hü k lmkümcu nezd'nde sarxh leşebbüıler— e bulu ve hiç bir santaj karşı- sında gcrilememek hususunda karar- &e Amerika nezdinde teşebbüi: - çerek viz vermiyeceğini A- çıkça tebarüz ettirmiştir. Bu Yunan dıplomauk faaliyetlerinm bir netice- diplomasisi, geç de ol- Sa, nke elerde güçlükler çıkar- nakla Yun nlılarda tavi oparıl mıştır. Bi rının Türklere h!cbır fayda sağlamı- yacağı ıdrâk edilmişt rağmen Yurıan tarafının, anih ve Londra anlaşmalarının sa- dakatle tatbiki üzennde ısrarla dura- anlaşmaların akamete uğra- ması ihtimali karşı ında — bile taviz wermoğe ynnaşmıyacagı aşikârdır.” mlar her fırsatta, Zürih ve anlaşmala nnnsad katla bağlı söylemektedirler. sıl anlaşıldığının güzel bir örneğini verdi. Zürih ve Lomilra anlaşmalarına sadık Dervis'e göre -ki Makarlos'un ği ad en güvendi iridir- le ayrı bel kurması anlaşmaya aykırıydı! Halbuki anlaş- a| Dervls'ın !d ialarına Vali Foot cevap mek lü 1 u duydu ve Türk be- 1edlyeleı1 hı.ı(kmda yapılan yeni ka- nunu p t sbo eden Dervis'e kanunun anlaşm r icabı olarak hazır- lnndığını haLırlattı Vali Foot bu mev- uda “Şuna orum ki iyice dü- şündugunuz takdirde ileri sürdüğü- nüz iddiların haksız o u ve bu kadar sert bir dil kullanmanıza ge- olmadığını anlıyacaksınız” de- mekten kendini alamadı. İşte ağız- dan dü=ürulm1yen sadakat böyle bix' sadtkat Meselenin daha endişe verici ce'pha si M:ıkarıos un fikirlerini aksettiren Eleftherianın daha şimdiden, Zürih ve rına arşı sesini )üksclımeslydl Eletthena. "Adılet adlı bir b şmakalı şun- la.rı yazabıliy rdu “Kıbrıs meseıes ne bulunan hal ç Tesi ne âdildir, ne de Birleşmiş Mmet- e hizmet e- dı!mekte ve Türkiyenln askeri ihtiyaç- ları karşılanmı Zürih ve !.ondra a.nlasmıl 41 Ce- akâr Kıbrıs halkını tatmin etmek ve AFİS, ©h , ETİRİÇİNED B ee 4,. _A_I